08-14-2010, 18:25 | #1 |
Amerikan sağı Erdoğan'ı şeytanlaştırma peşinde
Amerikan sağı Erdoğan'ı şeytanlaştırma peşinde
14/08/2010 2:00 İsrail'le krizler yaşayan AKP hükümeti ve Erdoğan, Amerikalı muhafazakâr sağcıların hedefi haline geldi. Bu durum Batı'nın AKP'ye bakışını değiştirebilir MUHAMMED EBU RUMMAN (Arşivi) İsrail’le Türkiye arasında Gazze saldırısının ardından yaşanan diplomatik krizler, ‘Özgürlük Filosu’ saldırısıyla birlikte zirve yaptı. O günden bu yana, İsrail destekçisi siyaset makinesi AKP’nin Amerikan siyaset çevrelerindeki imajını kötülemek ve Türkiye’de darbeyi haklı çıkarmak için yeni bir siyasi bilinç yapılandırmaya çalışıyor. Kampanyanın başını doğal olarak, İslam’la bağlantılı her şeye düşmanlık besleyen muhafazakâr ve sağcı akım çekiyor. Bu akımın bölgeye yönelik tutumunu belirleyen en önemli kriter de İsrail. Bu akım için İsrail bir kırmızı çizgidir ve Erdoğan da bu ülkeyle çatışmaya girerek karalama kampanyasını hak etmiştir. Dikkat çeken ironiyse şu: Türkiye’yle Baas Irak’ı arasında ve Başbakan Tayyip Erdoğan’le Irak’ın eski devlet başkanı Saddam Hüseyin arasındaki farka rağmen, Amerikan sağı AKP ve lideri hakkında karanlık bir tablo çizmek için aynı araçları kullanıyor. Son olarak, sağcı ve İsrail destekçisi Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü’nden iki araştırmacı bir makalede, Türkiye’de Doğu Avrupa’nın komünist deneyiminin tekrarlandığını savunarak korku oluşturmaya çalıştı. Makalede Doğu Avrupa’daki komünist partilerin iktidara geldikten sonra çoğulculuğu iptal edip, muhalefeti bastırdığı ve toplumu tek tipleştirdiği anlatılıyor. Batı kamuoyunu rahatsız eden bu olumsuz tablonun, AKP deneyimiyle tekrarlandığı savunuluyor. İki araştırmacı böylece AKP’ye karşı korkutma politikasının önünü açmış oldu. Erdoğan, Türkiye’nin bölgesel denklem dahilinde stratejik çıkarlarını savunan, farklı çevrelerle diyalog kurabilen saygın ve bağımsız bir ülke olarak görülmesi için büyük bir cesaret ortaya koydu. Türkiye, İran ve Suriye’ye açılımın yanı sıra İsrail konusunda da Batılı müttefikleriyle uyuşmayan politikalar izleyecek güce sahip. Erdoğan’ın cesareti iç dengelere de uzandı. Ordunun siyasetteki rolünü sınırlandıracak ve darbe yapmasını engelleyecek yasal engeller oluşturma yönünde benzeri görülmemiş adımlara geçti. Başbakan yargı kurumunu da aşırı laikçilerin ‘siyasi kalesi’ olmaması için ‘doğru kare’ye döndürmeye çalışıyor. ABD’nin sağcı çevreleri ve düşünce merkezlerinde Erdoğan’a karşı tahriklerin artması, Batı’nın AKP’ye yönelik politikalarında değişime ve medya kampanyalarına yol açacaktır. Bu durum Erdoğan’ı, askerlerle yaşadığı krizi de aşacak bir sorunla karşı karşıya bırakacaktır. (Ürdün gazetesi Ghad, 13 Ağustos 2010)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|