02-22-2012, 00:02 | #41 |
Ebul Esved demek bir nusayrisin... Suriye'deki bazı mezhepdaşlarının yaptıkları müslüman katliamlarına nasıl bakıyorsun ? Sen de Beşşar Esad kafirini destekliyor musun ? |
|
02-22-2012, 00:14 | #42 |
aha bi nusayriyle bi selefinin karşılaşması
iyi izleyin gençler |
|
02-22-2012, 00:14 | #43 | |
Alıntı:
Şunu unutma ki Nusayriler Arap kökenli Alevi müslümanlardır ve caferi mezhebindendirler. Düşüncelerime gelince; Kim zulüm yaparsa yapsın şiddetle kınıyoruz. Ancak Suriye'yle ilgili televizyonda çıkan haberlerle, bize Suriye'den gelen haberler birbirini tutmuyor. Olaylar medyada anlatıldığı gibi değil, çok abartılıyor. Biz sınırda olduğumuz için haberleri yerinden öğrenebiliyoruz. Aslında bu siyasi bir konu bu yüzden dini bölümde konuşmamız doğru olmaz. Siyasi forumda konuşmamız daha doğru olur. Burada dini konuları konuşalım olur mu? Konu Ebul Esved tarafından (02-22-2012 Saat 00:18 ) değiştirilmiştir.. |
||
02-22-2012, 00:20 | #44 |
Medya organlarında Beşşar Esad'ın adamlarının Suriye'li müslümanlara yaptıkları zulümler az bile anlatılıyor.. Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejiminin, Suriye'li müslümanlara yaptığı kadar zulmü İsrail, Filistin'li müslümanlara yapmamıştır!.. Madem, bu konuda siyasi konulardan bahsetmek istemiyorsun , o zaman istersen Nusayrilik hakkında konuşalım. Caferilerle inançlarınız nasıl aynı ? Nusayrileri, birçok şii (caferi) alimi bile tekfir ediyormuş diye biliyordum.. Ancak son zamanlarda bazı siyasi nedenlerden dolayı çeşitleri şii (caferi) alimleri nusayrileri şiadan saymaya başlamışlar... Konu werret tarafından (02-22-2012 Saat 00:40 ) değiştirilmiştir.. |
|
02-22-2012, 00:41 | #45 |
[QUOTE=werret;992394]
Madem, bu konuda siyasi konulardan bahsetmek istemiyorsun , o zaman istersen Nusayrilik hakkında konuşalım. Caferilerle (şiilerle) inançlarınız nasıl aynı ? [QUOTE] Bunun yanıtı konunun ilk iletisinde verilmiş zaten... İlk iletiyi okursanız inançlarımızın caferilerle aynı olduğunu görürsünüz. Bizler de 12 imam (Ehlibeyt imamları) inancı vardır. Ehlibeyt İmamları Ehlibeyt imamları, Peygamber efendimizin torunlarıdır (İmam Hz. Ali a.s hariç, çünkü o Peygamberimizin manen kardeşi ve damadıdır). Hz. Resulullah (s.a.a.v); "Benden sonra 12 halife olacaktır, hepsi Kureyştendir." buyurmuştur. Bahsettiği halifeler Ehlibeyt'in 12 imamıdır. EHLİBEYT İMAMLARININ İSİMLERİ ve KÜNYELERİ 1- Ali b. Ebu Tâlib. ( Emir-ül Mü'minin ) 2- Hasan b. Ali. ( Müctebâ ) 3- Hüseyin b. Ali. ( Seyyid-üş Şuheda ) 4- Zeynel Abidin ( bin Huseyin ) 5- Muhammed Bâkır ( bin Zeynel Abidin ) 6- Cafer-i Sâdık ( bin Muhammed Bâkır ) 7- Musa-i Kâzım ( bin Cafer-i Sâdık.) 8- Ali-yyur Rıdâ ( bin Musa-i Kâzım ) 9- Muhammed El Cevad ( bin Ali-yyur Rıdâ ) 10- Ali El Hadi ( bin Muhammed El Cevad ) 11- Hasan-ul Askeri ( bin Ali El Hadi ) 12-İmam Muhammed Mehdi ( bin Hasan-ul Askeri ) Yüce Allah; İmamları, Peygamberlerin vasileri olarak dünyaya göndermiştir. Hz. Peygamberin (s.a.a.v.) yolunu, ilimlerini izleyen imamlar yaşantılarıyla tüm insanlığa örnek olmuşlardır. Bütün âlemler imamların ilim ve faziletlerinin nuruyla aydınlanmıştır. Beşeriyetin eremediği bilime küçük yaşta ilahi öğretiyle haiz oldular. Ehlibeyt imamları; dinin, ilimin, takvanın, faziletin, kerametin ve temizliğin kaynağıdır. Ehlibeyt imamlarının bilgileri engin denizler misalidir. Kıyamet Günü’ne kadar Kur’an-ı Kerim, Sünnet-i Nebevi ve Ehlibeyt İmamlarından öğrendiğimiz İslam dinini bu üç ana kaynağa uygun şekliyle uygulayıp yaşarız. Zira bu üç kaynak öğretilerinde aynı yolu gösterir. Herhangi birisinin sözünün diğeriyle çelişmesi durumunda o sözün geçersiz ve sonradan başkaları tarafından uydurulmuş, yalan yanlış olduğu anlaşılır. Kuran-ı Kerim, Sünneti Nebevi ve Ehlibeyt İmamları, Aleviler için bir el terazisinin her bir kefesinin üç ana ipi gibidir. Nasıl ki terazi kefesinin bir ipinin olmaması durumunda tartma işi yapması düşünülemez ise bu üç ana kaynağın birinden birisinin eksik olması ya da çelişmesi düşünülemez. Terazinin her kefesinin üç ipi sağlam şekilde ise terazinin hak göstergesi hakkı gösterecektir. İşte Alevi inancında Hakkın göstericisi ise Ehlibeytin kendisidir. Alevilerin İmamı olan Hz. Ali ve tertemiz Ehlibeyt İmamları namaz kılmış ve namaz kılmayı da önemle vurgulamışlardır. Kur'an'da namazla ilgili birçok ayetler vardır. Başta Hz. Ali (a.s) olmak üzere Ehlibeyt İmamları (a.s) Kur'an'ı bizzat kendileri okuyor, onu okutuyor ve ona göre de amel ediyorlardı. Onlar hiçbir zaman Kur'an'ın emri dışına çıkmamışlardır, Kur'an'ın emirlerini uygulamak yolunda can ve mallarından vazgeçmişlerdir. İmamların siresine baktığımızda onların Kur'an'a ne kadar önem verdiklerini çok iyi görebiliyoruz, hatta bizlere her gün Kuran'dan elli bir ayet okuyun diye tavsiyede bulunmuşlardır. Konu Ebul Esved tarafından (02-22-2012 Saat 00:46 ) değiştirilmiştir.. |
|
02-22-2012, 00:53 | #46 |
Ebul Esved, aşağıdaki sorularıma takkiyye yapmadan , kendi inançlarını gizlemeden cevap verebilir misin ? Hz. Ali, ilah değildir , yaratılmış aciz bir insandır. Buna katılıyor musun ? Hz. Muhammed (sav), Hz. Ali'den daha üstündür. Buna da katılıyor musun ? Not: Hz. Ebu Bekir (ra) , Hz. Ömer (ra) ve Hz. Osman (ra) da Hz. Ali'den daha üstündür. Ama ben zaten senin bu sahabileri, Hz. Ali'den üstün görmediğini biliyorum. Çünkü caferiler de, Hz. Ali'yi bu sahabilerden üstün görürler. Ama Nusayrilerin, Hz. Ali hakkında inançlarının Caferilerden daha aşırı olduklarını biliyorum. Bu yüzden üstteki soruları sordum. |
|
02-22-2012, 01:11 | #47 | |
Alıntı:
Hz. Ali (a.s) -haşa- Allah değildir ve Hatem'ul enbiya Hz. Muhammed (s.a.a.v) peygamberimizdir, Hz. Ali (a.s)'den üstündür. Hz. Ali (a.s) Allah'ın salih bir kulu, Peygamberimizin hak vasisi ve ümmetinde hak imamı, halifesidir. Nusayrilerin (Arap Alevilerin) Hz. Ali hakkındaki inancı budur. Bizler de Caferi kardeşlerimiz gibi Hz. Ali'nin diğer sahabilerden üstün olduğuna inanırız ama bu diğer sahabileri sevmediğimiz anlamına gelmez. Not: Nusayriler (Arap Alevileri) Hz. Ali'ye -haşa- Allah demezler. Bu yalan ve iftiradır. Bunu iddia edenleri de esefle kınıyorum. Konu Ebul Esved tarafından (02-22-2012 Saat 01:15 ) değiştirilmiştir.. |
||
02-22-2012, 01:12 | #48 | |
Alıntı:
Takiyenin ne demektir? Önce bir öğreniniz. TAKIYE Sünniler, Alevileri takiye yapmakla itham ederler. Aleviler için içleriyle dışlarının birbirine uymadığını söylerler. Aslında takiye, İslam’ın özünden kaynaklanan, Kuran’ın ve Peygamber sünnetlerinin içinden fışkıran bir inanç şeklidir. Hayrettir ki Sünniler kendi kitaplarının, kendi sahihlerinin dediklerini inkâr etmeye yeltenirler. Yüce Kuran-ı Kerim Âli İmran süresinin 28. ayetinde “Müminler, müminleri bırakıp ta kâfirleri veli edinmesin ve kim bunu yaparsa Allah’tan ilişiği kesilmiş olur. Ancak onlardan gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. …” derken, Allah katında günah, sakıncalı ve yanlış sayılan bir durumun zarardan çekinilerek sadece dille söylenmesi, inanmış birisini kurtarmaya yetiyorsa, affedilebiliyor. (Kaynak: Celâleddin Suyuti’nin Ed-dürül-mensur adlı eseri) İbni Abbas’tan naklen, Yüce Allah: “Kâfirlerden ya da herhangi bir yerden gelebilecek tehlikelerden korunmak için…” demekle, inanmış bir insanın sadece diliyle tersini konuşup kendini kurtarması, yüce Allah tarafından affedilmektedir. Nahl süresinin 106. ayetinde; “Kalbi iman ile sükûnet bulduğu halde dinden dönmeye zorlananlar dışında, her kim imanından sonra küfre kalbini açarsa, mutlaka onların üzerine Allah’tan bir azap gelir ve kendilerine çok büyük bir azap vardır.” İbni Esir, ibni Münzir, İbni Ebu Hatim, Beyhaki, İbni Abbas’tan naklen diyorlar ki; iman ettikten sonra, Allah’a küfredenlere büyük bir azap ceza vardır. Ancak buna zorlananlar, kalpleriyle inandıkları halde dil ile küfredenler bundan müstesnadır, bunlara ceza yoktur. Yüce Allah, inananların niyetine ve yürekten olan inançlarına göre değer verir. Büyük Sünni alimler, bunların olmasında bir sakınca olmayacağını söylerken, Sünniler bu bağlamda Alevilere nasıl itham yükleyebiliyorlar? Sünnilerin en tanınmış sahih ve mesnedleri, bu yapıcı yalanlara cevaz veriyor. Böyle iken, Bunu yapıyorlar diye Alevileri kınıyorlar. Bu yüzden de Emevi ve Abbasiler, Alevileri az mı katledip, zulmettiler? Ehlibeyt, kendilerini korumak ve savunmak için takiyeye başvurmuşlardır. Kendileriyle birlikte, onların yanında olanları tehlikelerden, zarardan, zulümlerden, fitnelerden, saldırılardan korumak ve kurtarmak için takiye yapmışlardır. Oysa Sünnilerin böyle bir sıkıntısı yoktu. Onlar, hep hükümdarların yanındaydılar. İnançları yüzünden, düşman ve saldırılar karşısında kalmamışlardır, zulüm görmemişlerdir. Bu durumda takiye’yi inkâr etmeleri doğaldır. Emevi ve Abbasilerin istekleri doğrultusunda, Alevilere itham ve iftira düzeceklerdir. Sünnilerin tutumu bu yolda gelişmiştir. Kaldı ki, yüce Allah (c.c) bu bağlamda ayetler indirmiştir. Kullanılabilecek ayrıca hükümler bildirmiştir. Takiye konusu, Sünnilerin düşündüğü gibi sadece nifak yorumu ile izah edilemez. Çünkü nifak denilen şey, küfrü gizleyerek imanı gösteriş olarak ortaya çıkarmaktır. Nifakta, küfrü saklamak ve imanı yalandan gösterme gayreti vardır. Takiye’de ise, imanı gizlemek ve zor bir durumdan kurtulmak için küfrü gösterme şekli vardır. Açık iman + küfrü saklamak =Nifak Açık bir küfür + saklanılan bir iman = Takiye İşte takiye budur. Konu Ebul Esved tarafından (02-22-2012 Saat 01:26 ) değiştirilmiştir.. |
||
02-22-2012, 01:23 | #49 | |
Aşağıdaki yazıyı Vikipedideki ''Nusayriler'' başlıklı bölümden alıntı yapıyorum.
Alıntı:
Ebu Esved sen, Nusayriliğin, Klazi bölümünden misin Haydari bölümünden mi? Konu werret tarafından (02-22-2012 Saat 01:27 ) değiştirilmiştir.. |
||
02-22-2012, 01:29 | #50 | |
Alıntı:
|
||
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|