![]() |
#1 |
![]() A L L A H D E M E K Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: “Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece ‘Allah’ diye cevap ver.” demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan “Allah” demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla “Allah” diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. “Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?” demiş ise de, genç, padişaha karşı da “Allah” demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. “Padişah sana “Kızımı vereyim” diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!” diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: “Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim.” deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında “Yok” demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.” alıntı..
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Habib Baba Doğu Anadolu’dan, Habib Baba isimli bir şahıs, 4. Murat devrinde, gemiyle Hacca gidebilmek için İstanbul’a gelir. Fakat n yazık ki, hacca giden gemiyi kaçırır. Hayırlısı der içinden... aylarca yol yürüdüğünden vücudu toz toprak içerisinde kalmıştır. Uyuz olur, sırtı yaralar içinde kalır. “Bir hamama gidip güzelce yıkanayım,ondan sonra da memlekete döneyim” diye düşünür. Hamama gider, yıkanmak istediğini söyler. “Olmaz!” der hamamcı... Sebebini sorar, Habib Baba. “Celalli sultan 4. Murat’ın vezirleri hamamı kapattı, başka kimseyi almamamı tembihlediler” der hamamcı ve devam eder: “Baba bir hışımlarına uğramayayım, benim kellemle oynama.” “Şuracıkta, sessiz sedasız yıkanırım, onlara görünmem.” der Habib Baba. Hamamcı, Habib Baba’nın ısrarına dayanamaz, yüzü yumuşak bu Anadolu insanını geri çeviremez ve kabul eder. Bir köşede görünmeden yıkanmasını tembihler. Biraz sonra hamama tebdil-i kıyafet, celâlli sultan 4. Murat gelir. Hamamcıya yıkanmak istediğini söyler. Hamamcı bu gence de durumu anlatır, “Aman başıma iş açma” der. Genç: “Şuracıkta, babanın yanında sessizce yıkanırım.” Diye ısrar edince, hamamcı aynı tembihlerle tanımadığı 4. Murat’ı da kabul eder. Beraber yıkanırken, bir ara Habib Baba gencin sırtını keseler. İnsan iyiliğin kölesi... Mukabele etmek ister 4. Murat ve o da Habib Baba’nın sırtını keseler. Keselerken âdeta bir yoklama çeker ve “Baba” der “Kader de, vezir olmak ta varmış. Bak, insana Allah’ın suyunu bile çok görecekler...” “A be evladım” der Habib Baba, “Öyle bir sultana vezir ol ki, vezirlerin bile karşısında titrediği sultana senin uyuzlu sırtını keseletsin!” alıntı.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() eyvallah..
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|