AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 02-07-2014, 19:25   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Ali Bayramoğlu - Hasdal'daki Asker ve Darbe
Ali Bayramoğlu



Hasdal'daki asker ve darbe

Meslek hayatımın önemli bir kısmı 'askerin siyasi rolü' üzerine çalışmakla geçti. Doktora ve doktora sonrası akademik çalışmalar, 28 Şubat döneminden bugüne askeri, askerleri, orduyu ve eylemlerini gazeteci olarak takip ve izleme...

En sık duyduğum, militarist zihniyeti en iyi yansıtan sözlerden birisi her zaman şu olmuştur: 'Siyasetçi boşluk bırakırsa asker doldurur'. Bu cümlenin farklı versiyonları arasında, 'askerî darbelerin siyasetçinin beceriksizliğinden kaynaklandığı' fikri vardır ve denklem şudur: 'Siyasetçi kirletir, asker temizler'.

Darbe ve temizlik arasında bağ kuran bu 'ağır kokulu bakış açısı'na yıllarca var gücümle itiraz ettim. Eğer siyasetçinin zaafından söz edilecekse bunun sebebinin demokratik ve siyasi alanın olgunlaşmasına imkân vermeyen asker varlığı ve asker eylemleri olduğunu söylemeye çalıştım.

Bugün farklı bir noktadayız.

Bununla birlikte 'darbe ateşi' pek çok kişiyi yakmaya devam ediyor.

Darbe girişimi nedeniyle yargılanan ve mahkûm olan askerler bunlar arasında bulunuyor. Bu köşeyi okuyanlar bilirler, kanım odur ki, bunlardan bir kısmı hak ettiği cezayı aldı, bir kısmı ise hak etmedikleri bir durumla karşı karşıya bulunuyor.

Bu askerlerden birinden, Kurmay Albay Mustafa Haluk Baybaş'tan gelen bir e-mail beni etkiledi.

Şöyle diyordu:

'Darbe bizim neslimizin aklının ucundan bile geçmemiştir. Bizim neslimiz darbelerin ülkeye ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne patinaj yaptırdığını idrak etmiş bir nesildi. Ben 1980 darbesinde 12 yaşındaydım. Benim düşünceme göre, yapılan darbeler, toplumdaki kamusal ve sosyal know-how'ın oluşmasını engellemiştir. Bugün yargıda yaşanan sıkıntıları, darbeler olmasaydı daha önceleri yaşayıp, dersler çıkarıp o sıkıntıları bugünlerde çoktan aşmış olur, daha doğru işleyen bir yargı sistemimiz olabilirdi. Neticede doğruyu bulmak bir deneme-yanılma sürecini gerektiriyor. Darbeler bu deneme yanılma prosedürünü engellemiştir. Ülkelerin demokrasi anlayışı ve sitemleri tek tip ve bire bir aynı değildir. Temel bazı değerler var ama her ülkenin birbirinden farklı anlayışları, kanunları, kabullenmeleri de var. Bizim bu konuda daha kat edecek çok yolumuz olduğuna inanıyorum. Bu değerleri toplum zamanla içselleştirecektir. Su akar yolunu bulur, suyun önüne barajı çekmemek lazım...'

Askerî darbelerle ilgili bunları söyleyen bir askerin varlığını bilmek beni mutlu etti.

Yaman çelişki, Baybaş şöyle devam ediyordu satırlarına:

'Ben bu şekilde düşünüyorum ama 30 yıl önce yapılanların bedeli de haksız ve hukuksuz olarak bana ödetiliyor...'

Öyküsünü ondan dinleyelim:

'Ben Balyoz davası kapsamında sahte dijital verilerle 16 yıl hapis cezası alan deniz subaylarından biriyim... Balyozu ilk defa, televizyonlarda konu edildiğinde duydum. O zamana kadar ne Çetin Doğan'ı tanırdım ne de Kara Kuvvetlerinin herhangi bir seminerine katılmışlığım vardır. Hatta o yıllarda Genelkurmay'da görevli olduğum için ne başka bir seminere ne de harp oyunu benzeri bir faaliyete katılmışlığım vardır. Davanın dönüp dolaşıp beni de içine alacağı aklımın ucundan bile geçmemiştir.

Malum seminere katılmadım, aleyhimde sadece 5 no'lu hard diskten çıkan sahte dijital imzasız dosyalar var. Aleyhimde herhangi bir iletişim kaydı, görüntü kaydı, telefon dinlemesi yok....

Devlet içine sızmış ve adeta Demokles'in Kılıcı gibi devletin tepesinde duran Paralel Yapı, hukuku bir silah gibi kullanmış, ilk önce bize sonra da önlerine çıkan diğer kurum ve kişiler ile hükümete bu silahı doğrultmuşlardır.

Benden özgürlüğüm, mesleğim, itibarım alındı, evlatlarımın rızkı çalındı. Artık bu zulüm bitmelidir....

Her türlü adil, tarafsız yargılamaya razıyım.

Benim bir korkum yok, çünkü suçsuzum. Allah'ın nasıl bir olduğunu biliyorsam, suçsuz olduğumu da öyle biliyorum...'

Adalet Bakanı'na, Başbakan'a değmeli bu satırlar...

Bu tablo derin yarayı resmediyor.

Kişileri, sistemi, bir dönemi, o dönemin politikalarını, bizleri saran bir yara...

Tedavi bekliyor...

Kaynak

Yeni Şafak 06.02.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi