Eski AKP Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Başkanı M. Dülger, kapatmaya karşı çıkmasına rağmen, yeniden aday gösterilmediği AKP'yi ve Erdoğan'ı ağır bir şekilde eleştirdi.

Sizce AB rüyasını unuttuk iddiaları ne kadar gerçekle örtüşüyor?

Ona bir ölçüde iştirak ediyorum. Dışişleri hadisesine dengeleri, ne yaptığınızı bilerek bakmanız lazım. Dış politikayı çok ehil, iyi bilen, büyük dengeleri gözeterek götürmek gerek.

Babacan için ‘Gül’den sonra koltuğu dolduramadı’ eleştirileri var...

Nezaketsizlik etmek istemem ama hem onun hem Türkiye’nin hesabına üzüldüğüm bir olay oldu. İspanya Kralı onu tercüman zannetmiş. Düşünebiliyor musunuz, İspanya bizi kayıtsız şartsız AB’de destekleyen bir ülke. O ülkenin başına kendinizi tanıtamamışsınız. Muhteva olarak çok üzücü. AB bizim için önemli bir medeniyet meselesidir. Şu anda kavga AB ile ABD arasında. Bu, pazar kavgasıdır. Filler dövüşüyor, ezilmemeye bakmamız lazım. Başbakan, Babacan’ı Dışişleri Bakanı yaptığında ‘İki sıfatı üzerinde taşısın dedim’ gibi bir şey söyledi. Bunun bir izahı yoktur.

Babacan’ın ön ismiyle hitap ettiği bakan var mı?

Türk Dışişleri Bakanı’nın evinde 4-5 bavulu hazır olmalı. Dünyada artık başbakanlar birbirlerine telefon açıp karar veriyorlar. Bizimki 2 günlüğüne Brüksel’e gidiyor. Sabah kahvesini bir bakanla içiyor, öğle, akşam yemeği, sonra ‘Hadi Allah ısmarladık’ diyor. Oysa Fransız açıyor İspanyol Bakan’a, ‘Şunu yapmamız lazım’ diyor. Birbirlerine ‘Sen’ diye hitap edip, küçük isimleriyle çağırıyorlar. Babacan’ın böyle hitap ettiği bakan var mıdır? Hiçbir fikrim yok.

Kapatma davasına AB’nin tavrı konusunda neler söyleyebilirsiniz.

Artık AB meselesi partiler üzeri götürülmeli. ‘Adam bize karışmasın’ diyemezsiniz. Bakın AİHM, parti kapatmada 10 davadan 9 tanesini reddetmiş. En yüksek mahkemenizin aldığı kararı AİHM uygun bulmuyor.

AKP ile ipleri koparan nedir?

Beyanlarım. Yoksa Başbakan’ın karısına ‘aç kardeşim başını mı’ diyeceğim? Olur mu hiç. Sadece ‘Bu hassas bir mesele Türkiye’yi sallar, bildiriler gelir’ dedim. Bir örnek vereyim: FP’de yenilik hareketi Gül, Arınç, Tayip Erdoğan, Azmi Ateş ve Ekrem Erdem ile başladı. Yıllarını adamış Azmi ve Ekrem Bey listede yok. Azmi Bey’e seçim sonrası, ‘Ben DYP’den geldim. Sevdiniz, saydınız ama sizin haremi ismetinize giremedim. Bana yapılanı değil ama size yapılanı yadırgıyorum’ dedim. Bana şöyle bir bakıp, “Onlara meyyid lazım” dedi. Meyyid, Arapça ölü demektir.

Bildiri uyarısı da yapmıştınız?

Evet. O gün MGK’nın eski genel sekreteri (Tuncer Kılınç) telefon etti. ‘Mehmet Bey böyle demişsiniz’ dedi. İzah etmeye çalışırken, ‘Türkiye sallanmaz duman olur. Sıkıysa yapsınlar’ dedi. Şimdi ben askeri tehditlere boyun eğmem. Siyasi rakibimle her ortamda tartışırım ama bu olmaz.





AKP Milli Görüs gömleğini cıkaramadı

Başbakan’la hiç görüştünüz mü?

Hayır. Mir Dengir Mehmet Fırat ile görüştüm. ‘Bizim tartışacağımız bir zemin var mıydı sayın Fırat?’ dedim, ses çıkarmadı. Ben listelerin yapıldığı gün DYP’den istifa ettim, geldim, listeye girdim. İlçe teşkilatlarında falan kayıtlı değilim.

Üye değil misiniz hâlâ?

Değilim. Şimdi ortak akıl falan dedi Fırat. Ortak akıl yanınızdakinin aklı değildir. Siyasi karar vahiy değil, inşa edilen bir şeydir. Yoksa ben askerliğimi çoktan bitirdim, esiriniz değilim.

Mutlu olamamışsınız anlaşılan...

Benim tarzım olmayan bir siyasi yaklaşım. Salih Kapusuz, ‘Genel Kurul’a gelin, arkada polisiye roman okuyun’ diyordu. Olur mu böyle şey.

Parti içi demokrasi?

Yok Öyle bir şeye alışık değiller, öyle yetişmiş değiller. Aslında bizim kafamızın karışık olduğu yer şurası: Ben kapatma meselesinin demokrasiye uygun olmadığını söylediğim zaman, AKP’yi sütten çıkma ak kaşık telakki etmiyorum. Ama bu oyun böyle oynanmaz.

“Kimliğe dayalı siyaset gırtlaklaşma ile biter”

“Askeri ihtilal Atatürk adına yapılıyor ve onun Anayasası çöpe atılıyor. Yerine bu (1961 Anayasası) geliyor. Nasıl mutabık olayım? Menderes’in açıklanmayan son sözlerinden biri “Ellerinizde anayasalar sokaklarda koşacaksınız”dır. Kimliğe dayanan siyaset gırtlaklaşma ile biter. Etnik, dini kimlik... Onun yerine insan haklarını, özgürlükleri konuşalım.

Erdoğan herkesin başbakanı olabildi mi?

Olmadı. Bu noktada toplumu gerdi.

Eski AKP Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger: AKP uzlaşma marifeti gösteremiyor. Hata diye telakki ettiğiniz siyasi kanaatinizden gelir. Sizin meşru bulduğunuzu ben bulmam. Bunun içine yargının pençesini koymak yanlıştır. Benim kızdığım AKP’nin bu uzlaşma marifetini göstermemesi. Başı örtülü hanım gelmiş tansiyonunu ölçtürecek ‘hayır’ diyor musunuz? Bu devlet hizmeti. Eğitim niye vermiyorsunuz. Arkadaş şart koşarım: Devlette hizmet verenler devletin öngördüğü kıyafet içinde olacak. Başı örtülü savcı kadın, TRT spikeri görmek istemiyorum.

Uzlaşma için geç mi?

Çok zor. Biraz fevri Başbakan. Eskiler hiddeti galip derler. Bir anlık dinlese diyeceğim ama şu anda dinleyecek halde değil. Etrafının kapattığı bir kavanozun içinde. Liderler içinde öğrenmek için, tepki vermeden dinleyen tek kişi Özal’dır. Ecevit, Demirel’i de takdir ederim, ‘Ne diyor bu’ diye dinlerlerdi. Tayyip Bey dinlemiyor bile. Öfkesi vardır her zaman.

Ergenekon tartışmaları?

Benim hukuk anlayışımda bu ispat ister. Doğruysa ver cezasını. 1952’den beri Ergenekon işi, anti komünist bir tavrı korumak için kurulduğu iddia edilen bir yaklaşım. Aslında bizim felaketimiz miş’li geçmişzamandır. Başka bir dilde yok bu. Birine nakledilen geçmiş zaman. Olmuş, varmış...

AKP kapatılırsa...

Başka parti kurulur, başka lider gelir. İlber Ortaylı ‘dünya üzerinde İngiliz, Rus ve Türkler devlet adamı çıkarır’ der.

Bu dönem AKP milletvekili olmak ister miydiniz?

Hayır. Sebepsiz bir tavrın bana takınıldığını görünce onunla mutabık olamam.

Merkez sağ?

AKP’ye geçme nedenim buydu çünkü halk oradaydı. DP’nin 4 özelliği vardı: Ölçülü milliyetçilik, ölçülü muhafazakarlık, serbest piyasa ve demokrasi. 1960’dan bu yana bu vasıflarda bir parti gelmedi. Bunu aradım.

Milli Görüş gömleğini çıkardılar mı?

Çıkarmadı, çıkaramaz. AKP, orta sağın başlatmış olduğu sanayileşme politikasının kaçınılmaz sosyal sonucudur.

Erdoğan’a külahları değişiriz dedim

“AKP, 10 adım sonra çıkıp Milli Görüş ilkelerini benimse derlerse külahları değişiriz” dedim. Mir Dengir Fırat gelip ‘Başbakan bozulmuş’ dedi. Yanına gidip “Milli Görüş gömleğini çıkardığınıza inanıyorum. Ama biri gelip bunu söylerse külahları değişirim” dedim. Susup kasaya attı.
Akşam