|
06-03-2009, 07:15 | #1 |
Ali Karahasanoğlu "Cumhuriyet’in gerçek yüzünü göstermeye devam! "
“Niye Cumhuriyet’e bu kadar taktın?” derseniz, cevabım şöyle olur: “Bugünkü manevi değer karşıtı medyanın anası Cumhuriyet’tir de onun için!” Gerçekten de bugün şu gazeteye, bu gazeteye yerleşen, din karşıtı ne kadar muhabir, köşe yazarı varsa, mutlaka birCumhuriyet geçmişi vardır. O geçmişin gerçek yüzü ortaya konulursa, diğer medya organlarına yerleşen ve Cumhuriyet’te yetiştirilen o elemanların da gerçek yüzü ortaya çıkmış olacaktır. Onun için Cumhuriyet’in fikir yapısını tüm çıplaklığı ile ortaya koymaya çalışıyorum. O gazetenin, teröristlere verdiği desteği deşifre ediyorum! Ergenekon’daki derin yapılanma içinde; imtiyaz sahibinin yanısıra, Ankara Temsilcisi ve yazarları, hatta muhabirleri ile yer aldıkları ortaya çıktığı halde, yayınlarına devam edip, devletten destek almaya devam eden, bürokratlar ve yüksek hakimler tarafından el üstünde tutulan Cumhuriyet’in teröristlere desteğini, “tarihe not düşmek için” ısrarla yazıyorum! Cumhuriyet, teröristlere nasıl destek veriyormuş? İki gün önceki / bir gün öncekileri bir yana bırakın. Dün de devam ediyor Cumhuriyet.. Bu sefer de, 68’liler Derneği vermiş ilanı! Yine bir terörist anılıyor! Gençlere “rol model” olarak takdim ediliyor! Dün övgü düzülen terörist kim? HüseyinCevahir! Ne yapmış Cevahir? Halefleri; bugünlerde Cumhuriyet gazetesi ile sıkı-fıkı olan bir ticari kuruluşun, 1971 yılında, günlük gelirlerinin kamulaştırılmasına karar vermiş! O günün jargonunu bilmeyenler merak eder, “ne demek günlük gelirlerin kamulaştırılması?” Canım tabiî ki o bildiğiniz “kamulaştırma” değil bu! Teröristlerin kullandığı “kamulaştırma” kavramı, terör örgütüne kaynak oluşturma anlamında bir illegal faaliyet.. Anlayın işte!! Sonra ne olmuş? Başka illegal silahlı eylemlerden dolayı da aranırken, Maltepe’de bir evde kıstırılmış.. Bostancı’da, geçtiğimiz ay bir terörist kıstırılmış, emniyet amiri ile bir gencin ölümüne sebep olmuştu ya.. İşte onun benzeri bir olaydı, Cevahir’in ele geçirildiği operasyon da! 51 saat boyunca asker ve polise direnmiş, kurşun sıkmış, sonunda da ölü olarak ele geçirilmişti! Böyle bir teröristi savunacak insanın, ülke sevgisinden de, insan sevgisinden de şüphe edilir. Edilir ama; o teröristi “anma ilanları”, bu ülkenin “derin sahipleri”nin gazetesi Cumhuriyet’te yine yayınlandı.. Bir yanda “teröristleri anma ilanları”.. Sayfayı çeviriyorsunuz, öbür yanda ülkenin en önemli anayasal kurumlarından birisinin kurul üyesinin yazısı! İşte böyle bir birlikteliği sağlıyor Cumhuriyet gazetesi! Terörist ile yüksek bürokratı buluşturuyor. Hatta terörist ile onun nihai yargılamasını yapacak olan yüksek hakimi, aynı gazetede buluşturuyor! Bahsini ettiğimiz, dünkü yüksek bürokrat kimdi? Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden’in, aynı mahkemeye üye yaptırmak için büyük uğraş verdiği BülentSerim.. Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Çankaya’da görev yapan, sonrasında ise YÖK’e üye yaptığı bir şahıs.. Ne yazıyor Serim Efendi? İlahiyatların üniversite kontenjanlarının artışını yazıyor, daha doğrusu eleştiriyor! Tahribatın ne kadar planlı ve ne kadar şiddetli olduğunu görüyor musunuz? Bir yanda “İlahiyat öğrenimi kısıtlansın. Kontenjanlar eski dönemdeki gibi azaltılmış sayıda kalsın” diyorlar.. Bu yetmiyor, diğer sayfada da “teröristleri anıyoruz” diye ilanlar yayınlıyorlar! Tahrip tek taraflı değil yani! Hem İlahiyatçı istemiyorlar, hem de teröristlere kucak açıyorlar! Eski teröristlere sahip çıkılıp, onları “rol model” gösteriyorlar ki; yeni teröristlere zemin hazırlansın! 1971’in HüseyinCevahir’ine sahip çıkılıyor ki; 2009’un Bostancı’sında Orhan Yılmazkaya’lar ortaya çıksın.. Bilmiyorum; tüm bu gerçeklere rağmen, yüksek bürokratlar, Cumhuriyet’e desteklerini yine de sürdürecekler mi? Bekleyip göreceğiz! vakit
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|