13.05.2009 çarşamba akşamı ders salonuna girdiğim vakit karşımda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız(ideolojik saplantı kazanç değildir) Menderes Türel'i görünce hem şaşırdım,hemde mutluluk duydum.AK Parti misyonunda hareket eden değerli başkanımız,samimi,dürüst ve ilkeli siyaset anlayışı ile bizleri mest etmişti açıkçası..Türkiye'nin genel siyaset yapısına değindikten sonra,yerel seçimlerde yaşamış olduğu büyük hayal kırıklığına geçti..Antalya seçimlerini kaybetmemizin neden ve sonuçlarını tahlil ve tenkit eden Türel,üzüntüsünün kaybetmesinden ziyade Antalya'nın saplantıya düşmüş ideolojilere sahip bir yönetimin eline geçmesidir..Oldukça keyifli ve faydalı geçen sohbetimizi,kupa maçı nedeni ile erken bitirdik.Sayın Türel'i uğurlarken ,devir teslim töreninde chp zihniyetinin sergilemiş olduğu çirkin hareketi sordum,Türel gülümseyerek onu bırakın dedi kapıma 20 tane zabıta gönderdiler,o ne ki?..Bu güzel duygular içerisinde Genel Siyaset Akademimizin 3.dersinide ifa etmenin hazzını yaşadık.Bir dahaki derste buluşmak dileği ile.

Teşekkürler erman bey..O güzelik size aittir.

TÜREL: “BURSA’NIN GELECEĞİ PARLAK”

ANTALYA ESKİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MENDERES TÜREL, BURSA’NIN AÇIK HAVA MÜZESİNE DÖNÜŞECEĞİNİ SÖYLEDİ.





<<1234>>


Antalya’nın eski büyükşehir belediye başkanı Menderes Türel, Başkan Recep Altepe’nin tarihi mirasın yaşatılmasına yönelik sevgisinin Bursa’ya büyük kazanımlar sağlayacağını belirterek, “Bursa ehil ellerde yönetiliyor. Yakın zamanda Bursa’nın açık hava müzesine dönüşeceğine yürekten inanıyorum” dedi.
Türel, AK Parti Siyaset Akademisi’nin 2. dersinde kursiyerlere ticaret ve siyaset hayatındaki tecrübelerini anlattı. Türkiye’nin demokratikleşmesini istemeyen kesimlerin olduğunu ifade eden Türel, “Siyaset mühendisliği yapan kişiler ve kurumlar var. Maalesef Türkiye sahip olduğu Cumhuriyet’i tam demokrasi ile taçlandıramadı. Son yıllarda halkımız reflekslerini, sağduyusu kullanıp demokrasiye sahip çıkmaya çalışıyor. Çok yakında siyasi hayatımızda kamplaşmadan ziyade partilerin fikir çalışmaları ön planda olacak. Halkımız artık sağduyusu ile sistemdeki eksikleri hissediyor, kendini de olması gerekene göre eksiklerini tamamlıyor” dedi. Antalya’da belediye başkanlığı görevinde yaptıklarının seçim sonrasında da takdir edildiğini ancak AK Parti’nin önünü kesmeye çalışanların oylarını CHP’de birleştirdiğini belirterek, “2004’te DP adayı yüzde 26 aldı. DP’nin son seçimdeki oyu yüzde 0.91. Tablo ortada” dedi.

“Bursa Açık Hava Müzesi’ne dönüşür”
Türel, Bursa’nın yeni büyükşehir belediye başkanı Recep Altepe’nin tarihi mirasın yaşatılmasına yönelik sevgisinin, tarih kenti Bursa için büyük kazanımlar sağlayacağına inandığını söyledi. Bursa’nın ehil ellerde yönetildiğini vurgulayan Türel, “Başkanımız Osmangazi Belediye Başkanlığı görevindeki çalışmalarını Büyükşehir Belediyesi ölçeğinde sürdürdüğü takdirde Bursa, açık hava müzesine dönüşür. Bir aylık süre içinde deki gözlemlerimde başkanımızdaki yaptığı çalışmalarda bu kararlılığı görüyorum” diye konuştu. Türel, seminer sonrasında Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti Bursa İl Başkanı Recep Altepe ve ticaret odası başkanlığı görevindeki dostları BTSO Başkanı Celal Sönmez ile TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Parseker’le bir araya gelerek, sohbet etti.

Bu haber 387 kez okundu
Yayın tarihi : 14 Mayıs 2009 Perşembe
Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

"AK Parti'yi istemeyenlerin oyu CHP'de birleşti"

Antalya'nın eski büyükşehir belediye başkanı Menderes Türel, belediye başkanlığı süresince yaptıklarının seçim sonrasında da takdir edildiğini, ancak AK Parti'nin önünü kesmeye çalışanların oylarını CHP'de birleştirdiği için önünün kesildiğini söyledi. Türel, "2004'te DP adayı yüzde 26 aldı. DP'nin son seçimdeki oyu yüzde 0.91. Tablo ortada." dedi.Türel, AK Parti Siyaset Akademisi'nin 2. dersinde kursiyerlere ticaret ve siyaset hayatındaki tecrübelerini anlattı. Türkiye'nin demokratikleşmesini istemeyen kesimlerin olduğunu ifade eden Türel, "Siyaset mühendisliği yapan kişiler ve kurumlar var. Maalesef Türkiye sahip olduğu Cumhuriyet'i tam demokrasi ile taçlandıramadı. Son yıllarda halkımız reflekslerini, sağduyusunu kullanıp demokrasiye sahip çıkmaya çalışıyor. Çok yakında siyasi hayatımızda kamplaşmadan ziyade partilerin fikir çalışmaları ön planda olacak. Halkımız artık sağduyusu ile sistemdeki eksikleri hissediyor." dedi.

Bursa için değerlendirmelerde de bulunan Türel, büyükşehir belediye başkanı Recep Altepe'nin tarihi mirasın yaşatılmasına yönelik sevgisinin, tarih kenti Bursa için büyük kazanımlar sağlayacağına inandığını ifade etti. Bursa'nın ehil ellerde yönetildiğini vurgulayan Türel, "Başkanımız Osmangazi Belediye Başkanlığı görevindeki çalışmalarını Büyükşehir Belediyesi ölçeğinde sürdürdüğü takdirde Bursa, açık hava müzesine dönüşür. Bir aylık süre içindedeki gözlemlerimde başkanımızdaki kararlılığı görüyorum." diye konuştu. (CİHAN)

24 / 04 / 2009 08:15, Cuma
AK Part, 'Siyaset Akademisi'nde Çetin ve Mehmet Altan, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Gülay Göktürk gibi liberal isimlerden ders almak istiyor. İsimlerin kimi kabul etti...

24 Nisan 2009 08:07Ali Ekber ERTÜRK'ün haberi
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) her yıl düzenlediği 'Siyaset Akademisi' çalışma programında, yeni dönem dersler önümüzdeki günlerde başlayacak. Akademi'nin bu yıl gerçekleştireceği etkinlik, AKP Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarının bulunduğu ilanlarla billboardlara asıldı.

Siyaset Akademesi'nin eğitim kadrosu için AKP, ilginç bir liste yaptı. Listede yer alan gazeteci, akademisyen ve yazarların ortak özelliği ise kamuoyunda 'liberal' olarak tanınmaları. AKP'nin oluşturduğu taslak listede usta kalem Çetin Altan, Cengiz Çandar, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Mümtaz'er Türköne, Hasan Cemal, Ekrem Dumanlı, Gülay Göktürk ve Ferhat Kentel de bulunuyor. Bu isimlerin bir bölümüne teklifler de götürüldü. Mehmet Altan ve Gülay Göktürk'e de önümüzdeki günlerde teklif götürüleceği öğrenildi. İkisinin de ne yanıt vereceği merak ediliyor.
AKP Siyaset Akademisi Koordinatörü Ercan Demirci, anılan isimlerin, hazırladıkları listede olduğunu açıkladı ve 'Partili olma şartı aramıyoruz. Önemli olan bilimsel, özgürlükçü ve aydınlatıcı bilgiler sunmaları; önyargıları bir kenara bırakıyoruz' dedi.
REDDEDENLER
Listenin en ünlü ismi Milliyet Gazetesi yazarı Çetin Altan, yaptığı açıklamada teklifin henüz ulaşmadığını belirterek, 'Yaşım çok ileri, sadece yazılarımı hazırlıyorum. Hareketlenme gerektirecek bir konuyla bütünleşmem mümkün değil' dedi. Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal ise sekreteri aracılığıyla kendisine ulaşan bir teklif olmadığını söyledi ve 'Yok öyle bir şey' dedi.
'GİDERİZ'CİLER
Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, vakit bulursa katılacağını söyledi. Referans Gazetesi yazarı Cengiz Çandar '2-3 sene önce de AK Parti'nin Siyaset Akademisi'ne gidip konuşmuştum. Teklif gelirse, yine giderim' derken Zaman Gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne de sorumuzu, 'Davet edilirsem katılırım. Ben siyaset bilimci bir kişiyim, CHP'den de davet gelse giderim' diye yanıtladı.
KARARSIZ
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın ise henüz karar vermediği ve teklifi değerlendirdiği öğrenildi.
DERS ÜCRETSİZ
Siyaset Akademisi'nde ders veren isimler 'sosyal sorumluluk bilinci' çerçevesinde gönüllü olarak katılımda bulunuyor. İsimlere herhangi bir ödeme yapılmıyor. Parti sadece yol ve konaklama masraflarını karşılıyor. Siyaset Akademis'nde geçen yıl 17 bin kişi ders gördü. Son yerel seçimlerde belediye başkan adaylarının belirlenmesinde, 'AKP Akademisi'nden sertifikası olanlara da öncelik tanındı.

20 Haziran'a kadar devam edecek Siyaset Akademisi'nin bu yılki ana konuları 'Ekonomi', 'Avrupa Birliği', 'Türkiye'nin Dış Politikası' ve 'Genel Siyaset.' Akademi'nin eğitim kadrosunda, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Hayati Yazıcı, Nazım Ekren ve diğer bakanların yanı sıra, Korkut Özal, Kamran İnan yer alıyor.

(Akşam)

Bakan Aydın'dan siyaset dersi Devlet Bakanı Mehmet Aydın, kültürün bir ülkenin kimliği olduğunu belirterek, bu konuda yapılacak bir hatanın ciddi sıkıntılar doğurduğunu söyledi.




BURSA
22.05.2009 21:52:50
AK Parti'nin uyguladığı siyaset akademisi programına konuşmacı olarak katılan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Merinos Kongre ve Kültür Merkezi'nde kursiyerlere tecrübelerini aktardı. Üniversite hocası olduğunu dile getiren Bakan Aydın, ilkokul ile başladığı okuldan hiç ayrılmadan 2002 yılına kadar devam ettiğini ifade etti. 6.5 yıldır AK Parti'de siyaset yaptığını ifade eden Bakan Aydın, kendi sorumluluğunda olan medeniyetler ittifakı projesi hakkında bilgi verdi. Kültür-siyaset ilişkisinden bahseden Bakan
Aydın, "Daha önceki yıllarda kültürle siyaset, diplomasi ve uluslararası ilişkiler birlikte pek de fazla konuşulan konular değildi. Hatta diplomaside haklı olarak konuşulması sakıncalı olurdu. Diplomatlar, kültüre pek girmezdi. Çünkü kültür bir ülkenin kimliğidir. Yapacağınız hata ciddi diplomatik sıkıntılara sebep olabilir" dedi.
Bir medeniyette yüzlerce kültürün bulunduğunu dile getiren Bakan Aydın, "Fas'ta yaşanan kültürle Endonezya'da yaşanan kültür, ikisi de İslam kültürüdür ama bunlar birbirlerinden çok farklı kültürlerdir. Türk ve Yemen kültürü de temel esas ve ahlaki değerlerde birbirlerine benzerler ama farklılıkları vardır. Tarihimizde, özellikle cumhuriyet döneminde, siyaset yoluyla kültürü değiştirme projesi, son derece açıktır. Yani kültür konularında bazı tedbirleri, siyasetçiler almışlardır. Günümüzde ise
kültür-siyaset ilişkisi çok geniş bir alana yayılmıştır" diye konuştu.
Katılımın yoğun olduğu gözlendiği toplantı daha sonra basına kapalı halde devam etti.
OSMAN AKIN - HAMZA ORUÇ - BURSA

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin Ottova Sözleşmesi gereği büyük araziyi mayından temizleme mecburiyeti olduğunu ifade ederek, "Bu bir uluslararası yükümlülüktür. Onun gereğini yerine getirmek için de gerekli kanunun altyapı çalışması yapılmaktadır. Bu kanun da Meclis'ten geçecektir. Bu Türkiye'nin yararına olan bir şeydir" dedi.

Merinos Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Siyaset Akademisi programına katılmak üzere Bursa'ya gelen Bakan Bağış, program öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bursa'yı çok sevdiğini ve ''Bursa'nın damadı'' olduğunu ifade eden Bağış, "Sınırdaki mayınların temizlenmesi konusunda özellikle son günlerde tartışmalar var. Bu konudaki sizin değerlendirmeniz nedir?'' sorusu üzerine, ''Ben hükümetimizin kanun taslağının arkasındayım. Destekliyorum. Türkiye'nin Ottava Sözleşmesi gereğince çok büyük

araziyi mayından temizleme mecburiyeti vardır. Bu bir uluslararası yükümlülüktür. Onun gereğini yerine getirmek için de gerekli kanunun altyapı çalışması yapılmaktadır. Bu kanun da Meclis'ten geçecektir. Bu Türkiye'nin yararına olan bir şeydir'' diye konuştu.

Bakan Bağış, "Avrupalı liderlere, rol model sorunuzun yansımaları ne şekilde oldu?" sorusu üzerine ise, "Bu benim bir tezimdir. Ben bunu ilettim. Bunu beğenenler olabilir, beğenmeyenler olabilir. Ama şunu unutmamak gerekir ki; Londra'da gerçekleşen terör etkinliklerini gerçekleştiren teröristlerin hiçbiri Pakistan'dan gelmemişti. Pakistan asıllıydılar ama Londra'da doğup, orada büyümüş, Londra'da terörist olmayı tercih etmiş kişilerdi. 11 Eylül'de New York'taki saldırıları gerçekleştirenler, Suudi

Arabistan vatandaşlarıydı. Ama Almanya'dan gelmişlerdi. Uzun yıllar Almanya'da yaşamışlardı. Bugün Avrupa'da 20 milyonun üzerinde Müslüman, dünya çapında 1.5 milyar Müslüman ve kendini Batı'dan izole edilmiş, Batı'dan soyutlanmış hisseden 3 milyarın üzerinde insan var. Hindistan'ı, Çin'i, Afrika'sını katarsanız, bu coğrafyalardaki insanlar kendilerini Batı'dan izole hisseden insanlar, ayrımcılığa uğradığını hisseden insanlar, doğru mesajı bulmakta bazen yanılabiliyorlar. Bu yüzden ben özellikle Avrupa'da

yaşayan ve fokur fokur kaynayan gençleri kastederek, onlara doğru rol modellerin bulunması gerektiğini söyledim. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, Cumhurbaşkanı, önde gelen siyasi liderleri, ülkelerinin batılılaşma hedefine emek veren, ülkelerini daha demokratikleştirmeye çalışan, daha çağdaşlaştırmaya çalışan, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında entegrasyonu sağlamaya çalışan liderlerdir. Bu tür rol modeller mi Avrupa için daha önemlidir? Yoksa o gençleri, Londra'daki teröristler gibi, 11 Eylül'ü

gerçekleştiren teröristler gibi zehirleyen zihniyetler mi daha önemlidir? Bunu Avrupalıların düşünmesi gerekir. Demeçlerini verirken kendi ülkeleri içerisinde ayrımcılığa, ırkçılığa neden olmayacak demeçler konusunda hassasiyet göstermeleri gerekir diye bir uyarıda bulunmuştum. Benim düşüncemdir. Beğenenler olabilir, beğenmeyenler olabilir. Ama ifade özgürlüğü ülkemizde de genişletmeye çalıştığımız, AB'nin de önemli değerlerinden bir tanesidir. İfade özgürlüğüm çerçevesinde fikirlerimi söylüyorum''

şeklinde konuştu.

Türkiye'nin AB ile müzakere sürecine de değinen Bağış, ''Avrupa Birliği, cumhuriyetimizin ilanından sonraki en önemli çağdaşlaşma projemiz. Bu çerçevede Türkiye rahmetli Menderes'in 1959'da başlattığı bir süreci hala devam ettirmekte. 50 yıllık bir sürecin ilk 45 yılında müzakere süreci bile alamayan Türkiye, son 5 yıl içerisinde artık aday ülke olmanın yanı sıra müzakerelerine başlamış ve kararlıkla ilerleyen bir ülke. Bu çerçevede her geçen gün ülkemizin iç huzuru artıyor. Ülkemizin demokrasisi daha

da gelişiyor. Ekonomisi de çok daha iyi noktalara gelmeye başladı. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımızın bahsettiği, fırsat gerçektende bir fırsattır. Türkiye'nin yeni sorunlara değil, yeni çözümlere ihtiyacı vardır. Türkiye'de sorunları artık diyalogla, konuşarak, çareler üreterek bulmak durumundayız. Bugüne kadar farklı yöntemler denendi. Ama Türkiye'nin güneydoğusundaki kardeşlerimiz bizim kardeşlerimizdir. Türkiye bir bütündür. Türkiye'nin dört bir yanındaki bütün sorunların üzerine eğilen bir iktidar

vardır. Türkiye'nin sorunlarını teker teker çözme konusunda kararlı bir siyasi irade vardır. Biz de Türkiye'nin sorunlarını, doğulusu batılısı, Alevisi, Sünnisi, askeri sivili, genci yaşlısı, kadını erkeği hep beraber omuz omuza, el ele vereceğiz ve Türkiye'nin bütün sorunlarını hep birlikte çözeceğiz'' dedi.

Bakan Bağış, daha sonra Siyaset Akademisi kapsamında ''Avrupa Birliği'' konulu bir konferans verdi.