AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 09-28-2011, 22:53   #1
Kullanıcı Adı
Ebuzer
Standart Alparslan Kuytul Hocaefendi: İran Yalnızlaştırılıyor
Alparslan Kuytul Hoca Türkiye'ye kurulan Füze Kalkanı hakkında kendisine sorulan bir soruya cevap veriyor.

Alparslan Kuytul Füze Kalkanının yanı sıra başka projelere de dikkat çekiyor.

VİDEO

 

Ebuzer isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-28-2011, 23:00   #2
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
İran'a ne oluyor?
Füze radarı konusunda Türkiye'nin başta ABD olmak üzere NATO müttefiklerine karşı İran'ın haklarını korumak için verdiği mücadeleye şahit olmasam, son günlerde Tahran'dan gelen acımasız suçlamalara 'acaba' diyebilirdim. Ancak dış politikayı biraz yakından izleyen herkes gibi İran da biliyor ki, Lizbon'daki son NATO zirvesine giderken Türkiye'yi en çok yoran mesele radarlardı.


Aslında Türkiye'nin kendi savunması için ihtiyaç duyduğu bir füze savunma sistemiydi bu. NATO çerçevesinde bir çözüme memnun olabilirdi. Ama öyle yapmadı. Mesele, NATO'nun yeni stratejik konsepti çerçevesinde ele alınan hususlardan biriydi. Ve Türkiye, müttefikleriyle karşı karşıya gelme pahasına bu konseptte değişiklik yapmak için aylarca müzakere etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le Lizbon'daki bu kritik zirveye gittiğim için konunun detaylarını; Türkiye'nin tezlerini ve çabalarını yakından biliyorum.
Türkiye, her platformda yeni NATO konseptinin, dünyayı ve bölgemizi dost-düşman kamplara bölen bir üslup taşımamasını savunuyordu. Bu yüzden belgede düşman ülke isimlerinin zikredilmesini istemiyordu. İyi ilişkiler kurmaya çalıştığımız İran'ı rahatsız etmemek için Türkiye'nin tek başına bütün ittifaka karşı savunduğu başka noktalar da vardı. Örneğin, radar sisteminin, ABD tarafından değil NATO şemsiyesi çerçevesinde, dolayısıyla kontrolünde Türkiye'nin de söz sahibi olacağı şekilde yapılandırılmasını istiyordu. Elde edilecek verilerin, NATO üyesi olmayan ülkelerle (kastedilen İsrail'di) paylaşılmaması da şartlardan biriydi.
Batı'da AK Parti aleyhine kuşkuları doğrulama riskine rağmen hükümetin verdiği bu mücadele başarılı da oldu. Nitekim füze savunma sistemi, NATO bünyesine alındı. Stratejik belgede, İran'la çok ballı ticaret yapan bazı Avrupalı güçlerin arzularına rağmen İran ismi zikredilmedi.
Sadece radar konusunda değil, İran'ın bütün bölgeyi korku ve gerilime iten, dünya gündemini sürekli meşgul eden nükleer krizde de Türkiye kendini feda edercesine Tahran'a sahip çıktı. Batılı müttefiklerinin yanı sıra Çin ve Rusya gibi sistem karşıtı güçlerin bile Tahran'a arkasını döndüğü bir noktada, Türkiye'nin başlattığı Tahran girişimi bundan başka bir amaç taşımıyordu. Brezilya ile elini taşının altına koyan Türkiye, Tahran'daki uzlaşmaya başbakan düzeyinde sahip çıktı. Hemen ardından Güvenlik Konseyi'nde İran'a yaptırım öngören oylamada da müttefikleriyle ters düşme pahasına 'hayır' oyu kullandı.
Bu çok önemli gerçekler karşısında Türkiye'ye minnettar olması gereken İran'dan bir süredir radar yüzünden tehdit kokan açıklamalar geliyor. Önce İran Dışişleri Bakanı konuştu. Ali Ekber Salihi, füze kalkanı sisteminin Türkiye'ye kurulmasından kaygı duyduklarını belirterek, Ankara'dan kararı yeniden gözden geçirmesini istedi. Salihi'nin bu açıklamayı, Tahran'da ağırladığı Ermeni meslektaşı Edvard Nalbandyan'ın yanında yapması ilginçti. Benzer açıklamadan sonra önceki gün de İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Mohammad Kowsari, kararı "büyük stratejik hata" ve "çifte standart" diye niteledi. Türk Dışişleri'nin, "Radar sisteminin herhangi bir ülkeye karşı değil, savunma amaçlı olduğu ve mekanizmanın bir uyarı sisteminden ibaret olduğu açıklaması" da tepkileri kesmedi.
Evet, İran birkaç asırdır sınırlarımızın değişmediği önemli bir komşumuz. Tarihlerimiz iç içe. Çok büyük bir Türk kökenli nüfusa sahip. Önemli bir enerji tedarik merkezi. İran, Türkiye'nin Asya yolu; Türkiye ise İran'ın Batı'ya açılan kapısı. Çok alandaki rekabete rağmen iyi ilişkiler iki tarafın da çıkarına. Ancak Türkiye'nin İran için yaptıklarını ve bölgede öncüsü olduğu barışçı dili İran'ın ne kadar anlayıp takdir ettiği şüpheli. Örneğin, İran'ın nükleer meselesi gibi Türkiye'nin de Kıbrıs sorunu var. Ama şimdiye kadar bu konuda en küçük bir jest görmedi Türkiye.
Erdoğan, Türkiye'deki Caferilerin Aşure Günü'ne katıldı; Irak'a gittiğinde Sistani'yi ziyaret etti. Ama bu jestlerin İran'daki yüz binlerce Sünni'ye pozitif yansımasına dair pek bir şey duymadık. Büyük açılımlar bir yana, son Ramazan Bayramı'nda önde gelen İran Sünnilerinin Tahran'da bayram namazı kılabilmek için izin almaya çalıştıkları yansıdı medyaya. Ticarî ilişkilerde hedef büyük ama mevcut durum büyük oranda Türkiye aleyhine ve işadamları İran'ın pazarını açma konusunda hep isteksiz olduğu kanaatinde. İslam siyaseti gütmesine rağmen Kafkaslar'daki siyaseti Ermenistan'a daha yakın.
Bunların hepsi olabilir, ülkeler milli çıkarlarını esas alır dış siyasette. Ama Türkiye'nin İran'ın da kaygılarını göze alarak revize ettiği savunma amaçlı bir radar sistemi İran'ı neden bu kadar rahatsız ediyor? Adı üstünde bu bir savunma sistemi. Saldırı düşünceniz yoksa tepki neden? Halbuki asıl İran bölgede son dönemde nükleere ilaveten konvansiyonel silahlar ve özellikle orta/uzun menzilli balistik füze geliştirme konusuna en fazla gayret eden ülke. En başta Şahap adı verilen uzun menzilli ve hızlı balistik füzeler. Şahaplar da 1-2-3 olarak 3 sınıfta imal ediliyor. Şahap-3B'nin menzili 2 bin-2 bin 500 km civarında ve bu da şüphesiz İran'ın füzeleriyle Türkiye ve Ortadoğu'nun büyük kısmını menzili içine aldığı anlamına geliyor. Türkiye, saldırı amaçlı bu silahlanma çabasına, füze sistemlerine ses çıkarmazken, savunma amaçlı radarlar için İran'ın yeri göğü inletmesi tuhaf değil mi? Keşke İran da Türkiye gibi bölgeyi barış havzasına dönüştürecek bir vizyon sahibi olsa. Ama bunun için Türkiye'de olduğu gibi İran'ın iç siyasetinde de normalleşmeye ihtiyaç var.








27 Eylül 2011, Sa
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-29-2011, 03:59   #3
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Füze savunma sistemi Batinin dayatmasi sonucu olusturulan bir girisimdir. Iran acisindan sorunda burda zaten. Türkiye kendi inisiyatifiyle böyle bir sistemi kurmus olsaydi, yani Natonun güdümünde kurulmus olmasaydi, tepkinin bukadar siddetli olacaginida sanmiyorum.

Fakat bu durum Iranin Türkiyeye karsi baslattigi siyasi savasida hakli göstermez...Cünkü Iran ortadoguda Türkiyeyi pasifize edebilmek icin gerek suriye üzerinden, gerekse savunma sistemi üzerinden cok sert elestiriyor...ve bazende haksiz elestiriyor.



Alıntı:
Terennüm Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Erdoğan, Türkiye'deki Caferilerin Aşure Günü'ne katıldı; Irak'a gittiğinde Sistani'yi ziyaret etti. Ama bu jestlerin İran'daki yüz binlerce Sünni'ye pozitif yansımasına dair pek bir şey duymadık. Büyük açılımlar bir yana, son Ramazan Bayramı'nda önde gelen İran Sünnilerinin Tahran'da bayram namazı kılabilmek için izin almaya çalıştıkları yansıdı medyaya.

Buda ayri bir dert.
Iran Islami devrim yaptigini iddia ediyor.
Fakat yürüttügü politika tamamen sii milliyetciligine dayali oldugu icin, sünni alemde islami devrim tezi kabul görmüyor...cünkü sünnilere uyguladigi insafsizca siyaseti islam aleminde antipati uyandiriyor.

Fakat Kuytul hocanin söyledigi bir nokta cok dikkat cekici.
Biz ehli sünnet olarak siiayi hak mezhep olarak görmesekte, iman dairesinden cikmadiklari müddetce tekfir etmekten sakinmaliyiz...ve dikkatli olmaliyiz.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-29-2011, 04:06   #4
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
nato dahi bu kalkanin israili koruma amaçlı kullanılacağını kabul etmişken hüsnüzanla yaklaşamam bu savunma sistemine...
1 sene önce mayıs ayında uluslararası sularda 9 vatandaşımı şehit ettiler orada savunma namına birşey görmedik bu natodan şimdi ne oldu ?
Ama buda irana kara propoganda hakkı doğurmaz iranin mollalarına dikkat...
Imam humeyninin kemiklerini sızlatacak vahdete zarar verecek her faaliyette iranin karşısınada dikiliriz...
Ülke sınır değil vahdet mühim bizim için...
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi