Açılım iflas mı etti?

Devlet Bahçeli’ye göre, ‘bir yıkım projesi’ydi ve gelinen noktada ‘açılım iflas etti’.
‘Açılım’ dediği, demokratik açılım süreci.
Yani, daha çok özgürlüğe, daha çok demokrasiye açılan yol.
Dünkü grup konuşmasını dinledim.
MHP lideri, “Açılım bitmedikçe terör belası bitmez” diyor.
Tekrar içe kapanmayı öneriyor, çözüm projesi olarak.
Peki açılımlar müflis de, kapanımlar hep muzaffer mi?
Kapalı sistem, son 30 yılda neler başardı mesela?
Gelin, açılımın alternatifine de bakalım o zaman.
***
Buyurun size, son 30 yılın kısa bir kar-zarar bilançosu...
Açık toplum karşısında, kapalı rejimin elde ettiği zaferlere bakın bir.
Siyaseti dar alana hapsetti, demokrasiyi vesayet altında tuttu...
Vatandaşını serbest bırakmaktan korkup kaçtı, sistem.
Sonuç; siyaset mühendisliği ters tepti her seferinde.
O kadar ki; ‘öcü’ gibi gösterilen bir siyasetçiyi başa getirdi halk.
Baskıya uğradı, hapse atıldı, kar etmedi yine de.
O İmam Hatip’li, sandık marifetiyle başbakanlık koltuğuna oturdu.
***
Toplum mühendisliği de başka bir ters zaferler hikayesi...
Sivil toplumun önünü açmak yerine, gem vurmaya kalkıştı sistem.
Denetlemek yerine, tahakküm yoluna gitti.
Baskı kurdu cemaatlerin üzerinde, fişledi, dışladı.
İçeride ezilen bir sivil toplum hareketini, dışarıda büyütüp dünyaya mal etti.
100’den fazla ülkede, bine yakın okulları var bugün.
Ülkesinde kovuşturmaya uğrayan Fethullah Gülen, uluslarası meşruiyete kavuştu bu sayede.
***
Kimlik mühendisliğine gelince, tam bir facia.
Etnik kimliklerle, mezheplerle oynadı sistem.
Dayatmalarla, zorlamalarla geldiğimiz yer ortada.
Kapalı rejimin mahsullerinden biridir, PKK...
‘Kürt yoktur, dağ Türk’ünün kart kurtudur’ dedi, resmi ideoloji.
Terör gibi bir illeti bela etti başına.
DTP’yi kapattı mahkeme, BDP tabelasıyla yine Meclis’teler.
İmha ve inkâr siyaseti de ters sonuçlar üretti yani.
Aleviler, zulüm nedir, envai çeşidini gördü.
Sistemin kurucu partisine, bir Alevi, gün geldi başkan oldu.
CHP’de Kılıçdaroğlu’nun başa geçmesi, bir yenilgi dahadır sistem için.
***
Söyler misiniz bana;
Bu kapalı sistem iflas etmiş sayılmazsa, kime müflis diyeceğiz bundan sonra?
İflas müessesesi burada devreye girmeyecekse, ne zaman, nerede devreye girecek?
Kurulu düzeni resetlemenin zamanı geldi de geçiyor bile.
Velev ki, ‘bölücülük siyasallaşıyor’ olsun.
Silahlanmasından daha mı beter?
Demokratik meşruiyet içinde ayrılıklarımızı tartışmak, çatışmaktan daha mı zararlıdır?
Bir araç olarak siyaset, toptan tüfekten daha mı tehlikeli?
Farklılıklarımızı tanıyarak konuşmak, yok etmek için savaşmaktan daha mı acı?
Çözüm aramak, çözümsüzlükten daha mı kötüdür?
Toplumun kapalısını gördük, temelleri çatırdıyor.
Biraz da açılmayı denemekten korkmayalım.
Meşru dairede herkese yer açarsanız, keyfe keder dışarıda kalmaz kimse.
Kendini özgürce ifade imkanı verirseniz, vatandaşın aidiyet bağı zayıflamaz, güçlenir aksine.
Açık olan birleştiricidir; bölücü olan, asıl kapalı toplumdur.