05-26-2008, 18:40 | #1 |
ANA-BABAYA İTAAT
[b][i][color=green]ANA-BABAYA İTAAT
21.02.2008 Ana- baba ile ilgili Kur’an-ı Kerimde takriben on iki ayet-i kerime vardır. Bu ayetlerde ‘’ana-babaya ihsanda bulunun, iyilik ediniz’’ şeklinde ifadeler bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerimde lokman süresinde şöyle buyrulmaktadır: ‘’ Biz insana, ana-babasını tavsiye etmişizdir. Annesi onu güçsüzlükten güçsüzlüğe uğrayarak karnında taşımıştır. Çocuğun sütten kesilmesi iki yıl sürer. ‘bana, ana-babana şükret’ diye ona öğütte bulunmuşuzdur. Dönüş banadır. Ey insanoğlu! Ana-baban seni körü körüne bana ortak koşman için zorlarsa, onlara itaat etme; dünya işlerinde onlarla güzel geçin; bana yönelen kimsenin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır. O zaman yaptıklarınızı size bildiririm.’’(Lokman,14-15) Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: “Rabbim!, Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.”(İsra 23-24) Ey Muhammed!) De ki: “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın.36 Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça Allah’ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin.37İşte size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız.”(Enam 151) Biz insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun (anne karnında) taşınması ve sütten kesilme süresi (toplam olarak) otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der: “Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın Salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım.”(Ahkaf 15) Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.”(İbrahim 41) Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini emrettik. Şayet onlar seni, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, bu takdirde onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak bana olacaktır ve ben yapmakta olduklarınızı size haber vereceğim(Ankebut 8.) Hani, biz İsrailoğulları’ndan, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekâtı vereceksiniz” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz(Bakara 83) Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.(Nisa 36) Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridirTevbe 23) De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve onun yolunda cihattan daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola erdirmez.”Tevbe 24) Ana-babaya iyilik ve ihsan evlât üzerine farzdır, onlara isyan etmek haramdır. Hadîs-i şeriflerde buyurulduki: (Cennet kokusu beşyüz yıllık mesafeden duyulur Ana-babasını Üzenler ve sılâ-l rahmi terk edenler. Bunu duyamaz.)[Taberânî] (Ömrünün uzun, rızkının bereketli olmasını isteyen, ana-babasına iyilik etsin, sıla-ı rahmde bulunsun!) [Sılâ-i rahm, ana-baba ve yakın akrabayı ziyaret etmek demektir.} Allah indinde en faziletli amel, vaktinde kılınan namazdır, sonra ana-babaya iyiliktir.) [Müslim] (Ana-babasından biri hayatta olup da, onun rızasını almayan, onu küstüren, Cehenneme girmeye müstahakolur.) Eshâb-ı kiramdan biri Ya Resûlallah, ana-baba, evlâtlarına zulmetseler de rızâlarını alamayan yine Cehenneme gider mi?) diye sorunca, Peygamber aleyhisselâm, üç defa (Evet zulmetseler de...) buyurdu (Beyhekî) Şu hâlde ana-baba zâlim olup, evlâda zulmetseler de, günah işlemeyi emretseler de, yine onları üzmemeye, küstürmemeye çalışmalıdır! Günah olan emirleri yapılmaz ama yine de onları üzücü söz söylemek caiz olmaz. Ana-baba kötü bile olsa, yine onlarla iyi geçinmelidir! Ziyaretlerini terk etmek büyük günahtır. Hiç olmazsa, selâm göndererek, tatlı mektup yazarak, telefon ederek, bu günahtan kurtulmalıdır! İnsan, anne ve babasına karşı "öf" bile demeyecek kadar saygılı ve hürmetkâr bir üslup içerisinde olmalıdır. Alabildiğine alçakgönüllü, anlayışlı ve onlara daima güzel söz söylemelidir. Onlar kendisini yetiştirip büyütürken nasıl emek verdilerse, yaşlılığa eriştiklerinde de, kendisi onlara karşı aynı sabırlı ve şefkati gösterebilmelidir. Sevgi, Allah'ın insanlara verdiği en büyük nimetlerden biridir. Her insan hayatı boyunca çok sevdiği, güvendiği, yakın hissettiği kişilerle birlikte olmak ister. Çünkü Allah insan fıtratını, sevmekten ve sevilmekten zevk alacak, dostluktan ve yakınlıktan hoşlanacak şekilde yaratmıştır Allah, dünyadaki sevgilerin en yücesi olan evlat sevgisini, anne-babaya vermiştir. Bu sevginin hiçbir menfaati ve kuralı yoktur. Bu koşulsuz saf sevgi zaman, zaman bazı evlatlar tarafından fark edilmeyebiliyor. Bu sevgi zengin - fakir ayrımı olmaksızın, her anne - baba için geçerlidir. Rekabetin çok olduğu günümüzde, bir takım kuralların dejenere olduğu gibi, aile kavramları da yavaş, yavaş menfaatler ilişkisine dönüşmeye başlamaktadır. Önceleri evlatlarımızın kendilerine öz güvenleri olması düşüncesiyle, onlara her konuda söz hakkı tanındı. Bu söz hakkı zaman, zaman saygı sınırlarının aşılması durumunda, aile içinde huzursuzluğa sebebiyet vermektedir. Daha sonra bazı gençlerin, özgürlük sandıkları yalnız yaşama istekleri doğdu. Sonuç olarak aile üyeleri arasında bazen istenmeyen kopuklukların oluşmasına neden olmuştur Unutulmamalıdır ki, akli dengesi bozuk veya çok zor durumda olmadığı sürece, bir anne - baba asla evladını yarı yolda bırakmaz, terk etmez, canı pahasına da olsa onları her türlü kötülüklerden korur. Ayrıca evlatları ne kadar isyankâr olursa olsun, anne ve babası ona her zaman şefkat kollarını uzatacaktır Bu ayet evlatla Ana-baba arasındaki ilişkiyi üç başlıkta özetlemektedir: 1) Evlatlar ana-babalarına ihsanda(iyilik) bulunmakla sorumludur. 2) Allah’a (c.c) isyan hususunda ana-babaya itaat yoktur. Dolayısıyla ana-babanın evladına onların Salih amellerde bulunmasını ve dini vecibelerini yerine getirmesini engelleme hakkı yoktur. 3) Ana- baba gayr-i Müslim de olsa onlarla iyi geçinmek ve onlara iyilikte bulunmak Bu hususta Resulullah’tan (a.s) rivayet edilen bir hadis-i şerif vardır. ‘’Allah’a (c.c) isyan sayılan bir hususta kula itaat edilemez’’ (Buhari, Ahkâm, 4; Müslim, İmaret, 39) Ana-baba hakkında ciltler dolusu eserler mevcuttur. Bütün bu ayet ve hadislerden sonra varılan sonuç şudur ki; gerek İslam tarihinde ve gerek Türk tarihinde ana-babaya itaat, saygı, hoşgörü, sevgi, muhabbet vb.en ön plandadır. Bunun böyle olduğu yukarıdaki ayet ve hadis örneklerinde açıkça görülmektedir. Ne var ki bütün bunlara rağmen günümüzde içler acısı durumlar zamanla avrupada olduğu gibi yavaş yavaş bu Müslüman Türk milletine de yavaş yavaş bir virüs gibi bulaşmaya başlamıştır. Ana-babayı hor görme, onları dışlama, onları huzur evi denen huzursuzluk evlerine terk etme vb. Bu ve buna benzer davranışlar ne bizim İslam anlayışımızda ne de Türk örf adet ve ananemizle örtüşmemektedir. Allah bu necip millete tekrar İslam inanışına, Türk örf adet ve ananelerine tekrar dönmeyi nasip ve müesser eylesin Selam ve dua ile
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-26-2008, 19:37 | #2 |
ANA-BABAYA İTAAT
Allah c.c. itaat yerine geçen ebeveyne itaatte, Rabbim bizide kusursuzlar arasına ilhak eylesin ... Taki hakları üzerimizde olan ve de ne yaparsak yapalım ödeyemeyeciğimiz kudsiyette olan gerçek (riyasız ) dostların hakkı adına ...
Paylaşımın hakkaniyeti konunun ehemmiyeti kadar reel bu da (+) dedirtiyor bizlere ... (400 hayırlı olsun . ) |
|
05-27-2008, 00:53 | #3 |
ANA-BABAYA İTAAT
Allah bu necip millete tekrar İslam inanışına, Türk örf adet ve ananelerine tekrar dönmeyi nasip ve müesser eylesin
Amin Allah razı olsun güzel kardeşim, bu güzel paylaşım için çok teşekkür ederiz |
|
05-27-2008, 11:22 | #4 |
ANA-BABAYA İTAAT
Anne ve babalarımız, bizi bu günlere getiren kendi yaşantılarını hep ikinci plana atarak önce yavrum diyen o vefalı , fedakar güzel insanlar..
Bugünlere bizleri ulaştıran anne ve babamıza sahip çıkıp bozulmaya yüz tutmuş bu zamanda ailesini ikinci plana atan zevki-sefa insanı olup onları ihmal etmekten Rabbime sığınırım... Paylaşım için minnet olsun canım....+1(1saat sonra) |
|
05-27-2008, 14:28 | #5 | |
ANA-BABAYA İTAAT
Alıntı:
|
||
05-27-2008, 14:30 | #6 | |
ANA-BABAYA İTAAT
Alıntı:
Duaların için gönülden amin diyorum Rabbim kötü vasıflardan hepimizi korusun. Teşekkür ederim |
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|