|
![]() |
#1 |
![]() Son “plan”ın ele geçirildiği büronun sahibi Av. Serdar Öztürk ile, gözaltına alınmadan önce telefonda iki defa görüştüğümü, yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için daha önce yazmış ve “Ergenekon klasörlerinde yayınlanmadan önce ben sizlere aktarıyorum” demiştim... O yazımda konuşmanın içeriği hakkında kısaca bir bilgi vermiştim ama, aslında Serdar Bey’in araştırıp bana vereceği bir bilgiyi size aktarmamıştım.. Ben bekliyordum ki; Serdar Bey veya yardımcıları, konuyu araştırsın, bana da bilgi versin ki; iddiaları cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşayım. Ertesi günü, Serdar Bey gözaltına alındı. “Belki Serdar Bey, diğer avukat arkadaşlarına not vermiştir, bana bilgi aktarılır” diye bekledim. Ama boşuna! Kimse bana istediğim bilgiyi ulaştırmadı! Sorduğum konu ne idi? Ergenekon davasından gözaltına alınan Emekli Albay / Avukat Levent Göktaş uyuşturucu ticareti yapmakla suçlanan bir sanığı, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde savunuyor muydu? Yine Emekli Albay Göktaş, “terör örgütü adına tehditte bulunma” suçlaması ile yargılanan bir başkasının avukatlığını üstlenmiş miydi? “Nereden çıktı bu muhabbet” diyeceksiniz! Şuradan.. Levent Göktaş ile ilgili eleştirel bir yazım üzerine, beni arayan Avukatı Serdar Öztürk’ün ilk cümlesi şu idi: “Sen Levent Albay’ı tanıyor musun?.. Sen Levent Albay’ın K. Irak’ta gösterdiği fedakârlıklarla ilgili fotoğrafları hiç gördün mü? Gelip sana göstereyim.” Biz alışığız bu tür tek yanlı bilgilendirmelere.. Sonuçta kendisine, önceki yazımdaki konular bir yana, daha kaleme almadığım ve bir okuyucumuzun verdiği özel bilgi çerçevesinde, yukarıdaki soruları yöneltmiştim.. Serdar Bey, önce “avukat herkesi savunur” edebiyatı yaptı. Baktı ki; “K. Irak’ta gösterilen fedakârlıklar”la, “uyuşturucu sanığını savunma” pek örtüşmüyor, “Ben o kişilerin davası alınmış mı, bürodaki vekaletlerden araştırıp bilgi vereyim” diyerek konuyu geçiştirdi. İşte Serdar Öztürk ile “Sen Levent Göktaş Albay’ı tanıyor musun?” muhabbeti böyle gerçekleşmişti. Meğerse ben kaçırmışım, geçtiğimiz gün de “Siz Serdar Öztürk’ü tanıyor musunuz?” muhabbeti, Hürriyet’in manşetinden yapılmış! Serdar Öztürk, gözaltına alındığı günün ertesinde, Hürriyet manşet atmış: “Silopi’de PKK ile girilen çatışmada tek gözünü kaybeden Üsteğmen Serdar Öztürk, Ergenekon’un son dalgasında gözaltına alınınca, Devlet Övünç Madalyası’nı iade etmeye karar verdi!” Nasıl ama? Dört dörtlük savunma; değil mi? “Kahramanlık”lar üstünden, “kimse bizi eleştiremez, yargılayamaz” muhabbeti.. Muhabbet aynı yani! Levent Göktaş’ta, “O, K. Irak’ta sizin hayâl bile edemeyeceğiniz fedakârlıklar gösterdi. Sen onu eleştiremezsin!” muhabbeti... Serdar Öztürk’te de, “O, PKK ile çatışmada gözünü kaybetti. Siz onu gözaltına alamazsınız” muhabbeti! İyi de, şu olanları da bir izah etsenize! Büroda çıkan yüksek hakimlere şantaj kokan DVD’leri?!.. AK Parti iktidarı ile Fethullah Gülen cemaatini haksız yere suçlu gösterecek tuzak planlarını?!.. İzah edin de öğrenelim.. Hayır, onları izah etme gereği yok. Onlar kahraman! Onlar, Hürriyet’in de yazdığı gibi, Uğur Dündar’ın da programına alıp, saatlerce savunmalarını yaptığı gibi, onlar birer kahraman! Kahramanlar, kimseye hesap vermezler! Uyuşturucu sanığını da savunsalar!.. Terör örgütü adına tehditte bulunan adamı da savunsalar!.. Türkiye aleyhine casusluk yaptığı için yargılanan şahsı da savunsalar, onlar kahramandır! Onlardan kimse hesap soramaz! Onlar hesap sorarlar.. Kendileri gözaltına alınırsa, medyadaki uzantıları Hürriyet ile, Kanal D’deki UğurDündar ile, savcılardan da, mahkemelerden de hesap sorarlar.. Ama kimse onlardan hesap soramaz! İşte Türkiye’nin hali bu! Sanıklar ve medyadaki avukatları ile kol kola ülkeyi bir yerlere götürmeye çalışıyorlar! Bakalım başarabilecekler mi? vakit
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|