ceyhanli
11-30-2007, 19:04
23. dönem TBMM
Demokrasimiz, elbette arzu edilen seviyede değildir. Bu durumun böyle olmasının değişik sebepleri vardır. Ancak şu hususu vurgulamamız gerekmektedir ki, bunca inkıtaya uğratılıp ve her seferinde yeniden başlanılmasına rağmen, demokrasimiz epeyce mesafe aldı.
Alınan mesafe asla yeterli değildir.
Demokrasimizi daha da geliştirecek ve milletimizin sabırsızlıkla beklemekte olduğu hak ve hürriyetleri temin edecek meclis, 23. dönem meclisidir.
Dolayısıyla 23. dönem Meclisi tarihi kararlara imza atacaktır.
İktidarıyla ve muhalefet partileriyle bu Meclis, öncekilere benzemiyor! Gazetecilik ve yazarlık mesleğimiz gereği gelip geçen parlamentoları sürekli olarak gözlemledik. Hiç birisinde bugünkü Meclis’in kalitesi olmadı, olamadı.
Burada şöyle bir soru sorulabilir. Geçen dönem de AK Parti tek başına iktidardı ve Meclis’te 350 dolayında parlamenter bulunduruyordu. O dönem yapamadıklarını bu dönem yapabilecek midir?
Evet; geçen dönemin en büyük handikapı eski cumhurbaşkanı Necdet Sezer’di! Milletin özlemle beklediği ve Meclis’imizin aylar boyu çalışarak çıkarmış olduğu kanunları bir çırpıda veto ederek, hayata geçmelerini engelledi.
Sivil bir anayasayı...
Artık o makamda sayın Abdullah Gül var; dolayısıyla iktidarın önündeki “veto” engeli de kalkmış oldu.
Biliyorsunuz, milenyum çağındaki Türk Toplumu 1982 dayatma ve muhtelif zamanlarda yapılan değişikliklerle yamalı bohça haline gelmiş bir anayasa ile idare edilmektedir.
Şu halde, sivil bir anayasayı, elbette tartışarak kuvveden fiile çıkarmak zorundayız.
Meclis’in çalıştırılmasında, maalesef zorluklar var. Bunlar iç tüzüğün hantallığından kaynaklanıyor. On-on beş dakikada yapılması gereken işler, bazen saatler almaktadır. Evvel emirde bu iç tüzüğü de değiştirmek ve verimli hale getirmek de bu parlamentonun boynunun borcudur.
Gelişmiş demokrasilerde mantalite değişmiş; devlet odak olmaktan alınarak, onun yerine fert oturtulmuştur. Ferdin, maddede ve manada her türlü ihtiyaçları, özlem ve beklentileri teminat altına alınmıştır.
Özetle modern demokrasiler, en geniş manasıyla hürriyetleri içermektedir. Bizim kanunlarımıza ve başta anayasamıza bakınız; baştan aşağıya yasakları içermektedir.
Ferdin esamisi bile neredeyse okunmaz! Bizim insanımızın nesi eksik? Neden, insanca yaşayabilmenin imkanlarından faydalandırılmaz?
Gelişen teknoloji karşısında, geri kalmış ve bu teknolojilere ayak uyduramayan toplumlar, başını kuma gömmüş devekuşu misalini andırmaktadır.
Telsiz kullanmak...
Bir telsiz kanunu hatırlıyorum. Çıkartıncaya kadar akla karayı seçmiştik!
Telsiz kullanmak, devlete karşı işlenmiş çok büyük suçtu!
Bugün telsizi kimlerin kullandığına bir bakın ve bu topluma; seneler senesi neler kaybettirildiğini görün!
Yarınlarda da bu günlere bakıp hayıflanacağımıza; 23. dönem parlamentosu olarak elimizi çabuk tutmalıyız.
Zira bu dönem Meclis’i tarihe geçmeye namzettir.
Çerçeve
Fuat Bol
Demokrasimiz, elbette arzu edilen seviyede değildir. Bu durumun böyle olmasının değişik sebepleri vardır. Ancak şu hususu vurgulamamız gerekmektedir ki, bunca inkıtaya uğratılıp ve her seferinde yeniden başlanılmasına rağmen, demokrasimiz epeyce mesafe aldı.
Alınan mesafe asla yeterli değildir.
Demokrasimizi daha da geliştirecek ve milletimizin sabırsızlıkla beklemekte olduğu hak ve hürriyetleri temin edecek meclis, 23. dönem meclisidir.
Dolayısıyla 23. dönem Meclisi tarihi kararlara imza atacaktır.
İktidarıyla ve muhalefet partileriyle bu Meclis, öncekilere benzemiyor! Gazetecilik ve yazarlık mesleğimiz gereği gelip geçen parlamentoları sürekli olarak gözlemledik. Hiç birisinde bugünkü Meclis’in kalitesi olmadı, olamadı.
Burada şöyle bir soru sorulabilir. Geçen dönem de AK Parti tek başına iktidardı ve Meclis’te 350 dolayında parlamenter bulunduruyordu. O dönem yapamadıklarını bu dönem yapabilecek midir?
Evet; geçen dönemin en büyük handikapı eski cumhurbaşkanı Necdet Sezer’di! Milletin özlemle beklediği ve Meclis’imizin aylar boyu çalışarak çıkarmış olduğu kanunları bir çırpıda veto ederek, hayata geçmelerini engelledi.
Sivil bir anayasayı...
Artık o makamda sayın Abdullah Gül var; dolayısıyla iktidarın önündeki “veto” engeli de kalkmış oldu.
Biliyorsunuz, milenyum çağındaki Türk Toplumu 1982 dayatma ve muhtelif zamanlarda yapılan değişikliklerle yamalı bohça haline gelmiş bir anayasa ile idare edilmektedir.
Şu halde, sivil bir anayasayı, elbette tartışarak kuvveden fiile çıkarmak zorundayız.
Meclis’in çalıştırılmasında, maalesef zorluklar var. Bunlar iç tüzüğün hantallığından kaynaklanıyor. On-on beş dakikada yapılması gereken işler, bazen saatler almaktadır. Evvel emirde bu iç tüzüğü de değiştirmek ve verimli hale getirmek de bu parlamentonun boynunun borcudur.
Gelişmiş demokrasilerde mantalite değişmiş; devlet odak olmaktan alınarak, onun yerine fert oturtulmuştur. Ferdin, maddede ve manada her türlü ihtiyaçları, özlem ve beklentileri teminat altına alınmıştır.
Özetle modern demokrasiler, en geniş manasıyla hürriyetleri içermektedir. Bizim kanunlarımıza ve başta anayasamıza bakınız; baştan aşağıya yasakları içermektedir.
Ferdin esamisi bile neredeyse okunmaz! Bizim insanımızın nesi eksik? Neden, insanca yaşayabilmenin imkanlarından faydalandırılmaz?
Gelişen teknoloji karşısında, geri kalmış ve bu teknolojilere ayak uyduramayan toplumlar, başını kuma gömmüş devekuşu misalini andırmaktadır.
Telsiz kullanmak...
Bir telsiz kanunu hatırlıyorum. Çıkartıncaya kadar akla karayı seçmiştik!
Telsiz kullanmak, devlete karşı işlenmiş çok büyük suçtu!
Bugün telsizi kimlerin kullandığına bir bakın ve bu topluma; seneler senesi neler kaybettirildiğini görün!
Yarınlarda da bu günlere bakıp hayıflanacağımıza; 23. dönem parlamentosu olarak elimizi çabuk tutmalıyız.
Zira bu dönem Meclis’i tarihe geçmeye namzettir.
Çerçeve
Fuat Bol