![]() |
#1 |
![]() Arapların kurtuluşu Atatürk’te
Emre KIZILKAYA 7 Eylül 2011 'Arap Baharı'na Atatürk 2.0 gerek ABD’li emekli Albay Austin Bay, son kitabında, Arap Baharı için doğru sinyalin ‘Web 2.0’a atıfla ‘Atatürk 2.0’ kavramında olduğunu yazdı. Bay, bu yeni kavramla, Atatürk’ün yeniden keşfedilmesi gerektiğini savunuyor. BİRİNCİ Irak Savaşı’nda yer aldıktan sonra en son 2004’te Irak’ta görev yapan “Bronz Yıldız” madalyalı Amerikalı emekli Albay Austin Bay, son kitabında Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri kişiliğini ele aldı. “Atatürk: Lessons in Leadership From the Greatest General of the Ottoman Empire” (Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük generalinden liderlik dersleri) adlı kitap, Palgrave Yayınevi’nin “Dünya Generalleri” serisinden geçen ay ABD’de piyasaya çıktı. Bay, birkaç haftadır Amerikan medyasında hem kitabını, hem de Atatürk’ü tanıtmakla meşgul. Bay, Philadelphia Inquirer’a yazdığı yazıda, “Arap Baharı, Atatürk’ün 20. yüzyıl boyunca Türkiye’de başlattığı süreci 21. yüzyılda tekrarlama girişimidir. Arapların bugünkü tüm talepleri, Atatürk’ün ideallerini ve politikalarını yansıtıyor” dedi. San Francisco Chronicle’da geçen hafta yayınlanan makalesinde ise “Arap Baharı’nın Atatürk’e ihtiyacı olduğunu” öne süren Bay, şöyle yazdı: “Atatürk dogmatik bir ideoloji değil, (değişen zamana ayak uyduran) bir yönelim kurdu. Türkiye’nin kendi kendisini sürekli modernleştirebilmesini sağlayacak siyasi, toplumsal ve kültürel bir süreç yarattı. Soğuk Savaş’a ve rahatsızlık verici komşularına rağmen bu ülke bugünkü başarısını ona borçludur. Arapların Atatürk’ünkü gibi sistematik bir modernleştirme yaklaşımına acilen ihtiyacı vardır. ‘Atatürk 2.0’ yaklaşımı, Mısır, Tunus ve şimdi Libya’da devrimcilere, siyasi evrim süreci için doğru sinyali verebilir.” Kötümserler ideali küçümsedi Bay’in kullandığı “Atatürk 2.0” ifadesi, “Web 2.0” kavramına gönderme yapıyor. Yeni nesil interneti tanımlayan bu kavramla, sosyal medya başta olmak üzere kullanıcıları işin içine katan etkileşimli uygulamalar kastediliyor. Bay de Ortadoğu’da demokrasi için, kendisini farklı dönemlere uyarlayabilen “Atatürk yöneliminden” başka yolun olmadığı görüşünde. Nitekim Bay, kitabının son bölümde şöyle yazıyor: “Atatürk akıl ve mantığın, insanlığın ortak değerleri için bir temel teşkil ettiğine inanırdı. Bu ortak değerlerin özgürleştirici çekiciliği, bugün Irak’ta demokrasiyi teşvik edebilir. Tunus ve Mısır’da ise bu değerler büyük halk devrimlerine enerji vermiştir. Bu dramatik olaylar, kötümserlerin, Atatürk’ün savunduğu idealin sürekli kudretini azımsadığını gösteriyor.” Önsöz: 20. yüzyılın dehası AMERİKALI emekli Albay, akademisyen ve medya yorumcusu Austin Bay’in Atatürk hakkındaki son eserine önsözü, Kosova operasyonunu yöneten ve 2000 yılına kadar NATO’nun Avrupa kuvvetlerine komuta eden Amerikalı emekli orgeneral Wesley Clark yazdı. Clark, “20. yüzyılda muhtemelen hiçbir lider, ülkesi için Atatürk’ün yaptıkları kadar çok şey yapmamıştır. 20. yüzyılda muhtemelen hiçbir general, Atatürk’ten daha iyi bir savaş alanı önsezisine, yeteneğine ve disiplinine sahip değildir. Ve kesinlikle hiçbiri, devrimci siyaseti askeri vizyonla bu kadar ustaca birleştirememiştir” ifadesini kullandı. Hürriyet
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Atatürk'ün 2.0 sürümü piyasaya sürüldü.
İndirmek isteyen: Tıklayın indirin tavsiye ederim üşenmeyin. Güzel bir süprizle karşılacaksınız. |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Biz bu ülkeye demokrasiyi başkalarından satın almadık. Hiç kimse gelip bize demokrasi vermedi. Canımızla, kanımızla düşmana karşı savaşıp kendi ellerimizle kazandık her şeyi.
Arap kardeşlerimiz de bunu yapmak zorundadır. Amerika ile Nato ile en fazla Irak gibi özgürleşirler. Bizim cumhuriyet tarihimizde yaptığımız doğrular ve yanlışlar bellidir. Bunu örnek alarak, bizim yaklaşık 90 yılda aldığımız demokratik süreci, Arap kardeşlerimiz daha hızlı katedebilirler. Kurulacak olan özgür ve demokratik Müslüman ülkeler, ilerde eminim çok büyük işler başaracaktır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Eve geçince indirecem bu sürümü merak ettim şimdi
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() yani devrilen tunus diktatörünün sıkı bir mustafa kemal hayranı olduğunu...
Yahudi ve siyonist Haim naumun türkiye cumhuriyeti kurulurken misyonunu tamamlayıp ardından mısırda geçen bahar devrilmiş olan diktatörlük sisteminin babası nasıra danışman olarak gittiğini Kaddafi denen adamın ankara harp okulu mezunu olduğunu yani kemalist ve laik bir eğitim aldığını Bilmesek yutabilirdik bu yazıyı ![]() Türkiyede sistemi kim kurdu yada kurulmasına yardım etti ise bu ülkelerdede o kurdu sistemi ama şükür kiyam eden kardeşlerimiz kendi ülkelerindeki tagutları yıkıyor... |
|
![]() |
![]() |
#6 | |
![]() Alıntı:
Allah iyiliğini versin muhterem, iyiydi... ![]() |
||
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Irak'ta, Tunus'ta, Mısır'da, Libya'da yıkılmış, Suriye'de yıkılmakta olan diktatörlükler, CHP'nin 1923-1950 yılları arasındaki 27 yıllık tek parti diktatörlüğüne benzemektedirler. Türk Milleti, 27 yıllık CHP diktatörlüğünden 1950 yılında Demokrat Parti iktidarı sayesinde kurtuldu. Buna rağmen CHP'nin zulümleri devam etti. Bozuk CHP Zihniyeti, Türk Milleti'nin iktidarını 27 Mayıs 1960 Askerî Darbesiyle gayrimeşru yolla gasp edip, Anayasa Mahkemesi, Türk Silahlı Kuvvetleri gibi devletin kimi kurumlarının milletimizin iktidarları üzerinde vesayet kurmalarına neden oldu.
Araplar kendi CHP'lerinden, kendi CHP Zihniyetlerinden (diktatör, zalim, eli kanlı, eşkiya, hırsız, insanlık düşmanı, vatan ve millet düşmanı, demokasi ve özgürlük düşmanı vb. pek çok kötülükler sahibi) kurtuluyorlar. Kendi CHP'lerinden, kendi CHP Zihniyetlerinden kurtulan ve kurtulmakta olan Araplara eğer Türkiye'den örnek gösterilecekse, serbest ve demokratik seçimlerle iktidara gelmiş olan Adnan Menderes'in, Turgut Özal'ın ve Recep Tayyip Erdoğan'ın örnek gösterilmeleri uygun olur. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 | |
![]() Alıntı:
CHP 'nin Atatürk sonrası siyasi kararları söylediklerin ile örtüşebilir ama Atatürk'ün yaşadığı evredeki durum biraz daha farklı bana kalırsa. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#9 | |
![]() Alıntı:
"Bugünkü manzaramız aşağı yukarı bir diktatüre manzarasıdır. Halbuki ben cumhuriyeti şahsi menfaatim için yapmadım. Hepimiz faniyiz. Ben öldükten sonra arkamda kalacak müessese, bir istibdat müessesesidir. Ben ise millete miras olarak bir istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe o suretle geçmek istemiyorum." Türkiye'de cumhuriyet öncesi dönemde, Hürrriyet ve İtilaf Partisi, İttihat ve Terakki Partisi başta olmak üzere pek çok siyasi partinin faaliyette olduğu çok partili siyasi hayat vardı. Cumhuriyetle birlikte çok partili siyasal sistem kaldırılarak onun yerine tek partili CHP diktatörlüğü kuruldu. Tek partili cumhuriyet, çok partili Osmanlı'ya göre, laikçilerin çok sevdikleri tabirle irticadır yani geriye gidiştir. Çeşitli bahaneler bulunulabilir, bulunan o bahanelerin doğrulukları ya da yanlışlıkları tartışılabilir; ama CHP'nin 1923-1950 yılları arasındaki tek parti diktatörlüğünün, Osmanlı Devleti'nin çok partili siyasi yapısına göre siyasal olarak irtica olduğu apaçık ve reddedilemez bir gerçektir. Şimdi saf bir laikçi, Osmanlı Devleti'nde var olan çok partili sistemin Türkiye Cumhuriyeti'nde CHP'nin tek parti diktatörlüğüne dönüştürülmesinin irtica olduğunu farkedip gerçekleri görererek itirafta bulunsa: "Aaa, biz laikçiler irticacılarmışız, gericilermişiz; Türkiye'de Osmanlı Devleti'nde var olan çok partili siyasi yapıyı Cumhuriyet Döneminde yıkarak tek parti diktatörlüğü kurmuşuz. CHP irticaymış, CHP'liler de mürtecilermiş." dese kim itiraz edebilir onun bu sözlerine? Konu Cihannur tarafından (09-07-2011 Saat 19:51 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#10 | |
![]() Alıntı:
Tarihe takılı kalıyoruz ama açıkçası ben İnönü'nün Demirel kadar, Mesut Yılmaz-Tansu Çiller kadar bu ülkeye zarar verdiğini de düşünmüyorum. Bu nedenle demokrasiye geçmek yetmiyor. Demokrasiyi sağlamlaştıracak zeki demokratların, devlet adamlarının da yetişmesi şart. Türkiye'nin 90 yıllık demokrasi macerası, aslında son 10 yıllık süreçte oturmaya başladı. Çok şükür Ak Parti sayesinde biz gerçek demokrasiyi 80 senenin ardından oluşturmaya başladık. Araplar eğer doğru adımları atarsa, yukarıda da söylediğim gibi bu 80 yıllık süreci çok daha kısaltabilirler. Ama hiç kimse, Araplar'dan 3-5 senede tam bir demokratik sistem kurmasını beklemesin. Tıpkı Atatürk'ten bunu bekleyemeyeceğimiz gibi. Önce biri kıvılcımı oluştursun. O ateş zamanla büyüyecektir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|