AK Gençliğin Buluşma Noktası
T.C. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 11.Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül hakkında haberler, resimler, bilgiler ve diğer paylaşımlarımız bu bölümde.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-02-2011, 09:49   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Anayasa İdeolojilerin Değil Milletin Mührünü Taşımalı
Anayasa ideolojilerin değil milletin mührünü taşımalı



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis'in yasama yılı açılış konuşmasında yeni anayasadan terörle mücadeleye, ekonomiden dış politikaya kadar pek çok konuda önemli mesajlar verdi.

Konuşmasına 12 Haziran seçimlerini hatırlatarak başlayan Gül, halkın siyasetin tüm renk ve eğilimlerini büyük ölçüde Meclis'e taşıdığını, yüksek katılım oranıyla da siyaset kurumunu onurlandırdığını vurguladı.

"Halkımız, Meclis'e istisnasız bütün sorunların üzerine cesur bir şekilde gitme gücü verdi." diyen Gül, milletvekillerinin öncelikli gündemini de yeni anayasa olarak gösterdi. Bu sürecin korku, endişe, tahammülsüzlük ve kısır kavgalarla yarım bırakılmamasını istedi. Yeni anayasa için bazı ilkeler belirleyen Cumhurbaşkanı bunu, "Anayasa sadece milletin mührünü taşımalı." sözleriyle özetledi. Demokratik, özgürlükçü, kısa, esnek, çağdaş ve eşit vatandaşlık ilkesini öne çıkaran bir anlayışın anayasaya hâkim olması gerektiğine dikkat çekti.

Konuşmasında terörle mücadelenin süreceğini belirten Cumhurbaşkanı, BDP'yi de üstü kapalı eleştirdi. "Teröre karşı net tutum takınmayanlar, en büyük zararı kendilerine verirler. Fikri, zikri, partisi ne olursa olsun herkesin terörü şiddetle tel'in etmesi, insanlığa karşı bir namus borcudur." uyarısında bulundu. Gül, yargı konusunda ise şu tespiti yaptı: "Hukuk, siyasi üstünlük mücadelesinin bir aracı değildir."

Cumhurbaşkanı Gül, TBMM 24. Dönem yasama yılının başlaması nedeniyle Genel Kurul'da yaptığı konuşmada yeni anayasadan teröre, ekonomiden dış politikaya, yargıdan kadına şiddete kadar birçok konuda milletvekilleri için perspektif çizdi. Gül'ün yaklaşık 50 dakika süren konuşmasında ağırlıklı konuyu ise yeni anayasa oluşturdu. Türkiye'nin en önemli gündem maddesinin yeni bir anayasanın hazırlanması olduğunu anlatan Gül, milletin 12 Haziran'da 1921 ve 1924 anayasalarından beri ilk defa millet iradesine dayanan bir anayasa yapma mesuliyetini ve şerefini tevdi ettiğinin altını çizdi. Ardından şu uyarıyı yaptı: "Bu şerefli vazifeyi ifa ederken, büyük bir sorumluluk ve öz güven içinde hareket etmelisiniz. Zira bu süreç, korku, endişe, tahammülsüzlük ve kısır kavgalarla tekemmül ettirilebilecek bir süreç değildir. Yeni anayasa sürecini, bazı usul ve üslup hatalarına kurban etmeden, itidal, öz güven ve kararlılıkla yürütmeliyiz.'' Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında yönteme ilişkin tavsiyelerini de sıraladı. Anayasa yapımında normlar kadar, sürecin de önemli olduğuna dikkat çeken Gül, "Çünkü, esas kadar usul de mühimdir. Yeni anayasanın iyi hesaplanmış ve sorunları çözmeyi esas alan bir usulle yapılması elzemdir. Bu meyanda, sayın Meclis Başkanı'nın bilim adamlarıyla başlattığı ve tüm partilerin ortak bir anlayışta buluşmasını hedefleyen çalışmaları memnuniyet ve ümit vericidir.'' ifadelerini kullandı.

Terörü telin, insanlığa karşı namus borcu

Gül'ün ikinci olarak üzerinde durduğu konu ise terör oldu. Günümüzde, demokrasi olmadan güvenlik; güvenlik olmadan da gerçek bir demokrasiden bahsedilemeyeceğini kaydeden Gül, "Bu nedenle, demokrasi terörle mücadele etmenin hem en etkili yolu hem de kıskançlıkla korumak için en fazla fedakârlık yapmamız gereken değerimizdir." tespitini yaptı. Gül, ardından şu görüşü dile getirdi: "Tüm milletimize şu mesajı açıkça vermek isterim: Devletin birliği ve bölünmez bütünlüğü, temel siyasi perspektifimiz ve tartışmaya açık olmayan ilkemizdir. Terörün hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Hiçbir şekilde, devletin bütünlüğüne ve milletin varlığına dönük saldırılar, bir hak arayışı olarak sunulamaz. Terör zerre kadar müsamaha gösterilmeyecek, yok edilmesi gereken bir beladır. Terör hiçbir davaya hizmet etmez, edemez. Tam tersine bir dava teröre bulaştığı anda, ne söylerse söylesin onunla mücadele etmenin yolu bellidir. Terör iklimini yaymaya çalışanlar, teröre karşı net tutum takınmayanlar, en büyük zararı kendilerine verirler. Son dönemde, bölücü terör örgütünün, aralarında kadınların ve bebeklerin de bulunduğu masum insanları hedef alan saldırıları, insanlık adına utanç verici cinayetlerdir. Şehirlerin merkezinde, hiçbir ayrım gözetmeden kalabalıkları hedef alan teröristleri; fikri, zikri, partisi ne olursa olsun herkesin şiddetle telin etmesi, en azından insanlığa karşı bir namus borcudur. Kan ve şiddetle hak alma arayışında olanların, atılan demokratik adımların terör sayesinde elde edildiğini zannedenler tarihî bir yanılgı içindedirler. Zira, şu da iyi bilinmelidir ki, terör olmasaydı, demokratik standartlarda da ekonomik gelişmişlikte de çok daha ileride bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık. Uzun yılların ihmalinin bir sonucu olan demokratik eksikliklerimizden neşet eden Kürt sorununu, ortak değerlerimize ve devletimize sahip çıkan bir anlayışla, yine demokrasi içinde çözebiliriz. Çare, ideolojik ve etnik odaklı bir siyasi dil ile çatallaşmaya gitmeden, demokratik gelişim yolunda adımlar atmaktır. Bu bakımdan Meclis'in açılış gününde, tüm siyasi partilere, karşılıklı anlayış, uzlaşma ve itidal tavsiye etmeyi bir borç bilirim."

Hukuk, siyasi üstünlük aracı olmamalı

Cumhurbaşkanı, yargı konusunda da dikkat çekici tespitlerde bulundu. Demokrasinin en temel ve vazgeçilmez ilkelerinden birinin hukukun üstünlüğü olduğuna dikkati çeken Gül, ancak hukukun, siyasi üstünlük mücadelesinin bir aracı olmadığını söyledi. Adalet talebinin karşılanmasının, devletin bütün organlarının, bu organları oluşturan kurumların ve bu kurumlarda görev yapanların tamamının ortak sorumluluğu olduğunu belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hukukun üstünlüğü temelinde görev yapan, insan onurunun korunmasını ve adaletin gereği gibi sağlanmasını hedefleyen bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemi, demokrasinin ve hukuk devletinin vazgeçilmez şartlarından biridir. Yargı mercileri, haksızlığa uğradığını düşünenlerin son umut kapısıdır. Hukuka sığınanların umutlarının yıkılması, devlete duyulan güveni de sarsar. Yargının adaletli davranmadığı yönünde yaygın bir kanaat oluşursa, toplum vicdanında kapanması zor yaralar açılır ve güven duygusu kaybolur. Şahsi duygular ve tercihler, siyasi ve felsefî görüşler yargı kararlarını etkilememeli ve adaletsiz sonuçlara yol açmamalıdır. Öte yandan, mahkemelerimizin önünde aşırı iş yükü ve personel eksikliği nedeniyle zamanında sonuçlandırılamayan çok sayıda dosya bulunmaktadır. Tutuklulukların fiili cezaya dönüşmesine ve adaletin tecelli etmesinin gecikmesine sebep olan en önemli hususlardan biri de budur. Söz konusu durum, yargının etkinliğine gölge düşürmektedir. Dolayısıyla, bu sorunların el birliği içinde süratle çözümlenmesi, temel önceliğimiz olmalıdır.''

MECLİS'İN AÇILIŞINDAN NOTLAR

Meclis, 77 günlük tatilin ardından yasama yılına başladı.

TBMM Başkanı Çiçek, açılış konuşmasında 'yeni anayasa ve terör' vurgusu yaptı. Partilere, "Teröre karşı mutlaka 'güçlü bir irade' sergilemeli ve bu iradeyi hiçbir zaman politik rekabete feda etmemeliyiz." çağrısında bulundu.

Liderlerden Genel Kurul'a ilk olarak MHP lideri Bahçeli geldi. Daha sonra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu salona girdi ve Bahçeli ile tokalaştı. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise diğer liderlerle tokalaşmadan yerine oturdu. Başbakan Erdoğan da liderlerden kimseyle tokalaşmadı.

AK Partililer, Cumhurbaşkanı'nın sözlerini 4 kez alkışla keserken, konuşmasının bitiminde ise alkışlarını ayakta sürdürdüler. Gül'ün konuşmasının ardından CHP'liler dışındaki tüm milletvekilleri ayaktaydı.

Kılıçdaroğlu, Gül'ün konuşmasını, "İki-üç paragrafı çıkarırsak hükümet programı gibiydi. Olaylara daha tepeden bakan doyurucu bir konuşma bekliyordum." şeklinde değerlendirdi.

Bahçeli, gazetecilerin soruları üzerine, "Tutuklu olan milletvekillerini bekliyorum dört gözle. İnşallah onlar da gelir." ifadelerini kullandı.

BDP'lilerin yemin törenini liderlerden sadece Bahçeli izledi. BDP'lilerin yemini sırasında Başbakan kuliste otururken, Kılıçdaroğlu odasındaydı.

Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları tam kadro açılışa geldiler, ancak her zaman arkalarında olan komutanların yaverleri salonda yer almadıler. Komutanlar, BDP'lilerin yeminini izlemedi.

Yüksek yargının başkanları da tam kadro açılışta yer alırlarken, Türkçe bilen ABD Büyükelçisi Ricciardone, Gül'ün konuşmasını kulaklıksız dinledi.

Milletvekilleri ilk birleşimde koyu takım elbise ve tayyör giymişlerdi. Dünkü açılışta ise özellikle AK Partili kadın vekiller ağırlıklı olarak beyaz kıyafetleri tercih ettiler.

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, yakasına taktığı karanfil çiçeklerinden oluşan rozetle dikkat çekti.

Genel Kurul salonunun en solunda oturan BDP'lilere koltuk yetmeyince bazıları MHP sıralarına oturdular.

CHP'li İsa Gök ile BDP'li Bengi Yıldız yemin etmedi.

Kaynak

Zaman 02.10.2011

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi