![]() |
#1 |
![]() İslam'a göre eşyanın varlığı bir gerçektir. Ve ilim bu eşya gerçeğine nüfuz eder.
Alem bütün kısımlarıyla sonradan yaratılmıştır. Alem, yoktan var edilmiştir, ve zamanı gelince yok olacaktır. O halde Alem, ayan ve arazdır. Ayan, zatıyla kaim olan şeydir. Ya mürekkeb olur ki cisimdir. Yahut cevher gibi gayrı mürekkeb olur ki bölünmez en küçük parçadır. Araz, renkler (kımldama, durma,birleşme ve ayrılmadan ibaret olan) kevnler, tadlar, kokular gibi kendi zatıyla kaim olmayan cisim ve cevherlerde sonradan ortaya çıkan sıfatlardır. Yaratılmışlar için ilim kaynakları üçtür: 1. Selim hisler (Beş duyu): İşitmek, görmek, koklamak, dokunmak ve tatmaktır. Bu beş duyu fonksiyonlarının icab ettirdiği hissi duyarlar. 2. Akıl: Akıl ile ilk bakışta hasıl olan bilgi zaruri bilgidir. 3. Doğru haberdir bu da iki çeşittir; a. Mütevatir: Yalan üzerine ittifakları düşünülemeyen bir toplumun naklettiği haberdir. Bu haber çeşidi de zaruri olarak bilgiyi icabettirir. b. Mucize ile risaleti sabit olan rasulün haberi. Bu da istidlali ilmi meydana getirir. Rasulün haberi ile sabitolan bilgi katiyyet ve gerçeklik hususunda, tevatürle sabit olan bilgi gibidir. İslama göre ilham; bir şeyin sıhhatini bilme sebeblerinden değildir. İman; ![]() Ameller artar ama; inanılması gerekli şeyler bakımından iman artmaz ve eksilmez. Dili ile ikrar ve kalbi ile tasdik eden kulun “Ben muhakkak mü’minim” demesi doğrudur. Onun “Ben inşALLAH mü’minim” demesi doğru değildir. İman ve islam birdir. Bir kimse said iken şaki, şaki iken said olabilir. Bu, fertte saadet ve şekavet halinin değişmesidir. Bu ferdin saadet ve şekaveti yarattığı manasına gelmez. Çünkü bunların yaratılması Allanın sıfatlarındandır. ![]() Alemi yoktan Yaratan ALLAHtır. O ![]() ![]() Allanın ezeli ve zati zatıyla kaim sıfatları vardır. Bu sıfatlar zatının aynıda değildir, gayrı da değildir. ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tekvin, ![]() İrade ![]() ![]() ![]() ![]() Kullarının bu fiillerinin hepsi; ![]() Kulların yaptığı iyi ve güzel amellerde ![]() ![]() İstitaat (kulun gücü), ferdin fiili ile başlar ve fiilin bitmesi ile sona erer. Kula verilen bu güç fiili yapan kudretin ta kendisidir. İstitaat sebeblerin, alet ve azaların salim olmasıyla mümkündür. ![]() İnsanın darbelenmesinin hemen akabinde, dövülende meydana gelen elem ve acı, vuruş akabinde camın hemen kırılması ve buna benzer şeylerin hepsi ![]() ![]() ![]() ![]() Şirkten gayrı dilediği kimsenin büyük ya da küçük günahlarını bağışlar. Haram kılınmış şeyler de rızıktır. Helal olsun haram olsun herkes kendi rızkını yer. Bir insanın kendi rızkını yememesi ya da bir başkasının, onun rızkını yemesi düşünülemez. Melekler ![]() ![]() Rasullerin gönderilişinde hikmetler vardır. ![]() ![]() ![]() Peygamberlerin hepsi ![]() En efdali Hz.Muhammeddir.Peygamberlerin ve hayırlı kimselerin büyük günah işlemiş olanlara da şefaat edecekleri (Ayet ve hadislerle) sabittir. Kul kendisinden emir ve yasakların kalkacağı bir duruma ulaşamaz. Beşerin rasulleri meleklerin rasullerinden daha efdaldir. Meleklerin rasulleri de peygamberler hariç tüm beşeriyetten daha efdaldir. Müminlerin umumu ise Meleklerin umumundan efdaldir. İnsanların en efdali, Peygamberimizden sonra, Hulefa-i Raşidîn’dir. Sahabeler ancak hayırla yad edilir. Peygamberin cennetle müjdelediği aşere-i mübeşşerenin cennete gideceklerine şahadet edilir. Hz. Muhammed’in kıyamet alametlerinden olarak; Deccal’in, Dâbbet'ül Arz’ın,Ye’cüc ve Me’cüc’ün çıkması, Hz. Îsâ’nın gökten inmesi ve güneşin batıdan doğması hakkında verdiği haberler haktır. Öldürülen de eceliyle ölmüştür. Ölüm de hayat gibi bir varlıktır. Kafirlere ve müminlerden bazı günahkarlara kabir azabı, itaatkarları kabirde nimetlendirmek, Münker ve Nekir’in suali, kitab ve sünnetle sabittir. Öldükten sonra dirilmek haktır. Amellerin ölçülmesi haktır. Ahirette kula verilecek olan kitab haktır. Ahirette ![]() Kevser havuzu haktır. Sırat köprüsü haktır. Cennet ve cehennem haktır.Yaratılmışlardır el an mevcutturlar. Cennet ve cehennem sonsuzdur.Yok olmazlar ve içindekiler de yok olmayacaktır. Dirilerin ölüler için dua etmelerinde ve onlar için sadaka vermelerinde ölüler fayda vardır. ![]() Ümmetinden biri için zahir olan keramet Rasüller için mucizedir. Bu kerametle bu müminin veli olduğu anlaşılır. Veli, ancak rasulün risaletini tasdik eden, tam inanan ve dinin emirlerini harfiyyen tatbik eden kimselerdir. Veliler nebiler mertebesine ulaşamazlar. Müslümanların imam seçmeleri şarttır. İmametin şartları şunlardır. • İmamın zahir olması gerekir. • Muntazar yani gelmesi beklenen bir imam kabul edilemez. • İmam, Kureyş’ten olmalıdır. Ancak Haşim ve Ali oğullarına has değildir. • İmamın zamanın en faziletlisi olması gerekli değildir. • İmam, tam ve kamil bir idareci olmalıdır. • İmam siyaseti bilmelidir. • Ahkamı tenfize, hudutları muhafazaya ve mazlumun hakkını müdafaaya kadir olmalıdır. İmamın vazifeleri şunlardır: • Ahkamı tenfiz. • Haddleri ikame • Askeri teçhiz. • Sadakaları toplamak. • Hırsız ve yol kesenleri kahretmek. • Cuma ve Bayram namazlarını kıldırmak. • lnsanlar arasında vuku bulan ihtilafları halletmek. • Hakların isbatına vesile olan şahadetleri kabul etmek. • Velisi olmayan küçükleri evlendirmek. • Ganimetleri taksim etmek. • Ve bunlara benzer diğer vazifeler İmam günahkar oluşu ve zulmü sebebiyle azledilemez. İnsanı küfre götüren haller şunlardır: • Naslar zahirleri üzere hamlolunurlar. Bunlarm zahirlerinden vaz geçip batın ehlinin iddia ettiği gibi manalara sapmak • Nassları reddetmek. • İster büyük olsun ister küçük olsun günahı helal saymak. • Şeriat ile alay etmek. • ![]() • ![]() • Gaybtan haber verdiği haberi ile o kahini tasdik etmek. ![]() ![]() Müctehid bazan hata bazan isabet eder. Peygamberleri tabiat kanunlarını yırtan mucizelerle teyid etmiştir. Peygamberlerin ilki Hz. Adem ve sonuncusu Hz. Muhammeddir. Peygamberlerin sayılarının ne olduğu hususunda münakaşa etmemelidir zira
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|