Haftalardır süren maraton bitti ve önceki akşam milletvekili listeleri YSK'ya teslim edildi.
Bu saat itibarıyla seçim startı verilmiş oldu diyebiliriz. İki gündür listeleri analiz etmeye çalışıyoruz. Kimler silindi, kimler kaydırıldı, kim kimi transfer etti sorularına cevap arıyoruz.

Listelere genel olarak baktığımızda Meclis'te büyük bir değişim yaşandığı açık. Her partide ciddi değişiklikler var. AK Parti'de 167 isim liste dışı kaldı. Listeye girebilenlerden kamuoyunda tanınmayan çok isim var.

Bu duruma siyasetteki değişim iradesinin bir yansıması denebilir.

AK Parti'de 'beyaz yakalı' diyeceğimiz lisans ve doktoralı aday sayısı 516. Yani daha çok teknokrat bir liste yapılmış. Hukukçu sayısının çokluğu da dikkat çekici.

'Dışarıdan' popüler isimler transfer edilmemiş. Bu da bir politikanın yansıması. AK Parti teşkilatlara ve partinin yetkili kurullarından geçen isimlere yer açtı. Özellikle de Güneydoğu'daki vekillerin neredeyse tamamı değişti.

AK Parti açısından listelerin bir mühendislik ürünü olduğu tartışılmaz. Anketlerden, temayül yoklamalarından, mülakatlardan ve komisyon görüşmelerinden çıkan liste adeta kılı kırk yararcasına hazırlanmış denebilir.

AK Parti'nin seçim kampanyasındaki en büyük kozu bizzat Başbakan Erdoğan ve iki dönemlik icraatları. O yüzden popüler adaylar yerine yerel ve renkli adaylar tercih edilmiş. AK Parti adaylardan çok icraatları ön plana sürecek. Hatta Başbakan Erdoğan dün akşam ilk mitingini Strazburg'da gurbetçilerle yaptı. 12 Haziran seçimi öncesi benzer tabloları sıklıkla göreceğiz.

CHP açısından durum biraz karışık.

55 vekil liste dışı kaldı. Yeni CHP'ye uygun bir liste yapmaya çalıştı Kılıçdaroğlu. Fakat işi hiç kolay değil. Çünkü hem Önder Sav hem de Deniz Baykal kadrosunu liste dışı bıraktı. Baykal sembolik olarak listede kendine yer bulabildi.

Teşkilatların tercihleri de CHP listelerine yansımadı. Böyle olunca yerel yönetimlerde tepki var. Çalışmayan teşkilatların sonuçlar üzerindeki etkisini düşünürsek Kılıçdaroğlu'nun tercihleri başını ağrıtabilir.

Kaldı ki partiden tamamen kazınan Önder Sav'ın boş duracağını varsayamayız. Kılıçdaroğlu'nun başarısız olması için her şeyi yapacaklardır.

Merkez Sağ'dan ve Silivri'den transferler de CHP'nin başını ağrıtacak tercihler. CHP'liliği tartışmalı çok farklı kesimler aynı listeye kondu. Hatta Demirel'in listeler üzerinde Baykal'dan bile daha etkili olduğu görüldü. Eğer hepsi seçilip gelirse zor yönetilecek hatta yönetilemeyecek bir CHP ile karşılaşacağız.

Yani CHP'de tartışma kaçınılmaz. Kılıçdaroğlu ciddi bir oy artışı sağlayamazsa 13 Haziran'da kurultay hazırlıkları başlar.

MHP listelerinde Ergenekon sanığı Engin Alan çok dikkat çeken bir isim. Başbakan'ın karşısına koydu MHP yönetimi. Alan'ın yaptığı birçok icraat da miting meydanlarında kaçınılmaz olarak tartışılacak. Merkez sağdan transferler de ilginç.

BDP ise bu sürecin en rahat partisi.

Öncelikle bölge siyaseti yapmanın avantajını kullanıyor. Tepki siyaseti gütmesi de işini kolaylaştırdı. Mühendislik açısından başarılı bir liste yaptıklarını söylemek mümkün. Eğer matematik hesaplarında hata yapmazlarsa çok sayıda vekile sahip olabilirler. Fakat Ergenekon sanıkları gibi KCK sanıklarının da seçilseler bile Meclis'e gidip gidemeyecekleri hâlâ tartışmalı.

Fakat BDP listelerinin 'şahin' isimlerden oluştuğu açık.

Yani daha agresif bir TBMM göreceğiz. Aslında bu ayrıntı CHP için de geçerli. Hem MHP hem CHP hem de BDP'den daha agresif bir performans göreceğiz. O yüzden yeni Meclis'te tartışmalar da kaçınılmaz.

Listelerle ilgili son bir not: Eğer 27 Nisan benzeri müdahaleler olmazsa ilk kez seçime listeler, icraatlar ve söylemlerle gidecek gibiyiz. Bu da bir normalleşmedir ve önemli bir kazanımdır.