![]() |
#1 |
![]() MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, Öcalan'ın idamını önleyen belgede imzası var.
16 Ağustos 2009 / 20:58 ![]() Terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın asılması için meydanlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ip atan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin idam cezasını uygulamasını önleyen kararın altında imzası bulunuyor. SÖZÜME SADIK KALACAĞIM İMZASI Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar'ın ortaya çıkardığı 12 Ocak 2000 tarihli mutabakat metni belgesinde, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile koalisyon ortakları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın imzaları bulunuyor. Devlet Bahçeli bu kararın ardından verdiği beyanatta, ölüm cezasının uygulanmayacağı konusunda sözüne sadık kalacağını belirtiyor. ![]() BİR GÜNDE DEĞİŞMİŞTİ 57. Hükümet'in ortağı MHP lideri Bahçeli, 11 Ocak 2000 günü Osmaniye'de yaptığı konuşmada Öcalan'ın idam edileceği mesajını verdi. Ancak bu mesajdan bir gün sonra Bahçeli'nin de katıldığı Ankara'da yapılan liderler zirvesinden 'Öcalan'ın idam cezasını bekletme kararı' çıkmıştı. ANASOL-M hükümeti, bir yandan Öcalan'ın idam kararını bekletirken diğer yandan da idam cezalarının kaldırılması için yasal düzenleme hazırlığı başlatarak verilen idam kararının infaz edilmesini yasal olarak da imkansız hale getirmişti. İŞTE O KARARIN METNİ BÜLENT Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz imzasını taşıyan 'Karar Metni'nde, 'Koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAP'ın genel başkanları, bugün(12 Ocak) Başbakanlık'ta yaptıkları toplantıda, AİHM'in teröristbaşı Abdullah Öcalan hakkındaki kesinleşmiş idam cezasının infazının bir süre ertelenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararını ayrıntıları ile değerlendirmişlerdir. Bilindiği gibi Türkiye'nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM'in Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde sözkonusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM'ye gönderilecektir' deniyor. TERÖRİSTLERE MESAJ VERİLMİŞ TERÖR örgütü PKK üyeleri ve sempatizanlarının eylemlerde bulunmaması uyarısı da yapılan metinde 'Genel Başkanlar, hukuka saygı içinde aldıkları bu kararın, terör örgütü ve yandaşı çevrelerce milleti ve devleti ile Türkiye'nin yüksek menfaatleri aleyhine kullanılmak istendiğinin değerlendirilmesi halinde, erteleme süreci kesilerek infaz sürecine derhal geçilmesi konusunda görüş birliğine varmışlardır' ifadeleri yer alıyor. Son paragraftaki ifadelerin Bahçeli'nin tabanını rahatlatmak için uzun tartışmaların ardından metne konduğu belirtiliyor. "İMZA BİZİM, SADIK KALACAĞIZ" Bahçeli, bu kararın ardından Hürriyet Gazetesi'ne 25 Haziran 2002 tarihinde verdiği beyanatta Öcalan'ın idam edilmemesi yönündeki sözüne sadık olacağını belirtti. Bahçeli beyanatında 'Biz ölüm cezalarının uygulanmayacağı yolunda bir moratoryum ilan ettik. Buna sadığız. İdam cezasının kaldırılmasını orta vadeli bir karar olarak ilan ettik. Buna da sadığız' açıklamasını yaptı. O ZAMAN İDAMA KARŞIYDI Bahçeli, Hürreyet'in 'Peki bazı milletvekilleri, seçim ortamının da etkisiyle 'getirin şu dosyayı Meclis'te oylayalım' derse ne olacak?' sorusuna ise 'İdam cezaları uygulanmayacak diyen o moratoryumu kim imzaladı? Altında bizim imzalarımız yok mu? Elbette imzamıza sadık kalacağız' karşılığını vererek, Öcalan'ın idam dosyasının raftan indirilmesine karşı olduğunu açıkladı. ÖCALAN, ALDIĞI HER NEFESİ MHP'YE BORÇLU AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz MHP'nin 1999'da Öcalan'ı idam etme vaadiyle iş başına geldiğini hatırlatarak, iktidarda ise terörist başının idamını engellediğini söyledi. Kapusuz 'Karar Başbakanlık'ta iki yıl bilinçli bekletilmiş. İdam engellenmiştir' dedi. KOLTUĞU TERCİH ETTİ Apo'nun idamının ertelenmesiyle ilgili belgede Bahçeli'nin imzasının olduğunu belirten Kapusuz 'MHP, hükümet ortağının bölücübaşına verilen idam cezasını müebbet hapse çeviren kanun teklifine göz yummuş, hükümet ortaklığını yani koltuk sevdasını bebek katilinin idamına yeğlemiştir. Bahçeli, milletin ve Türk adaletinin kendisine emanet ettiği ipi, seçim meydanlarında yine millete atma gafletini göster-miştir' dedi. BAHÇELİ ODASINDA VEKİLLERE NE DEDİ İdamın kalkmasıyla ilgili değişiklik Anayasa Komisyonu'nda görüşülürken idam ile ilgili düzenlemenin çıkarılması için verdiği önerge reddedilen AK Partili Ramazan Toprak, verilen arada MHP'li milletvekillerinin Bahçeli'nin odasına çağrıldığını ve toplantıya dönüşlerinde Öcalan'ı kurtarma yönünde oy kullandıklarını anlattı. BAHÇELİ'YLE 1 SAAT 15 DAKİKA Toprak 'MHP'li milletvekilleri, 1 saat 15 dakika süren bu toplantıdan yüzleri kıpkırmızı olarak döndüler. Ve önergeme red oyu verdiler. Böylece idam cezası kaldırılırken, Apo kapsam dışı kalmadı. Yasal olarak böylece idamdan kurtuldu. İş bittikten, düzenleme Genel Kurul'a bu haliyle gittikten sonra da aynı düzenlemenin Genel Kurul'daki oylamasında 'hayır' yönünde oy kullandılar' diye konuştu. İDAM İPİ ELİNDEYKEN SEN NİYE ASMADIN? Dönemin MHP milletvekili Edip Özbaş, Başbakan olarak, Öcalan'ın idam cezasını uygulamadığı gerekçesiyle Ecevit hakkında soruşturma önergesi açılması için imza toplamak istemiş, ancak MHP'liler Özbaş'a destek vermemişti. Önergeye destek veren Abdulhaluk Çay, Enis Öksüz, Ali Güngör, Mehmet Ceylan ve Mesut Türker de Bahçeli tarafından tasfiye edildi. SEÇMENE SELAM GÖNDERİYOR Özbaş, Bahçeli'nin idam ipi ile şov yapmasının 'seçmene selam'dan ibaret olduğunu belirterek 'Apo'nun idam ipinin ucu elindeyken gereken adımları atmadı. Öcalan'ı, Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli üçlüsü idam kararını bekleterek, fiilen kurtardılar. Daha sonra da Anayasa'dan idam cezasını çıkararak yasal olarak kurtardılar' diye konuştu.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Bahçeli'nin çizgisi ve milli menfaatler
Tarihten bir sayfa... O kadar geriye gitmeyeceğiz; 12 Ocak 2000. İktidarda DSP-MHP ve ANAP koalisyon hükümeti var, Başbakan Bülent Ecevit, yardımcıları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz. Gündemin en hararetli konusu Abdullah Öcalan'ın idam dosyası. Mahkeme kararını vermiş, terör olaylarından sorumlu tuttuğu Öcalan'a 'ölüm' demiş. Kimsenin itirazı yok. Tartışılan, bundan sonra ne olacağı... Öcalan olayı 8 ay önceki seçim meydanlarında bolca kullanılmış; Bülent Ecevit 'PKK elebaşısını yakalayıp Türkiye'ye getiren başbakan' olarak oylarını artırmış. MHP hakeza. Ayrıca 28 Şubat'ın silik siyasetine halkın tepkisi olarak tarihinin en yüksek oranını yakalamış. Öcalan'ın idamını gerçekleştirecek parti olarak da kendisini topluma takdim etmiş. Hızını alamayan bir MHP milletvekili adayı 'Beni seçin, eğer Öcalan'ı asamazsak ben kendimi Meclis'te asacağım' demiş. Zirveden bir gün önce Osmaniye'den seslenen Devlet Bahçeli 'Öcalan'ın idamının gerçekleşeceği' yönünde mesaj vermiş. Liderler zirvesine giderken Türkiye'nin manzara-i umumisi bu. Koalisyonu oluşturan partilerin genel başkanları sık sık bir araya geliyorlar ama bu seferki gerçekten tarihî önemde. MHP tutumunu esnetmezse koalisyonun sonu bile gelebilir. Demirel'in görev süresinin uzatılması da konuşuluyor ama ağırlıklı gündem Öcalan'ın idam dosyası. Zirve nasıl sonuçlandı? Ertesi günü bu sütunda çıkan yazıdan bazı pasajlar... "Uzun bekleyişin ardından zirveden net bir karar çıkıyor: Apo'nun idam dosyası Başbakanlık'ta bekleyecek. Başbakan Ecevit'in açıklaması ertelemeye bazı rezervler koyuyor gibi görünse de, cümleler tekrar okunduğunda bunun MHP tabanını okşamaktan öte anlam taşımadığı anlaşılıyor. Başbakanın açıklamasında terör örgütü ve yandaş çevrelerinin istismarında veya mevcut durumun Türk devletiyle milletiyle yüksek menfaati aleyhine kullanıldığı takdirde dosyanın ivedilikle Meclis'e sevk edileceği ve derhal infazın gerçekleşeceği belirtiliyor. Bu soyut sözlerin MHP için söylendiği açık. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin içeride kolay ikna edilmediği anlaşılıyor. Üç lider 7 saat boyunca Apo konusunu tartışıyor. Aslında ortak değerlendirmeden çok, bu kadar uzun süre Bahçeli'nin görüşünü değiştirmesi için harcanıyor. Ve başarılıyor da... Zirveden çıkan 'sonucun' MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin içine sinmediğini söylemek mümkün. Zira sıkıntılı hali toplantı sonrası yüzüne yansıyor. Bir gazetecinin sorusuna 'Bizim açıklamamız olmaz. Başbakan açıkladı.' şeklinde cevap verirken sergilediği görüntü, ses tonuna yüklediği anlam da sıkıntılı halinin tezahürü. Sonuçta günlerdir, gözlerin odaklandığı zirve net bir kararla bitti; ama tartışma sona ermedi. Bir ateş topuna dönüşen Apo dosyası MHP'nin kucağına düştü. Bahçeli'nin bekletmeye 'evet' demesi parti içinde çok derin yaralar açabilir. Bunun ilk işaretlerini Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu dün akşam verdi. Ecevit'in açıklamasından hemen sonra 'Kararı uygun görmüyorum. Bu MHP'nin görüşü değil.' dedi ve MHP Başkanlık Divanı'ndaki toplantıyı hatırlattı: 'Biz orada dosyanın derhal Meclis'e sevk edilmesi gerektiğine karar verdik. Arkadaşlar da bu eksendeki görüşleri kamuoyuna aktardılar...' Türkiye 9 yıl aradan sonra yine bugün Öcalan'ın idam dosyası kadar yakıcı Kürt açılımını tartışıyor. AK Parti hükümeti çözüm arayışı içinde. MHP çok sert, Bahçeli'nin açıklamaları aşinası olduğumuz üslubunun ötesinde, sert ve ağır. MHP lideri idam dosyasındaki tutumunu tekrarlayamaz mı? Bahçeli yeri geldi, parti içindeki itirazlara bile kulaklarını tıkayarak 'memleketin çıkarına gördüğü' hükümet icraatlarını MHP'nin geleneksel politikalarıyla örtüşmemesine rağmen destekledi. İdam dosyası sadece biri, başka örnekler de var. Demokratik açılımın sağlıklı zeminde yürümesi için MHP'nin idam dosyasında olduğu gibi duygusallığı bırakarak, sağduyuyla sürece katkı yapması gerekmez mi? MHP denklemin içine girerek çok eleştirdiği sürecin ölçülü, dengeli seyretmesini sağlayabilir. Bahçeli'nin çizgisine uygun olan da bu değil mi? http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=880272 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Neyse...
Şimdi önümüzde çözüm bekleyen devasa bir “Kürt sorunu” var ve siz siyasi merkezin sufle ettiği “çözümsüzlük” politikalarını seslendirmekten öte bir şey söylemiyorsunuz. Bu, AK Parti’nin özel sorunu değil. Memleketin sorunu. Sizin sorununuz. Bizim sorunumuz. Herkesin sorunu. Her ağzınızı açışta, “İmralı’daki bölücü başı” diyorsunuz. Madem öyle, assaydınız beyefendi... Elinizde güç, imkân ve Meclis kararı vardı. İdam cezası da henüz yürürlüğünü koruyordu. Neden asmadınız? Kusura bakmayın ama, içinde “İmralı” geçen hiçbir cümlenizin inandırıcılığı yok. Bir hükmü de yok. Madem bu ülke meselesinin çözümü konusunda yapıcı bir tavır sergilemeyeceksiniz, bari susmayı deneyin. Bu da bir tür “katkı”dır. ahmet kekeç |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|