AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-04-2009, 15:54   #51
Kullanıcı Adı
BlueMoon
Standart
vakit iyi güzel gazete de 30 ağustos zafer bayramını kutlayan tek bir mesajının veya başlığının olmaması beni biraz üzdü.

sonuçta ülkemizin düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde neden bir tane bile kutlama konusu yoktu ? bu olay beni biraz düşündürdü

şimdi denebilir ki cumhuriyette dini bayramları kutlamıyor birbirlerine gönderme mi yapıyorlar acaba ?
BlueMoon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2009, 16:14   #52
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
olcayatay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
vakit iyi güzel gazete de 30 ağustos zafer bayramını kutlayan tek bir mesajının veya başlığının olmaması beni biraz üzdü.

sonuçta ülkemizin düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde neden bir tane bile kutlama konusu yoktu ? bu olay beni biraz düşündürdü

şimdi denebilir ki cumhuriyette dini bayramları kutlamıyor birbirlerine gönderme mi yapıyorlar acaba ?
Ertesi günü tören kutlama haberini ön ve iç sayfadan geçtiler;


--




FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-14-2009, 19:39   #53
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Yandaş Cumhuriyet'e 300 milyarlık PEŞKEŞ!

CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyenin kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çekmiş. İzmirli Gazeteci-Yazar Halit Tunç tarafından ortaya atılan iddiaya göre Kocaoğlu, yazarları Ergenekon sanığı olan Cumhuriyet gazetesine ek, kitap ve CD basımı adı altında 300 milyar lira para aktarmış.

CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, belediyenin kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çektiği ileri sürüldü. İzmirli Gazeteci-Yazar Halit Tunç tarafından ortaya atılan iddiaya göre Kocaoğlu, yazarları Ergenekon sanığı olan Cumhuriyet gazetesine 300 milyar, H.S isimli bir işadamına ise ilansız ihale yoluyla yaklaşık 6 trilyon para aktardı.

ERGENEKON “CUMHURİYET”İNE 300 MİLYAR

Tunç, “Cumhuriyet Gazetesi'ne 300 milyarcık ödenmiş” başlıklı yazısında, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Ticaret A.Ş. (İZFAŞ) üzerinden Cumhuriyet gazetesine ek, kitap ve CD basımı adı altında 300 bin TL para aktarıldığını iddia etti. Tunç, peşkeşi şöyle anlatıyor: “Cumhuriyet Gazetesi 19 Mayıs 2008'de 100 bin TL karşılığında ‘Mustafa Kemal'in Yolu' isimli CD'yi basıp dağıtmış. CD'lerin adedi burada 150 olarak belirtilmiş. Aynı tarihte Cumhuriyet Gazetesinin satışı ise 80 bin dolayında. 9 Eylül 2008'de 200 bin lira bedelle de bu kez ‘Cumhuriyetin İzmir'i' adlı ek basılmış. Bu sayıdaki baskı ve dağıtım adedi de yine 150 bin adet basılmış görünüyor. Aynı günkü Cumhuriyet gazetesinin toplam satışı 84 bin dolayında. 70 bin CD, 66 bin ek nerede, nasıl dağıtıldı, gerçekten basıldı mı, yoksa fatura mı şişirildi orası bilinmiyor. İşin içine ‘Cumhuriyet' girince herkes susuyor.”

YANDAŞA İLANSIZ İHALELER

Kocaoğlu'nun belediye ihalelerini aynı isme, üstelik ilansız olarak verdiği iddia edildi. Tunç, “İzmir'de Belediye İhaleleri Aynı Adrese” başlıklı yazısında, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘kentliyi eğlendirmek' amacıyla Ramazan ayında ve gençlerin koliler dolusu alkol tükettiği peş peşe düzenlenen konserlerin ihalelerini ilansız olarak H.S. isimli bir kişiye verdi” dedi. 20'nin üzerinde ihale dosyasına ulaştığını belirten Tunç, “600-900 bin TL'lik işlerin tamamı ihalesiz biçimde hep aynı şahsiyetin şirketlerine verilmiş. Eski parayla 6 trilyona (6 milyon TL) yakın bir rakama ulaştım. 6 ihale daha varmış. Onlar daha büyükmüş” diye yazdı.

KOCAOĞLU, CEVAP VERMEKTEN KAÇINDI

Yazarları Ergenekon terör örgütü sanığı olan Cumhuriyet gazetesine aktardığı 300 milyar ve ilansız olarak verdiği yaklaşık 6 trilyonluk belediye ihaleleriyle ilgili iddialar üzerine aradığımız CHP'li İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, telefonlarımıza çıkmaktan kaçındı. Bıraktığımız notlara da cevap vermeyen Kocaoğlu'nun tavrı dikkat çekti. “Cumhuriyetin İzmir'i” adıyla çıkan ekte yorum yazan Kocaoğlu, bu işin imece usulüyle basıldığını belirtiyor ve Cumhuriyet Gazetesi'ne teşekkür ediyordu.

İNCELEME BAŞLATILDI

Edinilen bilgiye göre İzmir Büyükşehir Belediyesi hakkındaki iddialar, İçişleri Bakanlığı'nın gündemine de geldi. Söz konusu ihalelerle ilgili bakanlığın inceleme başlattığı öğrenildi.

YANDAŞA VERİLEN O İHALELER

İşte, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, yandaşı H.S'ye ilansız olarak verdiği ihalelerden bazıları:

* Konser, İlansız ihale bedeli: 109 bin 800 TL
H.S.'nin firması 109 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 26.08.2009 tarihinde imzalanıyor.

*Etkinlik, İlansız ihale bedeli: 411 bin 150 TL
H.S.'nin firması 405 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 01.12.2006 tarihinde imzalanıyor.

* Türk Müziği Konseri, İlansız ihale bedeli: 120 bin 750 TL
H.S.'nin firması 117 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 01.12.2006 tarihinde imzalanıyor.

* Kent Orkestrası Konseri, İlansız ihale bedeli: 225 bin 625 TL
H.S.'nin firması 183 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 29.03.2006 tarihinde imzalanıyor.

* Sanat Konseri, İlansız ihale bedeli: 263 bin 150 TL
H.S.'nin firması 260 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 31.01.2007 tarihinde imzalanıyor.

* Konser Hizmeti, İlansız ihale bedeli: 110 bin TL
H.S.'nin firması 110 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 03.08.2007 tarihinde imzalanıyor.

* Sanat Konseri, İlansız ihale bedeli: 605 bin TL
H.S.'nin firması 600 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 22.04.2008 tarihinde imzalanıyor.

* Sanat Konseri, İlansız ihale bedeli: 518 bin 500 TL
H.S.'nin firması 500 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 22.04.2008 tarihinde imzalanıyor.

* Konser İçin Hizmet, İlansız ihale bedeli 130 bin TL
H.S.'nin firması 110 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 03.08.2007 tarihinde imzalanıyor.

* Konser İçin Hizmet, İlansız ihale bedeli: 367 bin TL
H.S.'nin firması 360 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 05.10.2007 tarihinde imzalanıyor.

* Sanatsal Etkinlik, İlansız ihale bedeli: 183 bin 667 TL
H.S.'nin firması 183 bin 500 TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 18.09.2008 tarihinde imzalanıyor.

* Sanat Organizasyon Hizmeti, İlansız ihalenin bedeli: 479 bin 367 TL
H.S.'nin firması 427 bin 500 TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 23.01.2009 tarihinde imzalanıyor.

* Konser Hizmeti, İlansız ihale bedeli: 279 bin TL
H.S.'nin firması 278 bin TL teklif verip işi alıyor. Sözleşme 05.03.2009 tarihinde imzalanıyor.




/ VAKİT
14 Eylül 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-14-2009, 19:42   #54
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
MHP'nin Türkeş rahatsızlığı!

Türk siyasi tarihinin önemli figürlerinden Alparslan Türkeş'le ilgili olarak TBMM'nin “Devlet Adamları Yayın Serisi” kapsamında yayınlayacağı kitap, MHP yönetiminde rahatsızlığa yol açtı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sunuş yazısına kitapta yer verilmemesi ve Türkeş'in bugün “yanlış anlamalara” sebep olacak bazı sözlerinin “herhangi bir izahat yapılmadan” yayınlanmasının MHP'de önemli bir rahatsızlık konusu olduğu, bu nedenle kitabın içeriğine ilişkin itirazlarda bulunduğu belirtiliyor.

TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu'nun MHP'nin 40. yıl anısına bastırmak istediği “Alparslan Türkeş'in TBMM'deki Konuşmaları” kitabının içeriğinden MHP'nin rahatsız olduğu ortaya çıktı. MHP, kurulun Türkeş'e sansür uyguladığını öne sürerken, kurul ise tam aksine, Türkeş'in Meclis konuşmalarının sansürsüz biçimde, aynen yayınlanmasından bazı çevrelerin rahatsız olduğu görüşünde. Çünkü Türkeş bu konuşmalarında hem Kürt, hem Ermeni meseleleriyle ilgili olarak, bugün MHP yönetiminin ortaya koyduğu siyasi çizgiye ters düşecek ifadeler kullanıyor. Türkeş, bu konuşmalardan birinde açıkça “Türkiye halkı” ifadesini kullanıyor ve Türklerle Kürtlerin “mümin kardeşliği” ile birbirine bağlı olduklarını söylüyor.

MHP'nin merhum Genel Başkanı Alparslan Türkeş, Meclis kürsüsünden yaptığı ve “Türkiye halkı” ifadesini kullandığı konuşmasında şunları söylüyor: “... Türkiye'mizde siyasi çözümden bahsedilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşayan bütün vatandaşlarımız eşit haklara sahiptir. Birinin diğerine üstünlüğü yoktur. Eşit ve hürdürler. Mümin müminin kardeşidir; bu görüşle 900 yıl Türkiye halkı yaşamıştır.”

BU DA TÜRKEŞ'İN ERMENİ AÇILIMI

Türkeş'in Ermenistan'la ilişkiler konusundaki konuşması ise şöyle: “Ateşkes sağlanmalıdır, savaş durmalıdır, bunun karşılığında size dostluğumuzu gösteririz. Onların elektrik ihtiyaçları var, veririz; buğday ihtiyaçları var, onu da veririz. Hatta Kazakistan petrolü için en kısa hat Ermenistan'dan geçer. Türkmenistan tabii gaz boru hattı yine en kestirme olarak Ermenistan'dan geçer. Bundan da istifade edeceksiniz. Biz eski ipek yolunu yeniden canlandırmak istiyoruz, bu da en kestirme yol olarak Ermenistan'dan geçecek. Aramızda barış olduğu taktirde size Türkiye'den transit hattı tanırız, Karadeniz'den bir transit limanı açarız. Oradan dünyaya açılırsınız, ticaret yaparsınız, bundan sizin halkınız da çok yararlanır. Kafkasya bölgesi refah bölgesi haline gelir. Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasında dostluğa ve barışa dayalı bir anlaşma olsun istiyorum.”

Türkeş, 12 Mart 1993'te Paris'e gitmiş, kendisini dönemin Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in talimatıyla Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Tanşuğ Bleda ile Samson Özararat karşılamıştı. Büyükelçinin arabasıyla dönemin Ermenistan Devlet Başkanı Ter Petrosyan'ın kaldığı Crillon Otel'e gelen Türkeş, burada Petrosyan ile görüşmüş ve Türkiye'nin önerilerini sıralamıştı.

Türkeş'in TBMM faaliyetlerini derleyen kitap, 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Milli Birlik Komitesi Başkan ve üyelerinin 24 Haziran 1960 tarihinde TBMM'de yemin etmeleriyle başlıyor ve Türkeş'in 23 Nisan 1995 tarihinde TBMM'nin 75. kuruluş yıldönümü sebebiyle MHP Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmayla son buluyor.

Kitapta Türkeş'in, Ermenistan'la ilişkiler ve Kürt sorunu gibi konularda TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmalara aynen yer veriliyor. Türkeş o dönemde, Kürt sorununun yanı sıra Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesiyle ilgili bugün ortaya konulanlardan daha ileri bir perspektif sunuyordu.

/ VAKİT
14 Eylül 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-14-2009, 19:46   #55
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Hukuk aklına yeni mi geldi ?!


Daha düne kadar başka kişi ve kuruluşların uğradığı “tazminat terörü”ne alkışlar yağdıran Aydın Doğan medyası, kendi nasırlarına basılınca “hukuk”u hatırladı... Şimdi gazeteciler soruyor: “Hukuka ihtiyaç duyulduğu günlerde neredeydiniz?”
Alman medya şirketi Axel Springer'e 2006 yılında hisse satışı gerçekleştirmeden önce birtakım devir işlemleri sırasında vergi kaçırdığı tespit edilen ve 3,7 milyarlık bir cezaya çarptırılan Doğan Grubu ‘hukuk' ve ‘basın özgürlüğü'nün arkasına sığınırken, Doğan'ın yıllarca haksız ve hukuksuz uygulamalara destek verdiğini söyleyen önde gelen gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları, Doğan ve gazetecilerine “Hukuk yeni mi aklınıza geldi” hatırlatmasında bulundu.

VAKİT'E DAVA AÇAN GENERALLERE ALKIŞ TUTMUŞTU

28 Şubat sürecinde Türkiye'de tahakküm kurmak isteyen darbecilerle mücadele eden Vakit gazetesine açılan haksız davalara ses çıkarmayan Doğan medyasının ‘Özgür basın susturulmak isteniyor' şeklinde yaygara koparması inandırıcı bulunmuyor. Vakit gazetesinde çıkan ve iki generali eleştiren bir yazı nedeniyle 312 generalin açtığı dava için “Generallerin tazminat zaferi” başlıklarıyla Vakit'in susturulmasını destekleyen Doğan medyası, vergi kaçırma suçunu ‘basın özgürlüğü' maskesiyle gözlerden uzak tutmaya çalışıyor.

GAZETECİLER VE MESLEK ÖRGÜTLERİ DOĞAN'IN MASKESİNE İNANMIYOR

Vakit gazetesine konuşan sivil toplum örgütleri temsilcileri ve gazeteciler, Doğan Grubu'nun kendisini masum göstermek ve vergi kaçakçılığı skandalını kamuoyunun gözünden kaçırmak için ‘özgür basın' maskesine sığınmasını eleştirdi. Konuyla ilgili olarak gazetemize konuşan gazeteci ve meslek örgütleri temsilcilerinin görüşleri şöyle:

“HUKUKA İHTİYAÇ DUYULDUĞU GÜNLERDE NEREDEYDİNİZ?”

Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş: “Antidemokratik süreçlerde sessizliğe bürünen Doğan grubuna bağlı yazılı ve görsel medyanın kendileri ile ilgili bir gelişme olduğunda ortalığı ayağa kaldırması çok şaşırtıcı... Kaldı ki ortada inanılmaz bir ceza var. Bu cezayı kesenler yüzde yüz emin olmasalar bu kadar büyük bir medya kuruluşunu karşılarına almak istemezler. O zaman sorulacak soru; hukuka ihtiyaç duyulduğu günlerde neredeydiniz? Bugün hukuk diyenlere millet, ‘kara kaplı kitaba bakmak lazım' diyor.”

“DOĞAN'IN HUKUKA SIĞINMIŞ OLMASI GÜLÜNÇ”

Gazeteci-Yazar Ahmet Kekeç: “Aydın Doğan'ın bugün hukuka sığınmış olması gülünç. Biz kendilerinin hukukla ilişkilerini 28 Şubat'tan biliriz. Bu grubun öteden beri otoriter odaklarla ilişkilerini biliyoruz. Nelere hoşgörü, nelere ise tepki gösterdikleri de ortada.”

“BUGÜN BAĞIRMALARININ HİÇBİR ÖNEMİ KALMAMIŞTIR”

GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz: “Başörtüsü, cumhurbaşkanlığı seçimi, 28 Şubat ve katsayı konusunda jakobenlerden yana olan ve Vakit'i bitirmek için açtıkları davalarda hukuku tanımayanların bugün bağırmalarının hiçbir önemi kalmamıştır.”
Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan: “Doğan gazeteleri, ikiyüzlü davranmaktadır. İlkesiz bir basın örneği vermektedir. Başkalarına yapılan hukuksuzlukları yıllardır görmezlikten gelen Doğan'ın bugün hukuk kendine dokunduğunda çığırtkanlık yapması manidardır. Olmayan itibarları da yok olmaktadır.”

“O ZAMAN DEMOKRASİYİ HATIRLAMADILAR”

Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı: “Doğan Grubu yıllar önce diğer medya gruplarına yapılan baskılara alkış tuttu, hatta teşvik etti. Ama bugün kendilerine gelince ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Diğer grupların kendilerine destek vermediklerinden yakınıyorlar. (Vakit'i kastederek) Size de aynı şekilde davrandılar. Başkalarının başına gelenlere alkış tuttular. O zaman demokrasiyi hatırlamadılar.”

/ VAKİT
14 Eylül 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-22-2009, 16:33   #56
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Ölülerin ruhlarına bile yasak getirdi!

Akdeniz Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde başörtülülere getirdiği yasakçı uygulamalarla adını duyuran ve rektörlerin 10. Yıl Marşlı ‘Türkiye laiktir laik kalacak' provokasyonlarının mimarı Mustafa Akaydın, “Ölülerin ruhlarına bile yasak getirdi” dedirten bir uygulamaya imza attı.


Akdeniz Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde başkanı olduğu Üniversiteler Arası Kurul toplantılarında rektörlere ‘Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attıran ve başörtüsü düşmanlığıyla tanınan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, ölülerin ruhlarına bile yasak uyguladı.

BEŞ YILLIK UYGULAMAYI KALDIRDI

Üniversiteden arkadaşları ve CHP'lileri belediye yönetimine getirdikten sonra, Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı'na getirdiği Mahmut Akbaş'ın yanı sıra kızını, damadını ve damadın ağabeyini de belediyede çeşitli müdürlüklere getirerek tepki toplayan Akaydın, Antalya Andızlı Şehir Mezarlığı'nda beş yıldan beri Arefe günü İkindi namazından sonra başlayıp bayramın üçüncü günü İkindi namazına kadar devam eden Kur'an-ı Kerim okunması uygulamasını da kaldırdı.

BAYRAMIN BİRİNCİ VE İKİNCİ GÜNÜ HİÇ OKUNMADI

Beş yıldan beri belediyenin görevlendirdiği ve cenaze işlemlerini gerçekleştiren imamlar tarafından Arefe gününden başlayıp bayramın üçüncü gününe kadar süren Andızlı Mezarlığı'ndaki Kur'an-ı Kerim okunması, bu yıl sadece Arefe Günü İkindi Namazı'ndan sonra çok kısa bir şekilde gerçekleştirildi. Bayramın birinci ve ikinci günü ise hiç Kur'an-ı Kerim okunmadı.

VATANDAŞLAR TEPKİLİ, AKAYDIN YURT DIŞINDA

Vatandaşların büyük bir tepki gösterdiği yeni uygulama, “Ölülerin ruhlarına saygısızlık” şeklinde değerlendirilirken, konuyla ilgili olarak ulaştığımız Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, sorularımıza cevap vermekten kaçındı. Akaydın, “Şu anda yurtdışındayım. Sorularınızı dönüşte cevaplandıracağım” dedi.

Akaydın, Akdeniz Üniversitesi'ndeki 25 yıllık görevinden ayrılarak Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanı olan Mahmut Akbaş'ın kızı Yasemin Coşgun'u, Özel Kaleme aldırırken damadı Süleyman Coşgun'u da Harita ve İstimlak Müdürü olarak göreve başlattığı ortaya çıkmıştı. Akaydın, Akbaş'ın damadının ağabeyi Hakkı Coşgun'u da belediyede İdari İşler Şube Müdürlüğü görevine getirmişti. Akaydın'ın göreve getirdiği Akbaş Vakit'e yaptığı açıklamada, “Neden benim samimi bir Atatürkçü olduğum, laik olduğum ve samimi bir sosyal demokrat olduğum gündeme gelmiyor da, Sayın Akaydın tarafından kızımın, damadımın ve damadımın ağabeyinin müdür yapılması gündeme geliyor?” demişti.

Akaydın, Antalya Büyükşehir Belediye başkanı olur olmaz başta Akdeniz Üniversitesi'nden40 arkadaşı olmak üzere, CHP Antalya İl Başkanı'nın kızı, SHP eski İl Başkanı ve daha pek çok CHP sempatizanını belediyede göreve getirdiğini itiraf etmişti. Akaydın bu uygulamayı, “Üniversitede yıllardan beri tanıdığım aileyi belediyeye aldım bunda yadırganacak ne var? Olay tamamen benim inisiyatifimle gerçekleşti” demişti.


/ VAKİT
22 Eylül 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-27-2009, 02:13   #57
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Antalya'da III. Attalos dönemi

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, CHP teşkilatı ve üniversite arkadaşlarını belediyede üst düzey birimlere getirdikten sonra şimdi de, arkadaşlarının akrabalarını aile boyu belediye kadrosuna katmaya devam ediyor. Attaleia Krallığı'nın kurucusu II. Attalos'un uygulamalarını aratmayacak bir ‘ailevi kadrolaşmaya' giden Akaydın, belediyeyi arkadaşlar, enişteler, bacanaklar, damatlar, gelinler ve oğullarla doldurdu.

AKAYDIN ONU, O BACANAĞINI, BACANAĞI DA OĞLUNU…

Geçtiğimiz günlerde üniversiteden arkadaşı Mahmut Akbaş'ı ve Akbaş'ın kızı, damadı ve damadının ağabeyini belediyedeki müdürlüklere getiren Akaydın'ın, son olarak Antalya Belediyespor'un Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirdiği CHP'li Recep Tokgöz, bacanağı Mustafa Karyağdı'yı Spor Müdürü yaptı. Spor Müdürü olan Karyağdı ise oğlunu Belediyespor'un basketbol takımının antrenörlüğüne getirdi.

“BEN BABASIYIM, O ŞİMDİ ANTRENMANDA”

Vakit'in ulaştığı Karyağdı sözkonusu kadrolaşmayı doğruladı. Telefonla ulaştığımız Spor Müdürü Mustafa Karyağdı, “Bülent şu an antrenmanda, antrenmanı yarıda kesemez. Ben onun babasıyım” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın belediyede başlattığı ‘Yüzde yüz CHP malı” kadrolaşma hız kesmeden devam ediyor. Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) eski Başkanı Mustafa Akaydın, Antalya Büyükşehir Belediye başkanı olur olmaz başta Akdeniz Üniversitesi'nden 40 arkadaşı olmak üzere, CHP Antalya İl Başkanı'nın kızı, SHP eski İl Başkanı ve daha pek çok CHP sempatizanını belediyede göreve getirdiğini itiraf etmişti. Akaydın'ın şimdi de Antalya merkez ilçe Muratpaşa Belediyesi'nin CHP kontenjanından Meclis üyesi seçilen Recep Tokgöz'ü Antalya Büyükşehir Belediyespor'a Yönetim Kurulu Başkanı yaptığı ortaya çıktı. Tokgöz'ün de yönetim kurulu başkanı olur olmaz bacanak Mustafa Karyağdı'yı kulübe spor müdürü olarak atadığı, kulübe spor müdürü olan Mustafa Karyağdı'nın da ilk iş olarak oğlu Bülent Karyağdı'yı Antalya Büyükşehir Belediyespor basketbol takımına antrenör olarak görevlendirdiği belirlendi.

BEN BABASI MÜDÜR, OĞLUM DA ANTRENÖR

Vakit'in ulaştığı Recep Tokgöz'ün bacanağı Mustafa Karyağdı, belediyedeki kadrolaşmayı doğruladı. Antrenörlüğe getirilen Bülent Karyağdı'nın telefonuna çıkan Spor Müdürü Mustafa Karyağdı, “Ben buranın müdürüyüm. Bülent şu an antrenmanda. Antrenmanı yarıda kesemez. Ben babasıyım ben konuşayım” dedi.

SÜLALE BOYU KADROLAŞMA

Kadrolaşmada hız kesmeyen ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde kadrolu eleman alımlarını sürdürüp, önceki dönem Belediye Başkanı olan Menderes Türel'in ekibini hızla tasviye eden Akaydın'ın en son Antalya Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanı olarak göreve getirdiği arkadaşı Mahmut Akbaş'ın kızını, damadını ve damadının ağabeyini Belediyede müdür olarak göreve başlattığı ortaya çıkmıştı. Akbaş ailesini belediyedeki müdürlüklere getiren Akaydın, Mahmut Akbaş'ı bir kez daha terfi ettirerek, Antalya Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASAT) Genel Müdür Yardımcılığı'na getirdi.

KIZ, DAMAT, DAMATIN AĞBEYİNE ÜST DÜZEY GÖREV

Akaydın ile birlikte Akdeniz Üniversitesi'ndeki 25 yıllık görevinden ayrılarak Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanı olan Mahmut Akbaş'ın kızı Yasemin Coşgun'u, Özel Kaleme aldırırken damadı Süleyman Coşgun'u da Harita ve İstimlak Müdürü olarak göreve başlattığı belirlenmişti. Yine Akbaş'ın damadının ağabeyi Hakkı Coşgun'un da belediyede İdari İşler Şube Müdürlüğü görevine getirildiği kaydedilmişti.

“KADROLAŞMA DOĞRU, BEN ATATÜRKÇÜYÜM”

Akaydın tarafından ailecek belediye yerleştirilen Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanı Mahmut Akbaş Vakit'e yaptığı açıklamada, ilginç bir savunmada bulunarak Kadrolaşmayı itiraf edip, “Neden benim samimi bir Atatürkçü olduğum, laik olduğum ve samimi bir sosyal demokrat olduğum gündeme gelmiyor da, Sayın Akaydın tarafından kızımın, damadımın ve damadımın ağabeyinin müdür yapılması gündeme geliyor?” demişti.

AKAYDIN: BENİM İNİSİYATİFİMLE GERÇEKLEŞTİ

Diğer taraftan kadrolaşmayla ilgili Vakit'e konuşan Başkan Akaydın da “Üniversite yıllardan beri tanıdığım aileyi belediyeye aldım bunda yadırganacak ne var? Olay tamamen benim inisiyatifimle gerçekleşti” demişti.

II. ATTALOS KİMDİR?

Milattan Önce 200'lü yıllarda Antalya ve Bergama yöresinin kralı olan II. Attalos, Attalos Soter'in oğlu, II. Eumenes'in kardeşi. II. Eumenes'in ölümünden sonra kral olan II. Attalos, krallık sınırlarını güneydoğuda genişletmek için gittiği Pisidya' dan (bugünkü Göller Bölgesi) kıyıya inerek Attaleia (bugünkü Antalya) kentini kurdu. Bitinya kralı M. Prusias, Bergama'nın güneyini yağmalarken Asklepios'un heykelinin de bulunduğu birçok heykeli birlikte götürdü. Önceden Bitinyalıları tutan Roma, sonra Bergama'nın yanında yer alarak II. Prusias'ya ağır bir savaş tazminatı ödetti. II. Attalos, İÖ 149′da babasına karşı ayaklanan Nikomedes'i destekleyip Bitinya tahtına geçmesini sağladı, aynı yıl Makedonyalılara karşı yapılan savaşta Romalılara yardım etti. II. Attalos, krallığını güçlendirmek için etrafında arkadaşları ve akrabalarından oluşan büyük bir yönetim ağı kurdu.

ALDAŞ'A YOLDAŞ DOLDURMUŞTU

Akaydın, daha sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı, Dünya Bankası'ndan kredi alınması maksadıyla müşavir firma olarak kurulan ALDAŞ'ta Menderes Türel'in yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde 20 civarında olan personel sayısını 40'a yükselterek, “Aldaş'a yoldaş doldurdu” yorumlarına neden olmuştu.

CHP İL BAŞKANININ KIZINI VE SHP İL BAŞKANINI KADROYA ALMIŞTI

Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü dönemindeki icraatlarıyla “Akdeniz Üniversitesi'ni CHP'nin arka bahçesine çevirdi” eleştirilerinin hedefi olan Mustafa Akaydın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine gelir gelmez yaptığı kadrolaşmayla da “Akaydın arka bahçeyi belediyeye taşıdı” suçlamalarına muhatap olmuştu. Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) Başkanı iken, Cumhurbaşkanlığı, YÖK Başkanlığı seçimleri ve özgürlüklerin önünü açan kanun değişikliği süreçlerinde rektörleri sık sık toplayıp, “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları attırarak birçok provokasyona ev sahipliği yapan Mustafa Akaydın, başta Akdeniz Üniversitesi'nden olmak üzere 40 arkadaşını, CHP Antalya İl Başkanı'nın kızını, SHP eski İl Başkanını ve daha pek çok CHP sempatizanını belediyede göreve getirdiğini Vakit'e itiraf etmişti.


/ VAKİT
27 Eylül 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-03-2009, 01:21   #58
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Bir karış toprak için servet ödüyorlar

1996 yılından bu yana Mescid-i Aksa'nın altının kazılmaya başladığını söyleyen İslami Hareket'in lideri Raid Salah, kazıların başlama emrini Siyonist İsrail Başbakanı Binjamin Netenyahu tarafından verildiğini söyledi. Salah, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'nın zemininden tapınak çıkacağı iddialarını da “gerçek dışı” olarak nitelendirdi. Ellerinde İbranice bir belgenin olduğunu vurgulayan Salah, bu belgede, “Attiyrat Kohnim” ismindeki bir dernek üzerinden Yahudilerin yoksul Kudüslülere, bazı önemli yerler için metre kare başına 2,2 milyon dolar vermeye hazır olduklarını söyledi.

İslami Hareket'in lideri Raid Salah, Siyonist İsrail devlet başkanı Benjamin Netenyahu'nun Mescid-i Aksa üzerindeki politikasını “delice macera” olarak niteledi. Salah, terör devleti İsrail'in yeni hükümetinin Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerine yaptığı sinsi planlara karşı da tüm Müslümanları uyardı.

SİYONİSTLER, DELİCE MACERA PEŞİNDELER

Yahudilerin Mescid-i Aksa'yı yıkarak altından bir tapınak çıkaracaklarını “gerçek dışı” olarak değerlendiren Raid Salah, “Neteyahu'nun, Kudüs'ün Yahudi şehrine dönüştürme planı ve Mescid-i Aksa'nın altından tapınak çıkacağını iddia etmesi, delice maceradan başka bir şey değildir” dedi.

FİLİSTİNLİLERE BEDEL ÖDETİYORLAR

Kazıların başlama emrini Siyonist İsrail Başbakanı Binjamin Netenyahu tarafından verildiğini vurgulayan Salah, “Amaç, Mescid-i Aksa'nın yok edilip yerine Süleyman Mabedi'nin inşa edilmesidir” diye konuştu.
Yeni hükümet döneminde tırmanan sorunlara da değinen Salah, “Netenyahu'nun, bu akılsız ve düşünceden uzak tavırları yüzünden onlarca Filistinli şehit oldu ve hala mücadelemiz devam ediyor” dedi.

METREKARESİ 2,2 MİLYON DOLAR

Ellerinde İbranice bir belgenin olduğunu belirten Salah, bu belgede, Kudüs'ün önemli yerlerinin nasıl bir kirli siyasetle alınmaya çalışıldığını anlattı. “Attiyrat Kohnim” ismindeki bir dernek üzerinden Yahudilerin, fakir Kudüslülere, bazı önemli yerler için metre kare başına 2,2 milyon dolar teklif ettiklerini söyleyen Salah, belgede iddia edilen rakamların dudak uçurtucu olduğunu belirtti. Salah, fakir halkın para ile kandırılmaya çalışıldığını ancak Kudüslülerin bu oyuna gelmeyeceğini sözlerine ekledi.

BATILI ŞİRKETLER DE DESTEKLİYOR

Kudüs'ün Yahudileştirilme projesine batılı şirketlerinde destek verdiğini vurgulayan Salah, Müslümanların duyarsızlığı karşısında, tüm dünyadaki Yahudilerin bu meseleler üzerine eğilerek, Kudüs'ün Yahudileştirilmesi ve Mescid-i Aksa'nın yerine, kendi tapınaklarının kurulması için bütün güçleriyle desteklediklerinin altını çizdi.

/ HABERVAKTİM.COM
2 Ekim 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-03-2009, 18:44   #59
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
“Sakın konuşma bu iş Ergenekon'a dayanır”

"Bu pis işlere beni Albay Üçok bulaştırdı. Bu işler hörmetli işler!" diyen Binbaşı Tulga'dan bomba itiraflar...

Üçok ile emekli binbaşı Sinan Tulga arasında çıkan anlaşmazlığın, Tulga'nın Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Kara Harp Okulu, 4. Kolordu, Sabiha Gökçen Havalimanı, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Işıklar Askeri Lisesi gibi pekçok kuruma iş yapan ALA Uluslararası Limited Şirketi'nde satış koordinatörü olarak görev yaptığı esnada rüşvet olarak verilen 50 bin liralık bir senet yüzünden olduğunu Tulga, itiraf etti.

Geçtiğimiz hafta ‘rüşvet ve sahtecilik' suçlarına adı karıştığı için tutuklanan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşaviri Ahmet Zeki Üçok'un, uluslar arası savunma ve silah şirketi ALA Uluslararası Ltd. Şti.'de satış koordinatörü olarak görev yapan emekli Binbaşı Sinan Tulga ile davalık olduğu ve Tulga'nın mal varlıklarına haciz koydurttuğu ortaya çıktı. Tulga'nın Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, haciz işlemini kaldırttığı davada Tulga'nın avukatlığını Ergenekon Silahlı Terör Örgütü'ne üye olmak suçundan tutuklu bulunan emekli Albay Levent Göktaş'ın yapması dikkat çekti. Göktaş, avukatlık ofisinde bulunan ‘irticacı kamu görevlileri' belgesi, Beykoz'da bulunan silahlar ve Rus ajanı olduğu söylenen bir kadınla olan ilişkisinden doğan çocuğuyla gündeme gelmişti.

HAKİMLİK YAPARKEN, TİCARET YAPMIŞ

Kendisine sunulan hayat kadınları ve rüşvet karşılığı sanatçı ve zengin ailelerin çocuklarının askerlik işlemlerini hallettiği iddiasıyla yargılanmak üzere cezaevine gönderilen Hava Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşaviri ve Genelkurmay'ın Ergenekon davasına paralel olarak yürüttüğü Karargah Evleri davasını yürüten Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un, askerlik mesleğinin yanı sıra ticaret yaptığı ve ticaret yaparken düştüğü anlaşmazlıklar nedeniyle mahkemelerde davalık olduğu belirlendi.

TULGA, ALA ULUSLARASI SİLAH ŞİRKETİ'NDE SATIŞ KOORDİNATÖRÜ

Üçok ile emekli binbaşı Sinan Tulga arasında çıkan anlaşmazlığın, Tulga'nın Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Kara Harp Okulu, 4. Kolordu, Sabiha Gökçen Havalimanı, KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Işıklar Askeri Lisesi gibi pekçok kuruma iş yapan ALA Uluslararası Limited Şirketi'nde satış koordinatörü olarak görev yaptığı esnada rüşvet olarak verilen 50 bin liralık bir senet yüzünden olduğu iddia ediliyor. Söz konusu iddialarla ilgili görüşlerine başvurduğumuz şirketin İdari Amiri Mehmet Ünaldı, sözkonusu şirketin resmi internet sitesinde Tulga'nın satış koordinatörü olarak görünmesine rağmen, Tulga'nın şirketlerinden ayrıldığını iddia ederken, şirketin Genel Müdürü, Nilgün Aladağlı Rodoplu ise sorularımıza cevap vermekten kaçındı.

HACİZ BAŞLATTIRMIŞ

Vakit gazetesinin elde ettiği Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 3 Ekim 2007 tarihli kararında, Üçok iş yaptığı STK İnş. Proje Orman Ür. Elk. Elkt. Bilişim Hiz. Gıda İth. İhr.San.Tic.Ltd.Şti'nin sahibi ve uluslar arası savunma ve silah şirketi ALA Uluslararası Limited Şirketi'nin satış koordinatörü emekli binbaşı Sinan Tulga isimli bir şahısla anlaşmazlığa düştü. Tulga'nın Üçok'a verdiği 50 bin TL'lik senetten sonra başlayan anlaşmazlık sonucu taraflar anlaşmayı fesh etti ve Üçok Tulga'dan 50 bin TL tahsil etmek için İcra Müdürlüğü'nden haciz işlemi başlattırdı. Haciz işlemleri devam ederken, Tulga Ankara 8. İcra Müdürlüğü'ne itiraz ederek haciz işlemini durdurdu. Üçok bunun üzerine 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak Tulga'nın itirazının iptalini istedi ancak mahkeme Tulga'nın lehine aldığı kararla, itirazın haklı olduğunu belirtti.

MAHKEME: DAVA HUSUMET NEDENİYLE AÇILMIŞ

Mahkeme, Üçok'un itirazını reddettiği kararında, haciz takibinin Tulga'nın yetkilisi olduğu şirket aleyhine yapıldığını ve davanın bu şirket aleyhine açılması gerekirken, özel şahıs Sinan Tulga aleyhine açıldığını belirterek, “Sinan Tulga aleyhine davanın açılamayacağı, yani Sinan Tulga'nın davada pasif husumet ehliyetinin bulunmayışı nedeniyle Sinan Tulga aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek sonuç ve kanaatine varılmıştır” hükmüne vardı. Mahkeme 450 milyonluk avukatlık masraflarını da Üçok'un Tulga'ya ödemesini kararlaştırdı.

“YÜKSEK RÜTBELİ ASKERLER, İŞLERİ USULSÜZ HALLETMEYE ÇALIŞIYOR”

Öte yandan Üçok'un dava ettiği Emekli Binbaşı Sinan Tulga, avukatı Levent Göktaş aracılığıyla Haziran 2007'de mahkemeye verdiği dilekçesinde “Davacı tarafın başlattığı takip gibi açtığı bu davanın da haksız ve olmayan bir borç üzerine kurulu olduğunu, davacının borcu dayandırdığı olayı mahkemeyi aldatmak amacıyla farklı dile getirdiğini, davacı ile İlker Sözen'in yüksek rütbeli askerler olduklarını, kendilerinin ticari faaliyetlere girdiklerini, ancak bu alanda basiretli davranmayarak, işleri usulsüz halletmeye, müvekkilini tehdit ederek para ve menfaat sağlamaya çalıştıklarını” ifadelerini kullandı.

“BENİ BU İŞLERE ZEKİ ÜÇOK BULAŞTIRDI”

Bu arada Vakit gazetesinin ulaştığı emekli Binbaşı Sinan Tulga, o dönemde TSK'ya iş yapan Üçok ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. “Beni bu işlere Üçok bulaştırdı” diyen Tulga, “Ben Zeki Üçok'tan herhangi bir şey satın almadım bir alışverişimiz olmadı. Ben ona bir senet vermiştim 50 bin liralık. Daha sonra aramızda anlaşmazlık çıktı. Beni mahkemeye verdi. 50 bin lirayı tahsil etmek için” dedi.

“BU İŞLERE HÖRMETLİ İŞLER DENİR”

Siz Üçok'tan bir hizmet ya da mal satın almadıysanız neden sizden 50 bin lira tahsil etmek istedi şeklindeki sorumuza emekli Binbaşı Tulga, “siz Azerice bilir misiniz. Azerice de bu işlere ‘hörmetli işler' denir. Bu işler hörmetli işler. Yani sizin anlayacağınız hörmet var bu işin içinde” dedi. Tulga, ‘hörmet'in Azerice'de ‘rüşvet' anlamına geldiğini hatırlatmamız üzerine, “Evet rüşvet demek” diye onayladı. Tulga, bu işlere girdiği için pişmanlık duyduğunu kaydederek, “Bu pis işlere beni Üçok bulaştırdı. Nerden girdim bu pis işlere. Daha sizin bilmediğiniz neler var neler. Ben Üçok'tan ne mal aldım ne de mal sattım ama beni bu işlere bulaştırdılar. Pis işlerine beni de alet ettiler” dedi.

“KONUŞMA, BU İŞ ERGENEKON'A DAYANIR”

“Üçok'la ilgili sizin bilmediğiniz daha neler var neler” diyen Tulga'ya: “Bu işlerin neler olduğu” şeklindeki sorumuz üzerine “Telefonda olmaz Turan Güneş Bulvarı'nda bir yerde buluşalım. Üçok'la ilgili her şeyi size itiraf edeceğim” diyen emekli Binbaşı Sinan Tulga, Turan Güneş Bulvarı'na gittiğimizde ise tekrar bizi arayarak, “Sizinle görüşmek istemiyorum. Avukatımla görüştüm bana diyor ki ‘Sen de sıkıntıya girersin sakın konuşma. Bu iş Ergenekon'a dayanır' dedi. Onun i çin sizinle görüşemem" demesi dikkat çekti.

KOÇAK: TULGA ÜÇOK'A KOOPERATİF HİSSESİ VERMESİ GEREKİYORDU

Gazetemizin konuyla ilgili olarak ulaştığı rüşvet ve sahtecilik suçlarından cezaevinde tutuklu bulunan Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un avukatı Nazif Koçak ise müvekkilini savundu. Koçak, “Tulga'nın Zeki Üçok'a kooperatif hissesi vermesi gerekiyordu vermedi. O yüzden mahkemelik olduk” dedi.

İKİSİNİN DE AVUKATLARI KAMUOYUNDA TANINIYOR

20 Haziran 2007 tarihinde Tulga'nın itirazının iptali için dava açan Ahmet Zeki Üçok'un avukatlığını ceza ve tazminat davalarıyla ilgili birçok kitabı bulunan Avukat Nazif Kaçak yaparken, davalı Sinan Tulga'nın avukatlığını ise Ergenekon Silahlı Terör Örgütü üyesi olmaktan Silivri'de tutuklu bulunan ve ‘Eğer serbest bırakılmazsam, savcıları vurun' diye tehditler savuran emekli Albay Levent Göktaş yaptı. Göktaş, Beykoz'daki lav silahları, avukatlık ofisinde bulunan ‘irticacı kamu görevlileri' dosyası ve Rus ajanı bir kadınla olan ilişkisinden doğan çocukla gündeme gelmişti.


İŞTE ALA SİLAH ŞİRKETİNİN İŞ YAPTIĞI KURUMLAR

Ala silah şirketi, başta TSK'ya bağlı kurumlar olmak üzere birçok kamu kurumuna iş yapmış. İşte çok büyük paraların döndüğü o işlerden bazıları:

1. Kara Harp Okulu Atış Poligonu:
İş Kapsamı:
Sius Ascor 80 yol 25 - 50 Metre elektronik hedef sistemleri, puanlama ve sıralama bilgisayar sistemleri, skorbordlar, monitörler, kumanda masaları, balistik koruma ve ses izalasyonu, projelendirme, malzeme temini ve elektronik montajı (komple anahtar teslimi). Solution Shooter Training System (SCATT) temini ve kurulması

2. 4. Kolordu Atış Poligonu (MAMAK)
İş Kapsamı:
Sius Ascor 40 yol 300 Metre elektronik hedef sistemleri, puanlama ve sıralama bilgisayar sistemleri, skorbordlar, monitörler, kumanda masaları, balistik koruma ve ses izalasyonu, projelendirme, malzeme temini ve elektronik montajı (komple anahtar teslimi ) ile bu hedef sistemlerine ait yedek parça temini.

3. Elazığ Polis Okulu
İş Kapsamı:
5 yol 25 Metre elektronik hedef sistemleri, bilgisayar sistemleri, skorbordlar, monitörler, kumanda masası, interaktif simülasyon sistemi, balistik koruma ve ses izolasyonu, projelendirme, malzeme temini ve elektronik montajı

4. Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1 ve 2 Numaralı Nizamiyeleri
İş Kapsamı:
Vivid APS otomatik patlayıcı algılama sistemleri temini, montajı, işletmeye alınması (X - RAY )

5. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Lumbarağzı
İş Kapsamı:
Vivid APS otomatik patlayıcı algılama sistemleri temini, montajı, işletmeye alınması (X - RAY )

6. Sabiha Gökçen Havalimanı (Kurtköy- İSTANBUL)
İş Kapsamı:
Üç ayrı bagaj holünde, her bir sistem münferiden saatte 1500 bagaj kapasiteli Vivid VIS-M ve VDS III bagaj hattına entegre tam otomatik patlayıcı, uyuşturucu algılama sistemleri temini, montajı ve işletmeye alınması (X-RAY)

7. KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı
İş Kapsamı:
Piyade tüfekleri ve makineli tabancalar için Aimpoint Kırmızı Nokta Nişan Aleti ve Scatt Solution Atıcılık ve nişancılık eğitim sistemi temini ve montajı.

8. Kara Kuvvetleri Komutablığı
İş Kapsamı:
Tanner 6mm ve .308 cal Müsabaka silahları temini, bakım ve onarımı,
Hammerli AG .22 Cal ve .32 Cal SP 20 Ateşli ; ayrıca AP 40, AR 50 havalı Müsabaka silahları ve yedek parçaları temini, bakım ve onarımı,
Norma Precision AB 6 mm, .308 cal.ve .32 Cal Müsabaka mermileri temini,
H&N Havalı silah saçması temini,
Eley 22 Cal tabanca ve tüfek mermileri temini,
Walther 22 Cal sport ve power match müsabaka silahları temini,
Pardini 22 Cal ve .32 Cal Ateşli ve K2S Havalı tabanca temini,
Morini 22 Cal ve .32 Cal Ateşli ve CM162MI Havalı tabanca temini,
Sauer, Kurt Thune, Peltor, Champion ve Gehmann gibi firmalardan çeşitli atış giysi ve teçhizatları temini.

9. Genelkurmay Kapalı Atış Poligonu Yenileme İnşaatı
İş Kapsamı:
Projelendirme, malzeme temini ve inşası (Havalandırma, elektrik, tesisat, ses yalıtımı, balistik koruma ve inşaat kalemlerinin tamamı)

10. Eğitim ve Doktrin Komutanlığı Atıcılık ve Keskin Nişancılık Eğitim Bölüğü (AKNEB)
İş Kapsamı:
Johannsen Havalı silah poligonu
Scatt atış eğitim sistemi
Hammerli AP 40 Havalı Tabanca ve AR 50 Havalı tüfek temini
H&N Havalı silah saçması temini
Norma .32 Cal., .308 Cal., ve 6 mm BR Mermi temini
Tanner 6 mm BR tüfek temini
Pardını K2S Havalı tabanca temini,
Walther LG 300 Alutec Havalı tüfek temini.

11. 4. Kolordu Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca temini

12. Etimesgut Zırhlı Tümen Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca ,AR 50 Havalı tüfek ve Scatt Solution (Atıcılık Nişancılık eğitim sistemi) temini ile havalı silah saçmaları ve hedefleri temini.

13. 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı
Hammerli AP 40 Havalı tabanca temini

14. Ankara Emniyet Müdürlüğü
İş Kapsamı:
MP5 Taktik el fenerleri temini.

15. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca,AR 50 Havalı tüfek, Sauer Atış elbiseleri ve H&N Havalı Silah Saçması temini

16. Bolu Komando Tugay Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AR 50 Havalı tüfek temini

17. İstihkam Okul Komutanlığı
İş Kapsamı:
Sauer Atış elbiseleri , H&N Havalı Silah Saçması ve Hedef kağıtları temini

18. Işıklar Askeri Lisesi Komutanlığı
İş Kapsamı:
H&N Havalı Silah Saçması temini

19. Maltepe Askeri Lisesi Komutanlığı
İş Kapsamı:
Scatt Solution Shooter Training System temini,
Sauer Atış Botu temini,
H&N Havalı Silah Saçması temini

20. Burdur Tugay Komutan Yardımcılığı
İş Kapsamı
Hammerli AP 40 havalı tabanca, Hammerli AR 50 havalı tüfek ve Havalı silah saçması temini

21. Tuzla Piyade Okul Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 havalı tabanca , Hammerli AR 50 havalı tüfek ve H&N Havalı Silah Saçması temini

22. 1.Ordu Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AR 50 Havalı Tüfek Temini

23. Bedensel Engelliler Federasyonu
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 havalı tabanca, Hammerli AR 50 havalı tüfek, H&N havalı silah saçması ve Havalı silahlar için pompa temini.

24. T.C. Atıcılık ve Avcılık Federasyonu
İş Kapsamı:
Eley .22 Cal Match EPS Müsabaka Mermisi, Hammerli AP 40 Havalı Tabanca , Hammerli AR 50 Havalı Tüfek, Walther LG 300 Havalı Tüfek, H&N havalı silah saçması, Müsabaka Silahları Pompası, Kromson Skeet Poligonu, Serena Trap ve Skeet poligonu (Eskişehir) temini ve montajı.

25. Modern Pentatlon Federasyonu
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca ve H&N havalı silah saçması temini.

26. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca temini

27. Jandarma Okullar Komutanlığı
İş Kapsamı:
Sius Ascor 20 yol 25 metre elektronik ateşli silah poligonu hedef sistemi ve 20 yol 10 metre elektronik havalı silah poligonu hedef sistemi temini ve montajı ile bu sistemlere ait yedek parça temini.

28. Jandarma Genel Komutanlığı
Jandarma Gücü Atış Takımı Silah (Tanner, Walther, Hammerli) Mühimmat (Eley, Norma) ve Teçhizat (Sauer, Champion, Gehmann, Peltor) alımı.

29. 9. Kolordu Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca, AR 50 havalı tüfek, Havalı silahlar için pompa ve Sauer atış eldiveni temini.

30. 11. Piyade Tugay Komutanlığı
İş Kapsamı:
Morini CM 162 EA Havalı tabanca, Hammerli AR 50 Alupro Havalı tüfek ve Havalı silah pompası temini.

31. 7. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı
H&N Havalı silah saçması temini.

32. 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca, H&N havalı silah saçması ve Havalı silah pompası temini.

33. Eğirdir Komando Okul Komutanlığı
İş Kapsamı:
H&N Havalı silah saçması temini.

34. 57. Topçu Tugay Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca, AR 50 Havalı tüfek, Havalı silahlar için pompa ve H&N havalı silah saçması temini.

35. 95. Zırhlı Tugay Komutanlığı
İş Kapsamı:
H&N Havalı silah saçması temini.

36. 8. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı
H&N Havalı silah saçması ve hedef kağıtları temini.

37. 48. İç Güvenlik Tugay Komutanlığı
İş Kapsamı:
Hammerli AP 40 Havalı tabanca, AR 50 Havalı tüfek, Havalı silahlar için pompa ve H&N havalı silah saçması temini.

38. 4. Komando Tugay Komutanlığı
İş Kapsamı:
Walther LP 300 Havalı tabanca, LG 300 Alutec Havalı tüfek, Havalı silahlar için pompa ve H&N havalı silah saçması temini.

39. 19. Piyade Tugay Komutanlığı
İş Kapsamı:
H&N Havalı silah saçması temini.

40. 5.Komando Alay Komutanlığı
İş Kapsamı:
H&N Havalı silah saçması ve Havalı silah hedef kağıtları temini

41. Hava Harp Okulu Komutanlığı
İş Kapsamı:
Havalı silah hedef kağıtları temini

42. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü (Sakarya)
İş Kapsamı:
H&N Havalı silah saçması temini.

43. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü (Çankırı)
İş Kapsamı:
H&N Havalı silah saçması temini.


/ Habervaktim.com
3 Ekim 2009
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-05-2009, 14:41   #60
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Dalan'a 7 trilyon

Ergenekon Terör Örgütü sanığı Kemal Gürüz'ün YÖK Başkanlığı döneminde, Ergenekon'un firari sanığı Bedrettin Dalan'ın Yeditepe Üniversitesi'ne 7 trilyon aktarıldığı ortaya çıktı

Vakit'in ele geçirdiği belgeler “Ergenekon kaçağı” Bedrettin Dalan'ın Yeditepe Üniversitesi'ne, “28 Şubat hükümetleri” ve “YÖK”ün işbirliği ile her yıl gerçekleştirilen milyonlarca dolarlık kaynak aktarımlarını gündeme taşıyor.

Belgeye göre Dalan'ın Yeditepe Üniversitesi'ne 1999'da 862 milyar, 2000'de 1 trilyon 926 milyar, 2001'de 2 trilyon 50 milyar, 2002'de ise 2 trilyon 82 milyar olmak üzere toplam 6 trilyon 920 milyar lira kaynak aktarılmış.

Bu kaynak aktarımları, Cumhurbaşkanı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu tarafından incelemeye alınması gereken “ilginçlikler” olduğunu gözler önüne seriyor.

“ÜNİVERSİTE, ÖSYM VE YÖK DENETLEME KURULU KAYITLARI ARASINDA TUTARSIZLIKLAR VAR!..”

Belgeler eşliğinde ilgilileri göreve çağıran bir “Maliye müfettişi” şunları söylüyor: “1998 ile 2003 yılları arasında her yıl milyonlarca dolarlık kaynak aktarıldığını görüyoruz. Zaman aşımından dolayı 1999 ve sonrasındaki aktarımları ele almakta fayda var. 2009'u geçirirsek 1999'un, 2010'u geçirirsek 2000'in hesabını sormak zaman aşımı sebebiyle imkansızlaşır. Bakın; Başbakanlık ve Hazine Müsteşarlığı 17.09.2009 tarihinde Yeditepe Üniversitesi Rektörlüğü'ne bir yazı gönderiyor. Bu yazıda, ÖSYM Başkanlığı, Yükseköğretim Denetleme Kurulu ve Rektörlük kayıtları arasında ‘tutarsızlıklar' olduğu resmen ifade ediliyor. Kayıtların birbirini tutmamasının sebebi nedir?.. Yüksek Öğretim Denetleme Kurulu'na ‘hazine yardımı için' gönderilen kayıtlar, göstermelik kayıtlar mıdır?.. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı'nın yazısından sonra, bu ‘tutarsızlık' nasıl örtbas edilmiştir?.. 1999-2003 yılları arasında, YÖK Denetleme Kurulu'nun ‘Ek 18. maddedeki bütün şartları taşımaktadır' kararına yaslanarak ‘azami kaynak aktarımı'ndan faydalanan Yeditepe Üniversitesi'nin bu şartları, 2003'ün son ayı itibarı ile taşımadığı Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün Bakanlık makamına gönderdiği 22 Aralık 2003 tarihli yazı ile belgelenmiştir. O dönemde mütedeyyin insanların yönettiği bazı vakıf üniversitelerine, ‘arsa sahipliği problemli' gibi 2547 sayılı Kanunun Ek 18. maddesindeki ‘Vakıf üniversitelerine sağlanacak yardımlarla ilgili kriterler'le alakalı olmayan sebepleri öne sürerek kaynak tahsisini reddeden irade Yeditepe, Üniversitesi'ne niçin ayrıcalık tanımıştır?..”

Müfettiş'in soruları şöyle devam ediyor:
“Ergenekon davasındaki Dalan faktörü, bu dosyaların yeniden açılmasını zaruri hale getirmektedir. Üniversiteye her yıl aktarılan milyonlarca dolar, hangi amaçlarla kullanılmıştır?.. Üniversite, mesela niçin bir Bilkent Üniversitesi'nin bilimsel alandaki saygınlığının yarısına ulaşamamıştır?.. Kaynaklar, hangi amaçlarla kullanılmıştır?.. Yeditepe Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Ergenekon aramasının ardından, üniversite mütevelli heyetinde yapılan değişiklikle; medya patronu Aydın Doğan listeden çıkartıldı. Üniversite'nin kuruluşundan beri üniversite yönetiminde bulunan medya patronunun, Dalan'ın adreslerine yapılan baskınlardan sonra ayrılması tesadüfi midir?..”

SAYIN CUMHURBAŞKANI EL KOYSUN!..

Bu soruları gündeme getiren müfettiş, talebi de şu şekilde dile getiriyor:
“Bütün bunların, kamu kaynaklarının sağlıklı ve adil bir şekilde kullanılması konusundaki hassasiyetiyle tanınan Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün talimatıyla, öncelikle Devlet Denetleme Kurulu tarafından ele alınmasında kamu vicdanının rahatlaması bakımından zaruret vardır.”

DALAN'IN ÜNİVERSİTESİNDE SESSİZLİK

Öte yandan, yardımlara ilişkin sorularımız, üniversite yönetimi tarafından cevapsız bırakıldı. Kurumsal İlerlemeden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilüfer Eğrican'ın “Büyük hazine yardımları alan üniversitenizin, bilimsel makale, Uluslararası Bilimsel Atıf Endeksleri”ne giren bilimsel makale sayısı itibariyle durumu nedir? Fen bilimleri alanında uluslararası düzeyde kabul gören hakemli bilimsel dergileri kapsayan, Science Citation Index'de (SCI) yer alan makale sayınız kaçtır ve bu bakımdan dünya üniversiteleri arasındaki yeriniz nedir?” şeklindeki sorulara cevap vermesi bekleniyor. Yeditepe Üniversitesi'nden yapılan açıklamalarda “Uluslararası alandaki bilimsel başarıya” vurgu yapılmaması, sadece “laiklikten ve Atatürkçülükten” bahsedilmesi dikkat çekiyor.

HABERAL'IN ÜNİVERSİTESİNE DE 1.5 TRİLYON

Öte yandan; elde edilen belgelere göre Ergenekon sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın Başkent Üniversitesi'ne de 1 trilyon 515 milyar lira kaynak aktarılmış. Aynı dönemde Koç Üniversitesi'ne de 550 milyar lira verilmiş.
/ VAKİT
5 Ekim 2009

Konu FarukARSLAN. tarafından (10-05-2009 Saat 14:49 ) değiştirilmiştir..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
ak parti, akit, akpartiforum, chp, chp gerçekleri, deniz baykal, dilipak, ergenekon, etö, gündem haberleri, habercilik, habervaktim, hasan karakaya, mhp, unutulanlar, vakit, vakit gazetesi, vakit haberciliği, vakit manşetler, ülke gerçekleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi