05-10-2009, 22:52 | #11 |
Akşam Gazetesi'nden yalan haberciliğe devam!
28 Şubat sürecinde halktan büyük ilgi gören kasetleri medya tarafından makaslanıp montajlanarak hakkında soruşturma açılmasına sebep olunan İmdat Kaya, 7 Nisan 2004 tarihinden bu yana Türkiye'de yaşıyor. / Vakit 4 Ekim 2007 Konu FarukARSLAN. tarafından (08-24-2009 Saat 02:03 ) değiştirilmiştir.. |
|
05-14-2009, 15:23 | #12 |
Kendini asma, cevap ver! Eşinin sık sık Brezilya'ya gittiği iddialarının ETÖ iddianamesine girmesinin ardından TV ekranlarından “Evlendikten sonra biri çıkıp karımın tek başına yurt dışına çıktığını ispat ederse intihar ederim” diyen Uğur Dündar'a; eşinin kendisi yanında olmadan defalarca yurtdışına gittiği yönündeki tarihleri sorduk... Dündar, detaylı açıklama yapmak yerine, asistanı aracılığı ile kaçamak cevaplar verdi. Ergenekon soruşturmasına yönelik 2. iddianamede karısının Brezilya'ya gittiğine dair iddiaların yer alması üzerine sunuculuk yaptığı televizyonda savcıları eleştirip “Evlendikten sonra biri çıkıp karımın tek başına yurt dışına çıktığını ispat ederse intihar ederim” diyerek şov yapan Uğur Dündar'ın doğru söylemediği belirlendi. Uğur Dündar'ın manken eşi Yasemin Baradan (Jasmin Mroz)'ın yanında Uğur Dündar olmadan defalarca yurt dışına çıktığı belirlendi. 66 yaşında olan Uğur Dündar, kendisinden 28 yaş küçük olan 1971 doğumlu eşi Yasemin Baradan ile ilgili bazı iddiaların yer alması üzerine haber sunduğu televizyon kanalında Ergenekon iddianamesini hazırlayan savcılara ateş püskürmüş ve “Biri evlendikten sonra karımın tek başına yurt dışına çıktığını ispat ederse intihar ederim” demişti. Yasemin Baradan'ın, Uğur Dündar ile 30 Ekim 1993 tarihinde evlendikten sonra, yanında Dündar olmadan defalarca yurt dışına çıktığı belirlendi. Vakit'in ele geçirdiği belgelere göre Yasemin Baradan, Uğur Dündar ile evlendikten sonra 031538 ve 760065 nolu pasaportlar ile birçok defa yanında Uğur Dündar olmadan yurt dışına çıktı. YASEMİN BARADAN'IN DÜNDAR OLMADAN YURT DIŞINA ÇIKTIĞI TARİHLER Vakit'in ortaya çıkardığı bilgilere göre Yasemin Baradan ile Uğur Dündar'ın, evlendikten sonra ilk yurt dışı seyahatlerini 22 Aralık 1993 tarihinde beraber yaptığı görülüyor. Uğur Dündar'la evlendikten sonra Yasemin Baradan'ın yanında kocası olmadan yurt dışına yaptığı ilk seyahatin ise 31 Ağustos 1995 tarihinde gerçekleştiği görülüyor. BARADAN'LA İLGİLİ İDDİALAR ERGENEKON'A BÖYLE YANSIMIŞTI Bilindiği gibi 2. Ergenekon iddianamesinde İlhami Yangın isimli şahıstan Akşam Gazetesi yazarı Gülay Kömürcü'ye gönderilen, Kömürcü'den de Turhan Çömez'e aksettirilen bir elektronik postada Uğur Dündar ile eşi hakkında bazı iddialar yer almıştı. Gülay Kömürcü'ye gönderilen mailde Uğur Dündar'ın eşi Yasemin Baradan'ın sık sık Brezilya'ya gittiği ve birtakım fotoğraflar olduğu öne sürüldü. İŞTE DÜNDAR'IN CANLI YAYINDAKİ O SÖZLERİ Bu bilgilerin iddianamede yer alması üzerine ise Uğur Dündar canlı yayında savcıları sert bir dille eleştirmiş, “Benim eşim evlendikten sonra hiçbir zaman tek başına yurt dışına çıkmadığı gibi hayatında Brezilya'ya gitmedi. Evliliğimiz döneminde Brezilya'ya gittiğini biri çıksın ispat etsin. Ben şu dakikada görevimi bırakacağım. Hatta intihar bile ederim. Bu namus meselesi” ifadelerini kullanmıştı. YASEMİN HANIM LATİN AMERİKA HAYRANIYMIŞ Canlı yayında eşinin tek başına yurt dışına çıkmadığını iddia eden Uğur Dündar, eşi ve ailesiyle ilgili 13.06.2004 tarihli Hürriyet'te Ayşe Arman'a verdiği bir röportajda eşinin Latin Amerika kültürüne olan ilgi ve sevgisini dile getirmişti. DÜNDAR CEVAP VERMEDİ, YERİNE ASİSTANI KONUŞTU Sorularımıza cevap vermeyen Uğur Dündar, kim olduğu tarafımızca bilinmeyen ve asistanı olduğunu iddia eden Türkan Aydınlı aracılığı ile sorularımıza cevaben yolladığı metinde şu satırlara yer verdi: “Anlaşılan birileri sizi fena halde işletiyor! Ben Sayın Uğur Dündar'a 1992 yılından bu yana asistanlık yapmaktayım. Yasemin hanım'ın yurt dışına çıkışlarında -bir zorunluluk olmamakla birlikte- yanında mutlaka eşi veya annesi, ya da çok yakın bir akrabası bulunmuştur. Yakın akrabalarının soyadları tutmadığı için, güvendiğiniz kaynaklar(!) bu gerçeği görememişler! Haberinizi yanlış bilgiler üzerine oluşturduğunuzu bir kez daha belirterek uyarıyor, aile namus ve şerefine iftirada ısrar edilmesi halinde sayın Uğur Dündar'ın her türlü yasal girişimde bulunacağını bilmenizi rica ediyoruz.” İşte Yasemin Baradan'ın yanında kocası Uğur Dündar olmadan yurt dışına çıkış yaptığı seyahatlerin tarihleri: Çıkış: Giriş: Havaalanı: 31.8.1995 19.11.1995 Atatürk Havaalanı 09.03.1997 11.03.1997 Atatürk Havaalanı 27.03.1997 31.03.1997 Atatürk Havaalanı 27.11.1997 01.12.1997 Atatürk Havaalanı 14.01.1998 13.03.1998 Atatürk Havaalanı 21.06.1998 02.07.1998 Atatürk Havaalanı 27.08.1998 29.08.1998 Atatürk Havaalanı 30.09.1998 02.10.1998 Atatürk Havaalanı 12.04.1999 25.04.1999 Atatürk Havaalanı 03.01.2004 24.04.2005 Atatürk Havaalanı 07.03.2006 16.04.2006 Atatürk Havaalanı 26.04.2007 05.09.2007 Atatürk Havaalanı 10.01.2009 12.01.2009 Atatürk Havaalanı VAKİT Konu FarukARSLAN. tarafından (06-05-2009 Saat 15:56 ) değiştirilmiştir.. |
|
05-14-2009, 15:42 | #13 |
VAKİT'TEN AYDIN DOĞAN'A : Gazetemizi `din istismarcısı´ olarak suçlayan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan `porno yayın yapmak´tan mahkum olmuştu./ VAKİT 23 Ocak 2008 Perşembe Konu FarukARSLAN. tarafından (05-14-2009 Saat 16:03 ) değiştirilmiştir.. |
|
05-17-2009, 13:21 | #14 |
SEV de mason kuruluşu çıktı!
SEV de mason kuruluşu çıktı! Ergenekon davası kapsamında aranan ve ABD'de olduğu belirlenen Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Başkanı Gülsever Yaşer ile tutuksuz sanık emekli Orgeneral Şener Eruygur'un mütevelli heyetinde bulunduğu Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV), Türkiye Büyük Locası kayıtlarında “Loca kuruluşu” olarak geçiyor. SEV, Ergenekon iddianamesinde de ADD, ÇYDD ve ÇEV ile birlikte eylem birliği içinde gösteriliyor. Daha önce de SEV, ÇYDD ve ÇEV'in Dünya Kiliseler Birliği'nden yüklü miktarda maddi yardım gördükleri ve Protestan misyonerliği ile olan ilişkileri MİT raporuyla ortaya çıktı. FİNANSÖR MASON LOCALARI |
|
05-24-2009, 20:54 | #15 |
Sahte profesör!
Sahte profesör! Laikçi kesimin ve kartel medyasının ‘profesör' diye lanse ettiği, "türban Sümerlerde fahişeler takardı" diyen Muazzez İlmiye Çığ'ın değil profesör, doktor bile olmadığı ortaya çıktı. Vakit'e itirafta bulunan Çığ, “Ben profesör değilim. Bana zorla bu unvanı takıyorlar. Ben müzede uzman olarak çalıştım” dedi. Masonlar Locası tarafından inançlı kesimlere ve özellikle başörtülülere yönelik bir hakaret ve iftira kampanyası amaçlı bir “proje” olarak devreye sokulan Muazzez İlmiye Çığ olayının gerçek yüzü aralanmaya başlandı. Masonlar Locası'nda verdiği derslerde “Sümerolog Profesör” olarak takdim edilen ve daha sonra laikçi kesim ve kartel medyası tarafından kamuoyuna bu sıfatla lanse edilen Çığ'ın değil profesör, doktor bile olmadığı, Sümeroloji bölümünün kapısından dahi geçmediği ortaya çıkarken, ülkenin gerçek Sümerologları bu duruma isyan ediyor. Konu FarukARSLAN. tarafından (05-24-2009 Saat 21:00 ) değiştirilmiştir.. |
|
06-05-2009, 16:01 | #16 |
İşte Peşkeş, İşte CHP Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi konusundaki tartışmalar devam ediyor. Mayınlı arazilerin temizlenmesi konusunda; “Bu toprakları İsrail'e peşkeş çekmeye niyetliyseniz referanduma gidelim” diye feryat eden CHP lideri Deniz Baykal'ın, 1996 yılında Türkiye'nin İsrail ile zoraki işbirliğine gitmesi için yapılan askeri eğitim ve işbirliği anlaşmasına göz yumduğu ortaya çıktı. / VAKİT 4 Haziran '09 |
|
06-20-2009, 18:25 | #17 |
O komutandan AK Parti'ye ağır hakaretler Daha önce kızının evini askerlere taşıtan, köpeğine emir eri görevlendiren Tümamiral Cem Gürdeniz'den şok sözler... Anaların babaların evladını vatanı korumaları için gönderdiği asker ocağında süs köpeğine bakıcı yapan, kızının evini askerî araç kullanarak erlere taşıtan Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz'den inciler: - Ben bir Cem Gürdeniz'im, Ben bir markayım, ben bir amiral değilim; Kimsenin masasına meze olamam. - Zannediyorlar ki amiraller çok bilgili, onları kültürsüz guruplarıyla baş başa bırakıyorum. Deniz Kuvvetleri benim şanımı kullanıyor. - Herifler beni yere atıp fırlattı bunu kabul edemem, Gemilerimi neden vermediniz. - Halk yaptığı hatayı anlayacak yüzde 46'lık aptal kesim ne yaptığını görecek. Türk halkı karaktersiz ki, siz ne diyorum en büyük sorun İslamizasyon, al işte islamize ettiler. Bunlar tek şeyden anlarlar devrim. Ama şu ibne AKP mahfetti. İLGİLİ HABER: MEHMET ÇİĞE BUNU DA YAPTIRDILAR |
|
07-23-2009, 15:26 | #18 |
Aydın Doğan'ı bitiren belge! Vakit'in ele geçirdiği 3 Nisan 2009 tarihli belgede, Alman ortağı Axel Springer'e hisse satışında hile yaparak vergi kaçırdığı için 1 milyar TL ceza kesilen Doğan Grubu için, “Deniz Feneri e.V davasında bizim lehimize haberler yayınlamıştır ve kendileriyle her zaman işbirliği yapma konusunda güvenebileceğimizi göstermiştir” ifadelerine yer veriliyor. / Vakit 9 Haziran 2009 Konu FarukARSLAN. tarafından (07-23-2009 Saat 15:33 ) değiştirilmiştir.. |
|
07-24-2009, 16:25 | #19 |
Küçük Paşa'ya Nazi yardımı
Küçük Paşa'ya Nazi yardımı Vakit, Ergenekon savcılarının Alman resmi makamlarından talep ettiği ve 3. iddianameye de giren ırkçı Alman DVU Partisi lideri Gerhard Frey'in Almanya'daki Azerbaycan Alman Dostluk Derneği üzerinden Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük'e gönderdiği paraların dekontunu ele geçirdi. Dekontlarda, DVU Partisi lideri Gerhard Frey'in Almanya'daki Ergenekoncu oluşumun ismi olan Azerbaycan-Alman Dostluk Derneği üzerinden Veli Küçük'e, 2, 17 ve 25 Şubat 2004 tarihlerinde sırasıyla 4 bin 500, 8 bin ve 7 bin 600 Avro para gönderdiği belirlendi./ VAKİT 24 Temmuz 2009 |
|
07-25-2009, 06:36 | #20 |
Yönetim Kurulu Başkanlığını Mustafa Akaydın'ın yaptığı Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı finans şirketi olan ALDAŞ'ın, yönetim ve personel kadrosuna yandaşlar dolduruldu. Daha önceki dönemde 20 olan ALDAŞ personel sayısı 40'a çıkarılarak yandaşlar oraya yerleştirildi Antalya'nın altyapı problemlerine idari ve teknik çözümler bulmak amacıyla belediye şirketi olarak kurulan ve yönetim kurulu başkanlığını ÜAK eski Başkanı Mustafa Akaydın'ın yaptığı ALDAŞ'ta, son günlerde yönetim ve personel kadrosunda ilginç gelişmelerin yaşandığı öğrenildi. Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) Başkanı iken, Cumhurbaşkanlığı, YÖK Başkanlığı seçimleri ve özgürlüklerin önünü açan kanun değişikliği süreçlerinde rektörleri sık sık toplayıp, “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attırarak birçok provokasyona ev sahipliği yapan Akdeniz Üniversitesi eski Rektörü Mustafa Akaydın başta Akdeniz Üniversitesi'nden olmak üzere 32 arkadaşını, CHP Antalya İl Başkanı'nın kızını, SHP eski İl Başkanını ve daha pek çok CHP sempatizanını belediyede göreve getirdiğini itiraf etmişti. AKAYDIN DÖNEMİNDE PERSONEL SAYISI İKİ KATINA ÇIKTI Akaydın şimdi de Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı, Dünya Bankası'ndan kredi alınması maksadıyla müşavir firma olarak kurulan ALDAŞ'ta Menderes Türel'in yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde 20 civarında olan personel sayısını 40'a yükselttiği kaydedildi. GELİR GELMEZ VEKİL OLAN GENEL MÜDÜRÜ ASİL YAPMIŞ Akdeniz Üniversitesi eski Rektörü Mustafa Akaydın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan hemen sonra Akdeniz Üniversitesi'nden 32 arkadaşını göreve başlatarak dikkatleri üzerine çekmişti. Akaydın göreve gelince ilk icraat olarak içme suyuna yüzde 10 zam yaparak eleştirilere muhatap olmuştu. Akaydın CHP'li üyeler tarafından ALDAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildikten sonra Menderes Türel döneminde ALDAŞ genel müdürlüğünü vekaleten yürüten Kıvanç Bülent Kuzay'ı asaleten atadığı belirlendi. GENEL MÜDÜR YEŞİM KUZAY'IN OĞLU Ömer Lütfü Topal'ın sekreteri Yeşim Kuzay'ın oğlu olan Kıvanç Bülent Kuzay'ın memurluk kadrosunda henüz on yılını doldurmadan asaleten genel müdürlük görevine getirilmesinin ALDAŞ yönetim kurulu içerisinde bazı üyelerce tartışma konusu yapıldığı kaydedildi. FİNANS SEKTÖRÜNE ARKEOLOG PERSONEL Daha çok finans sektörü olarak bilinen ALDAŞ'a Arap Dili ve Edebiyatı mezunundan tutun da arkeoloğa kadar çok sayıda CHP sempatizanı yeni kadro alımı yapılmasının tepkiyle karşılandığı öğrenildi. GENEL MÜDÜR İDDİALARI DOĞRULADI Diğer taraftan konu ile ilgili gazetemize açıklama yapan ALDAŞ Genel Müdürü Kıvanç Bülent Kuzay; yeni kadro istihdamıyla birlikte ALDAŞ'ın personel sayısının 37'ye ulaştığını doğruladı. Genel müdürlüğe birkaç ay evvel asaleten atandığını da doğrulayan Kuzay, “Ben şimdi görevi asaleten yürütüyorum. Birkaç ay önce atandım. Burası belediyeye bağlı bir mühendislik firması, siyasi bir makam veya merci değil. Biz mühendislik yapıyoruz. Proje çalışıyoruz. O yüzden bu aralar çok popüler konular bu konular. Bu mecraya çekilmemeliydi” dedi. “AKAYDIN YÖNETİM KURULU BAŞKANIMIZ” Kuzay; Başkan Akaydın'ın kadro istihdamında kendilerine tavsiye ve önerisinin olup olmadığına dair sorumuz karşısında ise gülerek: “Sayın Mustafa Akaydın Yönetim Kurulu Başkanımız. Biz sadece büyükşehir belediyesinin bir şirketi değiliz. Bizim ortaklarımız arasında AKP'li belediyeler de var. Örneğin Hakan Tütüncü yönetim kurulu üyemiz. Biz sadece Antalya'da değil, daha önce Denizli ve Muğla Belediyelerine de hizmet verdik. Bunu hiçbir zaman siyasi parti farkı gözetmeksizin dün de çalıştık, bugün de. Önceki gün Gaziantep'deydim oranın belediyesi de biliyorsunuz AKP'li. Onlarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Belediyelere hizmet eden şirketlere bir önyargı oluyor ama burası öyle bir yer değil.” CHP ZİHNİYETİ DEĞİŞMİYOR Öte yandan Mehmet Moğultay Adalet Bakanı olduğu dönemde, bakanlıkta kadrolaştığını itiraf ederek, soranlara ‘elbette kendi adamlarımı yerleştireceğim' demişti. Vakit |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|