mavera34
08-01-2008, 10:18
Türkiye rahatladı mı?
Zeki Ceyhan
zceyhan@milligazete.com.tr
01.08.2008
Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi kapatmaması Türkiye’yi rahatlattı mı?
İlk bakışta “Evet rahatlattı” demek mümkün!
Ama kararın alınış biçimi ve oyların dağılımı hiç de Türkiye’nin rahatladığını ifade etmiyor!
Onbir üyeden bir üye davanın reddini isterken, altı üye kapatma yolunda oy kullanıyor, dört üye ise AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odak noktası haline geldiği varsayımı ile hazine yardımının belli bir oranda kesilmesi doğrultusunda oy kullanıyor.
Yani her şeyin bir üyenin kararına bağlı olarak geliştiğini görüyoruz.
Eğer bir üye daha kapatma yolunda oyunu kullanmış olsaydı kendimizi bugün karamsar bir tablonun tam ortasında bulacaktık!
Ama bu bir üyenin kapatma yerine oyunu hazine yardımının belli bir oranda kesilmesi yolunda kullanılması sonucu AKP kapatılmaktan kurtulmuş oldu!
Peki, kapatılmadı da icraatları onaylandı mı?
Böyle düşünmek abesle iştigalden başka bir şey olmaz!
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Başsavcısına aynen katılmamışsa da büyük ölçüde katılarak AKP’ye yönetilen suçlamaları onaylamıştır.
Yani bir bakıma “Gözümüz üstünde, hele bir şeyler yapmaya kalkış, elimiz yakanda” demiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin kararı “Ne şiş yansın, ne kebap” mantığı ile de izah edilebilir!
AKP’nin kapatılmasını isteyenlere hayır diyerek onların bir gelenek haline getirmek istedikleri parti kapatmaların önünü keserken, AKP’nin elini kolunu bağlayarak da onlara “Bakın kapatmadık ama iyiden iyiye köşeye sıkıştırdık” mesajını vermiştir!
Bu karar AKP’yi sürekli diken üstünde oturtacak bir karar olmuştur.
Zira altı üye kapatma isterken, dört üye hazine yardımının kesilmesini talep ederek AKP hakkında olumlu düşünceler taşımadıklarını ortaya koymuşlardır.
AKP bundan sonra atacağı her adımı önceden düşünmek zorunda kalacaktır.
Ve kendi tabanının beklentilerine asla cevap veremeyecektir.
Ne zaman bu beklentilere cevap vermeye kalkışacak olsa “Laiklik karşıtı eylemlerin odak noktası” olma durumundan yine hesap vermek durumunda olacağından tabanının beklentilerini ötelemek zorunda kalacaktır.
Bu karar belki AKP yöneticileri için bulunmaz bir fırsat oluşturacak ve kendi tabanlarına dönerek “Sizin isteklerinizi yerine getireceğiz ama gördüğünüz gibi elimizi kolumuzu bağladılar” deme imkanını verecektir.
Evet, ilk etapta Anayasa Mahkemesi’nin kararı Türkiye’yi rahatlatmış gibi görünüyor ama uzun vadede Türkiye’yi ve Türkiye’yi yönetme iddiasında olanları zor günlerin beklediğini söyleyebiliriz.
İnançlarının gereğini gönüllerince yerine getirmek isteyen geniş halk kitlelerinin beklentileri daha uzun süre karşılanamayacaktır.
Zaten sinmiş bir politika izleyen AKP’nin bundan böyle daha da sineceği ve yeni bir soruşturmanın muhatabı haline gelmemek için büyük özen göstereceği aşikardır. Bu durumda “AKP kapatılmadı ama kapatılmaktan beter bir hale getirildi” denilebilir.
Zeki Ceyhan
zceyhan@milligazete.com.tr
01.08.2008
Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi kapatmaması Türkiye’yi rahatlattı mı?
İlk bakışta “Evet rahatlattı” demek mümkün!
Ama kararın alınış biçimi ve oyların dağılımı hiç de Türkiye’nin rahatladığını ifade etmiyor!
Onbir üyeden bir üye davanın reddini isterken, altı üye kapatma yolunda oy kullanıyor, dört üye ise AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odak noktası haline geldiği varsayımı ile hazine yardımının belli bir oranda kesilmesi doğrultusunda oy kullanıyor.
Yani her şeyin bir üyenin kararına bağlı olarak geliştiğini görüyoruz.
Eğer bir üye daha kapatma yolunda oyunu kullanmış olsaydı kendimizi bugün karamsar bir tablonun tam ortasında bulacaktık!
Ama bu bir üyenin kapatma yerine oyunu hazine yardımının belli bir oranda kesilmesi yolunda kullanılması sonucu AKP kapatılmaktan kurtulmuş oldu!
Peki, kapatılmadı da icraatları onaylandı mı?
Böyle düşünmek abesle iştigalden başka bir şey olmaz!
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Başsavcısına aynen katılmamışsa da büyük ölçüde katılarak AKP’ye yönetilen suçlamaları onaylamıştır.
Yani bir bakıma “Gözümüz üstünde, hele bir şeyler yapmaya kalkış, elimiz yakanda” demiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin kararı “Ne şiş yansın, ne kebap” mantığı ile de izah edilebilir!
AKP’nin kapatılmasını isteyenlere hayır diyerek onların bir gelenek haline getirmek istedikleri parti kapatmaların önünü keserken, AKP’nin elini kolunu bağlayarak da onlara “Bakın kapatmadık ama iyiden iyiye köşeye sıkıştırdık” mesajını vermiştir!
Bu karar AKP’yi sürekli diken üstünde oturtacak bir karar olmuştur.
Zira altı üye kapatma isterken, dört üye hazine yardımının kesilmesini talep ederek AKP hakkında olumlu düşünceler taşımadıklarını ortaya koymuşlardır.
AKP bundan sonra atacağı her adımı önceden düşünmek zorunda kalacaktır.
Ve kendi tabanının beklentilerine asla cevap veremeyecektir.
Ne zaman bu beklentilere cevap vermeye kalkışacak olsa “Laiklik karşıtı eylemlerin odak noktası” olma durumundan yine hesap vermek durumunda olacağından tabanının beklentilerini ötelemek zorunda kalacaktır.
Bu karar belki AKP yöneticileri için bulunmaz bir fırsat oluşturacak ve kendi tabanlarına dönerek “Sizin isteklerinizi yerine getireceğiz ama gördüğünüz gibi elimizi kolumuzu bağladılar” deme imkanını verecektir.
Evet, ilk etapta Anayasa Mahkemesi’nin kararı Türkiye’yi rahatlatmış gibi görünüyor ama uzun vadede Türkiye’yi ve Türkiye’yi yönetme iddiasında olanları zor günlerin beklediğini söyleyebiliriz.
İnançlarının gereğini gönüllerince yerine getirmek isteyen geniş halk kitlelerinin beklentileri daha uzun süre karşılanamayacaktır.
Zaten sinmiş bir politika izleyen AKP’nin bundan böyle daha da sineceği ve yeni bir soruşturmanın muhatabı haline gelmemek için büyük özen göstereceği aşikardır. Bu durumda “AKP kapatılmadı ama kapatılmaktan beter bir hale getirildi” denilebilir.