AK Gençliğin Buluşma Noktası
Siyaset Siyaset haberleri bu bölümde paylaşıyoruz.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 08-21-2011, 16:07   #1
Kullanıcı Adı
onurcan
Standart Altan TAN’a açık mektup (Tarihi fırsatı kaçırma!)
13 yaşında Mücadele Birliği’ne katılarak bir nevi atıldığın siyaset hayatına 1984’te Melih Gökçek’in Belediye Başkanlığı’nı yaptığıKeçiören Belediyesi’nde başkan yardımcılığınla ANAP’ta, sonra 1991 yılındaRP ile MHP’nin ittifakının ardından istifa edene kadar Refah Partisi’nde, daha sonra 2000-2002 yılları arasında PM üyesi olarakHADEP’te ve en nihayetinde 2011’de Diyarbakır Milletvekili olarak BDP’de yer alarak, “İslamcı Kürt Aydın” sıfatınla mecliste temsil hakkı elde ettin.
Sağ, muhafazakâr, dindar ve Kürt Milliyetçiliği yapan partilerde görev alarak, çözüme katkı sağlayıp, Kürtlere meşru haklarının iadesi ve elbette akan gözyaşının ve kanın durması adına “İslami kaygılarınla” her platformda bu sorunun altını çizdin.
Kalktın, konuştun, haykırdın, tartıştın, kimliğinle ve kişiliğinle ve özellikle de İslamcı yanınla bir farkındalık oluşturmak istedin.
Yine gerilimin had safhada olduğu günlerin birinde, Başbakan çıkıp “bizim partimizde onlarca Kürt kökenli milletvekili var, biz de Kürtleri temsil ediyoruz” dediğinde, sen kalkıp “şu gerilimli günlerde bir söz söyleyen bir tane bile Ak Partili vekil göremiyorum” dememiş miydin?!
Şimdi yine gerilimli günler yaşıyoruz ve kaderin ne garip cilvesidir ki, sen de şimdi Milletvekilisin ve sen, eleştirdiğin o vekillerden bile daha aciz bir görüntü sergiliyorsun?
“Ya Hep Birlikte Kardeşlik Ya Hep Birlikte Kölelik” diyen Altan Tan şimdi neden kalkıp konuşmaz!
2008 yılında kalkmış ve konuşmuştun, demiştin ki, “DTP (BDP’nin o günkü ismi DTP idi.)tamamen yanlış yapıyor. DTP, PKK’nın ipoteğindedir. Ya bunu herkes söylüyor. DTP, PKK’nın kurduğu bir partidir. Bu çok açık ve net bir gerçek. DTP yetkilileri, biz PKK tabanı üzerinde siyaset yapıyoruz diyorlar. Bunun en açık ifadesi budur.”
Bu sözleri söyledikten sonra sırf milletvekili olmak için mi PKK’nın kurduğuna inandığın bir partide, BDP’de siyaset yapıyorsun? Hatta öyle kaptırmışsın ki kendini, köprü olman gereken, Hak bildiğin gerçeği haykırman gereken şu günlerde lâl olmuş oturuyorsun.
Unutmamalısın ki, sen sadece BDP’nin Diyarbakır Milletvekili sıfatıyla TBMM’ye girmedin, “İslamcı Kürtlerin Vicdanı” sıfatıyla girdin ve seni 550 milletvekili arasında ayrıcalıklı yapan da, spotları üzerine çeviren de ve şimdi, şu günlerde gözlerimizin seni araması da tamamen bu yüzdendir.
Elini, dilini ve gönlünü çabuk tutmazsan özellikle batıda yaşayan Müslüman Kürtleriçin hayal kırıklığı olmak üzeresin söyleyeyim.
Öyle ki, Sosyalist, Marksist ve Ateist bir yapılanmanın içinde İslami bakış açınla bir farkındalık oluşturmak şöyle dursun, Sırrı Süreyya Önder ile el ele verip partinin bütün değerlerinin yılmaz savunucusu görüntüsü çizdiğinin bile farkında değilsin gibi.

Şöyle dışardan kendine bir baksan Aysel Tuğluk’la, Selahattin Demirtaş’la, Hasip Kaplan’la bir farkın kalmadığını göreceksin. Madem bir farkın olmayacaktı, o zaman ne diye senin vekilliğinden ümitlenen, sırf Kürt olduğu için PKK’yla aynı kefede değerlendirilmekten bıkmış, daralmış, bunalmış, nefessiz kalmış Müslüman Kürtlerin“işte yeni ruh üfleyecek, ümmetçiliği hatırlatacak, bizi aklayacak” kurtarıcısı rolüne büründün ki?
Ne de olsa senin sunacağın çözümlerin bir yanı nasılsa hep İslami olacaktı, buna inanmıştık.
BDP’ye kendince bir fren olamayacaksan, onlara Kuranî ve Peygamberî referanslarla farklı bir kulvar açamayacaksan ve açamadığın gibi de onların dümen suyunda sessiz sedasız ilerleyeceksen ve hatta, Ufuk Uras kadar bile iz bırakamayacaksan niye böylesine çetrefilli bir zamanda böylesine bir göreve soyundun merak ediyorum doğrusu?
Eyyam yapmadan, lafı dolandırmadan, gözlerini kaçırıp kaydırmadan, çıkıp mensubu olduğun millet adına konuşmalısın ve demelisin ki; “Ey Kandil, Rahmet ayında Allah’ın sofrası olan iftar sofralarında duaya duran annelerin, eşlerin ve evlatların gönüllerine pusu kurmayın, bomba atmayın.”
Ve kalkıp, “atılan her bomba, her iki tarafın da milliyetçilik duygularını kabartıp ırkçılığı körüklediği için, benim dinimde milliyetçiliği körükleyen her yol lanetlenmiştir” diye haykırabilmelisin.
İşte bunu söylediğin an da bu çirkin oyunu bozup, tarihe geçme fırsatını değerlendirmiş olursun.
Sen ki, damdan düşen değil misin? Baban Bedii Tan, Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceden vefat etmedi mi? Öyleyse bu oyunu bozmak yerine yeni bir oyun kurmak, o oyunun bir parçası olmak niye?
Ve ilk adımı meclise girip yemin ederek atmalısın, sonrasında “ben bu hükümetle Kürtlerin bana verdiği vekil sıfatımla mücadele edeceğim” deyip, farkını, duruşunu ve iyi niyetini, elini taşın altına koyarak ortaya koymalısın.
Hadi eyvallah..

Oktay BERBER / Rotahaber

 

onurcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi