![]() |
#1 |
![]() Genelkurmay’ın bekleme odasında vakit öldürmeye devam edelim. İsmet Berkan’dan rol çalıyorum bugün. Bir bilmecem var size... Bilin bakalım nedir? *** İçinde cami bombalama, iç düşman kovalama, hükümet devirme, bankaya müdür ile mahkemeye hakim atama eylemleri bulunmaz. Çarşaf, Sakal, Balyoz kodları kullanılmaz. İrticai, bölücü ve yıkıcı öcülerle korku salınmaz. ‘Bize bir şey olmaz’ diyenlerin evrak-ı metrukesi ortalığa saçılmaz. Çarşaf çarşaf tefrika edilen darbe planları, elden ele dolaşmaz. Tevil yoluyla ikrar hiç olmaz. Ya ne olur?... *** Uzaydaki büyük kapışmayla başlar ilk sahnesi. Göktaşı kamuflajlı füzeler, gizli uzay üsleri, savaş uyduları, hipersonik jetler,stratejik hesaplar, dünya hakimiyeti teorileri, küresel hegemonya, çıkar çatışmaları, paktlar, karşı ittifaklar ve yeni bloklaşmalardan açılır bahis. Dünya düzeninin geleceği ve yeni güç dengelerinin doğuşu kestirilir önden. Ve sonra... *** Hedef ülkede, bir Şükran Günü rehaveti yaşanırken... Yıl 2050, Kasım ayı... Muhtemelen 24 Kasım günü, sabahın saat 5’inde... Büyük sürpriz için düğmeye basılır. Japonya, ABD’nin yıldız kalkanı savunmasını vurur. Amaç, bu dev savaş makinesinin gözü, kulağı ve yumruğunu tek darbede imha edip devreden çıkarmaktır. Uzaydaki savunma ve saldırı sistemi çöken Amerikan savaş gücü, yerde çıplaktır artık. Taarruz, kara ve deniz hedefleriyle sürer... Düşmanın kolu kanadı da budanır. Pearl Harbor baskınındaki gibi gafil avlanır ABD. Son haftalarda Balkanlar’daki gerilime odaklanmıştır çünkü. Türkiye, müttefiki Japonya’nın saldırı hazırlığını gözlerden saklamak için oyalama hilesine başvurur. Tırmandırdığı gerilim politikasıyla oyuna getirir Amerika’yı. *** Bosna’da Türkiye, Hırvatistan’da Polonya üsleri konuşlanmıştır. Tedirgin edilen Polonya, kışkırtmaya gelip Türk üssünü vurur. Savaş Yıldızı denilen ABD uzay üsleri, yemi yutarak projektörlerini buraya çevirir. İhtilafı gidermek için devreye girer Amerika. Türkiye’nin oyalama ve dikkat dağıtma taktiği başarıya ulaşmıştır. Baskın basanındır artık. Ay’daki gizli üslerinden taarruza kalkan Japon güçleri, sinsi bir şekilde sokulur uzay boşluğundaki hedeflere. ‘Önleyici darbe’, beklenmedik zamanda ‘Balyoz’ gibi iner düşmanın başına. *** Gelelim bilmecemizin cevabına... Bilemeyecek ne var bunda, geleceğin ‘Harp oyunu’dur. Hazırlayıp sunan, eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan değildir ama. ‘Gelecek 100 Yıl: 21. Yüzyıl İçin Bir Öngörü’ kitabından, yazarı George Friedman’ın senaryosudur bu. 2050’de yeni global güçler Japon-Türk ittifakı ile ABD ve Polonya cephesi arasında çıkacak muhtemel bir savaşı anlatır. Uçuk kaçık darbe senaryoları ile sahici bir harp oyunu arasındaki farkı görmek isteyenlere hararetle tavsiye ederim. Makul, mantıklı, gerekçeli, açıklamalı, akla yatkın, arkasında durulabilecek bir harp oyunu nasıl oynanır, okuyunca anlarsınız. RAdikal
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|