AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Konu Kapatılmıştır
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-05-2009, 13:08   #31
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
bana göre pskolojik savaş adına yapılmış bir haber.
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-05-2009, 15:11   #32
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
Asi_isyankar Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yaser Arafat'ta Yahudi asıllıydı sanırım.
Müslümanlığı seçmişti sonra..
Ahmedinejad Irk olarak Yahudi olabilir, bu normaldir
ancak din olarak Müslümandır...
Arkadaşın yazısına bir ilave de ben yapayım.

Yorumu da bugünkü Vakit ARŞİV'in yorumuna bırakayım;

FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-05-2009, 15:43   #33
Kullanıcı Adı
LeyaL
Standart
İngiliz çıkarması işde..
Çok görmeyin..
LeyaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-05-2009, 15:56   #34
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Üç günlük fani dünyaya gelen ''iyi'' insan sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadardır..Ve ne yazık ki bu iyi insanlar her zaman çetin mücadelerle geçirmişler hayatlarını..Onların doğruluk eksenindeki mücadelesi her daim mihrak güçler tarafından lekelenmeye,gölgelenmeye çalışılsada,doğru yolda yenilgi meydana gelmeyeceğini biliyorlardı..Gelse bile bu yenilgileri kutsal sayıyorlardı..Sanırım bu karalamada bu türden..
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-05-2009, 18:52   #35
Kullanıcı Adı
sevdalı_54
Standart
Tamamen bir iftira..Hem yahudi olsa nolur? Sonuçta bu bir ırk elbet onlarında iyisi kötüsü vardır..Çoğunluğu katil ve zalim olsa da elbet aralarında insan vardır...
sevdalı_54 isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-05-2009, 19:11   #36
Kullanıcı Adı
Ak_Urfalı
Standart
yahudilerin yeni oyunu işte...kendi görüşüm müslüman bir şii olduguna yönelik
Ak_Urfalı isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-05-2009, 19:31   #37
Kullanıcı Adı
hipermuhafazakar
Standart
Arkadaşlar ben şia'nın ne anlama geldiğini yanlış biliyormuşum, sapık demek asla istemedim Ahmedinejata. Size yanlışlıkla gerilim verdiğimden ötürü özür dilerim.

Dingiliz haberlerine itimat edilmesi ile Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinde itimat edilmes arasında bir fark görmüyorum. O yüzden bu islam dünyasını karıştırıcıları, inananları birbirine düşürmeye çalışanlara pirim vermeyelim. Onlar Ahmedinejatı istemiyorlar, ingiliz entrikaları çeviriyorlardır.
hipermuhafazakar isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-05-2009, 19:47   #38
Kullanıcı Adı
Feride
Standart
Alıntı:
urfalı_ahmedo Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
yahudilerin yeni oyunu işte...kendi görüşüm müslüman bir şii olduguna yönelik
Müslüman şii ifadesi biraz tuhaf geldi. Mevzu şialık değil ama konu buralara geldiği için ben de bir araştırma yazısını sunmak istiyorum..

KUR'AN-I KERİM

EHL-İ SÜNNETE GÖRE;

Ehil Sünnet Kur'an'ın sıhhatine, ziyade ve noksan olmadığına ittifak etmiştir. Kur'an Arap dili kural ve usullerine uygun olarak anlaşılır. Ehli Sünnet Kur'an'ın Allah'ın kelamı olduğuna, hadis ve mahluk olmadığına, içinde batıl bir şeyin bulunmadığına ve müslümanların inanç ve muamelatta ilk kaynağının Kur'an olduğuna inanırlar.

ŞİİLERE GÖRE;

Bazılarına göre Kur'an sıhhatli değildir Kur'an Şii inançlarından herhangi biriyle çatıştığında mezheplerine uygun garip teviller yaparlar. Bu yüzden bunlara "Müteevvile" ismi verilmiştir. Daima Kur'an toplanırken ortaya çıkan ihtilafa işaret etmeyi severler. Kendi imamlarının sözleri onlara göre güvenilen teşri kaynağıdır.

HADİS

EHL-İ SÜNNETE GÖRE;

Şeriatta ikinci kaynak ve Kur'an'ı açıklayıcı mahiyettedir Peygamber (SAV)'den sahih olarak gelen herhangi bir hadise muhalefet etmek caiz değildir. Hadislerin sahih olduğunu anlamak İslam Ümmeti alimlerinin Hadis Usulü hususunda ittifak ettiği kurallara dayanır.
Bunun yolu da senedin tahkikidir. Kadın ve erkek ayırdedilmeksizin adil şahısların şehadetiyle güvenilir olup olmadıkları incelenir. Her hadis rivayet edenin belli bir tarihi, rivayet ettiği hadislerin sahih olup olmadığı tespit edilmiştir. Yalancıdan, meçhul şahıslardan sadece akrabalık vasfıyla hadis kabul edilmez. Çünkü hadis rivayeti her türlü itibarın üzerinde büyük bir emanettir.

ŞİİLERE GÖRE;

Resulullah (SAV)'ın ehli beytine nisbet edilen ve siyasi savaşlarında Hz. Ali'nin yanında bulunanların rivayet ettiği hadislerden başkasını kabul etmezler Hadislerin kabulünde sahih olup olmadığına, senedine ve ilmi metoda ehemmiyet vermezler. Çok defa meçhul şahıslardan rivayet ederler ve derler ki : Muhammed b. İsmail'den .o da ashabımızdan birinden, o da bir adamdan rivayet etti ki şöyle dedi..." Kitapları sıhhatinin ispatı mümkün olmayan on binlerce hadisle doludur. Ve bu hadisler üzerinde dinlerini bina etmişlerdir " Bu tutumlarıyla Sünnet-i Nebeviye'nin dörtte üçünden fazlasını inkar etmişlerdir. Bu nokta Şiiler'in diğer müslümanlardan ayrıldığı en mühim noktadır.

SAHABE

EHL-İ SÜNNETE GÖRE;

Ehli Sünnet sahabeye hürmet edilmesi ve onlardan razı olduklarına ittifak etmişlerdir. Çıkan anlaşmazlıklar samimi olarak yaptıkları ictihad kabilindendir. Ve o ortam geçmiştir. Onların anlaşmazlıklarını ele alarak nesiller boyu kin beslemek caiz değildir, Zira sahabileri Allahu Teala hayırla zikretmiş çok yerde methetmiş ve bazılarını tahdit ederek beraatlarını beyan etmiştir. Bu sebepten de kimsenin onları itham etmesi helal olmaz ve bunda kimsenin de bir menfaati yoktur.

ŞİİLERE GÖRE;

Resulullah'tan sonra parmak sayısını aşmayacak kadar az bir topluluğun dışında bütün sahabenin kafir olduğuna inanırlar Hz Ali'ye çok özel bir makam verirler. Bazıları vasi, bazıları peygamber bazıları da ilah mertebesinde olduğuna inanırlar Sonra da kalkar müslümanlar hakkında Hz. Ali hususunda inançlarına göre hüküm verirler. Hz. Ali'den önce halife seçilenler ya zalim veya kafirdir. Hz. Ali'ye fikrinde muhalefet eden zalim veya kafir veyahut da fasıktır. Hz. Ali'nin zurriyetinden gelenlere muhalefet etmek de böyledir. Böylece tarihte nesiller boyu devam eden bir düşmanlık ve iftira kapısı açtılar Şii'lik bu öğretilerle devam eden tarihi bir ekol haline geldi.

TEVHİD (ALLAH'I BİRLEME) İNANCI

EHL-İ SÜNNETE GÖRE;

Allah'ın bir olduğuna, ortağı, benzeri olmadığına ,kul ile Allah arasında vasıta bulunmadığına iman ederler. Sıfat hususundaki ayetlere tevil, inkar ve teşbih yapmaksızın inanırlar. Allah dini tebliğ için peygamberler göndermiştir. Onlar da dini tebliğ etmişler hiçbir şeyi gizlememişlerdir. Gaybı sadece Allah'ın bildiğine inanırlar. Şefaatin Allah'ın izni şartına bağlı olduğuna, duanın, adağın ve kurbanın sadece Allah için olacağına, Allah'-dan başkasına caiz olmadığına inanırlar. Hayır ve şerrin Allah'ın mülkünde olduğuna, Allah'tan başkasının diri olsun ölü olsun kainatta tasarruf ve yetkisinin olmadığına, herkesin Allah'ın fadl ve rahmetine muhtaç olduğuna inanırlar. Allah'ı bilmek ise akıldan önce Şeriat ve Allah'ın ayetleriyle olacağına inanırlar. Her zaman hakkı bulması mümkün olmayan aklıyla insan imanını kuvvetlendirir.

ŞİİLERE GÖRE;

Allah'ın birliğine iman ederler fakat bu inancı bazı şirke götüren tutumlarıyla bulandırırlar Allah'tan başkalarına, kullara dua eder onlardan isterler ve "Ya Ali, Ya Hüseyin, Ya Zeyneb" derler. Allah'tan başkasına kurban keserler ve adak adarlar Ölülerden ihtiyaçlarının giderilmesini isterler Kendilerince malum duaları vardır. Bu dualarla ibadet ederler imamlarının masum olduğuna ve gaybı bildiklerine inanırlar, imamlarının kainatı idare ettiklerine inanırlar. Bu batıl inançlarını bina etmek için de kendilerine göre bir tasavvuf yolu icad ederler. Evliyanın, kutupların ve Ehli beytin (Allah'ın kudretinin dışında) hususi güç ve kuvvetlerinin olduğuna inanırlar. Dinde imtiyazlı bir tabaka olduğunu yayarlar ve bu imtiyazın veraset yoluyla oğullarına geçtiğini öğretirler. Allah'ı bilmenin akıl ile olduğuna Kur'an ayetlerinin aklın te'kidi mahiyetinde olduğuna. Kur'an'ın yeni şey getirmediğine inanırlar. Onlara göre Kur'an aklın eriştiği marifeti kuvvetlendirir.

RÛYETULLAH (ALLAH'I GÖRMEK)

EHL-İ SÜNNETE GÖRE;

Ahirette görmek mümkündür. Zira Kur'an'da : "O günde bazı yüzler parlaktır (çünkü) Rablerine bakmaktadırlar" buyurulmaktadır. (Ayrıca bu hususta sarih hadisler vardır).

ŞİİLERE GÖRE;

Ne dünyada ne de ahırette görmek mümkün değildir

GAYB

EHL-İ SÜNNETE GÖRE;

Gaybı Allah'tan başkası bilemez. Allah gaybı kendisine has kılmıştır Ancak başta Hz. Muhammed olmak üzere peygamberlerine gayba ait bazı şeyleri bildirir. "Dilediğinden başka onun ilminden hiç bir şeyi kavrayamazlar."

ŞİİLERE GÖRE;

Gaybı bilmenin sadece kendi imamlarının hakkı olduğuna inanırlar (Gaybtan haber vermek Peygamberin hakkı değildir) Bu sebepden bazıları imamlarına ilahlık nisbet etmektedirler.

RÂSULULLAH'IN ÂLİ (EHLİ BEYTİ. TABİLERİ)

EHL-İ BEYTE GÖRE;

(En sahih kavle göre) İslam dini üzerine kendine tabi olanlardır. Bir rivayette Ümmetin en muttaki olanlarıdır. Başka bir rivayete göre de Beni Haşim ve Beni Abdul-Muttalip'ten mü'min olan akrabalarıdır.

ŞİİLERE GÖRE

Sadece damadı Alı ve onun bazı çocuklarıdır. Sonra onların oğulları, daha sonra da torunlarıdır.

ŞERİAT VE HAKİKAT

EHL-İ SÜNNETE GÖRE

Şeriat, hakikattir; hakikat, şeriattır. Resulullah ümmetinden hiçbir şeyi gizlememiştir. Bütün hayırları göstermiş ve tüm serlerden sakındırmıştır. Cenabı Hak "Bugün size dininizi tamamladım." buyurmuştur. Dinin kaynakları Kur'an ve Sünnet'tir. Tamamlayıcı başka bir şeye ihtiyaç yoktur. Amel, ibadet ve Allah'a kavuşmanın yolu vasıtasız olarak açıktır. Kulların hakikatini sadece Allah bilir. Peygamberden başka her şahsın sözü alınır veya reddedilir. Çünkü Peygamber masumdur.

ŞİİLERE GÖRE

Şeriat Peygamberin getirdiği ahkamdır. Ve sadece avam tabakası ile satıhcıları ilgilendirir. Halbuki Hakikat veya ilmi Hası Ehli Beyt'in imamlarından başkası bilemez. Onlar Hakikat ilmini veraset yoluyla nesilden nesile elde ederler Ve onların nezdinde sır olarak kalır imamlar hatadan masumdurlar ve amellerinin hepsi dindir. Onların her tasarrufu caizdir. Allah'a kavuşmak vasıtasız (imamlar olmaksızın) tamam olmaz. Bu yüzden kendilerine verdikleri isim ve lakaplarda ileri giderek "Veliyyullah. Babullah. Hüccetullah. Ayetullah EI-Masum vs." gibi isimler verirler

FIKIH (HUKUK)

EHL-İ SÜNNETE GÖRE;

Ehli Sünnet Kur'an ahkamına bütün dikkatleriyle inceden inceye bağlıdırlar. Kur'an ahkamını Peygamber'in sünneti açıklar. Resulullah'ın söz ve fiillerinden sonra sahabenin ve güvenilir (sika) tabiilerin sözleri de büyük ehemmiyet kesbeder. Çünkü bu tabaka Resulullah'a zaman bakımından insanların en yakınları ve ona en bağlılarıdır. Allah bu dini tamamladıktan sonra hiç kimsenin yeni ahkam getirmeye hakkı yoktur. Fakat tafsilatın anlaşılmasında ve yeni meselelerin çözümünde İslam alimleri Kur'an ve Sünnet'in ışığı altında gayret sarf ederler. Yoksa kendiliklerinden yeni şeyler getiremezler. Mutlaka ayet veya hadise dayanması gerekir.

ŞİİLERE GÖRE;

Hukukta kendi imamlarına nispet ettikleri kendi kaynaklarına dayanırlar Kur'an ayetlerini Ümmet-i Muhammed'in galibiyetine muhalif olarak tevil ederler ve hukukta bunlara dayanırlar. Müctehid ve masum imamlarının yeni hükümler ihdas etme hakkı olduğuna inanırlar Aşağıdaki hususlarda Şii imamları yeni ahkam getirmişlerdir:
- Ezan, namaz vakitleri, namazın heyet ve keyfiyeti.
- Oruç vakitleri, orucu açma zamanı.
- Hac ve ziyaret işleri.
- Zekat meseleleri ve sarf olunacak yerler
- Miras
Ehli sünnete muhalefet etmeye son derece dikkat ederler ve anlaşmazlık dairesini genişletmeye özen gösterirler.

VELA (BAĞLILIK)

EHLİ SÜNNETE GÖRE

Vela tam bağlılık demektir. Ehli Sünnet "Resul'e itaat eden Allah'a itaat etmiştir" ayeti gereğince Resulullah'tan başkasına vela göstermezler. Resulullah'ın dışında kalan her kese Şeriat kaidelerinin hükmüne göre bağlanırlar. Çünkü Allah'a isyanda kula itaat yoktur.

ŞİİLERE GÖRE

Velayı imanın rükünlerinden biri olarak kabul ederler Onlara göre vela : Oniki imamı tasdik etmektir. Ehli beyte bu anlayış içinde vela göstermeyen onlara göre iman vasfıyla vasıflanamaz Arkasında namaz kılınmaz. Farz zekattan kendisine verilmez Ancak kafirlere de verilen adi sadakalardan verilebilir

TAKIYYE: (İNSANIN KORKUDAN İNANDIĞININ AKSİNİ SÖYLEMESİ VEYA ÖYLE GÖRÜNMESİ)

EHL-İ SÜNNETE GÖRE

Ehli sünnete göre bir müslümanın diğer müslümanları sözüyle veya fiiliyle kandırması, aldatması caiz değildir. Çünkü Resulullah "Aldatan bizden değildir" buyurmuştur. Takıyye din düşmanı kafirlerden başkasına yapılamaz caiz değildir. Bu da sadece harp esnasında olur. Çünkü harp hiledir. Müslümanın hak hususunda cesur ve doğru sözlü olması, riyakar, yalancı ve sahtekar olmaması tam tersine iyiliği emredip kötülükten nehyetmesi gerekir.

ŞİİLERE GÖRE;

Takıyye Şiiler'in bütün fırkalarında mezheplerinin gereği olarak kabul edilen bir farzdır. Takıyye usulünü gizli ve açık olarak öğreniyorlar ve onunla amel ediyorlar. Özellikle de kötü şartlarda. Bu durumlarda kendilerine göre öldürülmeyi hak etmiş kimseleri medih ve senada mübalağa ederler. Kendi mezheplerinden olmayana küfür hükmü tatbik ederler. Onlara göre gaye her türlü vasıtanın mubah olmasıdır Bu insanlar yalan, hile ve iki yüzlülüğün bütün üsluplarını mubah saymaktadırlar (Ehli sünnetin bazılarına göre imamın Kureyşten olması şart koşulur)

İMAMET VE DEVLET REİSLİĞİ

EHL-İ SÜNNETE GÖRE;

Devleti müslümanların arasından seçilen halife idare eder. Ve halifede denklik (İmamlarından rivayet ederler ki şöyle demişlerdir : -Takıyye benim ve babalarımın dinidir.- -Takıyyesi olmayanın dini yoktur.- Mutemet kitaplarından -İslam Kurtuluş ve Seadetin Yolu- isimli kitabın 109 uncu sayfasında şunlar vardır -Mükellefin nefsinde yahut malında bir zarara girme ihtimali varsa veya umumi düzene bir halel gelecekse onun emri bilmarufu terketmesi vaciptir. Bu hüküm Şia'nın özelliklerinden biridir ve Takıyye diye isimlendirilir.-), yani akıllı, bilgili, salih olarak bilinmesi, emin olması ve bu mesuliyeti yüklenecek güçte bulunması gerekir. Müslümanlardan onu hal ve akd ehli seçer. Adaletle hükmetmez ise veya kitap ve sünnet ahkamını çiğnerse onu azledebilirler. Bütün müslümanların ona itaati gerekir. İdare külfet ve mesuliyettir, mükafat ve ganimet değildir.

ŞİİLERE GÖRE;

İdare Hz Alı ve Hz Fatıma'nın çocuklarında veraset usulüyle devam eder. işte bu idare meselesi yüzünden Şiiler hiçbir idareciye halisane bağlanmazlar Çünkü inançlarına göre Fatıma evladı olmayan idareci olama? Bu düşüncelerinin tarihte gerçekleşmemesi üzerine bu inançlarına Ric'at nazariyesini eklediler. Ric'atın manası- Son imamları olun EI-Kaim ahir zaman yerden çıkarak bütün siyasi hasımları secek ve Şia'ya diğer fırkalar tarafından tarih boyunca gasbedilen haklarını geri verecek..


Muhibbudin Hatip - Şia Hakkında Bir Araştırma -

Konu Feride tarafından (10-05-2009 Saat 22:02 ) değiştirilmiştir..
Feride isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alt 10-05-2009, 20:31   #39
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
Yahudi olabilir fakat sonunda doğru yolu bulmuşmu ! bitti ...
 
Alt 10-05-2009, 23:01   #40
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
yahudi mi diyerek dikkati acaip bi şekilde başka yere çekmek istemiş ama bence bu tam bir YAHUDİ oyunu.

Ahmedinejadın dik duruşunu, eğilmeyişini, bükülmeyişini çekemeyen alçak israilin tipik bir oyunu.

Ulan israil denen, İngiliz denen zalimler:

diyelim ki ahmedinejad yahudi.

ama şu bir kesin ki:

Sizin gibi asla değil.

adam gibi bir adam.

yahudi de olsa asla sizin gibi iki ayaklı zalim yaratıklardan değil.

onu seviyoruz ve sizin gibi zalimlerin karşısında her zaman onun arkasındayız.
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Konu Kapatılmıştır

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
ahmedinejad


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi