AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-23-2009, 16:02   #31
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Vergisiz lüks hayat. YE İÇ KEYFİNE BAK!
Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Güven Erkaya'nın oğlu Ömer Argun Erkaya, 1868 Restoran Cafeterya ve Gıda İşl.Tic.Ltd.Şti. adlı şirketi için 2006, 2007 ve 2008 yıllarında hiç vergi beyanında bulunmamış.

Yazarımız Abdurrahman Dilipak'ın evini sattıran Güven Erkaya'nın varislerinden oğlu Ömer Argun Erkaya'nın, birçok şirketi olmasına rağmen vergi fakiri olduğu ortaya çıktı. 1868 Restoran Cafeterya ve Gıda İşl. Tic. Ltd. Şti adlı şirketi işleten oğul Erkaya'nın 2006, 2007 ve 2008 yıllarında hiç vergi beyanında bulunmadığı belirlendi.

MALİYE, İNCELEME YAPACAK MI?

Galatasaray'ın Ayazmadere Caddesi üzerindeki Tellioğlu Plaza'da bulunan tesislerinin içinde faaliyet göstermesine rağmen 1868 Restoran Cafeterya'nın hiç matrah beyanında bulunmaması ve kurulduğu Mayıs 2007'den bu yana hiç vergi vermemesi dikkat çekiyor. Bilindiği gibi; 2 yıldan fazla vergi tahakkuk ettirmeyen şirketlere Maliye inceleme başlatıyor. 3 yıldır vergi tahakkuk ettirmeyen Argun Erkaya'nın şirketine İstanbul Defterdarlığı'nın inceleme başlatıp başlatmayacağı merak ediliyor.

SAHİBİ OLDUĞU TURİZM ŞİRKETİ, 4 BİN TL VERGİYLE YILI KAPATMIŞ

Ömer Argun Erkaya'nın 2004 yılında kurulduğu anlaşılan bir başka şirketi olan 1481 Turizm Otelcilik ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ödediği vergi ise devede kulak. 2006 yılında 4 bin TL vergi ödeyen şirket, 2005 yılında ise hiç vergi beyanında bulunmamış. Ömer Argun Erkaya'nın Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığı Pahsa Tour'un ise, yıllarca Galatasaray Spor Kulübü'nden nemalandığı biliniyor. Uzun yıllar Galatasaray Spor Kulübü'nün İstanbul dışındaki maçlara giderken seyahatlerini organize eden Pahsa Tour'un, kulüp içerisinde büyük huzursuzluğa sebep olduğu belirtiliyor.

İKİ ŞİRKETİNİN AKİBETİ İSE MEÇHUL

Ömer Argun Erkaya'nın yöneticisi ve ortağı olduğu ve İstanbul Ticaret Odası sicil kayıtlarında bulunan iki şirket daha bulunuyor. Ömer Argun Erkaya'nın Başkan Yardımcısı olarak göründüğü Santral Turizm Turistik Hizmetleri Anonim Şirketi'nin, merkezinin nakli nedeniyle 26.03.2004 tarihinde kapandığı anlaşıldı. İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre; yine Ömer Argun Erkaya'nın bir dönem yönetim kurulu üyeliği yaptığı Çırağan Tekstil Mobilya Dekorasyon Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi'nin ise kanun gereği üyeliğinin 30 Haziran 2007 tarihinde dondurulduğu belirlendi.






/ VAKİT
23 Ağustos 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (08-23-2009 Saat 16:07 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-23-2009, 16:06   #32
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Ankaralıları Allah korumuş

3. Ergenekon iddianamesi ek delil klasörlerinden çıkan belgeler, vatansever olduklarını iddia eden Ergenekon sanıklarının Ankara'da bir alışveriş merkezinde bomba patlatıp sivil vatandaşların canına kıyarak kaos çıkarmaya çalıştığını gösteriyor.

Çarşı bombalamaya giden vatanseverler! Ergenekon sanığı, eski emniyet istihbaratçısı İbrahim Şahin ve ekibinin kaosa neden olacak eylem öncesinde saldırının bütün detaylarını hazırladıkları görülüyor.
Ele geçirilen krokide bombanın koyulacağı kat, bütün detayları ile gösteriliyor. Bombanın konulacağı alanda bir hipermarket, buz pisti ve çeşitli eğlence alanları bulunuyor.

ANKARA'DAKİ OPTİMUM'U UÇURACAKLARMIŞ

İddianamede bütün ayrıntıları ile yer alan planın 83 numaralı ilk belgesinde, Ankara'da bulunan Optimum Alışveriş Merkezi'nin konumu, binanın inşa edildiği malzeme ve aydınlatma durumu bütün detayları ile tespit edilmiş. Saldırı sonrası bölgede bulunan vatandaşların ilk reaksiyonları ile ilgili “Halkın olaylar karşısında tepki vermesi beklenmemektedir. Kendilerini ve ailelerini koruma refleksi gerçekleştirecekleri beklenmektedir” deniliyor.

17 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Güngören'deki patlama ile İzmir-Şirinyer'deki bombalı saldırıya benzer başka planların da yapıldığını gösteren belgeler, Ergenekon sanığı İbrahim Şahin'den ele geçirildi. Kaos amaçlanan iş merkezi saldırı planının 3. Ergenekon iddianamesi ek delil klasöründe yer alan kroki ve etüt çalışması “Caniliğin bu kadarına da pes” dedirtti.

Ergenekon sanığı İbrahim Şahin'den ele geçirilen ve kaos amaçlanan iş merkezi saldırı planının 3. Ergenekon iddianamesi ek delil klasöründe yer alan kroki ve etüt çalışması “Caniliğin bu kadarına da pes” dedirtti.
Ergenekon sanıklarının ‘darbe için şartları olgunlaştırmak' şeklinde tanımladıkları ele geçirilen iğrenç planlarda, Ankara'da saldırı planlanan Optimum Alışveriş Merkezi'nin bulunduğu semtteki yerleşik halkın özellikleri, en yakın karakolun konumu, özel güvenlik çalışanlarının durumu, binanın güvenlik düzeyi, kamera devreleri, dış aydınlatması ve bomba sokulacak nokta bütün ayrıntıları ile belirtiliyor.
7 kişiyle yapılması düşünülen eylem belgelerinde alışveriş merkezinin krokisi, birçok yönden çekilmiş fotoğrafı ve uzaklaşma planı da yer aldı.

İşte o planın detayları:

İddianamede bütün ayrıntıları ile yer alan planın 83 numaralı ilk belgesinde, Optimum Alışveriş Merkezi'nin konumu, binanın inşa edildiği malzeme ve aydınlatma durumu bütün detayları ile tespit edilmiş. Saldırı sonrası bölgede bulunan vatandaşların ilk reaksiyonları ile ilgili ‘Halkın olaylar karşısında tepki vermesi beklenmemektedir. Kendilerini ve ailelerini koruma refleksi gerçekleştirecekleri beklenmektedir' denilmekte. Binanın 3 kapısında da X-Ray cihazı bulunduğu belirtilirken kapalı otoparktan giriş yapıldığı takdirde bu sistemlerin devre dışı bırakılacağı ifade ediliyor.

1 NUMARA GİRİŞLERİ KONTROL EDECEK, 6 VE 7 İSE BOMBALARI YERLEŞTİRECEK

Planın ikinci basamağında saldırırda görev alacak timin 1'den 7'ye kadar numaralarla kodlandığı, notlarda 1 numaranın açık ve kapalı otoparkın girişini kontrol edeceği, uygun maske ve malzeme kullanacağı, 2, 3 ve 4 numaralı kişilerin girişlerde bulunan güvenlik görevlilerini kontrol edeceği, 5 numaralı kişinin ise gerektiğinde aracı ile alışveriş merkezine doğru giden yolu trafiğe kapatacağı belirtiliyor. Planda 6 ve 7 numaralar ile kodlanan kişilerin şartlar olgunlaştıktan sonra bombaları yerleştireceği şöyle ifade ediliyor:
6 numara: Kendisine teslim edilecek çantayı buz pateni pistinin güneyinde bulunan yürüyen merdivenlere bırakacaktır. Uygun maske ve mazeretler kullanılacak.
7 numara: Kendisine teslim edilen çantayı 1. katta bulunan elektrik kontrol odasının yanına bırakacaktır. WC'nin de o bölgede olmasından faydalanacaktır.

GÜNGÖREN VE ŞİRİNYER SALDIRILARI

Ergenekoncuların tasarladığı bombalama planı incelendiğinde, Güngören'de 17 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine ve 100'ün üzerinde insanın da yaralanmasına neden olan saldırı ve geçtiğimiz yıl İzmir-Şirinyer'deki bombalı saldırı ile neredeyse bire bir aynı olduğu göze çarpıyor. Her iki eylemin de PKK tarafından yapıldığı iddia edilirken Ergenekon operasyonlarında ele geçirilen belgeler, saldırının ardında Ergenekon Terör Örgütü'nün olduğunu ortaya koydu. Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğu iddiası ile gözaltına alınan Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan'ın evinde çıkan belgeler arasında da İzmir Şirinyer'deki saldırının ayrıntılı planlarına ulaşıldı.

PLANDA KİMİN NE YAPACAĞI DETAYLARIYLA ANLATILIYOR

Planın ikinci basamağında saldırırda görev alacak timin 1'den 7'ye kadar numaralarla kodlandığı, notlarda 1 numaranın açık ve kapalı otoparkın girişini kontrol edeceği, uygun maske ve malzeme kullanacağı, 2, 3 ve 4 numaralı kişilerin girişlerde bulunan güvenlik görevlilerini kontrol edeceği, 5 numaralı kişinin ise gerektiğinde aracı ile alışveriş merkezine doğru giden yolu trafiğe kapatacağı belirtiliyor. Planda, 6 ve 7 numaralar ile kodlanan kişilerin şartlar olgunlaştıktan sonra bombaları yerleştireceği şöyle ifade ediliyor:
6 numara: Kendisine teslim edilecek çantayı buz pateni pistinin güneyinde bulunan yürüyen merdivenlere bırakacaktır. Uygun maske ve mazeretler kullanılacak.

7 numara: Kendisine teslim edilen çantayı 1. katta bulunan elektrik kontrol odasının yanına bırakacaktır. WC'nin de o bölgede olmasından faydalanacaktır.




/ VAKİT
23 Ağustos 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-23-2009, 18:15   #33
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Baykal Yahudi bursuyla okumuş!

Vakit, Başbakan Erdoğan’ın ABD´de okuyan çocuklarını her fırsatta tartışma konusu yapan ve burslu okumalarına laf eden CHP lideri Deniz Baykal´ın, şu ana kadar hiç bilinmeyen bir yönü ortaya çıkardı.

AK Parti Hükümeti’ne karşı en ulusalcı muhalefeti yapan ve özellikle dindar bir cumhurbaşkanına karşı çıkan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, dünyanın en zengin Yahudi ailesi Rockefeller’in bursuyla Amerika’da okuduğu ortaya çıktı.

Baykal, 1963'te Türkiye’deki doktora çalışmalarını tamamladıktan sonra iki yıl Rockfeller Foundation bursu ile ABD'de kaldı ve Columbia ile Berkeley üniversitelerinde çalışmalarını sürdürdü.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika’da okuyan çocuklarını gündeme getiren Baykal’ın, Yahudilerin bursuyla Amerika’da okuduğu günleri unutturmak istemesi dikkat çekiyor. Baykal’ın bursuyla okuduğu Rockfeller Vakfı’nın patronu David Rockefeller, dünyayı yönettiği söylenen Council On Foreign Relations, Bilderberg Group ve Trilateral Commission adlı gizli örgütlerin imparatoru olarak biliniyor.

David Rockefeller’e bağlı bu örgütlerin üyeleri üç ayrı gruba ayrılıyor. Bunlar; “Kuzey Amerika seçkinleri”, “Avrupa Seçkinleri” ve “Japon seçkinleri”. Bu oluşumun içersinde Türkiye seçkinleri Bilderberg Grubu’na üye yapılmışlar. Rockfeller Vakfı, yabancılara burs veren kurumların başında geliyor. Vakfın harcadığı paranın üçte birinin CIA tarafından sağlandığı ifade ediliyor.

Bu vakıf, geri kalmış, müttefik, peyk ya da üstü kapalı sömürge ülkelerdeki gençleri elden geçirip değerlendirmek, Amerikan sevgisini, bağlılığını aşılamak amacıyla kuruldu. Vakıf, önem verdiği ülkelerde, kendisine bağlı geleceğin liderlerini kurstan geçirip yetiştirmek üzere bugüne kadar sayısız gence Amerika’da eğitim imkanı sağladı.



/ Vakit
15 Temmuz 2007
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-24-2009, 12:06   #34
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
'Ana Muhalefet Holding'

Siyasetini gerilim politikası üzerine oturtan ve bu haliyle her seçimde düşüş yaşayan CHP, yüzde 28'ine ortak olduğu İş Bankası ile faizcilikten büyük paralar kazanıyor. İş Bankası'nın 2009 İkinci Çeyrek Raporu'nda yer alan bilgilere göre CHP faiz işlemlerinden büyük paralar kazandı.

İŞ BANKASI'NDAKİ PAYI 3,1 MİLYARI BULDU

Rapora göre, İş Bankası Ocak 2009'dan bu yana aktif büyüklüğünü Aralık 2008'e kıyasla yüzde 6,7 oranında arttırırken, özkaynaklarını ise yüzde 18,2'lik bir artışla 11 milyar 170 milyon liraya yükseltti. Böylece CHP'nin sadece İş Bankası'ndaki varlığı 3 milyar 177 milyon liraya ulaştı. Banka bu iştiraklerden 322 milyon lira temettü geliri elde ederken, CHP de 90 milyon 160 bin liralık temettü gelirinin sahibi oldu.

CHP'NİN FAİZ GELİRİ 1,4 MİLYAR LİRA

Faiz gelirinde 2008 yılının aynı dönemine göre önemli bir artış sergileyen İş Bankası, 2009 Ocak-Haziran döneminde 5 milyar 274 milyon 73 bin liralık faiz geliri sağlarken, CHP'nin faiz gelirinden payına düşen gelir ise 1 milyar 476 milyon 740 bin lira oldu.

ANA MUHALEFET'İN KÂRI YÜZDE 18,8 ARTTI

CHP'nin karlılığı da 2008 yılının aynı dönemine göre yüzde 18,8'lik bir artış gösterdi. Böylece İş Bankası'nın net dönem karı 1 milyar 370 milyon liraya ulaşırken, CHP de bu kardan 383 milyon 600 bin lira pay aldı.

134 MİLYON DOLAR BORÇLANDI

İş Bankası'nın 2009 İkinci Çeyrek Raporu'nda kurumun “en çok tercih edilen özel banka olma” özelliğinin devam ettiği vurgulanırken, aldığı sendikasyon kredileri hakkında da bilgi verildi. Raporda, “İş Bankası'nın mevduat büyüklüğü yüzde 4,6 oranında artarak 66.479 milyon TL'ye yükselmiştir. Bankanın Türk Parası tasarruf mevduatındaki artış oranı ise yüzde 5,6 oranında gerçekleşmiştir. Mevduat dışındaki kaynaklardan da istifade eden banka, ticaretin finansmanı amacıyla Mayıs ayında 255 milyon USD ve 225 milyon EURO tutarında olmak üzere iki ayrı dilim halinde 1 yıl vadeli ve 1 yıl vade uzatma opsiyonlu sendikasyon kredisini ise en uygun maliyetle temin etmiştir” denildi. Böylece CHP İş Bankası'ndaki ortaklığından dolayı uluslararası piyasalara 134 milyon dolar borçlanmış oldu.


/ VAKİT
24 Ağustos 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-24-2009, 12:30   #35
Kullanıcı Adı
manifesto
Standart
Süper
Beyler Vakit bu şakası olmaz
Bir daktioları dahi olsa onlara yeter
manifesto isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-24-2009, 15:16   #36
Kullanıcı Adı
hipermuhafazakar
Standart
Alıntı:
FarukARSLAN. Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Baykal Yahudi bursuyla okumuş!
Vakit, Başbakan Erdoğan’ın ABD´de okuyan çocuklarını her fırsatta tartışma konusu yapan ve burslu okumalarına laf eden CHP lideri Deniz Baykal´ın, şu ana kadar hiç bilinmeyen bir yönü ortaya çıkardı.

AK Parti Hükümeti’ne karşı en ulusalcı muhalefeti yapan ve özellikle dindar bir cumhurbaşkanına karşı çıkan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, dünyanın en zengin Yahudi ailesi Rockefeller’in bursuyla Amerika’da okuduğu ortaya çıktı.

Baykal, 1963'te Türkiye’deki doktora çalışmalarını tamamladıktan sonra iki yıl Rockfeller Foundation bursu ile ABD'de kaldı ve Columbia ile Berkeley üniversitelerinde çalışmalarını sürdürdü.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika’da okuyan çocuklarını gündeme getiren Baykal’ın, Yahudilerin bursuyla Amerika’da okuduğu günleri unutturmak istemesi dikkat çekiyor. Baykal’ın bursuyla okuduğu Rockfeller Vakfı’nın patronu David Rockefeller, dünyayı yönettiği söylenen Council On Foreign Relations, Bilderberg Group ve Trilateral Commission adlı gizli örgütlerin imparatoru olarak biliniyor.

David Rockefeller’e bağlı bu örgütlerin üyeleri üç ayrı gruba ayrılıyor. Bunlar; “Kuzey Amerika seçkinleri”, “Avrupa Seçkinleri” ve “Japon seçkinleri”. Bu oluşumun içersinde Türkiye seçkinleri Bilderberg Grubu’na üye yapılmışlar. Rockfeller Vakfı, yabancılara burs veren kurumların başında geliyor. Vakfın harcadığı paranın üçte birinin CIA tarafından sağlandığı ifade ediliyor.

Bu vakıf, geri kalmış, müttefik, peyk ya da üstü kapalı sömürge ülkelerdeki gençleri elden geçirip değerlendirmek, Amerikan sevgisini, bağlılığını aşılamak amacıyla kuruldu. Vakıf, önem verdiği ülkelerde, kendisine bağlı geleceğin liderlerini kurstan geçirip yetiştirmek üzere bugüne kadar sayısız gence Amerika’da eğitim imkanı sağladı.



/ Vakit
15 Temmuz 2007

Aynı şekilde Doğu Perinçek'te onların bursuyla okumuş.
Onu niye koymuyorsun, bu nasıl Vakit okumak böyle, Vakit'in senin gibiler yüzünden değerini bilemiyorlar

Konu hipermuhafazakar tarafından (08-24-2009 Saat 15:18 ) değiştirilmiştir..
hipermuhafazakar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-25-2009, 07:11   #37
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
CHP İŞ'ini bilir
İş Bankası ortaklığı ile dünyada hiçbir örneği olmayan siyasi bir parti konumundaki CHP, bankanın iştiraklerinden dolayı da tuhaf bir mali yapıya sahip bulunuyor.

Bu çerçevede CHP, İş Bankası'ndaki yüzde 28'lik ortaklık payı üzerinden GSM operatörü Avea, Bayındır Hastaneleri, Fora Zeytin, Türkiye Şişe Cam ve Nemrut Limancılık gibi pek çok şirkette İş Bankası ortaklığının içindeki yüzde 28'lik payı oranında söz sahibi bulunuyor.

SELE ZEYTİNİ ÜRETİYOR

CHP'nin iştiraklerinden birisi olan Balıkesir'deki Fora Gıda, tüm zeytin ürünlerini üretebilen tek marka olmasıyla piyasada tanınıyor. Fora'nın ürünleri arasında; zeytinyağı, siyah zeytin, yeşil zeytin, dilimli, dolgulu, çizik, marineli, ezme, çekirdeksiz zeytin bulunuyor.

CHP'NİN 12 MİLYON “ABONESİ” VAR

Cep telefonu operatörü Avea'nın ödenmiş sermayesinde yüzde 14'lük ortaklığı bulunan İş Bankası, pazarın yüzde 17'sine sahip bulunan operatörle 12 milyon cep telefonu abonesini kontrolünde tutuyor. CHP de, İş Bankası'nın yüzde 14'lük hisse bloğunun yüzde 28'ini elinde bulundururken GSM piyasasında önemli bir aktör olarak varlığını sürdürüyor.

İRAN'IN CAMLARI ANA MUHALEFET'TEN SORULUR

CHP'nin en büyük iştiraklerinden birisi olan Türkiye Şişe Cam Sanayi ise onlarca ülkeye yaptığı cam ve cam ürünleri ihracatı ile dikkat çekiyor. Bulgaristan, Çin, Güney Kore, İtalya, Rusya, İspanya, Arnavutluk ve Gürcistan, ihracat yapılan ülkelerden başlıcalarını oluşturuyor. İç politikada sık sık “Türkiye İran olmayacak” söylemini dillendiren CHP, Şişe Cam üzerinden bu ülkeye ihracat yaparken, İran'ın cam pazarının yüzde 30'unu elinde bulunduruyor. CHP'nin İslam ülkeleri ile ilişkileri ayrıca Arap-Türk Bankası ortaklığıyla da devam ediyor.

İŞ'TE CHP'NİN İŞTİRAKLERİ

İş Bankası ve CHP'nin işbirliğinde oluşturulan iştirakler şu firmalardan oluşuyor: İşbank GmbH, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Anadolu Sigorta, Anadolu Hayat, Milli Reasürans, İş Dublin, İş Finansal Kiralama, İş Gayrimenkul, İş Yatırım, Türkiye Şişe Cam, Camiş, Çayırova Cam, Avea, İş Net, Antgıda, Bayındır Hastaneleri, Kültür Yayınları, Nemrut Liman, Trakya Yatırım.





/ VAKİT
25 Ağustos 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (08-25-2009 Saat 07:17 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-25-2009, 07:33   #38
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
MEHMET ALİ BİRAND ve MİT - U. Mumcu Suikasti ve MOSSAD


Veli Küçük'ün evinde 'çok gizli' kaşeli bir belge çıktı. Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı belgede çok önemli bilgiler yer alıyor? Bilgiye göre, Uğur Mumcu ve M.Ali Birand

Veli Küçük'ün evinde 'çok gizli' kaşeli bir belge çıktı. Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı belgede çok önemli bilgiler yer alıyor? Bilgiye göre, Uğur Mumcu ve M.Ali Birand MİT'e ajanlık yapmış.
Peki, Birand bu iddia için ne dedi?

Ergenekon terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyon kapsamında Veli Küçük'ün evinde çıkan "çok gizli" kaşeli eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı bir belgeye göre, Uğur Mumcu ve M.Ali Birand MİT'e haber kaynaklığı yapmış. Yine aynı belgede Uğur Mumcu'nun MOSSAD tarafından öldürüldüğü dile getiriliyor.

Başörtülü öğrencilere tavrı ile tepki çeken Kanal D Anahaber sunucusu Mehmet Ali Birand’ın Milli İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT) çalıştığı Ergenekon operasyonu çerçevesinde ele geçirilen bir belge ile resmen tescillendi.

Ergenekon Terör Örgütü’ne yönelik düzenlenen operasyon kapsamında Veli Küçük’ün evinden çıkan bir belgede Mehmet Ali Birand’ın MİT’e çalıştığı açıkça yazıyor. Eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı Gazeteci Uğur Mumcu’nun öldürülmesi konulu belgede Birand’dan “değerli haber kaynağımız” diye bahsediliyor.

BELGEDE NE YAZIYOR?

2 Şubat 1993 tarihli ve MİT tarafından Başbakanlık'a hitaben yazılmış MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzalı 'çok gizli ibareli' Uğur Mumcu cinayeti konulu belgenin içeriği şöyle: ABD’nin, güvenliğini ve hayat çıkarlarını yakından ilgilendiren Türkiye’nin, gerekli yerlerinde kuvvet bulundurmak ve bu maksatla Orta Doğu’yu kontrol altına alıp, Türkiye’nin dine dayalı bir yönetim altına girmesini önlemek maksadıyla;
ABD Haberalma Servisi “CIA” denetiminde, İsrail Kabine görevlisi Haim Bar-Lev kontrolünde, İsrail “GANDA” birliklerinde eğitim gören altı kişilik özel TİM “Hayf” Deniz Üssü’nden botla Türkiye’ye giriş yapmışlardır.

Mezkur timin ülkemizdeki görevleri, Teşkilatımızın değerli haber kaynaklarından Gazeteci Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand’ı öldürmektir.

Gazeteci Uğur Mumcu’yu öldüren tim elemanları, ikinci görevleri olan Mehmet Ali Birand’ı öldürmek için ülkemizden çıkış yapmamışlardır. TİM elemanlarının yaptığımız istihbarat neticesinde İsrail Hükümeti’nin Ankara Temsilciliği’nde kaldıkları tesbit edilmiştir.”

BİRAND’A TORPİL GEÇMİŞLER

Belgenin, Uğur Mumcu’nun İsrail’den gönderilen 6 kişilik bir ekip tarafından “Türkiye’nin dine dayalı bir yönetim altına girmesini önlemek maksadıyla” öldürüldüğü, bu ekibin İsrail Büyükelçiliği’nde gizlendiği ile ilgili bölümü bir gazetede yayınlanmış, fakat Mehmet Ali Birand ile Uğur Mumcu’nun MİT’e çalıştığıyla ilgili satırlar haberde yer almamıştı. Söz konusu gazete, belgenin Birand ile ilgili bölümünü makaslamıştı.

MİT’ÇİLER DE BU ÜLKENİN ONURLU İNSANLARIDIR

Vakit’in ulaştığı Mehmet Ali Birand, söz konusu belgeden ve içeriğinden haberdar olmadığını iddia ederek şunları söyledi: “Hiçbir zaman MİT'e çalışmadım. Eğer çalışmış olsaydım da bunu saklamazdım. Zira MİT'e çalışanlar da bu ülkenin onurlu insanlarıdır. Belgedeki iddianın ne olduğunu da bilmiyorum. Bunu bana soracağınıza neden Sönmez Köksal'a sormuyorsunuz?”



/ Vakit
11 Nisan 2008
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-25-2009, 15:28   #39
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Kılıçdaroğlu bu dosyayı da açıklayacak mı!


CHP'li Mersin Belediyesi'nin müdürleri rüşvet suçlaması ile Ağır Ceza'da yargılanacak: CHP'li Mersin Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü (MESKİ), ortaya çıkarılan rüşvet belgesiyle çalkalanıyor.

MESKİ Genel Müdür Yardımcısı Kamil Ülgen ve Abone İşleri Daire Başkanı Mustafa Canlı hakkında Mersin 1. Ağır Ceza'da rüşvet aldıkları gerekçesiyle dava açıldı. Rüşvet aldığı tespit edilen iki şahsın 10 yıla kadar hapsi istenirken, görevlerine hala devam eden bu kişiler hakkında ‘Bu iddialar gerçekse MESKİ'de görev yapan bu iki yönetici hakkında görevlerini kötüye kullanmaktan dolayı gerekli cezai işlemi başlatırım' diyen CHP'li Belediye Başkanı Macit Özcan'ın ne yapacağı merak ediliyor.

CHP'li Mersin Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri (MESKİ) Genel Müdür Yardımcısı Kamil Ülgen ve Abone İşleri Daire Başkanı Mustafa Ülgen, ‘rüşvet aldıkları' için şikayet edilmeleri üzerine Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklarında irtikaptan dava açıldı. MESKİ'nin okuma işini yapan Lazer Ltd. Şti.'nin eski ortağı Asım İlba'nın 2008 senesinde Mersin Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı şikayet üzerinde başlatılan soruşturma sonunda, Ülgen ve Canlı'ya ‘İcbar Suretiyle İrtikap', yani rüşvet suçundan 10 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Dava, 20 Ekim'de Mersin 1. Ağır Ceza'da görülecek.

10 YIL HAPSİ İSTENEN MESKİ YETKİLİLERİ HÂLÂ GÖREVDE!

Mersin'in CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, daha önce olayın gazetelere yansıması üzerine yaptığı açıklamada, ‘Önceden haberim olsaydı gereğini yapardım. Kimsenin gözünün yaşına bakmam' demişti. CHP'li Özcan'ın Ağır Ceza'da yargılanacak iki görevlisi hakkında herhangi bir işlemde bulunmaması, ‘Belediye Başkanı Macit Özcan'ın da kirli ilişkilerde parmağı mı var?' sorularını akıllara getirdi. Özcan'ın, haklarında Ağır Ceza'da dava açılan ve 10 yıla kadar hapsi istenen, belediyede görevlerine aynen devam eden Ülgen ve Canlı hakkında herhangi bir işlem yapıp yapmayacağı merak ediliyor.

OLAY NASIL GELİŞTİ?

Bilgisayar şirketi sahibi işadamı, MESKİ'de rüşvet vermekten bıktı, soluğu savcılıkta aldı.

Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nde (MESKİ) sayaç okuma ve dağıtımı işlerini yapan Lazer Bilgisayar Ltd. Şti.'nin büyük hissedarı Asım İlba, şirketinin bağlı olduğu Abone İşleri Daire Başkanı Mustafa Canlı ve Genel Müdür Yardımcısı Kamil Ülgen'e yıllardır miktarını hatırlayamayacağı kadar rüşvet verdiğini öne sürerek suç duyurusunda bulunmuştu. Yürütülen soruşturma çerçevesinde MESKİ'deki 2 görevliye 8 bin YTL'lik çek kesen Asım İlba, rüşveti belgeledi. İlba, Mersin Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusunda da, ‘Rüşvet vermekten bıktım ve iflasın eşiğine geldim, şirketi devrettim' demişti.

“Bu iddialar gerçekse, MESKİ'de görev yapan bu iki yönetici hakkında görevlerini kötüye kullanmaktan dolayı gerekli cezai işlemi başlatırım” diyen CHP'li Mersin Belediye Başkanı Macit Özcan'ın sözünde durup durmayacağı merak edilirken, CHP'li dosya taciri eski müfettiş Kılıçdaroğlu'nun tavrı da merak ediliyor.


/ VAKİT
25 Ağustos 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (08-25-2009 Saat 15:48 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-25-2009, 15:42   #40
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Axel'in İsrailciliği Almanya'yı da vurmuş!

Türkiye'nin en büyük medya şirketi Doğan Yayın Holding'in Alman ortağı Axel Springer A.G'nin kurucusu Axel Caesar Springer'in İsrail ile olan bağlarının 1960'lı yıllarda Almanya'da büyük tartışmalara neden olduğu ortaya çıktı. Habervaktim, daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan, "1967'deki Arap-İsrail savaşı sırasında işgal altındaki topraklara gelen Axel Springer'in, İsrail'in kurucusu ve ilk Başbakanı David Ben Gurion'un çiftlik evinde buluştuğu"nun belgesini yayınlıyor.

1967 yılındaki Arap-İsrail savaşı sırasında İsrail'i destekleyen ve Almanya'daki Neo-Nazilere hitap eden bir yayıncılık anlayışı sürdüren Axel Springer, o dönemde Almanya'nın en önemli dergileri Stern ve Der Spiegel tarafından eleştirilirken, 1999 yılında Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan ünlü Alman yazar Günter Grass tarafından da ‘faşist' olarak nitelendirildiği ortaya çıktı.

Türkiye'nin en büyük medya şirketi Doğan Yayın Holding'in Alman ortağı Axel Springer A.G'nin kurucusu Axel Caesar Springer'in İsrail ile olan bağlarının 1960'lı yıllarda Almanya'da büyük tartışmalara neden olduğu ortaya çıktı. 1967 yılındaki Arap-İsrail savaşı sırasında İsrail'i destekleyen ve Almanya'daki Neo-Nazilere hitap eden bir yayıncılık anlayışı sürdüren Axel Springer, o dönemde Almanya'nın en önemli dergileri Stern ve Der Spiegel tarafından eleştirilirken, 1999 yılında Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan ünlü Alman yazar Günter Grass tarafından da ‘faşist' olarak nitelendirildiği ortaya çıktı.

GAZETECİ HANS HABE'İN SPRINGER'İ ÖVEN MEKTUBU

Macaristan Musevilerinden olan ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika'ya sığındıktan sonra Amerikan ordusunda propaganda şefliği yapan Gazeteci Hans Habe'in, Springer'i övdüğü ve Springer'in sahip olduğu Die Welt gazetesinde yayınlanan açık mektubunda ilginç bilgiler yer alıyor. 1968 yılında Amerika'da Almanya üzerine yazacağı kitabı öncesinde Springer'e o dönemde verdiği medya savaşında destek verir mahiyette yazdığı mektubunda Habe, Springer'e “Solcuların saldırısı karşısında ben de sizin tarafınızda yer alıyorum” diyor.

BILD'İN KIŞKIRTMASIYLA ÖĞRENCİ LİDERİ BAŞINDAN VURULMUŞTU

Habe'in mektubundan anlaşıldığına göre o dönemde gazete editörlerini sık sık değiştiren Springer bu yüzden Almanya'da sıkça eleştiriliyor. Habe de bunun üzerine, “Sizi bu konuda eleştirenler sizin okuma yazması olmayan, parasını basına yatırmış biri olarak kalmanızı istiyor” sözleriyle Springer'e destek veriyor. 1960'larda Almanya'daki öğrenci hareketlerinin lideri Rudi Dutschke'nin (beyindeki hasar nedeniyle 10 yıl sonra öldü) 1968'de Springer'in sahip olduğu Bild gazetesinin kışkırtmalarıyla başından vurulmasından sonra Springer'in gazetelerine karşı kampanya başlatanlar için “terör grubu” ifadesini kullanan Habe'in mektubundan Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Günter Grass'ın Springer için “faşist” kelimesi kullandığı da anlaşılıyor.

GÜNTER GRASS'A ELEŞTİRİ…

Springer'i destekleyen ve Grass'ı yeren mektubunda Habe, Grass için şöyle diyor: “Günter Grass, sizin faşizminizden bahsederek, Almanların muhafazakarlık ve faşizm ayrımını bilmediğini ima etmeye çalışıyor. Grass, sizin gazetelerinizi okuyanlar arasında Neo-Naziler olabileceğini unutuyor, ama onun kitaplarını satın alanların çoğu ya okumuyor ya da görüşlerini paylaşmıyordur.”

ALMAN TELEVİZYONU ÇALIŞANLARINI İHBAR ETTİ

Habe'in Springer'e hitaben yazmış olduğu mektuptan anlaşıldığına göre, Alman televizyonunun bazı çalışanlarının İsrail karşıtı olduğu gerekçesiyle haklarında soruşturma açılmasına Springer'in sahip olduğu gazetelerin sebep olduğu anlaşılıyor. Mektupta, o dönemde Demokratik Almanya'nın başında bulunan Walter Ulbrict'in İsrail'e karşı olan tutumuyla ilgili olarak Musevi asıllı yazar Arnold Zweig'in yazmış olduğu yazının Springer'in gazetelerinde yayınlandığı ve bu mektuplardan yola çıkılarak Alman televizyonunda çalışanlara karşı soruşturma açıldığı görülüyor. Habe, bu soruşturmanın sebep olduğu krizle ilgili olarak da, Springer'i aklamaya çalışıyor ve “Hiçbir gazete kusursuz değildir” ifadelerini kullanıyor.

DAVID BEN GURION'UN ÇİFTLİK EVİNDE GÖRÜŞTÜ

Habe'in mektubuyla ortaya çıkan en önemli bilgi ise, 1967'de Axel Springer'in İsrail'in kurucusu ve ilk Başbakanı David Ben Gurion ile olan görüşmesi olarak göze çarpıyor. Ben Gurion'un çiftlik evinde ağırlanan Springer, o dönemde İsrail'e yaptığı iki ziyarette de en üst düzeyde karşılanıyor. Kudüs'te kendi ismiyle açılan bir kütüphaneye bağışta bulunan Springer, Arap-İsrail savaşı sırasında da İsrailli gazetecilere eğitim desteği sağlayarak, savaşı dünyaya nasıl yansıtacaklarına dair kurslar veriyor. Sol eğilimli Alman Stern dergisinin Axel Ceasar Springer'i İsrail ile olan bu ilişkilerini gündeme getirerek eleştirmesi karşısında Habe de mektubunda Stern dergisini eleştiriyor. Habe, ‘İsrail'de iki kez üst düzeyde ağırlandı ve İsrailli gazetecilere gazetecilik yardımı sağladı' diye yazan Stern için, “Sanki Stern, Avrupa kıtasının en büyük asın evi sahibinin gittiği her yerde, hatta Nasır (dönemin Mısır Devlet Başkanı) tarafından bile en üst düzeyde karşılanacağını bilmiyor” ifadelerini kullanıyor.

DHY'YE GETİRİLEN ELEŞTİRİNİN KAYNAĞI

Adı en son Doğan Yayın Holding'e kesilen vergi cezasıyla gündeme gelen Axel Springer Verlag AG'nin sahibi Axel Ceasar Springer'in, 1985 yılında ölmeden önce tüm hisselerini İsrail devletine bağışladığı iddia ediliyor. Yayın ilkeleri arasında “İsrail'in menfaatlerini korumak” maddesi koyduran Axel Springer, DHY'nin de yüzde 25'ine sahip. DHY ve Axel Springer arasındaki bu ortaklık, İsrail'in Doğan Yayın Holding'in yüzde 25'ine sahip olduğu eleştirilerini de beraberinde getiriyor. Doğan Yayın Holding, hisselerinin % 25'ini 22 Aralık 2006'da Axel Springer'e satarken, satışı 2007 yılında gerçekleşmiş gibi gösterdiği gerekçesiyle yaklaşık 1 milyar TL'lik vergi cezası almıştı.

AXEL SPRİNGER VERLAG AG'NİN YILLIK CİROSU

Doğan Yayın Holding'in ortağı Axel Springer Verlag AG'nin yıldızı, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra parladı. 1946 yılında kurulan Axel Springer Yayınevi, Almanya ve dış ülkelerde 150 gazete ve dergiyi 27 ülkede çıkartıyor ve 11 binin üzerinde çalışanı bulunuyor. Springer yayınlarının sadece Almanya'da günde 35 milyona yakın okuru bulunuyor. Almanya'nın içinde bulunduğu ekonomik krize rağmen Springer Verlag, 2004 yılında operativ net kazancını 335 milyon 800 bin Euro'ya çıkarmasını başarabildi. 2003 yılında ise bu kar 215 milyon 400 bin oldu. 1985 yılından bu yana borsalarda hisse senetleri satılıp-alınan şirketin yıllık geliri 2 milyar Euro'yu aşıyor.

AXEL SPRİNGER'İN GAZETE VE TELEVİZYONLARI

Almanya'da 35 milyon okuru olan gazete ve dergilere sahip Axel Springer'in çıkardığı bazı büyük gazeteler şöyle: Bild (günlük), Bild am Sonntag (haftalık), Die Welt (günlük), Welt am Sonntag (haftalık), Hamburger Abendblatt ve Berliner Morgenpost. Alman medyasını elinde tutan, aralarında 5 milyon tirajı bulunan Bild dahil olmak üzere 150 gazete ve dergiye sahip Axel Springer AG Yayınevi, Amerikalı medya devi Haim Saban'ın sahip olduğu ProSieben, Sat 1Televizyon grubunu satın aldı. Bertelsman Medya Grubunu, basın-yayın, televizyon, matbaacılık ve dünya çapında yayınevleri ağını elinde bulunduruyor.

İşte o fotoğraf-

1967.
AXEL SPRINGER, ISGALCI ISRAIL'IN KURUCUSU VE ILK BASBAKANI DAVİD BEN GURION'UN CIFTLIK EVINDE:





Alıntı:
İlgili konu: Hangisi doğru ?



/ Habervaktim
25 Ağustos 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (08-25-2009 Saat 15:44 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
ak parti, akit, akpartiforum, chp, chp gerçekleri, deniz baykal, dilipak, ergenekon, etö, gündem haberleri, habercilik, habervaktim, hasan karakaya, mhp, unutulanlar, vakit, vakit gazetesi, vakit haberciliği, vakit manşetler, ülke gerçekleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi