AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-16-2014, 17:41   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Ahmet Taşgetiren - Bir Kez Daha Şefkatle
Ahmet Taşgetiren



Bir kez daha şefkatle

Sevgili arkadaşlar,

O telefon konuşmalarının kaydedilmesinin hukuksuz olduğunu ifade ediyorsunuz. Haklısınız. Ama kabul edin ki, bu noktada geçmiş örneklerine baktığımızda sizin de elleriniz temiz değil. Geçmiş birçok davada kullanılan delillerin, dinlemelere dayandığını siz de biliyorsunuz. Onun için, hukuksuz dinleme itirazınız, sadece savunma psikolojisi içinde değerlendiriliyor ve samimi bulunmuyor.

Sevgili arkadaşlar,

Bu arada bu konuşmaların gerçek olduğunu kabul ediyor, içeriğine itiraz etmiyor, hatta, “Bir gönül insanının böyle meselelerle ilgilenmesi gayet normal değil mi?” söylemini geliştiriyorsunuz.

Sevgili arkadaşlar,

O telefon kayıtlarına yansıyan ilişkiler bir “Ağ”ı ortaya koyuyor, farkında mısınız?

O ağ; Koç’ları, Sabancı’ları, Ciner’leri, M. Nazif Günal’ları kapsıyor.

Koç’ların Türkiye içi ve dışı bir takım işlerinin bitirilmesini ve bu arada sponsorluklarını kapsıyor, farkında mısınız?

Ciner’in gazetesinde (Habertürk) yazanların yazılarına önceden muttali olunduğu, Hizmet’i eleştirir gibi gözükenlerin patrona bildirildiği ve o tür yazılara müdahale edildiği bilgisini kapsıyor, farkında mısınız?

Uganda’daki yatırımları kapsıyor, farkında mısınız?

BDDK’daki işlemlerin nasıl bir kadrolaşma ile belirlendiğini kapsıyor farkında mısınız?

“Ananas” gibi şifre izlenimi veren ifadeleri kapsıyor farkında mısınız?

“Büyük patron duymasın” gibi sırlı ifadeleri kapsıyor, farkında mısınız?

“Başbakan”ın iç iletişimde “Boş-bakan” diye nitelenmesini kapsıyor, farkında mısınız?

Ve Hocaefendi’nin bütün bu işlerle ilgilenen bir insan olduğu bilgisini kapsıyor.

Girin toplumun içine ve bakın, acaba, dinlemelerin hukuksuzluğu mu tedavül ediyor, yoksa ortaya çıkan “Ağ”ın hacmi mi?

Camiaya mensup insanlar savunmada mı, ithamda mı?

Her gün olan bitenler, “Bunlar küresel çapta bir ağ” temasını zihinlere oturtmuyor mu?

İHH’ya karşı yürütülen, El Kaide ile bağlantılı izlenimi verecek en taze operasyon, varıp Emniyet’teki paralel yapının, yani Camia’nın üzerine oturmadı mı, o da varıp İsrail’in İHH ile hesaplaşması ile bütünleşmedi mi, görmüyor musunuz? O operasyona imza atan Emniyet mensupları, Camia’dan mıydı, yoksa Camia’ya komplo kuranlardan mı? Fark varsa neden vurgulamadınız farkı?

Sevgili arkadaşlar, Mustafa Akyol’un Star’daki dünkü yazısını okudunuz mu? “Dostça bir eleştiri” diyordu Akyol. Yazının tümü önemli ve dostça idi, oradan sadece şu paragrafı paylaşmak isterim:

“Hizmet’in Türkiye içinde keskin bir siyasi güç olarak algılanması, dünyada da öyle algılanması ile sonuçlanır. Buradaki ‘paralel yapı’ tartışması, başka yerlerde de sorular, kuşkular ve nihayetinde sıkıntılar yaratır. Onca emek riske atılmış, onca halkla ilişkiler gayreti boşa gitmiş olur. Hizmet sadece Türkiye’de değil, dünya çapında zarar görecektir bu kavgadan."

Ne diyeyim bilmem ki.

Mustafa Yeşil dostumu dinledim. İyi bir siyasi hatip olur, kabul ediyorum, ama o imaj Camia’ya yüklenmeli mi, sormak istediğim bu.

Zaman’daki, Bugün’deki arkadaşların yazılarını okuyorum, derin bir öfke ve Başbakan’a yönelik nefret, belki bazılarında intikam duygusu... Bu gönül yükünü taşımalı mı Camia?

Tahmin edebiliyorum, sizi bugünlerde Mümtazer Türköne’nin yazıları kesiyordur. “Benim hayatımın en büyük şerefi, Hocaefendi’nin 25 yıldan beri beni dost olarak kabuletmesidir.” diye yazan Hüseyin Gülerce bile kesmiyordur hatta. Ama Gülay Göktürk’ü de okuyun derim, biraz kulaklarımız sadece kendi söylediklerimizle dolmasın diye. Diyor ki Gülay Hanım, Bugün’deki dünkü yazısında:

“AK Parti’nin HSYK’nın yapısını değiştirmek için son derece meşru bir sebebi var. Son haftalar, varlığına çoktandır işaret edilen “yargıdaki otonom yapının” sistematik siyaset mühendisliği faaliyetlerini kamuoyunun büyük çoğunluğu açısından şüphe duyulmaz bir hale getirdi. Bu durumda hükümetin “işgal altında bir yargı” olgusunu bir an önce bertaraf etmek istemesi elbette hakkıdır.”

Böyle bir bakış da var, kendi dünyamızın dışına çıktığımızda.

Sevgili arkadaşlar, bir dil tutturdunuz gidiyorsunuz, dilinizin yükünü Camia çekiyor. Anadolu’da, mutfak bütçesinden öğrenci bursu çıkaran kadınlar, dünyanın öbür ucuna öğretmenlik yapmaya giden gençler çekiyor. Onlara yazık olmuyor mu? Yazık olmuyor mu bir birikimin heba olmasına?

Kaynak

Star 16.01.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi