12-13-2014, 23:19 | #1 |
Ak Partinin Gençleri Önemsememesi
Bunu çok açık bir biçimde söyleyebilirim.Bu konuya en güzel örneklerden biri ise yine kendimdir.
Ak Parti 12 yıllık iktidarında neden hiç bir nobel ödülü alacak genç yetiştirmedi ? Yine bu iktidar çocukları dünyanın en saçma eğitim sistemine soktu ki eğer etrafınızda 9.sınıfa giden bir çocuk varsa görebilirsiniz.Çocuklara 10'larca alakası olmayan ders vermek onlarda başarılı olmasını beklemek hiçbir sosyal alan da başarımızın olmamasının da sebeblerindendir. Şimdilik yazacaklarım bu kadar çünkü biliyorum ki eğitim seviyesi arttıkça Ak Parti'ye giden oylar düşmektedir.* *Bu bir Taner Yıldız sözüdür.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-13-2014, 23:34 | #2 |
Eğitim sistemimizin mevcut müfredatı hakında yeterli bilgim yok. Bu sebeple yorumunuzunu onaylayabilecek ya da reddedebilecek durumda değilim. Ama şunu söylemek istiyorum: AK Parti'nin çocukları dünyanın en saçma eğitim sistemine soktuğunu iddia ediyorsunuz. Peki öyleyse lütfen şu soruma cevap verin: Bugünden 12 yıl kadar önce, AK Parti iktidara gelmeden önce Türkiye'nin eğitim sistemi sizce çok mu iyiydi? 1990'lı yıllarda iktidarda bulunmuş olan hükümetlerin müfredatları çok mu iyiydi de AK Parti iktidara geldi de onların müfredatlarını kötüleştirdi? Eğitim sisteminde eksiklikler olabilir; ama 2002 öncesine göre daha iyi durumdayızdır diye umuyorum. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı'nda Hüseyin Çelik, Nabi Avcı gibi değerli siyasetçiler görev yaptılar ve Nabi Avcı bakanımız elan görevinin başındadır.
|
|
12-14-2014, 00:12 | #3 | |
Merhaba öncelikle tam bir AKP'li cevabı oldu,efendim 17 gün sonra 2015 yılına gelmiş olacağız biz hala Osmanlıca gibi derslerle uğraşırken Dünya ilerlemekte ayrıca o sevmediğiniz Dünyanın en çok bilime önem veren ülkelerinden biri olan İsrail bile geleceğe dönük yatırım yaparken Türkiye bölge gücü olmaya aday bir ülke kendi kendine neden baltalamaktadır anlamıyorum.Demem odur ki siz hala geçmişe bakabilirsiniz ama bu ülkenin çocuklarının java,c++ derslerine ihtiyacı var.Ya da dünyayı ve bilimi anlayabilecekleri bir yabancı dile ihtiyaçları var.Mühendis olmak ideali taşıyan bir çocuğa hükümet Coğrafya dersi vermeyi kesmeli.
Alıntı:
|
||
12-14-2014, 01:02 | #4 | |
Alıntı:
Hedefizim Büyük Türkiye'ye ulaşmak. Tarihimizde Osmanlı'da ve Selçuklu'da Büyük Türkiye olduğumuz gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nde de yeniden Büyük Türkiye olacağız inşaallah. Çalışarak, öğrenerek, öğreterek, üreterek Büyük Türkiye'ye ulaşacağız inşaallah. |
||
12-14-2014, 14:25 | #5 | |
Ben size ne diyorum siz ne anlıyorsunuz lütfen şurayı okuyun;
Hollanda'da çocuk olmak Neden Türkiye hiç bir zaman büyük bir dünya ülkesi olamayacak sorunun cevabı ile neden çocuklar sokakta olması gerekirken gereksiz bir ton bilgiyi ezberlemek için binlerce test kitabı ile boğuşuyor sorusunun cevabı ile doğru orantılıdır. Biraz "ego" gibi şeyleri bırakmak lazım. Sınavmış, eğitimmiş peh. Bir kişiye bir hayat şeklini dayatmaya, özendirmeye kimsenin hakkı olmamalı. İşte o zaman günümüz dünyasının geleceğini çizebilecek insanlar yetiştirebiliriz. Alıntı:
|
||
12-15-2014, 04:14 | #6 | |
Alıntı:
Öncelikle şunu belirteyim: Türkiye'nin temel meselesinin demokrasi ve özgürlük olduğunu düşünüyorum. Özgürce düşünebilen, kısıtlanmayan nesiller yetiştirmeliyiz. Baskıcılığa her zaman karşı olmuş ve özgürlükçülükten yana olmuşumdur. Türk Milleti zekidir. Niye bizden de Bill Gates'ler, Steve Jobs'lar çıkmasın?! Bill Gates'lerin, Steve Jobs'ların yetişmelerini, neşv-ü nema bulmalarını sağlayan ortam özgürlükçü ortamdır. Liberal biri olmamakla birlikte liberal düşünceye yakın bir insanımdır. Türkiye'nin yeni Bill Gates'ler, yeni Steve Jobs'lar çıkarmaya ihtiyacı var. Bunun için de gençleri; özgür düşünceye, sorgulamaya, araştırmaya, inovasyona yöneltmeli ve teşvik etmeliyiz. Bu yönde umut vaat eden gençleri devlet olarak olsun özel sektör olarak olsun her türlü imkânı onlara sağlayarak desteklemeliyiz. Büyük Türkiye; özgür düşünen, çalışan, üreten inovatif gençlerle ve yetişkinlerle yükselecektir inşaallah. Bahsettiğiniz yazıya geleyim... Gerçekten de etkileyici. Türkiye'de de Hollanda'daki eğitim sisteminin uygulanmasını isterim. Öncelik, çocukların çocukluklarını yaşayabilmeleri olmalı; onlara bir şeyler öğretmek ise daha sonra gelmeli. Çünkü çocuk demek oyun demektir. Çocuk yetiştirmede; baskı değil özgürlük geçerli olmalı, zorlama değil sevdirme geçerli olmalı, gerekli gereksiz bilgileri onların beyinlerine boca etmek değil istedikleri, sevdikleri alanlarda merak duygularını ve öğrenme heveslerini uyandırmak ve meraklarını gidermeleri için onları teşvik etmek geçerli olmalı. Bu noktada bir itirazım var. Aşağıdaki haberi dikkatinize sunmak isterim: "Hollanda’da intihar sayısı şaşırttı Merkezi İstatik Bürosu’nun (CBS) yaptığı açıklamalara göre 2013 yılında Hollanda’da 1854 kişi intihar etmiş. Yapılan araştırmada Hollanda tarhinde bir yıl içerisinde şimdiye kadar hiç bu kadar çok intihar vakasına rastlanmadığı belirtiliyor. 6 yıl üstüste intihar vakalarının da yükseldiğinin altı çizilirken, son 50 yılda intihar vakaları gitgide çoğalmış. 1970 yılında her 100 bin kişiden 8’i intihar ederken bu geçtiğimiz yıl neredeyse yüzde 50 artarak her 100 bin kişiden 11’e kadar yükselmiş. Araştırma sonuçlarına göre erkeklar kadınlara oranla daha çok intihara yöneliyor. 2013 yılında 1305 erkek intihar vakası yaşanırken, 549 kadın intihar vakası yaşandığı ifade ediliyor. 2013 yılındaki 141.245 ölüm vakasından yüzde 1.3’ü intihar olarak belirlenirken, sadece 1980 yılında bu oran yüzde 1.5 ile daha yüksek olduğu belirtiliyor. Kaynak Haber.nl" Wikipedia sitesindeki bilgiye göre dünyada intihar oranlarında Hollanda yüzbinde 8,5 oranıyla 50. sırada yer alırken, Türkiye ise yüzbinde 3,62 oranıyla 79. sırada yer almaktadır. Bu rakamlar Hollanda için 2009 yılına, Türkiye için ise 2011 yılına ait rakamlardır. Yukarıda paylaşmış olduğum haberden de anlaşılacağı üzere Hollanda'da son 6 yılda intihar oranları devamlı olarak artmış ve 2013 yılında yüzbinde 11 oranına kadar yükselmiş. Bu sonuçla birlikte Hollanda intihar sıralamasında büyük ihtimalle dünyada 50.likten daha yukarı bir sıraya yükselmiştir. Konuyla ilgili olarak başka bir haber daha paylaşayım: "Türkiye, OECD'de intihar oranı en düşük ikinci ülke OECD ülkeleri arasında kaba intihar hızının en düşük olduğu ikinci ülke konumunda bulunan Türkiye'de, geçen yıl ölümle sonuçlanan intihar sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 2,4 geriledi. OECD ülkeleri arasında kaba intihar hızının en düşük olduğu ikinci ülke konumunda bulunan Türkiye'de, geçen yıl ölümle sonuçlanan intihar sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 2,4 geriledi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) "Bir Bakışta Sağlık-2013" raporundan derlediği bilgilere göre, 2011'de OECD ülkelerinde intihar sonucu 150 binin üzerinde ölüm gerçekleşti. Rapora göre, ölümle neticelenen intiharların yüzde 90'ından fazlası depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni gibi psikiyatrik rahatsızlıklardan kaynaklanırken, düşük gelir, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, işsizlik gibi sosyal ve ekonomik problemlerin intihara sebep olabildiği belirtildi. Yüz bin nüfus başına düşen intihar sayısını ifade eden kaba intihar hızı, 2011'de OECD ülkelerinde yüzbinde 12,4 olarak gerçekleşirken, söz konusu oran Yunanistan, Türkiye, Meksika, Brezilya ve İtalya gibi ülkelerde yüzbinde 6 ve altında, Güney Kore, Macaristan, Rusya ve Japonya gibi ülkelerde ise yüzbinde 20 ve üstünde gerçekleşti. OECD ülkeleri ortalamasına bakıldığında, ölümle neticelenen intiharların oranının erkeklerde kadınlara göre 4 kat, Yunanistan ve Polonya'da ise en az 7 kat fazla olduğu dikkati çekti. Cinsiyetler arasındaki farkın en az olduğu Lüksemburg ve Hollanda'da ise intihar eden erkeklerin sayısının, kadınlardan 2 kat fazla olduğu görüldü. Türkiye'de ölümle sonuçlanan intihar sayısı geriledi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2013 yılına ilişkin intihar istatistiklerine göre, Türkiye'de geçen yıl kaba intihar hızı, bir önceki yıla göre yüzde 2,4 gerileyerek yüzbinde 4,19 olurken, intihar edenlerin 3'te 2'sini erkekler oluşturdu. Türkiye, kaba intihar hızıyla, OECD ülkeleri arasında bu oranın en düşük olduğu ikinci ülke konumunda bulunuyor. Kaynak Dünya 01.07.2014" Bu paylaşmış olduğum haberden de anlaşılacağı üzere Türkiye'de intihar oranı 2013 yılında yüzbinde 4,19 olarak gerçekleşmiş; daha yukarıda paylaşmış olduğum haberde ise Hollanda'da intihar oranı 2013 yılında yüzbinde 11 olarak gerçekleşmiş. Bu oranlara baktığımız zaman 2013 yılı itibariyle Hollanda'daki intihar oranının Türkiye'deki intihar oranının neredeyse 3 katı kadar (2,63 katı) olduğunu görüyoruz. Öyleyse soru şudur: Paylaşmış olduğunuz yazıya göre Hollanda'daki çocuklar dünyanın en mutlu çocukları olarak yetişiyorlarsa öyleyse orada niye bu kadar çok intihar vakalarına -Türkiye'nin 2,63 katı- rastlanıyor? Demekki yanlış giden bir şeyler var. Türkiye intihar oranı düşüklüğünde OECD ülkeleri arasında 2. sıradaymış. Bu durumu asla ve kat'a kabul edemeyiz. İslam ülkesi Türkiye'nin Müslüman milleti olan Müslüman Türk Milleti, intihar oranlarını çok daha düşük seviyelere düşürmeli ve OECD ülkeleri arasında en düşük intihar oranına sahip olan ülke konumuna gelmeli ve hep o konumda kalmalıdır. Burada çocuk eğitiminde mutlaka çok gerekli olan iki hususu vurgulamak istiyorum: Birincisi, İslami bilinçlendirme ve İslami eğitim, ikincisi ise sağlam ve sıkı aile bağlılığı. Çocuklarımızı, gençlerimizi, nesillerimizi yetiştirirken onlara kuvvetli bir dinî eğitim ve dinî bilinç vermeliyiz. Devamlı olarak Allah'a bağlı olmaları gerektiğini, zorluklara karşı dayanıklı ve sabırlı olmaları gerektiğini, güçlüklerle karşılaştıklarında Allah'a sığınarak mücadele etmeleri gerektiğini, Allah'tan umut kesilmeyeceğini ve Allah'tan hiçbir zaman umut kesmemeleri gerektiğini, intihar gibi büyük günah olan ve çözüm olmayan düşüncelerin akıllardan bile geçmemesi gerektiğini onlara telkin etmeliyiz, anlatmalıyız. İkinci husus, sağlam ve sıkı aile bağlılıklarıdır. Çocuklarımız, gençlerimiz, nesillerimiz zorluklarla karşılaştıklarında kendilerine yardım ve destek olacak olan ailelerini yanıbaşlarında bulmalıdırlar. Ailelerinin yardım ve destekleri; çocuklarımızı, gençlerimizi, nesillerimizi zorluklara dayanmada daha güçlü kılacak, sağlam ve sıkı aile bağlılıkları sayesinde pek çok çocuğumuz, gencimiz, intihar gibi acı olaylara teşebbüs etmek durumuyla karşılaşmayacaklardır. İslami bilinci ve İslami eğitimi ve sıkı aile bağlılığını öneren, teşvik eden bir eğitim sistemiz olmalı ve bu eğitim sistemimizi Hollanda'daki gibi özgürlükçü bir eğitim sistemiyle desteklemeliyiz. Çocuklarımız, gençlerimiz, nesillerimiz hem İslami eğitim almış, Allah'a sığınan dayanıklı, güçlü bireyler olamalılar hem de sağlam ve sıkı aile bağları sayesinde karşılaştıkları zorluklara karşı ailelerinin destekleriyle direnip zorlukları aşabilmeliler hem de özgürlükçü bireyler olarak; kendilerine, milletlerine, ümmetlerine ve insanlığa hizmetlerde bulunan yararlı birer insan olabilmeliler. Konu Cihannur tarafından (12-15-2014 Saat 07:13 ) değiştirilmiştir.. |
||
12-15-2014, 12:31 | #7 | |
Alıntı:
Siz ancak gezi parki anarsist ve hain yetistirirsiniz. |
||
12-15-2014, 21:26 | #8 |
|
|
02-25-2015, 09:11 | #9 |
Eğitim sistemini eleştirirken biraz geniş bakalım 1990lara değilde 1900lulere bakalım
|
|
01-18-2017, 17:43 | #10 |
Kendım Kamu yonetımı mezunuyum
Neredeyse 4 yıldır ak partılıyım Bir gun olsun bile partiye çağrılmadım , davet edilmedim Ak partili buyuklerımız gençlere neden değer vermıyorsunuz? |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|