Partisinin il kongresine katılmak üzere Çanakkale’ye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kolin Otel’de yapılan kongrede, seçim sonuçlarını ve yeni Anayasa çalışmalarını değerlendirdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’de bir baskı Anayasası olduğunu belirterek, “Türkiye, demokrasinin, millet egemenliğinin, halk saygısının, hak duygusunun hakim olduğu bir ülke olacaksa yepyeni bir Anayasa yapmalı” dedi. Bakan Günay, hararetli konuşması sırasında kazayla gazetecilerin ses kayıt cihazlarını yere düşürdü.
Partisinin il kongresine katılmak üzere Çanakkale’ye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kolin Otel’de yapılan kongrede, seçim sonuçlarını ve yeni Anayasa çalışmalarını değerlendirdi. Günay, AK Parti’nin yerel seçimlerden başarı ile çıktığını belirterek, “Bir yerel seçimi geride bıraktık. Bakınız bu yerel seçimler üzerinde türlü spekülasyonlar oldu. Bazıları bize çıtayı yüzde 50′nin üzerinde koydu. Biz yüzde 50′nin üzerine çıkamadığımız için bizim başarısız olduğumuzu ilan ettiler. Ancak kendileri yüzde 50′nin yarısının altında kaldılar. Biz bu seçimde yüzde 40′ın eşiğindeyiz. Yüzde 40 ortalamasındayız. Buradaki genç arkadaşlarımızın özellikle bilmesini istiyorum. Orta kuşaktakiler hatırlarlar. 1950′lerden bu yana çok partili hayatta seçim yapılıyor. 1950′lerden buyana ardı ardına 4 seçimi üst üste kazanmış ikinci bir parti yok. Varsa ayağa kalksın. Adalet ve Kalkınma Partisi bunu başardı. 2002′de, 2004′de 2007′de ve 2009′da yüzde 40′lar ortalaması üzerinden yani Türkiye toplumunun ortalamasını yakalamış büyük kitle hareketi olarak yoluna devam ediyor. Bu desteği bize milletimiz veriyor. Çünkü milletimiz siyaseti bir kavga gibi görenlerden bıktı. Milletimiz siyaseti bir çatışma, kamplaşma, bir kötü söz söyleme yarışı yeri gibi görmekten bıktı. Artık siyaseti bir hizmet yarışı yeri olarak görmek istiyor. AK Parti hizmet eden siyasetin bir adı olduğu için 4 seçimi ardı ardına kazanabiliyor” dedi.
“DARBE DÖNEMİ ALTINDA YAPILMIŞ BASKI ANAYASASI VAR”
Bakan Günay, Türkiye’de bir baskı anayasasının yürürlükte olduğunu belirterek, “Bugün Türkiye’de 1980-1982 yılında bir askeri vesayet dönemi altında, darbe dönemi altında, itiraz etme hakkı yokken, karşı söz söyleme hakkı yokken, eleştiri hakkı yokken, sözlerini özgürce ifade etme hakkı yokken yapılmış bir anayasa var. Bir baskı anayasası var. Evet, bu anayasa daha sonraki yıllarda 1980′lerden itibaren zaman zaman değiştirilmeye çalışıldı, ancak temeli, ana bakış anlayışı farklı olduğu için, buraya insanı, barışı koymadığı için, korkuyu, insanı gütme anlayışını benimsediği için ne kadar düzeltseniz düzelmiyor. Bunu ben söylemiyorum. Bunu, 5-10 yıl önce, bugün anayasanın değişmesini, tartışmasını yapamayız diyen siyasilerin yazılı belgeleri söylüyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Milliyetçi Hareket Partisi’nin, Doğru Yol Partisi’nin, Anavatan Partisi’nin yazılı belgeleri bunu söylüyor. Onlar da bu Anayasa’nın köklü biçimde değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Türkiye gerçekten demokrasinin, millet egemenliğinin, halk saygısının, hak duygusunun hakim olduğu bir ülke olacaksa, çağdaş, özgürlükçü, katılımcı, çoğulcu yepyeni bir anayasa yapsın. Bunu da milletle tartışarak yapsın istiyoruz. Yani bu ülkede ilk defa darbe dönemlerinde anayasa yapılmasın, demokrasi döneminde milletin kararıyla anayasa yapılsın istiyoruz. Bunun itiraz edilecek, karşı çıkılacak, hayır denilecek nesi var anlamış değilim. Ancak bazı arkadaşlarımız, üzüntüyle söylemek istiyorum ki, siyaseti bir kör dövüşüne, bir kavga ortamına, bir inatlaşmaya dönüştürmek istiyorlar. Ama her seçimde halkın boy aynasında boylarının ölçüsünü alıyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi o boy aynasında boyunu görüyor. Bu son seçime bakarsak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin boyu iki, ana muhalefet partisini üst üste koyduğunuz zaman bunlardan bir puan yukarda. İşte bu kadar açık” dedi.
KÜRSÜ YERİNE GAZETECİLERİN SES KAYIT CİHAZLARINI YERE DÜŞÜRDÜ
Konuşması sırasında 2 yıllık bakanlık döneminde kimsenin kendisinden haksız iş istemediğini hatırlatan Bakan Günay, hızını alamayınca kürsü yerine yanlışlıkla gazetecilerin ses kayıt cihazlarını yumrukladı. Ses kayıt cihazlarından biri yere düşerken, gazeteciler yere düşen cihazı alıp yeniden kürsüye koymak zorunda kaldı.
Bakan Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2 yıla yakın zamandır bakanlık yapıyorum Ben İstanbul’un birinci bölgesinin milletvekiliyim. Bugüne kadar bir tek teşkilat mensubu arkadaşım bana bir tek haksız iş getirmedi. Başarının sırrı burada yatıyor. Biz hakkı savunuyoruz. Kendi hakkımızı, milletin hakkını, yetimin hakkını savunuyoruz. Böyle yapmaya devam ettiğimiz müddetçe de inşallah başarılı olacağız”.
Öte yandan kongrede bir konuşma yapan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu ise, yerel seçim sonuçlarını muhalefet partilerini değişik şekilde değerlendirdiğini belirterek, “Seçim sonuçlarını, muhalefet partileri, her zaman olduğu gibi halkımızla ters düşmelerinden dolayı yine ters yorumluyorlar. Bizim yüzde 39′u kötülerken, kendi yüzde 23 ve yüzde 16′lılarını koyacak yer bulamıyorlar. Çok enteresan bir durum. Onun için bunlar halkımızla ters düşüyorlar. Bir de göz ardı edilmemesi gereken çok önemli bir şey var, Bu yerel seçimler ülkemizin son yıllarda AK Parti iktidarının yaşadığı dönüşümden, değişimden rahatsızlık duyanlar için de adeta bir fırsat olarak kabul edildi. Onun için seçim neticelerini kendilerine göre yorumlayıp, buradan bir şeyler çıkarıp aziz milletimizin kafalarını karıştırmak istediler. Bu seçimin galibi Ak Parti’dir. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa çok partili hayata geçtiğimizden bu yana bir siyasi parti 4 defa üst üste seçim kazanıyor. Bu seçimin galibi de biziz” dedi.

Yusuf Özgün yeniden AK Parti İl Başkanı seçildi

Gümüşhane'de AK Parti 3. Olağan Kongresi'nde mevcut başkan Yusuf Özgün yeniden İl Başkanlığı'na seçildi.Atatürk kültür merkezinde yapılan kongrede 603 delegeden 446'sı sandık başına gitti. Kullanılan 446 oyun 359'unu mevcut başkan Yusuf Özgün alırken rakibi Fatih Özer 81 oy aldı. Kullanılan oylardan 6'sı boş çıktı.

Yeniden seçilen AK Parti İl Başkanı Yusuf Özgün yaptığı kısa konuşmada sorumluluğunun daha da arttığını söyledi. (CİHAN

AKP Muş'ta Saltık'a Emanet AK Parti Muş İl Başkanlığının 3. Olağan Kurulunda 264 oy alan Halis Saltık, “partiyle uyumlu, çevresiyle iyi ilişkiler içerisinde, kurum amirleriyle, muhtarlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, kanaat önderleriyle ve diğer toplumu etkileyen grup ya da şahıslarla çok iyi diyaloglar içerisinde olacağız” dedi

AK Parti 3. Olağan Kongresi’nde 264 oy alan Halis Saltık başkanlığa seçildi. AK Parti Muş İl Başkanlığı 3. Olağan İl Kongresi'nde Halis Saltık, 264 oy alarak başkanlığa seçildi.
Muş Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda yapılan kongrede 3 aday yarıştı. Kongreye AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, Muş Milletvekilleri Dr. Medeni Yılmaz ve Seracettin Karayağız, Belediye Başkanı Necmettin Dede, siyasi parti il başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile partililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan kongrenin açılış konuşmasını yapan Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, Ak Parti iktidarı ile Türkiye’nin karanlıktan aydınlığa çıktığını ifade etti.
625 delegeden 524 delegenin oy kullandığı AK Parti 3. Olağan İl Kongresinde Halis Saltık 264 oy alırken, Ahmet Koçlardan 98 oy aldı. AK Parti İl Başkanı Ramazan Aşık ise 154 oy alırken, 8 oy da geçersiz sayıldı.
Ak Parti İl Başkan adayı Halis Saltık; “İlimiz, siyasi çalışmalarda yine tarihi günlerinden birini yaşıyor. İnsanların en hayırlısı, insanlara faydası dokunandır. Bunu kendime ölçü edindiğim için huzurunuza çıkmış bulunuyorum. Bu kongrede asıl olan Ak Parti’nin daha da güçlenerek çıkması olduğu için, buna katkıda bulunmak hepimizin birinci görevi olacağına inanıyorum. Çalışmalarıyla Türkiye'ye damgasını vuran, aynı zamanda bu çalışmaları bütün dünyada yankı uyandıran, güçlü ve kararlı bir partinin il başkanı olacak birisinin, nasıl bir yol haritası takip etmesi gerektiği hususunda, anlatması gereken çok önemli konular olduğunu biliyorum. Önce güçlü bir yönetim oluşturacağız. Çünkü liyakatli ve uyumlu yöneticiler, başarılı çalışmanın vazgeçilmez unsurudur. İlimizdeki demografik yapıyı dikkate alarak, imkanlar dahilinde herkesime hitap edecek bir yönetim oluşturma gayretinde olduk. Gönül isterdi ki yönetime girmek isteyen liyakatli kardeşlerimizin tümüne olumlu cevap verelim. Ancak yönetim kadrosunun sayısı sınırlı olduğu için, ancak bu kadar kardeşimizi yönetime alabildik. Şu konuda emin olabilirsiniz, yönetim kadrosuna giremeyen kardeşlerimizden, ya da delegelerimizden gelecek, haklı ve doğru talepleri yerine getirilecektir. Çok farklı bir yönetim anlayışıyla hizmet edeceğimize, hepiniz şahit olacaksınız. Çünkü görev dağılımında ehliyet liyakat kuralına dikkat edeceğiz. Yani kişiye göre iş değil, işe göre kişi prensibini uygulayacağız. AK Parti genel merkezinin talimatları doğrultusunda çalışacağız. Partiyle uyumlu, çevresiyle iyi ilişkiler içerisinde, kurum amirleriyle, muhtarlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, kanaat önderleriyle ve diğer toplumu etkileyen grup ya da şahıslarla çok iyi diyaloglar içerisinde olacağız. Ben yukarıda sıraladığım başlıklara azami derecede dikkat edeceğime ve başarılı olmak için çalışacağıma söz veriyorum. İlimizin çözüm bekleyen çeşitli sorunları olduğu hepimiz tarafından bilinen bir gerçektir. Bu sorunları öncelikli sırasına göre bir takvime bağlayıp Sayın Valimiz, Sayın Milletvekillerimiz, Sayın Belediye Başkanımız ve diğer ilgili kurumların desteğiyle çözmeye çalışacağız. Ben sorunların büyük bir kısmının çözüleceğine inanıyorum. Çünkü Cumhuriyetin kurulduğu tarihten günümüze, ilimize en büyük kaynak aktarımı AK Parti hükümeti tarafından yapıldığını hepimiz biliyoruz. Ben de bundan cesaret alarak sorunları çözmek için bütün gayretimle çalışacağıma söz veriyorum. Parti başkanı ve yönetimin en önemli görevlerinden biri de, partiyi bulunduğu ilde birinci parti yapmaktır. Birinci partiyse oylarını arttırmaktır. Ben burada siz saygıdeğer katılımcılara, delegelere şu sözü veriyorum. Yönetim kadromla birlikte bunu amaç edinerek, bütün gayretimizle çalışacağımıza söz veriyorum. Buna sizlerde ileride inşallah şahit olacaksınız” şeklinde konuştu.


AK Parti iktidarından önce her gün krizlerin konuşulduğunu ve intihar haberlerinin izlendiğini vurgulayan Murat Yıldırım; “AK Parti hareketine gönül vermiş Türkiye sevdalıları; ülkemizin aydınlık yarınlara ulaşması hedefiyle AK Parti iktidarı için gece gündüz çalışan gönül erleri, sizlerin iktidarı ile bu ülke makus talihini yendi. Ak Parti ile ülkemiz büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadı. 2002 öncesini düşünecek olursak her gün krizlerin konuşulduğu, insanların yarınından ümidini kestiği, ekonominin nereye gittiğinin belirsizleştiği, esnafların kepenk kapattığı, sanayicinin makinelerini susturduğu, işsizliğin had safhaya çıktığı, her gün intihar haberlerinin izlendiği, korkuların ayyuka çıktığı karanlık bir ülke. Çok değil yedi yıl önce durum bu idi. Sizlerin emaneti ile iş başına gelen, tek yürek, tek sevda ile hizmete koyulan, Anadolu’ya baştanbaşa kucak açan, köylüsünden, kentlisine, Kürt’ünden Türk’üne, Çerkez’inden Laz’ına, Arap’ına herkes benim milletimdir diyen bir lider ülkeyi o buhran ve karanlıktan çıkardı. O lider, umudun, özgürlüğün kardeşliğin ve hizmetin adı oldu. O lider Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, O’nun başlattığı hareket yatırımın, kalkınmanın değişimin, dönüşümün adı oldu. O hareket, Ak Parti hareketidir. Bu hareketi yürüten bir de köşe taşları var. Temel taşları. Onlar da sizlersiniz ve sizler bu ülke için her gün biraz daha ışıldayan bir pırlanta değerindesiniz. Bu değerinizin farkında olarak kongremizi gerçekleştiriyoruz. Eskinden görev yapanlar ve yeni görev alacaklar, kongre sonrasında da kol kola vererek partimiz ve ülkemiz için canla başla çalışmak zorundadırlar. Bu sizlerin üzerine tarihin ve milletimizin yüklediği bir vebalidir. Herkes bu vebalin bilincinde olarak hareket etmelidir” dedi.
Ak Parti Muş Milletvekili Medeni Yılmaz da; “Kongreler, değişimin, dönüşümün, kan değişimin mutlaka önemli günlerinden biridir. Şu anda yurt genelinde birçok ilde aynı anda il kongreleri yapılmaktadır. Kongrede hizmet için gelecekte görev almak için yarışan bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Elbette partimizin siyaset ve demokrasiye bakış tarzında barış içinde yarış ilkesi son derece önemlidir. Bunu unutmadan, bunu göz ardı etmeden bu kongrelerimizi gerçekleştiriyoruz. Kongreler aynı zamanda bir geçmişin hizmet açısından muhasebesini yapmak için de önemli neticeleri olan günlerdir. Biliyorsunuz, Ağustos 2001 yılında değerli genel başkanımız, başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve başkanlığında kurulan partimiz hemen kuruluşundan bir yıl sonra 3 Kasım 2002’de milletimizin büyük ekseriyetinin teveccühü ile tek başına ezici bir parlamento çoğunluğu ile iktidara geldi. Henüz yeni kurulan ve milletin içinden, milletin arzusu ile kurulan AK Parti lideri ile kadroları ile beraber Türkiye’nin 2001 ve 2002 yılı içerisinde bulunduğu o zor şartlardan 6,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde çok önemli mesafeler alınmasına vesile oldu. Tabi bu mesafeler her alanda birden alındı. Bizim öncelikle ekonomik anlamda ülkemizin önemli sıkıntıları vardı. Bütçe gerçekten sıfırlanmış noktadaydı, insanlar yaşam kalitesi son derece düşük bir durumdaydı. 2002 seçimlerinde köylerimizi gezerken iki temel ihtiyaç dile getiriliyordu. Köylerde hizmetler son derece yetersizdi. İçme sularımız yoktu, yollarımız yoktu, eğitimde durumumuz feci idi, öğretmen son derece kısıtlıydı, derslik ve lojman ihtiyaçlarımız hat safhadaydı. Sağlık ocaklarımız 1960’lı yıllarda yapılmış, dökük vaziyette, içinde doktoru, sağlık personeli olmayan durumdaydı. Hastanelerimiz yetersiz, hem donanım, hem personel, hem hekim açısından çok büyük bir yetersizlik içerisindeydi. Şehirlerarası yollarımız, konut durumumuz, kısacası altyapımız yetersizdi. İşte insanımızın yaşam kalitesini çok yakından ilgilendiren bu çok önemli altyapı problemleri maalesef 80 yıllık cumhuriyette bölgemiz açısından çok daha fazla ihmal edilmiş durumdaydı. Hep beraber, hepimizin onurla ve şerefle taşıyacağı Ak Parti’nin 6,5 yıllık icraatı başımızı her zaman millettin önünde dik, alnımızı açık, sizlerin gururlu birer Ak Partili olmasına vesile olan bir hizmet kervanının mensupları haline getirdi. Onun için hepimizin Ak Partili olmaktan gurulu ve mutluyuz” dedi.
Ak Parti’nin 29 Mart yerel seçimlerinde yüzde 11 oy kaybına uğradığını ve bu noksanlığın giderilmesi gerektiğini dile getiren Belediye Başkanı Necmettin ise; “Bugün ilimizde partimizin geleceğini hazırlayan kongremizi burada gerçekleştireceğiz. Demokrasinin gereği aday olan arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Temenni ederim ki kazanan kazandığıyla böbürlenmesin, kaybeden ben kaybettim, burada benim yerim yoktur demesin. Hep beraber bu partinin bayrağını daha ileriye götürmek için büyük bir çaba sarf etmeliyiz. Bizim gayemiz, önceliğimiz böyle olmalıdır. Çok dar boğazdan geçtik. Türkiye’de partimiz yüzde 11 kayba uğradı. İlimizde keza yüzde 20 civarında bir kaybımız oldu. İşte bugün bu noksanlığımızı gidermek için yeniden inşaata girdik, yeniden inşa olmaya girdik, yeniden kol kola girdik ve inşallah bu beraberlikle bu açığı kısa zamanda ilimizde ve Türkiye’de değerli başbakanımızın riyaseti altında bu işi bitireceğiz. Tabii ben sadece Belediye Başkanı olarak bu konuda tamamen dışarıda kalmayı tercih ettim. Çünkü emek veren arkadaşlar partimizin arkadaşlarıdır, zaten bize de böyle bir teklif gelmedi. Biz de buraya müdahil olmadık, hepsine başarılar dilemek mecburiyetindeyim. Ama geçmişte olan hataların tekrar edilmemesi gerekir. Çünkü bir zamanın idare heyeti hiçbir sebep yokken bazı ufak sebeplerden dolayı maalesef saf dışı bırakıldı. Burada bir Muşlu olarak çok zorumuza gitmişti. Maalesef gücümüz yetmemişti ve müdahale edemedik. Şimdi seçilecek olan arkadaşlar tamamen burada birliği ve beraberliği sağlaması gerekir. Eğer bu birlik beraberlik menfaate dönecek bir konu olursa tekrar sonumuz hüsran olacaktır. Bunu peşinen söylemek isterim ama bunu söylerken hiçbir hedefim yoktur. Sadece bu partinin bir takım düşünceleri ve felsefeleri vardır, biz bu felsefeye göre hareket etmeliyiz” dedi.
Adama göre değil parti tüzüğüne göre siyaset yaptığını söyleyen AK Parti İl Başkanı Ramazan Aşık; “2 Temmuz 2006’da bu salonda sizlerin huzurunda o gün ne Derviş Çakı kaybetmişti, ne Mehmet Güler kaybetmişti, ne de Ramazan Aşık kazanmıştı. O gün Ak Parti kazanmıştı. Bunu her yerde söyledim, 30 yıllık siyasetimi sadece adama göre değil partimin, liderimin tüzüğüne göre hareket ettim. Ben sadece halkı arkama aldım, siyasetimi masada değil sahada yaptım” dedi.
Konuşmasında sert sözler sarf eden AK Parti İl Başkan adayı Ahmet Koçlardan ise, aday olmak için kimsenin elini öpmediğini ve kimsenin kapısında yatmadığını belirterek, “2002 yılından beri iktidarda olduğumuz dönemlerde bu ülkeye, bu bölgeye çok hizmetlerde bulunduk, yollar yaptık, hastaneler yaptık, köprüler yaptık. Burada sayamayacağımız kadar hizmetler yaptık. Ama unuttuğumuz bazı şeyler vardı, bu kadar hizmet yaparken insanları unuttuk, insanların gönüllerini almayı unuttuk. Bugün teşkilatımızın en uzak köşesinde olan, köyde yaşayan temsilcilerle bizlerin arasındaki bağı kuramadık. Biz hizmet verdik ama maalesef kendimizi onlara sevdiremedik. Tam anlamıyla onlarla beraber olamadık, onların doğrultusunda hareket edemedik. Üç yıldır teşkilatın içerisinde olan bir insanım. Biz dediğimiz çok az şeyler oldu, bir türlü organize olamadık, tam anlamıyla bir baş bulamadık. Bundan dolayı şu anda adayım. Aday olurken de hiç kimsenin elini öpmedim, kapısında da yatmadım. Yaklaşık 20 gün önce açıklanan kısa süreli bir kongre süreci yaşadık. Bu süre içerisinde ilkokul çocukları gibi hiç kimse bizim elimizden tutup kapı kapı gezdirmedi. Ak Parti çok büyük bir parti, çok büyük bir partinin içerisindeyiz. Türkiye’nin ihtiyacı var bu partiye, bundan dolayı biz bu partinin içerisindeyiz. Bu partinin içerisinde olduğumuz zaman da bizlerin değerinin bilinmesini istiyoruz, bize memur gözüyle bakılmasın, biz kimse bir şeyler dayatmasın istiyoruz. Yüzyıllardır yapılan hataların bizim partimiz içerisinde olmasın istiyoruz” dedi.

AYDIN'DA İL BAŞKANLIĞINA SADIK ATAY SEÇİLDİ

Aydın'da Atatürk Spor Salonunda yapılan kongreye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya ve partililer katıldı.

Faaliyet raporunun onaylanmasının ardından yapılan seçimlere, Sadık Atay'ın başkanlığındaki tek liste ile gidildi. Sadık Atay 205 oy alırken, 121 oy boş çıktı. Boş oyların Atay'ın oluşturduğu yönetim kurulu listesine bir tepki olduğu iddia edildi.

Atay başkanlığındaki yeni yönetim kurulu, şu isimlerden oluştu:

Mehmet Tuğcu,
Aliyul Güzelyağdöken,
Şule Özsoy,
Kayhan Güney,
Bülent Durak,
Niyazi Aykut,
Hasan Uğur,
İsmail Öyüş,
Bülent Acar,
Ahmet Celal Kavcar,
Gökhan Ökten,
Naci Somer,
Neşe Apaydın,
Mustafa Üretmen,
Ergun Külleci,
Kayhan Akıntürk,
Semra Kızılkaya,
Nurdan Kırışman,
Zeki Altın,
Tolga Toy,
Kadir Mete Çatlı,
Cengiz Altıntaş,
Cihan Gevrekoğlu,
Mustafa Sert,
Hüseyin Tosun,
Aytaç Arslan,
Tezcan Narşap,
Ufuk Oruç,
Nuri Güler,
Aydın Yılmaz,
Niyazi Uzunkavak,
İbrahim Gündeş,
Hatice Palak,
Recep Cihan,
Muharrem Bakat ve
Bayram Gürtürk.

Öte yandan yönetim kurulu listesinde yer alan Hülya Hüsrev ve Bekir Aygül, istifa ettiklerini bildirdi.

AK Parti Düzce İl Başkanlığına yeniden Fevai Arslan seçildi,
18 Temmuz Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede iki liste yarıştı. 577 delegenin oy kullandığı seçimde 2 oy geçersiz sayılırken Fevai Arslan 359, Salih Kuşçuoğlu ise 206 oy aldı.
Metin Kaşıkoğlu’nun tüm siyasi ağırlığını ve gücünü koyduğu kongrede “icazetli ve güdümlü” olmakla eleştirilen Fevai Arslan yine kazandı. Arslan’ın kazanmasında Saim Tut ve ekibinin de önemli payı oldu. 70-80 kadar delege üzerinde etkili olan Saim Tut ve birlikte hareket ettiği ekibinin, kongrenin kazanılmasında ciddi olarak katkı yaptıkları anlaşıldı.
Fevai Arslan başkanlığındaki AK Parti Düzce il teşkilatı yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:
Ali Uçar, Fatih Turan, Osman Yaman, Ayşe Çıtak, Seyfi Yavuzoğlu, Gönül Asuk, Bülent Keser, Atilla Şahin, Faruk Kavakoğlu, Okan Acar, Murat Öz, Ersin Kavil, Ahmet Durdu, Cemil Demirtaş, Adnan Çetinkaya, Emine Şengül, Özden Kara, Öznur Çakır, Mustafa Yılmaz, Yavuz Güney, Hikmet Keskin, Ömer Sert, Dursun Çakır, Mustafa Delihasanoğlu, Kasım Er, Burhan Türkseven, Bahtiyar Dişli, Recep Tuna, Gamza Pak.

Tün bölgenin çehresini değiştirecek projeler bugün Bingöllü kardeşlerimize emanet. Bingöllülerin bu projeye sahip çıkacağına inanıyorum. Biz milletimize efendi olmaya değil hizmetkarı olmaya geldik. Makamlar koltuklar gelip geçicidir aslolan hizmet üretmektir. Birgün ayrıldığımızda hoş bir sada bırakmaktır. Bizim için milletin sevgisini kazanmaktan önemli bir şey yoktur. Biz dertli bir partiyiz. Milletimizin derdi bizim derdimizdir.

Bu partiden yozlaşma beklşeyenler beyhude beklerler. Partinin zamanla yıpranacağını ve yorgun düşüreceğini söyleyenler boşuna beklerler... Eğer yorulan, heyecanını yitiren arkadaşımız varsa çekilir. İktidarın bu partiyi yoracağını düşünen varsa boşuna bekler.

Yakaladığımız her hedeften sonra bir sonrakine koşarız bizim heyecanımız yeni ufuklarımız var. Bütün vilayetlerimizde olduğu gibi inançla sesimizi yükseltiyoruz. ne diyoruz, durmak yok yola devam.

Sevgili Bingöllüler bize oy versin vermesin bütün vatandaşlarımızın yükü omuzlarımızdadır. Partimiz teşkilatımız her yükümlülüğün bilincindedir. Etnik siyaset yapmadık yapmıyoruz ve yapanlar gibi de düşünmüyoruz.

Biz her zaman birleştirici bütünleştirici kucaklayıcı olduk. Tüm Türkiye'de siyaset yaptık yapmaya da devam ediyoruz. Kimi partiler şehit istismarı yaparak Sivas'ın ötesine gitmeden siyaset yapıyorlar. Kimileri ise sanal korkular üreterek siyaset yapıyorlar. Kimileri de Sivas'ın batısına gitmiyerek Kürt vatandaşları istismar ederek siyaset yapıyorlar...

29 Martta Ak Parti Türkiye'nin 7 ayrı copğrafi partisinin 81 ilinde birinci parti olmuştur. Hiçbir vilayette yüzde 20'nin altında oy almadık. Diğerleri ise çok çok gerilerde. 6,5 yılda şunu net gördük. Hangi meseleye el atarsanız belli direnişle karşılaşırsınız: Siyasettir bürokrasidir, hukuk dışı örgütlenmeler olabiliyor.

Değerli kardeşlerim bazen tamamı bir araya gelip üzerimize geliyor. Türkiye'nin sorunları var ama hangisine el atsanız birilerinin kuyruğu acıyor.

Tüm illerimizin yükünü omuzlarımızda hissedip yolumuza kararlıkla devam ettik .Üzerimize yalan ve iftira ile geldiler. Çete mafya terör teröristlerle geldiler. Hiçbirine eyvallah etmedik. Bingöllü de etmedi. Hiçbirinni karşısında eğilip bükülmeyeceğiz. Türkiyenin kanayan yaralarını tedavi etmek istiyoruz. Terör bitsin akan kan dursun istiyoruz. Anaların yüreği yanmasın istiyoruz.

Buradaki insanımızın batıdakilerden fırsat olarak eksiği kalmasın istemiyoruz. Terörün bugünkü dünyasında yeri yok olamaz. Terörle hiçbir hedefe ulaşılamaz. Terörle hiçbir hak elde edilemez. Terörün çıkmaz yol olduğunu görmek en doğrusudur. Terörden beslenenler hep menfaat sağlayanlar oldu. Ve çözümün önüne duvarlar çektiler...

Şunu net söylüyorum, terörle mücadele 71,5 milyon vatan evladının öncelikli meselesidir. Kimlik meselesini ön plana geirmek bu ülkeye ihanet etmektir diye düşünüyorum. Ak Parti herkese eşit mesafededir. Hiçbir zaman çözümsüzlüğü çözüm olarak görmedik. Herkese düşen sorunda iyi niyetin tarafında olmaktır. Ortada sihirli formüller yok. Bu yüzden herkes çözümün parçası olmalı.

Bizim iktidarımızda doğu ve güneydıoğu en büyük yatırımlara kavuştuk. Bugüne kadar 12,5 katrilyon yatırım yaptık. Sadece 2,5 katrilyon Köydes ve Beldes için verildi. 4 Katrilyon konut yatırımı yapıldı. 41424 adet konut bitirdik. 2 katrilyon bölgede vatandaşlarımıza aktardık. 1 katrilyon terör mağdurlarına aktardık. Şu anda üniversitesiz ilimiz kalmadı. Tunceli'de üniversite olacak mı diyenler işte buyrun Hakkari'de var. Şimdi buna karşı çıkanlar Ak Parti'nin diktiği ağacın altında gölgeleniyor.

TRT6 Kürtçe yayına başladı. isteyen dilini istediği kursta açsın dedik. Her yeri duble yollarla donattık.

Bütün bunlarla birlikte ülkeyi yenibaştan inşa ediyoruz.

Mayınlarla kalleşçe saldırılarla bu süreci baltalamak istiyorlar. Bu bölgede yaşayanlar bu provokasyonlara alet olmayacak. Bingölle birlikte tüm Türkiye şehitlerine ağıtlar yaktı. Biz artık bu acıları yaşamak istemiyoruz. Kürt vatandaşları terörle bağdaştıran zihniyeti yıkmak istiyoruz.

Muhalefet sadece terör örgütünden gelmiyorlar. Ankara'dan siyaset de yapılacaklara engel oluyor. Benim yıllar önce söylediklerimi bugün söylemeye başladılar. Zihinlerinde lügatlerinde ne kadar kin dolu kelime olduğunu görün. Gaflet, bölücülük gibi kelimeleri ağızlarına alet ettiler. Böylesine seviyesiz bir profil ve üslup bizim tarihimizde olmadı.

Bir benzerini de mayınlı arazilerde yaşıyoruz. Mayınlı araziler konusunda biz bu işi bilerek ve inanarak yapıyoruz. Bunu milletimizin çıkarına devletimizin çıkarına kullanmamıza engel oldular. Sadece olay Suriye sınırı değil.

Biz bunu uluslararası arenada anlatabilirken aynı meclis çatısındakilere anlatamamaktan yakınıyoruz. Sorun bunlara ne yaptınız? Diyecekleri bir şey yok.

Aramıza nifak sokmaya çalışanlara engel olalım o zaman tüm hayallerimiz gerçeğe döner. Ak Parti olarak her türlü engellemye rağmen başarılı işler yaptık yapmaya da devam edeceğiz. Huzurumuzu sabote etmek isteyenler fırsat vermeyelim. Bu vatanı bu bayrağı aynı hisle bağrımıza basıyoruz.

Bingöl için büyük yatırımlar yaptık yapmaya da devam edeceğiz. Gülbahar Barajı inşaatı başlıyor. Doğalgaz çalışmamız devam ediyor.

AK Parti İl Kongresi'ni Remzi Aras kazandı AK Parti 3. Kars İl Kongresini eski başkan Remzi Aras kazandı. Aras kullanılan 495 oyun 308’ini alırken diğer aday Ramazan Karakelle ise 186 oy aldı.

BEDİR ALTUNOK / KARS
İsmail Aytemiz Spor ve Sergi Sarayı’nda yapılan ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın da katıldığı 3. Olağan İl Kongresinde iki aday yarıştı.
Divan oluşumu ve yapılan konuşmalardan sonra seçime geçildi. Mevcut başkan Ramazan Karakelle ve eski başkan Remzi Aras arasında olukça çekişmeli geçen kongreyi Aras kazandı.
Remzi Aras, kullanılan 495 oyun 308’ini alarak yeniden AK Parti İl Başkanı olurken, Ramazan Karakelle ise oyların 186’sını alabildi.

AK Parti Kayseri İl Başkanı Mahmut Cabat güven tazeledi

AK Parti Kayseri İl Teşkilatı 3. Kongresi'nde İl Başkanlığı'na Mahmut Cabat seçildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Kadir Has Kongre Merkezi'ndeki kongreye 655 delegeden 547 kişi katıldı.
Daha önce il başkanlığı için adaylığını açıklayan Şükrü Zekier'in çekildiğini açıklaması üzerine Mahmut Cabat ile Hacı Ali Çakıcı'nın listeleri yarıştı. Sandıkların açılarak oyların sayılması sonucu Mahmut Cabat yeniden başkanlığa seçildi.
Mahmut Cabat delegelerden 284 oy alırken, rakibi Hacı Ali Çakıcı ise 264 oy aldı. Bir oy geçersiz sayıldı.
(CİHAN)

Baykal'ı "Çirkin Komplo" yaklaşımından vurdu


AK Parti ve Gülen'i Bitirme Planı'nın sahte olması ya da gerçek olmasının vahim olduğu noktasında mutabakat olduğunu belirten Erdoğan, CHP'yi 3. bir şık icat ederek bu belge üzerinden siyasi çıkar saglamaya çalışmakla suçladı. Erdoğan, "Belgeyi, avukatlığın yaptığı örgütten yana kullanacağın söylüyor. Eğer kalkar da ben Ergenekon Terör Örgütünün avukatıyım derse benim söyleyecek hiçbir sözüm kalmaz" dedi Erdoğan, Yunanistan programını iptal etti

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nın 3. Olağan İl Kongresi'ne katılarak bir konuşma yaptı. Karşıyaka Kapalı Spor Salonu'nu dolduran partililere hitap eden Erdoğan, bugünkü Atina programını iptal ettiğini açıkladı. Erdoğan, "Yunanistan programımız vardı, ama ertelemek zorunda kaldık." dedi. Başbakan Erdoğan, İzmir'deki çalışmalardan sonra İstanbul'a döneceğini ifade etti.

Erdoğan, İzmir'de yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Biz hiçbir şehirde yarıştan kopmadık, her yerde iddialı olduk. Türkiye partisi olmak ağır bir yüktü. Türkiye için tüm bölgeler için siyaset ve hizmet üretmek zorundayız. İzmir'in tercihi ne olursa olsun, siyasi tercihi ne yönde olursa olsun İzmir'e kazandırmaya ve İzmir'i kalkındırmaya canla başla devam edeceğiz.

İzmir'e çok kıymetli yatırımlar kazandırdık. İzmir'e yardım ve yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bizde ayrımcılık yok. Milletle aramızda engel yok. Bizde asla küsmek yok. Türkiye Cumhuriyetinin her bir vatandaşı bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ülkemizin Başbakanı olarak söylüyorum. Bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olan her vatandaşın emaneti bizim üzerimizedir. Gelenekleri, yaşam tarzı bizim güvencemiz altındadır. AK Parti Türkiye siyasetine güveni yeniden tesis etmiştir. siyasete seviye ve düzen kazandırmıştır. Milletin arzu ettiği kaliteyi siyasetle buluşturmuştur. Çözüm üretmeyen siyaseti elinin tersiyle itmiştir. AK Parti popülist siyasete asla tenezzül etmedi. AK Parti siyaset üzerinde iktidar kurmaya çalışan çetelerle, mafya ile hukuk dışı güçlerle karanlık odaklarla amansız mücadele etmiştir ve aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam edecektir. Kirli senaryoların çirkin oyunların, nasıl tek tek deşifre edildiğine hepimiz şahit oluyoruz. Kaos, gerilim, tahrik ortamı oluşturarak kendi kirli arzularını millete dayatmaya çalışanların maskelerinin düştüğünü görüyorsunuz. Kimse arkasına çeteleri mafyayı alarak siyaset üretemez.

TBMM'yi millet iradesi dışında hiçbir güç yönlendiremez. Demokrasi, hukuk, laikli ve sosyal devlet bizzat bu milletin sahibi olduğu kavramlardır. Bütün kurumlarımızda öncelikle bizzat milletimiz bu ilkelerin savunucusudur. Bu hassasiyeti hep birlikte göstermek durumundayız. Kimsenin bu ilkeleri ihlal etme hakkı da yoktur. İstismar etmeye kimsenin hakkı yoktur. TC 29 Ekim 1923'te millet iradesini temel alan bir sistem üzerinde inşa edilmiştir. 1946'da çok partili sisteme geçtik. Demokrasinin kalitesini kademe kademe artırarak bu günlere geldik. 6,5 yıldır bir yandan Türkiye'nin kronik meselelerini hallederken diğer yandan demokrasi kalitesini artırmak gayesi içinde olduk. Hiç kimsenin bizim bu kazanımlarımız sorgulamaya ve bundan bizi vazgeçirme hakkı olamaz.

Demokrasi ve hukuk dışı her türlü girişimin karşısında durduk, durmaya da devam edeceğiz. bizim neslimiz ağır travma geçirdi ama bizden sonraki neslimize bunu yaşatmayacağız. Geçmişte kimi siyasetçiler iyi sınav vermediler. Müdahaleler karşısında dik duruş sergilemediler. O gün siyaset kurumu dik duruş sergileseydi bugün bunlar yaşanıyor olmayacaktı. Geçen hafta yaşanan gelişmeye bakın. Siyasetçilerin yorumlarına da... Allah'ın izniyle biz bu yanlışa düşmedik ve bundan sonra da düşmeyeceğiz. Bizi buraya bu aziz millet getirdi, bu azzi millet alabilir ancak. Milletin üzerinde hiçbir güç, irade, vesayet yoktur. Medyanın ve örgütlerin bu hassasiyeti savunmalarını bekliyoruz.

Bir gazetede AK Parti hakkında belge yayınlandı. Bu belgeden sonra Türkiye gerilim atmosferine girmemiştir. Derhal hukuk girişimi olmuştur. İlgili kurumlarımızla diyalog içinde olduk. Meseleyi istişare ettik. Yani hukuk işliyor artık. Geri çekilmedik, sessiz kalmadık kalamazdık da. Bırakınız gerilimi, devlet kurumlarımız, stk ve medya demokrasiyi savunup gereken tavrı gösterdiler. Bu durum Türkiye'de demokrasinin ulaştığı kalitenin görünmesi açısından anlamlı olmuştur.

Bu belgenin sahte olmasının ya da gerçek olmasının vahim olduğu noktasında mutabakat var. Herkes bu belgenin aydınlatılmasını istiyor. Ancak CHP, 3. bir şık icat ederek bu belge üzerinden siyasi çıkar saglamaya çalışması ilginçtir. Belgeyi, avukatlığın yaptığı örgütten yana kullanacağın söylüyor. Bu olaydan sağduyulu bir yaklaşım sergilendiğinde o zaman bu beklenen durum netice verir. Eğer kalkar da ben Ergenekon Terör Örgütünün avukatıyım derse benim söyleyecek hiçbir sözüm kalmaz."