AK Gençliğin Buluşma Noktası
Dini Konular Dinimiz hakkında öğrenmek ve paylaşmak istediğiniz herşey.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-28-2008, 17:02   #1
Kullanıcı Adı
siyah gül 07
Standart "Ahirette sizin adınıza bir şey yapamam" (M.FETULLAH GÜLEN)
Mü'minin, yapıp ettiklerini hemen her gün gözden geçirip hayırlı faaliyetlerini ve güzelliklerini şükürle karşılaması; hata ve günahlarını da istiğfarla gidermeye çalışması ve her zaman muhâsebe duygusuyla dopdolu yaşaması gerekir

Bazen "insanın kendiyle yüzleşmesi", bazen "nefsin sorgulanması" ve bazen de "nefis muhâsebesi" olarak isimlendirdiğimiz bu amel, insanın arzularını, hırslarını ve davranışlarını denetlemesi, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirmede bulunması şeklinde gerçekleşir.
Bir hadis-i şerifte Efendimiz (aleyhi ekmelü't-tehayâ) en büyük mahkemede hesaba çekilmeden önce daha dünyadayken nefsi sık sık sorgulamayı akıllılık ve mü'minlik emaresi olarak zikretmiştir. Hazreti Ömer Efendimiz de Allah Resûlü'nden işittiği bu hakikati farklı bir üslupla seslendirerek şöyle buyurmuştur: "Ahirette hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekin. Ötede amelleriniz tartılmadan önce onları burada kendiniz tartın. En büyük arz ve mahkeme için şimdiden gerekli hazırlıklarınızı yapın. Bilin ki, o gün huzura alındığınızda size ait hiçbir şey gizli kalmayacak ve bütün sırlarınız bir bir sayılıp dökülecektir."
İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem) derin bir muhasebe insanıdır. Ümmeti için en güzel örnek olan Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), "Bildiğimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız." yani "yataklara girip yatamaz, ağzınıza koyduğunuz lokmayı yutamaz ve bir yudum su içemezdiniz." buyurmuş ve bir sahabinin yorumu çerçevesinde: "Keşke kesilip biçilen bir ağaç olsaydım." gibi düşüncelerle sorumluluğun ağırlığını çevrelerine duyurmaya çalışmışlardır.
Hayırla yad edilmek için..
İki Cihan Güneşi (sallallâhu aleyhi ve sellem), şahsi hayatının her ânını, muhasebe duygu ve düşüncesine bağlı yaşamıştır. O, insanlığa yapacağı ihtarlarını da ilk defa kendisine en yakın olanlarda ortaya koymuş ve başkalarına diyeceğini onları muhatap alarak seslendirmiştir. Nitekim bir gün en uzak daireden başlayıp, en yakın daireye kadar, bütün yakınlarını çağırmıştı. Yemekli olan bu toplantıda akrabalarına, "Ey Kâ'b b. Mürreoğulları, Ey Abdimenâfoğulları, Ey Abdülmuttaliboğulları!" diyerek ayrı ayrı seslenmiş ve "Nefsinizi Allah'tan satın almaya bakın; zira ben, ahirette sizin adınıza bir şey yapamam!" buyurarak herkesin kendinden sorumlu tutulacağını hatırlatmıştı. Burada muhasebeye davet edilip uyarılanlar sadece adı geçen kişiler değil, onların şahsında bütün insanlıktır.
Evet, "Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir." (Müddessir, 74/38) ayet-i celilesinde ifade edildiği üzere her insanın nefsi tıpkı rehin bir mal gibi ipotek altındadır. Kişi, çalışıp kazanacak, kazandığı şeyleri Allah yolunda sarfedecek ve bu şekilde nefsini ipotek olmaktan kurtaracaktır. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) işte bu noktadan hareketle, kendisine en uzak kabile ve oymaktan başlayıp, sözü en yakınlarına doğru çekerek şöyle buyurmuştur: "Ey Allah Resûlü'nün halası Safiyye! (Sen de nefsini Allah'tan satın almaya bak; zira) ahirette senin adına da bir şey yapamam!"
Safiyye ki, Hazreti Hamza'nın kız kardeşi, Allah Resûlü'nün "Havarim" diyerek övdüğü Hazreti Zübeyr'in annesi, zalim Haccac'a karşı Kabe'yi müdafaa ederken, asılmak suretiyle şehid edilen Abdullah b. Zübeyr'in babaannesi ve bütün bunlardan öte, İnsanlığın İftihar Tablosu'nun (sallallâhu aleyhi ve sellem) öz halasıdır. Bunlara rağmen, İki Cihan Serveri, ona da nefsini Allah'tan satın almasını söylüyor ve Allah nezdinde onun adına da bir şey yapamayacağını bildiriyor. Dahası O (sallallâhu aleyhi ve sellem), kendi kızı, ciğerparesi ve peygamberlik günlerinin gönül meyvelerinden Fatıma validemize bile "Ey Muhammed'in kızı Fatıma! (Sen de nefsini Allah'tan satın al; zira) ahirette senin adına da bir şey yapamam." buyurarak sorumluluğun şahsiliğine dikkat çekiyor ve herkesi dikkatli yaşamaya çağırıyordu.
İşte İslam, böylesine büyük bir mesuliyet ve vazife şuuruyla gelmiş, herkesin yapması gereken vecibeleri hatırlatmış ve ehl-i kitabın kuruntularına kapılmamayı emretmiştir.


ÖZETLE
1 - Derin bir muhasebe insanı olan İki Cihan Güneşi (sallallâhu aleyhi ve sellem), şahsi hayatının her ânını, bu duygu ve düşünceye bağlı kalarak yaşamıştır. 2 - Her insanın nefsi tıpkı rehin bir mal gibi ipotek altındadır. Çalışıp kazanarak nefsini ipotek altında olmaktan kurtarmak insanın elindedir. 3 - Erkek ya da kadın her mü'min, imkân buldukları herkese aynı hakikatları anlatmalı ve ölüm soluklayan ruhlara yeniden dirilişin yollarını göstermelidir.

 

siyah gül 07 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım