Amelde Takva - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Feride** · 04-18-2009, 13:54

Amelde takva üzerine olmak, amelin kendisinde zordur, kişi umumiyetle iyi iş yapa yapa nihayet onu aleni olarak amel edenler defterine yazarlar.
Sonra bununla o kadar öğünür ve ondan o kadar bahseder ki nihayet bu ameli riya defterine kaydederler!

-süfyan-ı servi-

Amel ancak Allah rızası için yapılır. İlk önce Yaradan'ın hoşnutluğu aranır.
Kula ameli beğendirmeye çelşmek riya (gösteriş)ya girer.
Bir kutsi hadiste de denildiği gibi "Bir elin verdiğinden diğer elin haberi olmamalıdır."
Saadet asrındaki bu örnek konuyu en güzel şekilde anlatacak niteliktedir.

Medine fukaraları kapılarının çalınmasına ve yüzünü göremedikleri bir adamın gecenin bir yarısı sessizce bir çuvalın içinde ihtiyaçlarını bırakmasına alışmıştı.
Gün geldi artık ihtiyaçları kapılarına bırakılmaz oldu. O sıralarda Hz. Hüseyin'in (r.a) oğlu Zeynelabidin'in vefat ettiğini duydular.
Teneşirde gaslolunurken görevli sırtındaki kabarcıklara ve nasırlara dikkat kesildi.
Bunlar gecenin bir yarısı ihtiyaç sahiplerine taşıdığı çuvalların mubarek izleriydi.

Önemli olan sırtındaki izleri anlatarak insanlarda iz bırakmak değil. Bunu sadece Allah rızası için yaptığını bilerek ahirette bir iz bırakabilmektir.

04-18-2009, 13:54	#1
Kullanıcı Adı Feride	Amelde Takva Amelde takva üzerine olmak, amelin kendisinde zordur, kişi umumiyetle iyi iş yapa yapa nihayet onu aleni olarak amel edenler defterine yazarlar. Sonra bununla o kadar öğünür ve ondan o kadar bahseder ki nihayet bu ameli riya defterine kaydederler! -süfyan-ı servi- Amel ancak Allah rızası için yapılır. İlk önce Yaradan'ın hoşnutluğu aranır. Kula ameli beğendirmeye çelşmek riya (gösteriş)ya girer. Bir kutsi hadiste de denildiği gibi "Bir elin verdiğinden diğer elin haberi olmamalıdır." Saadet asrındaki bu örnek konuyu en güzel şekilde anlatacak niteliktedir. Medine fukaraları kapılarının çalınmasına ve yüzünü göremedikleri bir adamın gecenin bir yarısı sessizce bir çuvalın içinde ihtiyaçlarını bırakmasına alışmıştı. Gün geldi artık ihtiyaçları kapılarına bırakılmaz oldu. O sıralarda Hz. Hüseyin'in (r.a) oğlu Zeynelabidin'in vefat ettiğini duydular. Teneşirde gaslolunurken görevli sırtındaki kabarcıklara ve nasırlara dikkat kesildi. Bunlar gecenin bir yarısı ihtiyaç sahiplerine taşıdığı çuvalların mubarek izleriydi. Önemli olan sırtındaki izleri anlatarak insanlarda iz bırakmak değil. Bunu sadece Allah rızası için yaptığını bilerek ahirette bir iz bırakabilmektir.

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)