AK Gençliğin Buluşma Noktası
İman ve Ahlak Namaz, aile hayatı, fıkıh, akaid, ahiret ve kıyamet.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-21-2010, 15:58   #1
Kullanıcı Adı
Kur'ânTalebesi
Standart Allah insanı neden yarattı, insandan ne bekler?
İnsan yaratıldığı günden beri hep “sorun” olmuştur. Sürekli anlaşılmaz ve kabına sığmaz bir hal içersinde yaşamıştır. Yaptığı en ufak bir işten dolayı kendisini beğenmiş, hep insanların üstüne çıkmaya çalışmıştır. Çevresin dekilerinin en ufak bir kusurunu büyük bir keyifle dile getirirken; kendisine bakmaktan kendi eksikliklerini ve kusurlarını görmekten hiç hoşlanmamıştı. Çünkü Kur’an da Allah’ın dediği gibi “İnsan bencildir”. İşte bunun için mutlak terbiyeye muhtaçtır.

Biz burada insanı, psikolojiye, felsefeye ve hepsinden önemlisi Allah’a göre anlatacağız. Çoğu zaman, insan hareketlerini incelerken psikolojinin neler söylediğini göz ardı etmeyeceğiz. Ancak, insanı herkesten daha iyi tanıyan yüce Yaratıcının ifadelerine daha ziyade önem vereceğiz. Bu konsept içinde ayrıca; insanın nefsini, onların kademelerini, zaaflarını ve çözüm yollarını, insan aklını, aklın yanılma noktalarını, hafızayı, zekayı ve onu kullanmayı ve buna benzer daha birçok konuyu sizlerle birlikte inceleyeceğiz. Tüm bu konuları irdelerken “dört T” dediğimiz bir yöntemi kullanacağız. Bu yöntem bizim bir çok şeyi algılamamızda anlamamızda son derece yararlı olacaktır. Bu yöntemi şu şekilde İzah edebiliriz:

a. Tahlil
b. Tespit
c. Teşhis
d. Tatbik

a. Tahlil
İnsanla ilgili bir konuyu yada bir problemi en ince noktasına kadar, enine boyuna irdelemek, incelemek ve analiz etmektir. Çıkan sonuçlan alt alta sıralayıp konuya tam hakim olabilmektir.
Aslında tahlil incelenen konunun içine nüfuz edebilmek onu tanı olarak görebilmektir. Tahlilin neticesinde oluşan bilginin içerisinde çeşitli tespitlerin yapılması gerekir.

b. Tesbit
Analiz edilen konu bizi ister istemez bir yerlere bir sonuca götürecektir. Bu sonuçlar konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır hastalığın nelerden kaynaklandığından, ona neleri olduğunu hep tespitlerden öğreneceğiz. Varılan bu tespitler bizi üçüncü merhale olan teşhis bölümüne götürecektir.

c. Teşhis
Problemin nereden kaynaklandığını gören birisi artık onu onarılması ile ilgili yöntemi de ortaya koyması da gerekir, ki bunun adı teşhistir. Yani düzelme yöntemi, değişme yöntemi, gelişme yöntemidir. Bizler sorunlarımızı, yapısal bozukluklarımızı, gayet net bir şekilde görüp, bunların üzerine gideceğiz. İşte burada tam da Allah’ın istediği hal oluşacaktır. “İman ettiler, kendi hallerini düzelttiler” ayeti bizim hayatımızda da artık hayat bulacaktır.

d. Tatbik
Kişinin halini analiz edip, sonuçlara çıktıktan ve doğru teşhis koyduktan sonra yapması gereken işin adıdır. Bütün bu gelinen yerler, tatbikatla yani uygulama ile sonuçlanmadığında hepsi havada kalacaktır, o yüzden tatbik bölümü hepsinden ayrı bir öneme hayizdir. İzah ettiğimiz bu yöntem, insanın nefsinden ve anlayışlarından kaynaklanan yanılmaları düzeltmede bizim son derece işimize yarayacaktır.

Aslında bu, sadece insan psikolojisinde değil tüm doğru algılanması istenen disiplinlerde de rahatlıkla uygulanabilir niteliktedir. İnsanın iç dünyası çok karmaşık bir yapıya sahiptir, onun algılanması ve anlaşılması oldukça uzun bir zaman alacaktır. İşte bu yüzden bizde insan psikolojisini incelerken hızlı bir yol almaya gayret göstermeden konuların yoğunluklarına ve önem sırasına göre gideceğiz. İlk elde işleyeceğimiz konular insanın yapısındaki tüm kötülüklerin üreticisi konumunda olan “nefis”le ilgili olacaktır. Çünkü nefis, insan içindeki bir yaramaz çocuk gibidir. Her zaman rahatı ve problemsizliği ister. Aslında o farkında olmadan cennetle alıştığı hayali bu dünyada gerçekleştirmeye çalışmakladır. İşte zaten nefsin yanılma noktası da burasıdır.

Nefis nedir?

Nefisle ilgili islam ilahiyatında çok şey söylenmiştir. Nefis insanın özü, kendisi, benliği, onun içindeki tüm dürtüleri, işleklerin çıkış yeridir. Nefis daima rahatı isteyendir, insanın canının istediği şeyleri ona yaptıran yerdir. Nefis “hiçbir zaman yenilmeyi, altla kalmayı istemeyen, tüm insanlara hükmetmek, üste çıkmak” isteyendir. Nefis sabırsız olan, şehveti isteyen, insandaki tüm problemli, kötü olan huyların kaynağıdır. Hep ilgi ve iltifat görmek isleyen, her zaman şımarmaya meyal, kabına sığmayan, kontrolsüzlüğü ilke edinmiş, her zaman şeytan ile irtibat halinde olup, onun tesirinde kalandır.

İşte bu anlamda insanın nefsini, yani kendisini çok iyi tanımaya ihtiyacı vardır. Çünkü nefis insandan hiç ayrılmayacaktır ve ona sürekli problem üretecektir. Bu yüzden eğer bizler onu ne kadar iyi anlayabilir, ne kadar iyi terbiye edebilir, ne kadar iyi kontrol altında tutabilirsek o kadar Allah’a yaklaşabiliriz. Çünkü nefis her zaman bizi Allah’tan uzaklaştırmanın yolunu arayacaktır. “And olsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekle olduğunu biliriz, biz ona şah damarından daha yakınız.”

Bu arada şeytan sürekli nefsin elinden tutacaktır, nefsimizi şeytanın elinden almanın tek yolu, bilincimizle, aklımızla, ve kalbimizle Allah’ın elinden tutabilmemizdir. Bu yazıların amacıda zaten tamamen bunun üzerine kurulmuştur, Kur’an da nefis her zaman kötülenmez, çünkü iman etmiş nefisler vardır. Onlar Allah’ı tamamen hissetmiş, onu görmüş ve ona gönülden itaat etmiştir, Allah buna mutmain nefis diyor. Ayrıca Allah, kitabında nefsin beş aşamasından bahsediyor. Bunlar:

1. Nefsi emmare: İnsan nefsinin ilk halidir, ham olan insanın hayvanî yönüdür, faninin her çektiğini kontrolsüzce yapmak isteyen ve ancak kendi egosundan razı olan, kendisine çok düşkün, sürekli şehevi duyguları ön planda olan, kural tanımayan, saygısız, insana hayasızlığı ve çirkin şeyleri yaptıran nefistir. “Ben nefsimi temize çıkartmam çünkü nefis – Rahmanın kendisini esirgediği haller hariç – mutlaka kötülüğü emredendir” (Yusuf, 53).

2. Nefsi lâvvame: Nefsi emmarenin bir üst aşamasıdır. Hatalarını, günahlarını fark edip nefsini kötü huylarından arındırmaya çalışan, kendisini sürekli kınayan nefistir. Kendisini görebilmiş ve halinden memnun olmayan nefistir.
Allah Kitabında bu nefisten; ‘kendini kınayıp duran nefse and olsun ki’ şeklinde bahsetmektedir. Çünkü bu nefis yavaş yavaş kirlerinden uzaklaşıp, Allah’a yaklaşmaya çalışan nefistir.

3. Nefsi raziye: Nefsi lâvvemenin bir üst aşamasıdır. Kişinin kendisini eleştirdikten sonra kendi halinden, kaderinden, başına gelen musibetlerden, tüm olarak Allah’tan ve O’ndan gelen şeylerden razı olmuş nefistir. Her hal ve şekilde sürekli Allah’a tebessüm eden nefistir. Kıvama gelmiş kişinin nefsinin kalbini kuşatır.

4. Nefsi merziyye: Nefsi raziye aşamasına gelmiş, Allah’ın kendisine taktir ettiği her şeyden razı olmuş nefisten Allah’ında razı olmasıdır. Bu nefis hiçbir zaman sızlanmaz, süreklî mutlu ve huzurludur, çünkü kendisini aşmıştır.
Allah’da ondan razı olduğunu ona hissettirmiş, ona bu lezzeti tattırmıştır. “Rabbine razı edici ve razı edilmiş olarak dön!” (Fecr, 28).

5. Nefsi mutmainne: Tatmin olmuş nefs, mutlu olmuş nefs. Bu aynı zamanda ideal olan nefistir de. Çünkü Allah’ı tam olarak anlamış, onu tam olarak hissedebilmiş ve onu tam olarak görebilmiştir. Bu nefsi sıkıntıya sokabilecek, üzebilecek, Allah’tan uzaklaştırabilecek hemen hemen hiç bir şey yoktur. Her zaman Allah ile beraber yaşayan insan makamındaki iman etmiş nefistir. “Ey mutmain nefs” (Fecr, 27). Nefsin bu boş aşaması, insanın Allah’a varırken nefsi ile geleceği yerlerin adıdır.

Allah insanı yaratırken biçim, şekil olarak en mükemmel şekilde yaratmıştır. Ancak nefsini ise aşağıların aşağına çevirmiştir. İşte bu dünyada insandan beklediği her türlü kirlere ve kötü huylarla çevrili olan nefsimizi aşağılardan alıp, biçim ve şeklimizdeki mükemmelliğe denk hale getirebilmektir. Allah’ın insanda en çok beklediği, görmek islediği halin adı da budur. Bunu kavrayabildiğimiz oranda rızayı ilahiyi kazanabiliriz ve Allah’a yaklaşabiliriz. Her kim kendi nefsini temizleyip arındırırsa felah bulacaktır. Her kimde onu günahla ve kötü huylarla örtüp sararsa kaybedenlerden olacaktır…

Abdülhamit Kahraman

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi