04-25-2010, 15:55 | #121 |
Hangi yüzyılda yaşıyoruz acaba..?
Ahlak değerlerin'in tarumar edildiği dibe vurduğu bir yüzyılda mı acaba |
|
04-25-2010, 17:24 | #122 |
Kalabalık olunduğunda evdede köydede oluyor kadınlar ayrı erkekler ayrı yerde..
Bu zamanda eskisinden daha çok olmalıdır bu şekilde.. İlerdede elimden geldiğince böyle oldurtmaya çalışacağım.. Bu arada aklıma gelmişken bkz. ---> http://www.itukampus.com/bak/harvard...mlik+uygulamsi |
|
04-25-2010, 17:42 | #123 |
HAREMLİK SELÂMLIK HAKKINDA İLMÎ BİR ARAŞTIRMA
Kavramın Tarif ve Şumûlü "Harem" kelimesi Arapça bir kelime olup, "kişinin özenle koruduğu ve ugrunda savaştığı şey"( el-Mu'cemül-vasît, (ha-ra-me) md.) demektir. "Harâm", "hürmet", "muhterem" ve "ihtiram" kelimeleriyle aynı köktendir. Bu türevlerinden de anlaşılacağı gibi kelimemizde "saygınlık", "saygın" "korunmaya ve savun maya değer" gibi anlamlar saklıdır. Bir hadîs-i şerîfte "Malı ugrunda öldürülen şehittir, canı ugrunda öldürülen şehittir, dini ugrunda öldürülen şehittir, ırzı ugrunda öldürülen de şehittir. "(Buhari, mezalım 33; Müslim, imhan 226; Tirmizi, diyyât 21) buyurulmuştur ki, bu hadîs bir bakıma Islâmda "özenle korunması gereken" değerleri saymaktadır. Kişinin "ırzı"da bu korunması gereken değerlerin önemlilerinden olmakla."harem" telakki edilmiş ve "kötü ellere", "kem gözlere" karşı titizlikle korunmuştur. "Hurmet" kelimesi de, saygınlığı çiğnenemeyecek zimmet, hak ve sohbet vb. manalara geldiği gibi, yine bu manayı taşıması itibari ile "kadın" anlamına da gelir.( el Mu'cemu'1-vasît agy.) "Harîm" kelimesi de aynı kökten olup yaklaşık manalar taşır.Bütün bu anlamlar göz önünde bulundurularak "harem", herkesin girmesine müsaade edilmeyen, saygıdeğer ve kutsal yer,( bk. Devellioğlu (harem) md.) diye tanımlanmıştır. Mukaddes Mekke ve Medine şehirlerini çevreleyen ve sınırları Hz. Peygamber tarafından çizilip "mü'min" olmayanların girmelerine müsaade edilmeyen bölgelerin her birine de "harem" adı verilir ve "Harem-i Mekke" (Mekke'nin kutsal bölgesi) ile "Harem-i Medîne"nin ikisine birden, iki kutsal bölge, anlamında "Haremeyn" tâbir edilir."Harem-i şerif", şerefli harem, anlamında olarak, hem Kâbe ile Hz. Peygamber Mescidi ve civar larına, hem de Devellioğlu'na göre, büyük islâm konaklarında bulunan kadınlar dairesine denir.(agy.) Ancak "Büyük Islâm Konakları" ifadesi pek yerinde görülmediğinden, onun yerine "Islâm öğretisine göre inşa edilmiş evler" denmesi daha isâbetli olduğu kanaatindeyiz. Bu konuda Pakalın'ın tanımlaması daha güzeldir: "Harem, sarayla konakların ve evlerin kadınlara mahsus kısmına verilen addır. Bu yere "Harem Dairesi" de denilirdi. Erkeklerinkine ise "selâmlık" adı verilirdi. Harem; zevce mânasına da gelir. Arapça bir kelime olan Harem, girilmesi memnun olan yer, mukaddes ve muhterem olan şey demektir. Bundan dolayı ki, eskiden harem ve selâmlık diye ikiye ayrılan saray ve konakların girilmesi memnun olan harem kısmı, kadınların ikametine mahsustu." Türk Ansiklopedisi'nin "harem" maddesine yaptığı tarif ise daha da şumüllü ve efradını câmîdir: "Islâm toplum hayatında ve kadınların yabancı erkeklere karşı şer'an tarif edilmiş şekilde örtünme (tesettür) ye mecbur oldukları devrede, çatısının altında âileye mensup olmayan ve çeşitli hizmetler gören erkeklerin de yaşadığı, barındığı büyük evlerde, konaklarda ve saraylarda kadınlara mahsus olan daire... Sadece Harem denildiği gibi, Harem Dairesi de denilir; padısahlara mahsus köşklerde de, sahilsaray ve saraylardaki Harem dâireleri de Harem-i Hümâyun adm taşır"(Türk Ansiklopedisi (Harem) md.) Burada da "şer'an örtünmeye mecbur oldukları devrede" ifadesi hatâlıdır, zirâ Islâm gerçeğinin varolduğu her dönemde, inanan kadınların örtünmeye mecbur olacakları da bir vâkiadır.Anlaşılan "Harem" ve "Harem dâiresi" "selâmlik" la birleşerek Türkçe yapım eki olan -lik eki almış ve kadınların bulunduğu yeranlamında "Haremlik" haline gelmiştir. Buna göre, daha sonra Islâmî menşe ve kökenini araştırmaya çalışacağımız "Haremlik": Maddî imkânlarına bağlı olarak evlerini büyükçe yapabilen müslümanların, erkeklerin oturma mekânına mukabil, kadınlar için inşa ettikleri ve yabancı erkekler girmeksizin sadece kadınların bulunduğu, böylece de oturma ve sohbet sırasında üstbaşları tabiatıyla dağınık olacak kadınların "hicab" emrine uymuş olacakları ev bölmesi diye tanımlanabilir. "Selâmlık" ise yine Arapça bir kelime olan "selâm"a, yine yapım eki olan Türkçe -lık takısı eklenerek yapılmış "selâm ve selâmlama yeri" anlamında bir terimdir. Ancak anlaşılan o ki, bunda "selâm" kelimesinin etimolojik anlamları olan "selâmet, esenlik, bariş, güven" gibi manalar gözetilmemiş, sadece bu manalarıda içine alan "selâmlama"dan hareketle "Haremlik"in mukabili mekâna "selâmlık" demiştir. Yani, "selâmlık" konaklarda erkeklere mahsus daireye verilen addır. Bunun yerine "Selâmlık Dâiresi" de kullanılırdı.."Selâmlık" tâbiri, konak sahibinin selâm ve arz-i ihtiram için gelenleri burada kabul etmesinden meydana gelmiştir. Konaklarda selamlıklar ayrı bir dâire halinde idi. Ev sahibi sabahleyin hâremden çıkar, işine gidinceye kadar misafirlerini burada kabul ettiği gibi, işinden döndükten sonra da yatma zamanına kadar yine burada oturup gelenlerle vakit geçirirdi. Orta hallilerin evlerindeki selâmlık dâireleri konaklardakilere nisbetle basit şekilde idi.(Pakalın, (selâmlık) md.) Bir başka ifade ile: "Büyük evler, konaklar ve saraylarda aile hizmetindeki yabancı erkeklerin (erkek asçılar, asçı yamakları, uşaklar, ayvazlar, kâhyalar, vekilharçlar, erkek çocuğu lalaları, kâtipler, arabacılar, kayıkçılar, seyisler, bahçıvanlar, efendi tarafından himaye altına alınmış genç erkekler, âileye intisap etmiş şeyhler, dervişler, bulûg çağını idrak etmiş köleler, günlük misafirler, gece yatışı misafirleri, diyar garibi misafirler) bulunduğu, yaşadığı kısma da selâmlık denilmiştir."(Türk Ansiklopedisi (TA) (Harem) md.)"Haremlikle selâmlık arasındaki bağlantı kısmına "Mabeyn" (arayer, arabölme) ismi verilirdi... Büyük mutfak selâmlıkta bulunurdu, fakat ekseriye Haremlik'in de ayrı mutfağı olurdu... Konak ve saraylarda Haremlikle Selâmlıkta mutlaka iki hamam bulunurdu, büyük evlerde haremlikte mutlaka bir hamam yapılır, selâmlık halkı için civardaki bir çarsı hamamından faydalanırlardı. Uşaklardan biri külhancılık hizmeti görürdü. Binada hamam külhanları selâmlıkta olurdu. Harem lik'in ve selamlığın bahçeleri de ayrı olurdu..."(agk.) Alıntı Konuya açıklık getirmek için paylaştım. |
|
04-25-2010, 17:44 | #124 |
Tam olarak uygulamak pek mümkün değil.Yani günümüzce inşa edilen dairelerde tam uygulanacak birşey değil.Yani tarihte geçtiği gibi uygulamak mümkün olmasada uygulamayı sevdiğim ve düşündüğüm bir sistemdir.Ki İslama teslim olmuşum diyen birinin sevmemeside pek akıl karı değil.
|
|
04-25-2010, 18:24 | #125 |
Yakın Akrabalara yok.
Konu EZEL tarafından (04-25-2010 Saat 18:27 ) değiştirilmiştir.. |
|
04-25-2010, 18:24 | #126 |
Mahremiyet sinirlarini asmamak kadin-erkek iliskilerinde bazi sinirlari gerektirir küçük bey. Müslümanlarin müslüman gibi yasamasi bu durum gereklidir. "Zina'ya yaklasmamak"tan kasit da budur. Eger bugün kadin-erkek iliskilerinde birçok ahlâksizlik hat sayafa ulasmis ise, bunun sebeplerinden en önemlisi sinirlari asmamizdir. Önce kadin-erkek beraber sohbet edilir, sonra sakalasilir, vs. Burda bir deyim vardir "Cehennem'e giden yollar iyi niyetle doludur" diye, anlayana...
Konu NûN tarafından (04-25-2010 Saat 19:41 ) değiştirilmiştir.. |
|
04-25-2010, 18:25 | #127 | |
Alıntı:
Aynen katılıyorum .... |
||
04-25-2010, 18:33 | #128 |
Aşırı dincilik dediğiniz nedir açıklar mısınız?
Kimse Hz.Muhammed(s.a.v) uygulamaları dışında ortaya attığı bir bilgi,öneri veya yama söz konusu değildir.O zaman bu demektir ki Aşırı dincilik diye tabir ettiğiniz Hz.Muhammed(s.a.v)'i örnek almak ise bizim için şereften ibarettir. Konu NûN tarafından (04-25-2010 Saat 19:44 ) değiştirilmiştir.. |
|
04-25-2010, 18:37 | #129 |
dindar insanlara, Allahın peygamberine örnek alarak yaşamaya çalışan insanlara 'dinci' diye cahiller ve/veya islama hasım olanlar der, örnek için bkz malum medya, muhalefet liderleri..bu ifadeyi sakın kullanmamaya çalışınız..
Konu NûN tarafından (04-25-2010 Saat 19:45 ) değiştirilmiştir.. |
|
04-25-2010, 18:41 | #130 |
Müslümanım diyen insanların bile dini hükümleri "geri" bulduğu bir yüzyılda yaşıyoruz!
Yazık ki ne yazık.. Konu NûN tarafından (04-25-2010 Saat 19:45 ) değiştirilmiştir.. |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|