AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 08-15-2009, 09:29   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Ali Karahasanoğlu “Köy ismi” üzerinden “vatan hainliği”!

15 yıl önce “Kürtçe isimler” üzerinden söylem geliştirip, bugün “o söylemler”in tam zıttını ileri sürenleri ibretle izliyoruz.
Son günlerin ana konusu olan “Kürt açılımı” başlığı altında yapılmak istenenler hakkında, 10-15 yıl önceki çizgisi ile bugünkü çizgisini tevil etme imkânı olmayan siyasetçileri görüyor, şaşıp kalıyoruz...
Aslında isimlerin değişmesi de, eski şekline dönüştürülmesi de; hepsi bugün için ikinci planda tartışılması gereken şeyler..
Devlet, bir köyün ismini değiştiriyor!
Değiştirirken sormak lazım, “Ne gerek var?”
Öyle ya; bir köyün isminin değiştirilmesinin, ekonomik ve sosyal hayata artı olarak, temel haklara ve bireysel özgürlüklere ilave olarak ne katkısı var?
Köyün ismi “şu” olsa ne olur, “bu” olsa ne olur?
İsim değişince, köyün kalkınmışlık seviyesi mi artıyor? Köyde yaşayanların ekonomik imkânları mı, hızla yükselmiş oluyor?
Ne oluyor, söyler misiniz?
Ne oluyor ki; devlet işi-gücü bırakmış, köyün ismini değiştiriyor!
Bu; olayın bir cephesi.. Bir de olayın, diğer cephesi var..
Bunun karşısında büyük bir direnç gösterenlerin, bu işi “dağa çıkma” sebebi haline getirenlerin de tavrını anlamak mümkün değil.. Tamam; devlet senin köyünün ismini değiştirmesin ama, aksi oldu diye de insan öldürmenin ne anlamı var?
Bırakırsınız, devlet senin köyünün ismini değiştiriyorsa değiştirir.. Hukuki çerçevede mücadeleni verirsin. Başaramazsan da “Biz temel haklarımıza bakalım. Şimdi isimlere takılıp kalmanın zamanı değil” der, konuyu ötelersiniz.
Hayır, hiç böyle bir şey kabul edilir mi!? Bu taraf da, “Vay bizim köyümüzün ismi nasıl değiştirilirmiş” diye kıyameti kopartıyor.
Sanki köyün ismi hiç değiştirilmese; o köydeki zenginlik, sosyal haklar, özgürlükler otomatikman tavan yapacak!
Ne mümkün!?
Sonra geliyoruz bugüne..
Bugün de yine aynı boş tartışmaların peşindeyiz..
Bugün devleti yönetenler ise “Köylerin eski isimlerini verelim” diyor.. Sanki bu ülkede her şey düzelmiş de, sıra gelmiş “köylerin eski isimleri”ni resmen kabul etmeye..
İnsanların “okuma hakları”, “hayat hakları” daha tam anlamı ile güvenceye alınamamış!.. Kalkmışız, “köylere eski isimleri verme” tartışması yapıyoruz.
Bunu, “Yok eski isimleri vermeyelim” anlamında söylemiyorum.
Ama temel hakların birer öncelik sıralaması da olması gerekmez mi?
Yine şunu da kabul etmek gerekir; madem ki devleti yönetenler, bu noktadan başlamayı uygun görmüşler, lüzumsuz yere bu işi tartışmaya dökmenin ne manâsı var?..
Devleti yönetenler, “Haydi eski isimleri verelim” deyince, bazı kesimler buna niye karşı çıkıyorlar?
Nedir, “değiştirilmiş isimleri” adeta “tabu” gibi kabul edip, onları “değiştirilemez” görmenin anlamı?
Tartışmanın her iki tarafı için de eleştirimi yapıyorum.
Şu an tartışılan mevzular, fındık kabuğunu doldurmayan konular..
Bir köyün isminin değiştirilmesi, “Köylülerin dağa çıkması için” haklı bir sebeb olamayacağı gibi; o köye eski isminin tekrar verilmesi de, karşı görüştekilerin “50 yıl dağdan inmeyiz” tehditlerine haklılık payı veremez.
Veremez de, tartışmalar da işte bu noktada devam ediyor..
Koca koca siyasetçiler, “köy ismi” üzerinden birbirlerini nelerle suçluyorlar!
Ve ben tekrar dönüp; 15 yıl önceki çizgisi ile bugünkü çizgisi birbirine zıt olanlara dikkat kesiliyorum. Yoksa bu olup bitenler, şu Ergenekon’un birer planı olmasın?..
Dün köyün ismi değiştirilirken, “Hayır köyün ismi değiştirilemez” diyenler, bugün dönüp, köye eski ismi verilirken “Hayır köylere eski isimleri verilemez” diyorlarsa, bunu nasıl izah edebilirsiniz ki?
Bu olsa olsa “sağcıyı da, solcuyu da aynı çatı altında barındıran Ergenekonvari bir tezgâh”ın işi olabilir! Bu olsa olsa “Komünizm bu ülkeye gelecekse, onu da biz getiririz” diyen kafanın devamı olabilir.
Ergenekonvari yapı değil midir; “Ülkücü Abdullah Çatlı ile, solcu polisleri örgütleyen Hüseyin Kocadağ’ı aynı araba içinde buluşturan!”
O söylem değil midir; “Meyhanede buluşan sabıkalı gaspçı/hırsızlara, Danıştay’daki hakimi, başörtü yasağı sebebi ile öldürüyormuş süsü verdiren!..”
Yaşadığımız aktüel gelişmelerden sonra, söyleyiniz; “Köy ismi” üzerinden “vatan hainliği” üretilmesinin, “devletin bölünmezliğinin ihlâl edildiği”nden dem vurulmasının; “Ergenekon icraatı” tanımlamasından başka, mantıklı bir izahı olabilir mi?..









vakit

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi