AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 03-21-2008, 05:06   #1
Kullanıcı Adı
LüGaT
Standart Ak Parti Hata Yaptı, Uzlaşabilirdi
Evet, evet AK Parti hata yaptı, uzlaşabilirdi laikçi-Kemalist güçlerle. Böylece hakkında kapatma davası da açılmazdı.Tabii ki AK Parti bu çevrelerin 'tehdit algısı'nı azaltabilir, korkularını ortadan kaldırabilirdi. Nasıl mı?

Örneğin, iktidara geldiklerinde AB üyeliğinin öncelikli hedefleri olduğunu açıklamasalar, bu konuda attıkları kararlı adımlarla ve reformlarla 2005'te AB ile üyelik müzakerelerine oturmasalardı laikçi-Kemalist çevrelerle uzlaşabilirlerdi. Çünkü bu çevreleri rahatsız eden AK Parti'nin varlığı, geçmişi veya liderleri değildi bizatihi; AB sürecinin getirecekleriydi kendi iktidarları için. İslamcı-ulusalcı bir çizgiye dönen Saadet Partisi ve Necmettin Erbakan'dan rahatsızlar mı? 22 Temmuz öncesi birbirlerine muhabbetlerini gördük. Yani, asıl korktukları AK Parti değil, AB üyeliğiydi. Çünkü biliyorlardı ki, AB üyelik süreci ideolojik bir devleti değil, performansa, halka sunduğu hizmete dayanan bir devleti gerektiriyor; yönetimin, kendini ideolojik referanslarla her türlü siyasal ve toplumsal denetimin dışında gördüğü bir devlet yerine, meşruiyetini toplumdan alan ve topluma demokratik mekanizmalarla hesap vermek zorunda olan bir devlet yaratılıyordu. Dolayısıyla AB sürecinin ilerlemesi, 'ideolojik devlet' anlayışının ve pratiğinin ve buna yaslanan bürokratik oligarşinin sonu demekti, bunu çok iyi biliyorlardı.

Eğer AK Parti 1974'ten sonra uygulanan Kıbrıs politikalarına sadık kalsaydı, Denktaş'ı 'milli lider' olarak görmeye devam etseydi laikçi-Kemalist çevrelerle uzlaşabilirdi. Çünkü bu çevreler Tayyip Erdoğan'ın kişiliğinden veya partisinden çok, Türkiye'de bürokratik/ideolojik hegemonyanın temel taşlarından olan Kıbrıs statükosunun bozulmasından endişe ediyorlardı. Kuzey Kıbrıs'ta bozulan statükonun, Türkiye'de statüko içindeki güç dengelerini zora sokacağını biliyorlardı. Biliyorlardı ki Kıbrıs sorununun devamı Ankara'da 'militer' bir rejimin devamını sağlayan, onu sürekli yeniden üreten bir 'meşruiyet çıpası'dır; milletin tercihlerini ve taleplerini 'millî dava' söylemiyle 'devletleştirme'nin ve 'millîterleştirme'nin en etkili yoludur.

İşte AK Parti 2002 sonrası Kıbrıs'ta çözüm yerine statükonun devamından yana bir tavır alsaydı uzlaşabilirdi Kemalist-laikçi çevrelerle. Ama, yanlış yaptılar, çözümde direttiler. Denktaşgiller de boş durmadı, sorundan kurtulmak yerine AK Parti'den kurulmayı denediler. Sarıkızlar, Ayışıkları bu dönemde ve bu nedenlerle tasarlandı. Yani tehdit AK Parti değildi, Ankara'da militer ve otoriter bir yapının devamı için hayatî olan 'dış düşman' ve 'dört yanımızın düşmanlarla çevrili' olduğu efsanelerinin çökmesi ihtimaliydi.

Evet, AK Parti Kemalist-laikçi kesimlerin endişelerine son verebilirdi eğer demokratikleşme adımlarında fazla ileri gitmeselerdi, vesayetçi demokrasi anlayışına razı olsalardı, 'sivil cumhurbaşkanı' istemeselerdi. Halk iradesi yerine bürokratik vesayete yaslanmayı tercih etselerdi kaygıları giderebilirdi. Kürt sorununa çözüm noktasına bu kadar yaklaşmasalardı, Kürtleri topluca ayrılıkçı siyasete mahkûm etselerdi, böylece gün gelip bunlardan topluca 'kurtulmak' gerektiğinde tehcir işiyle görevlendirilecekler fazla zorlanmamış olacak, topluca Kürtleri sınırın öte tarafına koymakla ulus devlet nihai olarak homojenleşebilecekti. Özal'dan beri biliyoruz, Kürtlere sempatik gelen bir millî siyasetçi birilerinin karnını ağrıtır. AK Parti, bu hatayı da yaptı, Kürtleri ülkeye entegre etmeye başladı.

Vakıflar yasasını çıkarmasaydı, DGM'leri kapatmasaydı, MGK'ya dokunmasaydı, YÖK'e yeni bir Gürüz veya Teziç atasaydı AK Parti, bazı çevrelerin korkularını ve endişelerini gidermiş olurdu.

Küreselleşmeye ve özelleştirmeye karşı dursaydı, yabancı sermaye yatırımlarını yıllık 20 milyar dolarlara çıkarmak yerine onların girişini engelleseydi, özelleştirme yerine kamulaştırmalar yapsaydı, bürokratik seçkinleri ve emekli güvenlikçileri atamak için yeni KİT'ler kursaydı rahatlatmış olurdu bu çevreleri.

Evet, AK Parti bütün bunları yapsaydı Kemalist-laikçileri teskin edebilir, onlarla 'güven ve anlayışa dayalı' bir ilişki kurabilirdi, uzlaşabilirdi. Ama ne işe yarardı ki böyle bir iktidar?


İhsan Dağı Zaman

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 03-21-2008, 10:42   #2
Kullanıcı Adı
tayyipleyiz
Standart Ak Parti Hata Yaptı, Uzlaşabilirdi
Bu kadar güzel, reel ve yerinde tespitler, ihsan DAĞI gibi birine yakışıdı zaten...
Söylenecek ne varsa yazmış, kalemine sağlık...
Eyüp bey paylaşım harika ... +1
tayyipleyiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-21-2008, 14:42   #3
Kullanıcı Adı
LüGaT
Standart Ak Parti Hata Yaptı, Uzlaşabilirdi
Ben teşekkür ederim, sağolun...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-21-2008, 15:26   #4
Kullanıcı Adı
manifesto
Standart Ak Parti Hata Yaptı, Uzlaşabilirdi
Çok doğru bir yazı
Kemalist Militarist güçlerle uzlamşmanın yegane yolu MİLLETİ SATMAKTIR.

ak gençlik buna müsade etmez ak parti bu oyuna gelmez
manifesto isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi