AK Parti’ye dava aç, İP ve Genç Parti’yi görmezden gel! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

04-14-2008, 01:48

AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında, tepkileri yatıştırmak için, malûm kesim bir söylem geliştirdi: “Parti kapatma davası açmak, kanunda olan bir yetkidir. Bu, aynı zamanda Başsavcı’nın görevidir.”
Şunu demek istiyorlardı: “Parti kapatma davası bir önyargının eseri değildir. Başsavcı objektif olarak görevini yapmıştır. Dava açılmasını gerektiren şartlar oluştuğu için, dava açılmıştır.”
Devam ediyorlardı yatıştırma numaralarına: “Zaten kapatma kararını verecek olan, Başsavcı değil ki. Anayasa Mahkemesi verecek kararı. Bekleyelim, mahkeme kararını versin.”
Bu yaklaşım, toplumu uyutarak, milli iradeyi etkisizleştirme operasyonunu gerçekleştirme amacına matuf bir taktikti.. ümit veriyorlar, “Bu bir dava. Belki de kapanmayabilirsiniz.” diyerek, olayın vehametine yönelik haklı tepkiyi kırmaya çalışıyorlardı..
Haydi bu teskin etme numaralarına kandık diyelim.. Bir anlığına, Başsavcı’nın bir önyargıdan dolayı değil, görevi gereği her partiyi adım adım takip ettiğini ve hiçbir özel amacı olmadan, AKParti aleyhine kapatma davası açtığını kabul edelim..
Peki Başsavcı partileri takip edip, gerektiğinde onlar için kapatma davası açıyorsa, şu Genç Parti ile, İşçi Partisi’ne niçin dava açılmıyor?
Hani Başsavcı’nın görevi kapatma davasını açmaktı ya!..
Onu diyorum; “Niye bu partilere de dava açılmıyor?”
Hayır; parti kapatılmasından, partilere kapatma davası açılmasından büyük zevk duyuyor değilim.. Düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasını, sivil toplum kuruluşlarının özgürlüklerinin daraltılmasını istediğim yok.. Yasakçı bir kafaya sahip olduğum için, bu iki partiye de kapatma davası açılmasını istiyor değilim!..
Sadece, “Başsavcı’nın görevi kapatma davasını açmak. Başsavcı görevini yapıyor..” diyenlere, iyi niyetli olmadıklarını ispat için bu öneriyi yapıyorum.
Dava açmak görev ise, buyursun Başsavcı görevini yapsın..
“Hangi parti ne yapmış ki?” diyecekler..
Anlatalım..
Birisi; Genel Başkanı, hortum davasından İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Genç Parti.. Genel Başkanı’nın yanı sıra, birçok milletvekili adayı da, İmar Bankası davasından dolayı sanık konumunda.. Genel Başkan’ın babası ve kardeşi ise zaten 5 yıldır kaçak. 15 katrilyonluk borcu milletin sırtına yükleyip kaçtılar.
Sadece bu değil, partinin 2002 seçimlerinde yaptığı trilyonlarca liralık masrafın da, İmar Bankası hortumunda yan kuruluşlar olarak bilinen ve bu sebeble el konulan bazı şirketlerin kasasından finanse edildiği, mahkeme dosyalarına yansıyan bilgiler arasında.
Eeee, daha ne bekliyor Başsavcımız?
Parti kapatma davası açmak, onun görevi ya.. Buyursun açsın bakalım kapatma davasını!
İkincisi de, İşçi Partisi. Parti merkezinde yapılan aramada, üç kişide birden silah çıkıyor!
Kimse bunu sorgulamıyor, “Kardeş, siz nasıl siyasi partisiniz? üç kişide birden silah nasıl çıkar?” denilmiyor.
Dahası var, Yargıtay binasının, en kritik noktalarını gösteren krokisi, İşçi Partisi Genel Merkezi’nden çıkıyor. Notlar da hayli ilginç; “Bu kapıyı kimse bilmez. Kameraların göremediği kör noktadır. Diğer taraftan da giriş var” vs. mealinde bir sürü not..
Bir siyasi partide bu bilgilerin işi ne?
Hele hele Danıştay cinayeti gibi vahim bir olayı yaşamış Türkiye olarak, bir siyasi partinin merkezinde böyle bir krokinin varlığını hoşgörü ile karşılamamız mümkün mü?
Evet Sayın Başsavcı, bu partiler için de kapatma davası açmanız, göreviniz kapsamında değil mi?
Yoksa o iki partiye kapatma davası açma yetkiniz mi yok?
Kanun; sadece AK Parti’ye kapatma davası açma yetkisi mi veriyor?
Nedir sorun?..
AKParti hakkında, mahkemeye intikal etmiş hiçbir suçlama olmadığı halde, genel başkan ve idarecileri konumundaki hiç kimse hakkında bir dava bile yokken, iddianameyi hemen hazırlayıp mahkemeye veriyorsunuz da, İşçi Partisi’nin Genel Başkanı, Genel Sekreteri ve Genel Başkan Yardımcısı ile zincirleme tutuklamalar önümüzde dururken, niçin bir iddianame de İP için hazırlamıyorsunuz?
Evet niçin?..
“Eylemlerin varlığının Anayasa Mahkemesi tarafından tesbit edilmesi yeterlidir, ayrıca Ceza Mahkemelerinde mahkûmiyet kararı aramaya gerek yoktur” gerekçeniz, sadece AK Parti için mi geçerli?
Açın davayı, Anayasa Mahkemesi’ne bırakın gerisini. İster kapatır, ister açık bırakır.
Ama siz vazifenizi yapsanıza..
Kapatma davası açmak, vazifenizdi ya!
Buyurun, İP ve GençParti için de vazifenizi yapın bakalım.. Derdiniz, gerçekten “vazife” ise!..

Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 13/04/2008

04-14-2008, 01:48	#1
Kullanıcı Adı CeVHeR	AK Parti’ye dava aç, İP ve Genç Parti’yi görmezden gel! AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında, tepkileri yatıştırmak için, malûm kesim bir söylem geliştirdi: “Parti kapatma davası açmak, kanunda olan bir yetkidir. Bu, aynı zamanda Başsavcı’nın görevidir.” Şunu demek istiyorlardı: “Parti kapatma davası bir önyargının eseri değildir. Başsavcı objektif olarak görevini yapmıştır. Dava açılmasını gerektiren şartlar oluştuğu için, dava açılmıştır.” Devam ediyorlardı yatıştırma numaralarına: “Zaten kapatma kararını verecek olan, Başsavcı değil ki. Anayasa Mahkemesi verecek kararı. Bekleyelim, mahkeme kararını versin.” Bu yaklaşım, toplumu uyutarak, milli iradeyi etkisizleştirme operasyonunu gerçekleştirme amacına matuf bir taktikti.. ümit veriyorlar, “Bu bir dava. Belki de kapanmayabilirsiniz.” diyerek, olayın vehametine yönelik haklı tepkiyi kırmaya çalışıyorlardı.. Haydi bu teskin etme numaralarına kandık diyelim.. Bir anlığına, Başsavcı’nın bir önyargıdan dolayı değil, görevi gereği her partiyi adım adım takip ettiğini ve hiçbir özel amacı olmadan, AKParti aleyhine kapatma davası açtığını kabul edelim.. Peki Başsavcı partileri takip edip, gerektiğinde onlar için kapatma davası açıyorsa, şu Genç Parti ile, İşçi Partisi’ne niçin dava açılmıyor? Hani Başsavcı’nın görevi kapatma davasını açmaktı ya!.. Onu diyorum; “Niye bu partilere de dava açılmıyor?” Hayır; parti kapatılmasından, partilere kapatma davası açılmasından büyük zevk duyuyor değilim.. Düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasını, sivil toplum kuruluşlarının özgürlüklerinin daraltılmasını istediğim yok.. Yasakçı bir kafaya sahip olduğum için, bu iki partiye de kapatma davası açılmasını istiyor değilim!.. Sadece, “Başsavcı’nın görevi kapatma davasını açmak. Başsavcı görevini yapıyor..” diyenlere, iyi niyetli olmadıklarını ispat için bu öneriyi yapıyorum. Dava açmak görev ise, buyursun Başsavcı görevini yapsın.. “Hangi parti ne yapmış ki?” diyecekler.. Anlatalım.. Birisi; Genel Başkanı, hortum davasından İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Genç Parti.. Genel Başkanı’nın yanı sıra, birçok milletvekili adayı da, İmar Bankası davasından dolayı sanık konumunda.. Genel Başkan’ın babası ve kardeşi ise zaten 5 yıldır kaçak. 15 katrilyonluk borcu milletin sırtına yükleyip kaçtılar. Sadece bu değil, partinin 2002 seçimlerinde yaptığı trilyonlarca liralık masrafın da, İmar Bankası hortumunda yan kuruluşlar olarak bilinen ve bu sebeble el konulan bazı şirketlerin kasasından finanse edildiği, mahkeme dosyalarına yansıyan bilgiler arasında. Eeee, daha ne bekliyor Başsavcımız? Parti kapatma davası açmak, onun görevi ya.. Buyursun açsın bakalım kapatma davasını! İkincisi de, İşçi Partisi. Parti merkezinde yapılan aramada, üç kişide birden silah çıkıyor! Kimse bunu sorgulamıyor, “Kardeş, siz nasıl siyasi partisiniz? üç kişide birden silah nasıl çıkar?” denilmiyor. Dahası var, Yargıtay binasının, en kritik noktalarını gösteren krokisi, İşçi Partisi Genel Merkezi’nden çıkıyor. Notlar da hayli ilginç; “Bu kapıyı kimse bilmez. Kameraların göremediği kör noktadır. Diğer taraftan da giriş var” vs. mealinde bir sürü not.. Bir siyasi partide bu bilgilerin işi ne? Hele hele Danıştay cinayeti gibi vahim bir olayı yaşamış Türkiye olarak, bir siyasi partinin merkezinde böyle bir krokinin varlığını hoşgörü ile karşılamamız mümkün mü? Evet Sayın Başsavcı, bu partiler için de kapatma davası açmanız, göreviniz kapsamında değil mi? Yoksa o iki partiye kapatma davası açma yetkiniz mi yok? Kanun; sadece AK Parti’ye kapatma davası açma yetkisi mi veriyor? Nedir sorun?.. AKParti hakkında, mahkemeye intikal etmiş hiçbir suçlama olmadığı halde, genel başkan ve idarecileri konumundaki hiç kimse hakkında bir dava bile yokken, iddianameyi hemen hazırlayıp mahkemeye veriyorsunuz da, İşçi Partisi’nin Genel Başkanı, Genel Sekreteri ve Genel Başkan Yardımcısı ile zincirleme tutuklamalar önümüzde dururken, niçin bir iddianame de İP için hazırlamıyorsunuz? Evet niçin?.. “Eylemlerin varlığının Anayasa Mahkemesi tarafından tesbit edilmesi yeterlidir, ayrıca Ceza Mahkemelerinde mahkûmiyet kararı aramaya gerek yoktur” gerekçeniz, sadece AK Parti için mi geçerli? Açın davayı, Anayasa Mahkemesi’ne bırakın gerisini. İster kapatır, ister açık bırakır. Ama siz vazifenizi yapsanıza.. Kapatma davası açmak, vazifenizdi ya! Buyurun, İP ve GençParti için de vazifenizi yapın bakalım.. Derdiniz, gerçekten “vazife” ise!.. Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 13/04/2008

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal gösterime geğ Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)