ceyhanli
01-01-2008, 12:05
2008 daha iyi bir yıl olacak
Bugün 2008’in ilk günü. Geriye dönüp baktığımda 2007 yılının bizi çok yorduğunu, hırpaladığını fark ettim. Türk demokrasisi açısından ve ülkemizin güvenli geleceği açısından 2007 yılı bir dönüm noktasıdır. 2007’de abuk-sabuk şeyler tartıştık. 2001 krizinden sonra 2007 yılına kadar demokrasi, insan hakları, özgürlükler, ekonomi ve diplomasi alanında elde ettiğimiz altın değerindeki kazanımları Allah göstermesin neredeyse 2007’de kaybetme noktasına geldik. Türkiye’nin AB projesinde katettiği önemli mesafeyi az kalsın heba ediyorduk. 2007’de birçok siyasi cinayetler işlendi. Toplum mühendisleri iş başındaydı. Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarını bozmak, ülkeyi kaosa sürüklemek için 2006 yılının ortalarından itibaren başvurulmadık yöntem kalmadı. Millet iradesi ile devlet yönetimini eline geçiremeyen tüm unsurlar, siyasi görüş farklılıklarını bile bir kenara bırakarak ciddi bir işbirliğine girdiler. Laik-antilaik, cumhuriyetçi-cumhuriyet karşıtı, ulusalcı-AB’ci, Kürtçü-Türkçü gibi kavramlarla toplumu kamplara bölmeye çalıştılar. Halkı sokağa dökmek için her yola başvuruldu. Hukuk zorlandı, çiğnendi. 27 Nisan bildirisi ile demokrasiye zarar verildi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Türkiye’de adeta bir akıl tutulması yaşandı. TSK tahrik edildi. AK Parti kökenli birinin Cumhurbaşkanı olmasını engellemek için hukuk, demokrasi ve siyasi ahlak feda edildi. Akla-hayale gelmeyecek dolaplar çevrildi. 367 sayısı gibi komik bir iddia kural haline getirildi. Laik cumhuriyet hassasiyeti taşıyan insanların bu duyguları istismar edilerek sokağa dökülmeleri sağlandı. Toplum kutuplaştırıldı. Tüm bu abuk-sabuk gelişmeleri izleyen herkes ümitsizliğe kapıldı. Medeni dünya dâhil herkes Türkiye’nin geleceğinden endişe duymaya başladı. 22 Temmuz seçim kararı tüm bu olumsuzlukları çözecek bir karar olarak imdada yetişti. Son asrın en önemli buluşu olan seçim yapıldı. Tüm bu olumsuz gelişmeleri izleyen Türk halkı Temmuz sıcağında sandığa büyük bir hevesle koştu. Millet ortaya öyle bir sonuç çıkardı ki, demokrasi dışı yollara tevessül edenlerin tüm heveslerini kursaklarında bıraktı. Millet iradesini; demokrasiden, özgürlüklerden, AB projesinden ve piyasa ekonomisinden yana koydu. Tüm toplum mühendisliği projelerini çöpe attı, itibar etmedi, oyuna gelmedi. Sağduyusu ile tüm tuzakları ve oyunları fark ederek boşa çıkardı. 2007’nin en önemli olayı bence 22 Temmuz seçimleri ve bu seçimlerin ortaya çıkardığı sonuçtur. Tüm siyasi cinayetlere, demokrasi dışı müdahalelere ve siyasi mühendislik değişimlerine karşı Türk demokrasisinin sonuçta galip gelmesi 2007’nin en önemli kazanımıdır. Ancak enerjimizi, gücümüzü saçma-sapan kısır çekişmelere harcadığımız için hem zaman, hem boş yere enerji, hem de para kaybettik. 2007’nin ekonomik göstergeleri fena değil ama, 2005-2006 kadar da iyi değil.
2007’deki diğer olumlu gelişme de Türkiye’nin en önemli sorunu olan Bölücü Terörle mücadelede her alanda olumlu gelişmelerin kaydedilmiş olmasıdır. 2008’den daha umutluyum. İnşallah ülkemiz ve milletimiz için daha iyi bir yıl olacak. 2008’de Türkiye’nin terörle mücadelesi artarak devam edecek. Terörle mücadelenin ekonomik, sosyal ve siyasi boyutuna ağırlık verilecek. PKK terör örgütü erime ve dağılma sürecine girecek. 2008 Mayısından itibaren ekonomik alandaki daralma aşılacak. Biz 2008’de en çok yeni Anayasayı tartışacağız. 22 Temmuz seçimlerinde aradıklarını bulamayanlar ile elitler, yeni Anayasa üzerinden tekrar fırtınalar koparmak için işbaşı yapacaklar.
2008’in diğer önemli sorunu ise kuraklık olacak. Küresel ısınmanın sebep olacağı kuraklığın aşılması ve mevcut su potansiyelimizin iyi kullanılması için tüm imkânların seferber edilmesi gerekiyor. 2008 yazının ortasından itibaren karşılaşacağımız diğer önemli bir sorun ise enerji darboğazı olacak. Yaz ortalarında tüketimin en üst seviyeye çıktığı elektrik konusunda sıkıntı yaşayabiliriz. Hükümetin bu alana ivedi el atması ve bu alanda hızlıca yeni yatırımların yapılması ve bir takım önlemlerin alınması gerekiyor.
Dış politikada Kıbrıs sorunu, Kerkük sorunu, AB ile müzakereler ve Ermeni sorununu tartışmaya devam edeceğiz. Türkiye-ABD ilişkilerinde olumlu gelişmeler bekliyorum. Hükümetin AB projesine 2008 yılında daha fazla mesai harcayacağını düşünüyorum.
2008 yılında hükümet iç güvenlik, terörle mücadele, yeni Anayasa, enerji ve su ihtiyacı, AB müzakereleri ve ekonomideki durgunluğun aşılması gibi sorunlarla uğraşacak.
2008 yılının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Neler Oluyor
Nuri Elibol
Bugün 2008’in ilk günü. Geriye dönüp baktığımda 2007 yılının bizi çok yorduğunu, hırpaladığını fark ettim. Türk demokrasisi açısından ve ülkemizin güvenli geleceği açısından 2007 yılı bir dönüm noktasıdır. 2007’de abuk-sabuk şeyler tartıştık. 2001 krizinden sonra 2007 yılına kadar demokrasi, insan hakları, özgürlükler, ekonomi ve diplomasi alanında elde ettiğimiz altın değerindeki kazanımları Allah göstermesin neredeyse 2007’de kaybetme noktasına geldik. Türkiye’nin AB projesinde katettiği önemli mesafeyi az kalsın heba ediyorduk. 2007’de birçok siyasi cinayetler işlendi. Toplum mühendisleri iş başındaydı. Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarını bozmak, ülkeyi kaosa sürüklemek için 2006 yılının ortalarından itibaren başvurulmadık yöntem kalmadı. Millet iradesi ile devlet yönetimini eline geçiremeyen tüm unsurlar, siyasi görüş farklılıklarını bile bir kenara bırakarak ciddi bir işbirliğine girdiler. Laik-antilaik, cumhuriyetçi-cumhuriyet karşıtı, ulusalcı-AB’ci, Kürtçü-Türkçü gibi kavramlarla toplumu kamplara bölmeye çalıştılar. Halkı sokağa dökmek için her yola başvuruldu. Hukuk zorlandı, çiğnendi. 27 Nisan bildirisi ile demokrasiye zarar verildi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Türkiye’de adeta bir akıl tutulması yaşandı. TSK tahrik edildi. AK Parti kökenli birinin Cumhurbaşkanı olmasını engellemek için hukuk, demokrasi ve siyasi ahlak feda edildi. Akla-hayale gelmeyecek dolaplar çevrildi. 367 sayısı gibi komik bir iddia kural haline getirildi. Laik cumhuriyet hassasiyeti taşıyan insanların bu duyguları istismar edilerek sokağa dökülmeleri sağlandı. Toplum kutuplaştırıldı. Tüm bu abuk-sabuk gelişmeleri izleyen herkes ümitsizliğe kapıldı. Medeni dünya dâhil herkes Türkiye’nin geleceğinden endişe duymaya başladı. 22 Temmuz seçim kararı tüm bu olumsuzlukları çözecek bir karar olarak imdada yetişti. Son asrın en önemli buluşu olan seçim yapıldı. Tüm bu olumsuz gelişmeleri izleyen Türk halkı Temmuz sıcağında sandığa büyük bir hevesle koştu. Millet ortaya öyle bir sonuç çıkardı ki, demokrasi dışı yollara tevessül edenlerin tüm heveslerini kursaklarında bıraktı. Millet iradesini; demokrasiden, özgürlüklerden, AB projesinden ve piyasa ekonomisinden yana koydu. Tüm toplum mühendisliği projelerini çöpe attı, itibar etmedi, oyuna gelmedi. Sağduyusu ile tüm tuzakları ve oyunları fark ederek boşa çıkardı. 2007’nin en önemli olayı bence 22 Temmuz seçimleri ve bu seçimlerin ortaya çıkardığı sonuçtur. Tüm siyasi cinayetlere, demokrasi dışı müdahalelere ve siyasi mühendislik değişimlerine karşı Türk demokrasisinin sonuçta galip gelmesi 2007’nin en önemli kazanımıdır. Ancak enerjimizi, gücümüzü saçma-sapan kısır çekişmelere harcadığımız için hem zaman, hem boş yere enerji, hem de para kaybettik. 2007’nin ekonomik göstergeleri fena değil ama, 2005-2006 kadar da iyi değil.
2007’deki diğer olumlu gelişme de Türkiye’nin en önemli sorunu olan Bölücü Terörle mücadelede her alanda olumlu gelişmelerin kaydedilmiş olmasıdır. 2008’den daha umutluyum. İnşallah ülkemiz ve milletimiz için daha iyi bir yıl olacak. 2008’de Türkiye’nin terörle mücadelesi artarak devam edecek. Terörle mücadelenin ekonomik, sosyal ve siyasi boyutuna ağırlık verilecek. PKK terör örgütü erime ve dağılma sürecine girecek. 2008 Mayısından itibaren ekonomik alandaki daralma aşılacak. Biz 2008’de en çok yeni Anayasayı tartışacağız. 22 Temmuz seçimlerinde aradıklarını bulamayanlar ile elitler, yeni Anayasa üzerinden tekrar fırtınalar koparmak için işbaşı yapacaklar.
2008’in diğer önemli sorunu ise kuraklık olacak. Küresel ısınmanın sebep olacağı kuraklığın aşılması ve mevcut su potansiyelimizin iyi kullanılması için tüm imkânların seferber edilmesi gerekiyor. 2008 yazının ortasından itibaren karşılaşacağımız diğer önemli bir sorun ise enerji darboğazı olacak. Yaz ortalarında tüketimin en üst seviyeye çıktığı elektrik konusunda sıkıntı yaşayabiliriz. Hükümetin bu alana ivedi el atması ve bu alanda hızlıca yeni yatırımların yapılması ve bir takım önlemlerin alınması gerekiyor.
Dış politikada Kıbrıs sorunu, Kerkük sorunu, AB ile müzakereler ve Ermeni sorununu tartışmaya devam edeceğiz. Türkiye-ABD ilişkilerinde olumlu gelişmeler bekliyorum. Hükümetin AB projesine 2008 yılında daha fazla mesai harcayacağını düşünüyorum.
2008 yılında hükümet iç güvenlik, terörle mücadele, yeni Anayasa, enerji ve su ihtiyacı, AB müzakereleri ve ekonomideki durgunluğun aşılması gibi sorunlarla uğraşacak.
2008 yılının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Neler Oluyor
Nuri Elibol