![]() |
#31 |
![]() Ankara'da Sonbahar... Ankara'da aşk'a dokundum akşamında bir sonbaharın kara bir ateşti gözleri... bir tufan gibi yıkıp geçti benliğimi gözlerinin alevi tutuşturdu ellerimi... aşk'a dokundum, susadım, yandım... küllerimi savurdular bir öyküye, herşey birşeye, birşey herşeye dönüşüyordu ve ruhumun çöllerinde, bir mecnun dolaşıyordu... gözlerimden bir yaprak düşüyordu ben düşüyordum en yüksek noktasından, kurumuş bir ağacın... ölümün, aşkın ve inancın kuruduğu bir çöle dönüşüyordum... Ankara'da bir sonbahar yorgunuyum artık, sarardı ellerim güz yağmurlarıyla... aşka dokundum bilmeden öleceğimi... gözlerinin ışığı kararttı geleceğimi... benim için artık ne sen varsın, ne ankara, ne bahar... ruhuma kefen oldu okyanusun serin rüzgarları, ve kurumuş yaprakları bir ağacın yolcuyum kanadında bir kırlangıcın... aşkın ötesindeki mevsim; bu sonbahar... Eşref Günaydın |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#32 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#33 |
![]() Bekleyen... Biz ayrılırken Yağmurlu bir havadaydı Ankara Bulutlar ağlıyordu ardımızdan Gidişin rüzgarlıydı, Kurumuş bir yaprak misali, Uzaklara savrulurken. Gelişinse, hiç olmadı. Bugün yine yağmurlu Ankara Ayrılan kim bilir kaç kişi var, Bir hiç uğruna. Serzenişleri var gök kubbenin Tılsımı sönmüş güneşe, Karanlık gecelere, Ayrılığı tatmış Ve tadacak herkese... Biz ayrılırken Yağmurlu bir havadaydı Ankara Tıpkı çocuğu ölmüş bir anne gibi Yada annesi ölmüş bir çocuk gibi Gözyaşımız sel oldu Sürükledi bizi bir meçhule Gidişin dağıttı beni Rüzgarın dumanı dağıtması gibi Gelişinse, hiç olmadı... Fatih Kuyucu |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#34 |
![]() Ankara Kışı ... bir ocak akşamıydı uyandım bir bahara düştüm yıllardır yaşadığım kentin sokaklarına aradım seni bütün tenhalarında her köşesi bir başka güzel şimdi ocakta çiçek açtı ankara ve yıllar sonra bir kış günü uyandı ankara bütün zamanların en güzel sabahına esridi gerindi ağız dolusu bir tebessümdü bir ocak akşamı ankara hüzne gömüldü ... Mehmet Haluk Hisli |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#35 |
![]() Bugün kimsesizliğimle Yürüdüm durdum yağmurda Ne şemsiye, ne etraf umurumda değildi hiçbir şey. Ankara caddeleri gittikçe Yabansıllaşıyor gönlümde. Yürüyorum, atamıyorum tezatlığı üzerimden. Hasret beni içiyor... Sonbahar çocuklar gibi geliyor bana Öyle masum, öyle içten. Ankara da sonbaharı yaşamak Nefes almak gibi birşey. Böyle sonbahar görmedim önceleri Böyle yalnız, böyle dopdolu değildi Hiçbir bahar sonum. Botanik Parkı Yalnızlığı rüzgar gibi çarpıyordu yüzüme. Çoraplarım ıslaktı, Saçlarım ıslaktı, Gözlerim ıslaktı Sen sıcacıktın... Soğudukça ben, sen devreye giriyordun Kaostan alıp, çıkarıyordun beni. Yeni bir kaosa giriyorduk. Tıkanıyorum birden bire Ankara tıkıyor beni Ankara'nın sadece sonbaharını sevmiyorum. Ankara yaşamım oldu benim. Elimdekilerle yetinmesini biliyorum. Yalnızlığımla, sonbaharla yağmurla yetiniyorum Ama seninle yetinemiyorum Hasret içiyor beni... NURTEN ABLA |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|