CeVHeR
02-28-2008, 17:57
Hayır, bu başlık benim değil. Bu başlık, 28 Şubat sürecinde gazetecilere telefon edip, “Gelirsem oraya makadına süngü takar, cepheleri gezdiririm” diye tehditte bulunan darbeci paşalara “emriniz olur” diyerek, istenilenleri yazan gazetelerden birisinde başyazarlık yapmayı içine sindirebilen Basın Konseyi Başkanı’na ait.
öyle ki, bu başlığı da, darbeci paşanın dikte etmesi ile atmıştı zaten.
Darbeci paşa göndermişti, “Akit ve Milli gazete, PKK aleyhine yazmamaya söz verdi” palavrasını..
Oktay Ekşi de, darbeci paşanın tehdidi ile atmıştı başlığı: “Alçakları tanıyalım..”
Bir müddet sonra, haberin dayandığı tüm bilgilerin uydurma olduğu ortaya çıkmıştı ama, artık yapılacak bir şey yoktu. Ne kalemini kırdı Oktay bey, ne de başkanı bulunduğu konseyden ayrıldı..
Ama hafızamızda kaldı o başlık işte:“Alçakları tanıyalım..”
Evet, gerçekten de alçakları tanıyalım..
Alçakları tanımamız lazım.. Dün de, bugün de..
Biz alnımız pak geldik bugüne..
Ama Oktay bey, darbeci paşanın emri ile yazdığı o yazının altında eziliyor bugün bile..
Her neyse... Biz gelelim 28 Şubat’ın 11. yıldönümüne geldiğimiz bugünlerde yazılanlara....
Bakın önceki gün ne yazmıştı sayın Oktay Ekşi:
“YöK Başkanı, üniversitelerde yeni yarıyılın başlamasından bir gün önce tüm rektörlere talimat göndermiş. Anayasa’da MHP’nin ‘değerli katkılarıyla’ gerçekleşen değişikliğe atıfta bulunmuş. örneğin, yeni haliyle 42’nci maddenin, ‘Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğretim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez’ dediğini belirtikten sonra, ‘Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir’ hükmünü içerdiğini yazmış. Böylece Anayasa’yı değiştiren iradenin bile, ‘bu konuda bir yasa çıkarılmadıkça bu hüküm uygulanamaz’ dediğini itiraf etmiş.”
Gerçekten de öyle mi acaba?
YöKBaşkanı, Anayasa’nın direkt uygulanamayacağını, kanun çıkarılması gerektiğini itiraf mı etmişti?
Oktay amca, sadece önceki gün yazmış olsaydı, “Günlük yazı yazmanın sıkıntıları bunlar. Biraz ihtiyarlık, biraz her gün yazma.. Dalgınlık işte.” deyip geçecektim.
Ama dün de aynı şeyleri tekrarlamış, büyük hukukçu Oktay Ekşi:
“Oysa Yusuf Ziya özcan, hukuku çiğneyen bir YöK başkanıdır. Yaranmak için uğraştığı kadro tarafından değiştirilen Anayasa, ‘Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir’ demesine rağmen söz konusu yasa olmadan verdiği talimatla alenen suç işlemiş durumdadır. Bu ülkede hukukun kırıntısı varsa, YöK Başkanı’na bu eyleminin hesabını bir gün ve mutlaka ödetilmelidir.”
Basın Konseyi Başkanı hukukçu Oktay bey, bu kadar ısrarlı olduğuna göre, buyrun olayın hukuki cephesini izah edelim. Gerçekten de, “Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir” demenin anlamı, “Bu konuyu düzenleyen mutlaka bir kanun çıkarılmalı, Kanun çıkarmadan uygulama yapılamaz” demek midir?
Ne diyor Anayasa 42. madde: “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğretim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir."
Yani önce genel bir kural koyuyor: “Kimseyi yükseköğrenimden atamazsın” diyor. Sonra da diyor ki, “Laf olsun diye söylemiyorum bu kuralı. çok ciddiyim. Bu kuralın anayasaya konulmasından anlayın işin ciddiyetini. Ama yine de istisnai bir durum çıkar, bazı öğrencilerin eğitim hakkını kısıtlamak gerekirse, böyle bir durum olduğunda da, öyle yönetmelikle, mahkeme kararı ile falan değil, ancak kanunla sınırlayacaksınız, dikkat edin ha!” diyor..
Rakıyı da bardağın tersini çevirip mi içiyor bilmiyorum ama, anayasa maddesini dibinden alıyor Oktay amca.. Anayasa, “Sınırlama getirecek olursanız, kanunla sınırlayacaksınız” diyor.
Oktay amca ise, “Uygulamayı kanun çıkartarak yapacaksınız” diye anlıyor. öyle göstermeye çalışıyor!
Oktay amca 10 yıl önce yazmıştı: “Alçakları tanıyalım”
Doğru yazmış!
Sonradan yalan çıksa da, aslında doğru yazmış!
Nerden çıktı bu “Alçakları tanıyalım” muhabbeti bilmiyorum ki!
Her neyse, biz gelelim Anayasa 42’ye..
Herhangi bir anayasa maddesinde, “Bu hakkın sınırları kanunla belirlenir” demek, “Bu hak kullanılabilmesi için, kanun çıkarmak gerekir” demek midir?
Yoksa “Bu hakkı sınırlamak isterseniz, kanun çıkaracaksınız” demek midir?
Hukukçulara sormuyorum.
Okuma yazma bilen herkes cevaplandırabilir bu soruyu..
Bu kadar basit bir konu bile, çarpıtabiliniyorsa, gelin de hak vermeyin Oktay Ekşi’nin 10 yıl önce, yazısına attığı başlığa..
“Alçakları tanıyalım”..
Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 28/02/2008
öyle ki, bu başlığı da, darbeci paşanın dikte etmesi ile atmıştı zaten.
Darbeci paşa göndermişti, “Akit ve Milli gazete, PKK aleyhine yazmamaya söz verdi” palavrasını..
Oktay Ekşi de, darbeci paşanın tehdidi ile atmıştı başlığı: “Alçakları tanıyalım..”
Bir müddet sonra, haberin dayandığı tüm bilgilerin uydurma olduğu ortaya çıkmıştı ama, artık yapılacak bir şey yoktu. Ne kalemini kırdı Oktay bey, ne de başkanı bulunduğu konseyden ayrıldı..
Ama hafızamızda kaldı o başlık işte:“Alçakları tanıyalım..”
Evet, gerçekten de alçakları tanıyalım..
Alçakları tanımamız lazım.. Dün de, bugün de..
Biz alnımız pak geldik bugüne..
Ama Oktay bey, darbeci paşanın emri ile yazdığı o yazının altında eziliyor bugün bile..
Her neyse... Biz gelelim 28 Şubat’ın 11. yıldönümüne geldiğimiz bugünlerde yazılanlara....
Bakın önceki gün ne yazmıştı sayın Oktay Ekşi:
“YöK Başkanı, üniversitelerde yeni yarıyılın başlamasından bir gün önce tüm rektörlere talimat göndermiş. Anayasa’da MHP’nin ‘değerli katkılarıyla’ gerçekleşen değişikliğe atıfta bulunmuş. örneğin, yeni haliyle 42’nci maddenin, ‘Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğretim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez’ dediğini belirtikten sonra, ‘Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir’ hükmünü içerdiğini yazmış. Böylece Anayasa’yı değiştiren iradenin bile, ‘bu konuda bir yasa çıkarılmadıkça bu hüküm uygulanamaz’ dediğini itiraf etmiş.”
Gerçekten de öyle mi acaba?
YöKBaşkanı, Anayasa’nın direkt uygulanamayacağını, kanun çıkarılması gerektiğini itiraf mı etmişti?
Oktay amca, sadece önceki gün yazmış olsaydı, “Günlük yazı yazmanın sıkıntıları bunlar. Biraz ihtiyarlık, biraz her gün yazma.. Dalgınlık işte.” deyip geçecektim.
Ama dün de aynı şeyleri tekrarlamış, büyük hukukçu Oktay Ekşi:
“Oysa Yusuf Ziya özcan, hukuku çiğneyen bir YöK başkanıdır. Yaranmak için uğraştığı kadro tarafından değiştirilen Anayasa, ‘Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir’ demesine rağmen söz konusu yasa olmadan verdiği talimatla alenen suç işlemiş durumdadır. Bu ülkede hukukun kırıntısı varsa, YöK Başkanı’na bu eyleminin hesabını bir gün ve mutlaka ödetilmelidir.”
Basın Konseyi Başkanı hukukçu Oktay bey, bu kadar ısrarlı olduğuna göre, buyrun olayın hukuki cephesini izah edelim. Gerçekten de, “Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir” demenin anlamı, “Bu konuyu düzenleyen mutlaka bir kanun çıkarılmalı, Kanun çıkarmadan uygulama yapılamaz” demek midir?
Ne diyor Anayasa 42. madde: “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğretim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir."
Yani önce genel bir kural koyuyor: “Kimseyi yükseköğrenimden atamazsın” diyor. Sonra da diyor ki, “Laf olsun diye söylemiyorum bu kuralı. çok ciddiyim. Bu kuralın anayasaya konulmasından anlayın işin ciddiyetini. Ama yine de istisnai bir durum çıkar, bazı öğrencilerin eğitim hakkını kısıtlamak gerekirse, böyle bir durum olduğunda da, öyle yönetmelikle, mahkeme kararı ile falan değil, ancak kanunla sınırlayacaksınız, dikkat edin ha!” diyor..
Rakıyı da bardağın tersini çevirip mi içiyor bilmiyorum ama, anayasa maddesini dibinden alıyor Oktay amca.. Anayasa, “Sınırlama getirecek olursanız, kanunla sınırlayacaksınız” diyor.
Oktay amca ise, “Uygulamayı kanun çıkartarak yapacaksınız” diye anlıyor. öyle göstermeye çalışıyor!
Oktay amca 10 yıl önce yazmıştı: “Alçakları tanıyalım”
Doğru yazmış!
Sonradan yalan çıksa da, aslında doğru yazmış!
Nerden çıktı bu “Alçakları tanıyalım” muhabbeti bilmiyorum ki!
Her neyse, biz gelelim Anayasa 42’ye..
Herhangi bir anayasa maddesinde, “Bu hakkın sınırları kanunla belirlenir” demek, “Bu hak kullanılabilmesi için, kanun çıkarmak gerekir” demek midir?
Yoksa “Bu hakkı sınırlamak isterseniz, kanun çıkaracaksınız” demek midir?
Hukukçulara sormuyorum.
Okuma yazma bilen herkes cevaplandırabilir bu soruyu..
Bu kadar basit bir konu bile, çarpıtabiliniyorsa, gelin de hak vermeyin Oktay Ekşi’nin 10 yıl önce, yazısına attığı başlığa..
“Alçakları tanıyalım”..
Ali KARAHASANOĞLU / VAKİT 28/02/2008