AK Gençliğin Buluşma Noktası
Forum Köşe Yazarlığı Ak Parti Forum Köşe Yazarları buraya.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-25-2008, 09:58   #1
Kullanıcı Adı
alperen
Standart Anarşi Mi, Nizâm-ı Âlem Mi?
ANARŞİZM Mİ, NİZAM-I ÂLEM Mİ?
ALPEREN GÜRBÜZER
Bossuet anarşi ile otoriteyi şöyle karşılaştırır: ‘’Herkesin istediğini yaptığı yerde hiç kimse istediğini yapamaz; efendinin olmadığı yerde herkes efendidir; herkesin efendi olduğu yerde herkes köle.’’ İşte anarşi budur. ‘’Saule, meşru iktidarın kumandasında tek insan gibi yola çıktı. Kırk bin kişiydiler ama tek vücut gibiydiler. İşte her ferdi kendi iradesinden vazgeçirip, onu hükümdarına devreden, hükümdarında birleştiren bir kavim böyle yekparedir.” İşte otorite bu.(Bkz. Kırk Ambar. Cemil Meriç, Sh.312).
Bu satırlardan da anlaşıldığı gibi; Anarşi bozgunculuğun adı, otorite ise Nizam’ın süsüdür.
Anarşi, başıboşluk ve kargaşa demek, otorite ise bunun tam tersi, disiplin ve nizam ihtiva eder. Nizam’ın olmadığı toplumu, şarlatanlar ve anarşistler idare etmeye kalkışır. Onun için otorite şart diyoruz, ama sevgiye ve karşılıklı güvene dayalı otorite esas alınmalı. Hâsılı, kargaşa anarşizm ile özdeş, otorite ise Nizam’la özdeş.
Biz ki şefkat ve merhamet medeniyetimiz ile dünyaya hükmetmiştik. Âlem, bizim hilalimizle, hak-hukuk anlayışımızla, adalet uygulamalarımızla nizam bulmuştu. Şimdiler de zulüm karşısında adaletimiz işlemez oldu, hem kendimizi, hem de dünyayı bitmez tükenmez anarşi ve buhranlarla baş başa bırakmak zorunda kaldık sanki. Şu an manzara hiç de iç açıcı değil, küfür küfürle, hilal hilalle boğaz boğaza. Tam bir kargaşa ortamı yaşıyoruz. Ülkeler kendi içlerinde çatırdadığı gibi, üstelik yaşanan kaos ortamları, dışa da yansımakta. Avrupa ilk defa kendi medeniyeti içinde kendi kendine yıpranmakta ve yükselişinin sonunun başlangıcında bir hal içinde çöküş işaretleri veriyor. Avrupa denilince, eroin, uyuşturuculuk, alkol, fuhuş ve sayısız cinayetler akla geliyor. Yenidünya düzeninin patronlarını kara kara düşündüren bu tablo, batı medeniyetinin son çırpınışları olarak değerlendirilmektedir. Aslında dünya gelinen noktada yeniden Osmanlı’nın Nizam-ı Âlem ülküsüne hasret gibi.
Avrupa, politikasına bile anarşiyi bulaştırmış ve Makyavelizm’i rehber kabul etmiş. Machiavelli’nin: “Suçlarında faydalısı, faydasızı var... Tabiatın tek kanunu var: En kuvvetlinin hakkı yalan, hıyanet, sahtekarlık dünyanın her ülkesinde geçer akçe.. Hükümdarlar da halk da kan döker. Sokakta her insan katil adayıdır... Dürüstlük
özel hayatta olur, politikanın tek kuralı iktidarın menfaatidir.. İyi kalplilik felakete
götürür insanı, zulüm, yufka yüreklilikten daha az zalimdir. İç savaşları önlemek için üç beş kelle koparmak zulüm değil vazife. Halk yalnız neticeleri görür, vasıtalar ne olursa
Olsun hoş görülür ve alkışlanır...” sözleriyle batının gerçek yüzünü ortaya koyar.

‘Yenidünya düzeni’ sloganı, meğerse işlenen cinayetlerin örtbas etmek için söylenilen maske imiş. Nitekim Yenidünya düzeni adlı paravan, Makyavelizm siyasetine dayanır. Gerçekten de, işlenen sayısız cinayetlerin temelinde hep bu ruh vardır. Bu düşünceden dolayıdır ki, dünya huzur bulamadı, bulamaz da. İşte Batı’nın Makyavelizm’i ile Osmanlı’nın Nizam-ı âlemi bu noktada da düğümlü.
Komünizm, kapitalizm, faşizm Avrupa’nın icadı. Bütün “izm”lerin temelinde anarşi var. Komünizm insanı üretim aracı olarak görerek burjuvaziye karşı eyleme davet eder. Kapitalizm ise “bırakınız geçsinler, bırakınız yapsınlar” mantığıyla kargaşa ortamı hazırlar. Ya Faşizm, o da Mussoloni’nin şu sözleriyle, “Bizim doktrinimiz eylemdir” çerçevesinde anarşistliğini ortaya koyar. Zaten faşizmin düşünceye ihtiyacı yok ki, onun ihtiyacı polisiye kuvvetlerdir. Bütün izm’ler, savaşların ve kaotik ortamların uşaklarıdır. Hepsi sefaletten, işsizlikten ve sanayi inkılâbının doğurduğu kargaşalıktan meydana gelmiştir. Sebepler ve şartlar denize düşen yılana sarılır misali, “İzm”leri geçici bir süre da olsa ülkelerinde meşhur etmiştir. Sosyalizm bir ara bizim toprağımıza da sıçramış, bir zaman solcu gençlerin modası olmuştu. Neyse ki, komünizmin Rusya’da dokuz doğurmasıyla birlikte sosyalizm eski cazibesini yitirmiş oldu. Öyle gözüküyor ki sol aydınların ve bir zamanların hızlı sosyalistleri denilen 63 kuşağının yeni bir kimliğe ihtiyaçları var. Şimdiler de modası kalmayan sosyalizm yerine “Laisizm”e sarılmak rağbette. Bakalım bu heves ne zamana kadar devam edecek? Ne yapsın zavallılar. Vahyin soluğundan hiç solumamışlar ki... Elbette suni putlar icat edeceklerdir. Nizam-ı âlem ülküsünden mahrum beyinler, maalesef suni kavramların kurbanı olarak hiçlik bataklığında habire debelenmektedirler.
Batının kucağında büyüttüğü “izm”ler kendisine bela olarak geri döndü ama, Avrupa, karşı devrim hareketlerinin üzerine şiddetle değil de sosyal adaletle problemin üstüne gittiği zaman davayı kazanmayı bilmişlerdir. Çünkü şiddet, hiçbir devirde çözüm olamadı. Machiavelli’nin anarşiyi önlemek için üç-beş kelle koparmak sözleri artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Nizamı tesis etmek de yegâne yol sosyal adalet uygulamalarıdır. Nizamın aksi cihetinde bir tavrın, kaos doğuracağı muhakkak..
Anarşist, mevcut düzensizliğe olan şikâyetlerinde belki haklı olabilir. Fakat şikâyetlerini eyleme dönüştürmekle hatalıdır. Pimi çekilen bombalar, oluk oluk akıtılan kanlar hiç bir zaman düzen (nizam) kuramadı, kuramaz da. Anarşistin yaptığı tek şey, yaldızlı ve parlak sloganların içini boşaltıp etrafa korku ve dehşet salmaktır. Peki, rejimler ne yapıyor? Onlarda düpedüz icraatlarıyla adeta anarşiye davetiye çıkarıyorlar. Anarşistin taleplerine yasak kurallar getirerek meseleyi daha da girift hale sokup, terörün değirmenine su taşıyorlar adeta. Zaten sistemler çöküntüye uğradıklarında hep basiretsiz, beceriksiz idarecilerin faaliyetleriyle rejimi değil, karşı güçleri kuvvetlendiriyorlar. Hâlbuki akıllı politikacının yapacağı öncelikle anarşistin istismar ettiği propaganda kaynaklarına yasak koyma değil, demokratik metotlarla üzerlerine gitmeli. Hürriyetçi ortam birçok meseleleri biranda çözebilir. Güvenlik uygulamaları kısa vadede işe yarar, ama asla kalıcı çözüm değil. Yasaklarla kitleleri fanatizme sürüklediğimizin farkında bile değiliz. Düşüncelerin önüne duvar örerek anarşizm
önlenemez. Düşünceler eyleme dönüştüğünde o zaman müdahale edilmeli.
Yasaklar sayesinde eylem hastası bir nesil türeyiverdi. Normsuzluğun ürettiği anarşist tip, eylem manyağı haline geldi maalesef. Oysa terörizme karşı mücadelede giyotinle değil, sosyal adaletle üzerine gidildiğinde, kazanan anarşist olmayıp, kazananın sağduyu ve nizam olduğu görülecektir. Devlet terörü uygulayan rejimler tıpkı Rusya’da olduğu gibi güveni sağlayamamışlar ve çökmüşlerdir. Yaşamasını kanla sağlamaya çalışan faşizan uygulamalar çok kere hüsranla sonuçlanmıştır. Kan içmeden duramayan totaliter zihniyetler artık iflas etmiştir. Batı şimdilerde bunu anlamaya başlamıştır bile, bizim de anlamamız gerekiyor. Avrupa, iç bünyesindeki meydana gelebilecek anarşizme karşı kuvvetle değil, sosyal adaletle gitmekte. Bu tür uygulamalarla anarşistin istismar kaynaklarını kurutmuş oluyorlar. Elinde istismar malzemesi olmayan anarşist, ister istemez kitleleri eskisi kadar kandıramayacaklardır. Polisiye tedbirler en son başvurulacak çözüm olarak alınması gerekirken, biricik çözüm olarak, bizlere habire yutturulmaktadır.
Bizim kuvvetimiz Nizam-ı âlemdir. Nizamın gücü kendi içinde taşıdığı iksirde gizli. Fatih’in elindeki gül’le kendini resimlemesini anlayabiliyorsak, Nizam-ı âlem ülküsünün, anarşizmin zıddı olduğunu da ancak o zaman idrak edebiliriz.
Batı elindeki giyotinle ta baştan kendisini ele vermiştir. Onların yenidünya düzeni dedikleri şey vahşiliklerini gizlemek içindir. Batılı içinde taşıdığı Roma ruhunu terk etmedikçe dünyanın değişik bölgelerinde işledikleri cinayetlerin ardı, sırası kesilmeyecek gibi.
Sosyal adaleti sağlayacak sivil iktidar gerçekleştiğinde Osmanlı’nın misyonu Nizam-ı âlem davası yeniden dirilişe geçeceğine inancımız tam, ümidimizi henüz yitirmiş sayılmayız. O halde aklımızı başımıza toplamak bugün değilse ne zaman?

 

alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-25-2008, 20:51   #2
Kullanıcı Adı
alperen
Standart ANARŞİZM Mİ, NİZAM-I ÂLEM Mİ?[/
Yalçın kardeş çok teşekkür ederim, yüreğine sağlık, Allah razı olsun.
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-15-2008, 12:12   #3
Kullanıcı Adı
alperen
Standart slm
İnşalah anarşinin kökünün kazınacağı ak günler gelecek elbet.
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-18-2008, 12:52   #4
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Evet batı kendisini sürüklediği anarşi ortamıyla kendi sonunu hazırlamakta...halkını boşluğa düşüren bir düzenin tutunması mümkün değildir...Nizam ile gelecek adalet anlayışına olan açlığımız devam ederken...umutlarımız hala diri, hala kök salmak için sulanmayı bekleyen bir filiz...
Nizam-ı alem beklentisinde olan yüreklere sesleniş babında kaleme aldığınız yazı için minnet olsun...+
Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-05-2008, 14:40   #5
Kullanıcı Adı
alperen
Standart
paylaşımın için teşekkür ederim
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-18-2009, 15:08   #6
Kullanıcı Adı
alperen
Standart
İnşallah demokratik açılımlarla Kanayan yaramız Kürt meseleside çözülecek .
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-19-2010, 19:53   #7
Kullanıcı Adı
alperen
Standart slm
Şiddetle bir yere varılmaz zaten.
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-13-2011, 23:26   #8
Kullanıcı Adı
alperen
Standart
anarşiyle bir yere varılmaz.
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-13-2011, 23:36   #9
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Allah c.c. Razı olsun faydalı bir paylaşım... Lakin acizane 'şiddet', 'anarşi' fevkiinde cihad ayrı tutulsun inş...
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-14-2011, 21:49   #10
Kullanıcı Adı
alperen
Standart
inşallah.
alperen isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi