Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, koltuğunun eski sahibi Vural Savaş'a özenircesine, Ak Parti aleyhinde "laiklik karşıtı eylemleri" gerekçesiyle kapatma davası açtı malumunuz.

Ben partinin kapatılacağına dair en ufak bir endişe duymuyorum, zira öne sürülen gerekçeler tamamen gerçek dışı ve gülünç; dahası, davaya bakacak olan ve başkanı Haşim Kılıç olan Anayasa Mahkemesi'nden partinin kapatılması yönünde 7 oy çıkmayacağından eminim.

Diyelim ki Anayasa Mahkemesi salt çoğunlukla Ak Parti'nin kapatılmasına karar verdi ve her iki vatandaştan birinin oyunu alan, art arda iki kez tek başına iktidara gelen ( böyle giderse ve Ak Parti birilerinin tabiriyle "mağdur" rolüne büründürülmeye devam ederse bu tek başına iktidarın üçüncüsü, dördüncüsü de kaçınılmaz görünüyor ), Cumhuriyet tarihinin en başarılı ilk üç hükümetinden biri olan, uluslararası platformda Türkiye'ye hiçbir zaman erişemediği saygınlığı getiren, sağ-sol demeden herkesi bir arada buluşturan ve tüm önyargılardan ve sempatizanlıklardan öte ekonomik anlamda ülkeyi içinde bulunduğu bataktan kurtaran Ak Parti kapatıldı...

Ne mi olur? Ana başlıklarıyla ve kısaca şunlar:

* Daha önce de söylediğim gibi Malezyalaşmayacağımız kesin; ama Irak'tan farksız olacağımız da bir o kadar kesin.

* Hukuk, adalet, demokrasi, laiklik, Avrupa Birliği, müzakereler, muhasebeler, liderlik, refah, huzur vb. Türkiye'de yıllardır bir türlü kavranamamış ama son zamanlarda kavranmasına ramak kalmış ne kadar kavram, terim, ideoloji, görüş mörüş varsa yalan olur ve en az CHP'nin 40-50li yıllardaki iktidarı dönemindeki "zeytinyağı kuyruklarında beklenen zamanlar" kadar içler acısı bir hal alırız.

* 1960 - 1980 darbeleri arasındaki yaklaşık yirmi yıllık mesafe korunmuş olur ve 2000li yıllarda Türkiye "taş devri"ne "yeniden" döner.

* Merhum Ecevit'in son iktidar dönemini "mumla" ararız.

* Dünya demokrasi tarihinde bir ilke imza atarak Guinness Rekorlar Kitabı'na "dişiyle kamyon çeken Türk"ten sonra adımızı yazdırırız.

* Vatandaşlık kitaplarında yer alan "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın Görevleri"ni gözden geçirir ve birinci madde olarak "halkın iradesiyle dalga geçer." yazarız.

* "Bir zamanlar devlet kömür dağıtıyor diye devleti eleştirirdik; oysa şimdi devlet mevlet kalmadı; maşa olduk çıktık. Keşke yine bağımsız bir devletimiz olsa, kömür dağıtsa da değil oyumuzu varımızı yokumuzu versek ona..." diye iç geçiririz.

* "Öz kardeşimize şüpheyle bakmaya başlar ve onun yedi ceddini araştırırız; araştırırız ki bulursak ufacık bir fark, keselim boynunu." durumuna düşmüş, din mezhep, ırk şöyle dursun; gözünün üstünde kaş az,çok diye insanları ayırır hale gelmiş oluruz.

* Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çocukların elindeki yap-boz oyuncaklarına benzer; deneriz, yanılırız; son parçayı tam koyacakken yıkılıverir bütün taşlar

* Kısacası Ak Parti kapatılırsa, Türkiye sittin sene belini doğrultamaz!

Şimdi "o kadar değil be kardeşim, abartmışsın" diyenler olacaktır. Abarttığımı düşünmemek ve yukarıda saydıklarımın olacakların "en mizahi ve en az" yanları olduğuna inanmakla birlikte, bu ülkede onca abartan, onca saçmalayan, onca "aklı şeyinde" insan varken, benim abartmama da göz yumarsınız artık...

Saygılar

Tunahan Bozkurt

Şimdi "o kadar değil be kardeşim, abartmışsın" diyenler olacaktır. Abarttığımı düşünmemek ve yukarıda saydıklarımın olacakların "en mizahi ve en az" yanları olduğuna inanmakla birlikte, bu ülkede onca abartan, onca saçmalayan, onca "aklı şeyinde" insan varken, benim abartmama da göz yumarsınız artık...



Tam üstüne basıp en uygun dille anlatmışsın Tunahan.Yüreğine sağlık...

Abartmamışsın, hatta az bile söylemişsin. Benim korktuğum; Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri, kendisine yapılan tüm haksızlıkları ve işkenceleri sineye çeken muhafazakar kesimin, '' yetti artık beee!!'' diyerek ayaklanmasıdır. O zaman; Cumhuriyet tarihi boyunca bu ülkenin ayakta kalmasını sağlayan duvar yıkılır ve bu Cumhuriyet tarihin karanlık sayfalarında yok olur gider... ( Allah korusun )

abi iyi yazmışsında anlayana :-\

Evet Nusret; en güzel öngörüyü de sen dile getirmişsin.

Hepinize teşekkürler arkadaşlar. Dün haberi duyduğumdan beri elim ayağım titriyor; çok sinirliyim, hiç olmadığım kadar...

Onların anlamasını beklemek bir ahmaklık olur zaten; ama onlar bugüne kadar hep sandılar ki biz hiçbir şeyden çakmıyoruz. Yapmaya çalıştığımız bizim kafamızın onlarınkinden çok daha fazla çalıştığını ve onların kafalarının ancak ülkeyi krize sürükleyecek şeylere ve para saymaya çalıştığını göstermek. ;)