Fehmi Koru, Taha kıvanç imzasıyla Ahmet Hakan'ın CHP milletvekili Nur Serter'e sorduğu sorulara neden yanıt alamayacağını yazdı...
Taha KIVANÇ'ın yazısı...
Nur Serter'e sorular


Ahmet Hakan kendisini boşuna yoruyor. Hareket noktası doğru, ama yine de boşuna. Son seçimde CHP Milletvekili olarak Meclis'e girmeyi başaran Nur Serter soru sormayı iyi biliyor da sorulara cevap vermede tembel. Hürriyet yazarı da, bu yüzden, sorularına cevap alamayacak.


Nur Serter geçmişte şu satırlara imza atmıştı: "Gençliğin kimi beğenip beğenmeyeceğine, neyin yanlış ya da doğru olduğuna, hangi inanca bağlanıp bağlanmayacağına, hangi tutum ve davranışın erdem olması gerektiğine karar vermek için Atatürk'ten teyit arar duruma getirilmesi, zaman içinde bireyin aklına, mantığına, düşüncesine, kararlarına olan güveni zedelemekte, robot insan üretimini hızlandırmaktadır. Atatürk gibi akla değer veren bir lideri kullanarak düşünemeyen insan yetiştirmek, ancak Atatürkçülüğü anlayamayan fanatik Atatürkçülerce başarılabilirdi..."



Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da, "Madem Cumhurbaşkanı Gül'e, Başbakan Erdoğan'a, AKP'li vekillere, YÖK Başkanı'na soru sorabiliyorum, CHP Milletvekili Serter'e neden sormayayım?" dedikten sonra yedi soru yöneltiyor Nur Serter'e: BİR Bu satırları ne zaman yazdınız? / İKİ Hâlâ aynı kanaati taşıyor musunuz? Eğer değiştiyseniz hangi noktada ve neden değiştiniz? / ÜÇ Sözünü ettiğiniz 'fanatik Atatürkçüler' kimlerdir? / DÖRT 'Her konuda Atatürk'ten teyit aramak' ne demektir? Birkaç örnekle bunu açıklayabilir misiniz? / BEŞ Tarikat üyeliğiniz söz konusu mu? Beyti Nur adlı tarikatın içine girdiniz mi? / ALTI Beyti Nur tarikatının yayın organında makale yayınladınız mı? / YEDİ Herhangi bir yayın organında doçentlik sınavınızı Beyti Dost tarikatının size sağladığı ruhi destekle kazandığınızı yazdınız mı?"



CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter işte bu soruların hiçbirine cevap vermeyecek.

Nereden mi biliyorum? Daha önce Sabah'ta Murat Bardakçı da benzer sorular yöneltmişti Nur Serter'e, taa nisan ayında; ardından ben de kervana takıldım ve saf saf cevaplarını beklediğim sorular sordum. Ağzını açıp da tek bir lâf etmedi Nur Hanım; paşa paşa Cumhuriyet mitinglerine katıldı, ardından CHP kendisini İstanbul'dan milletvekili adayı gösterdi. Şimdi Meclis'te, kürsüye çıkıp Ak Parti sıralarına sorular sıralıyor...



"Bu sorunun cevabını ben de merakla bekleyeceğim" notunu düştüğüm Bardakçı'nın 'takılmasını' aynen aktarıyorum: "Şimdi hiçbir yorumda bulunmadan, Sevgi Birliği isimli grubu yakından bilenlere, hattâ Prof. Dr. Nur Serter'e, müsaadeleriyle kısaca soruyorum: 'Son üç peygamberden birinin', büyük bir ihtimalle de Hz. İsa'nın ruhuyla yahut bizzat kendisiyle temas ettiklerine inananların çıkardığı Sevgi Dünyası dergisinin yazarı Nur Serter günümüz Türkiye'sinin en sıkı Atatürkçülerinden olan Prof. Dr. Nur Serter midir, yoksa ortada sadece bir isim benzerliği mi vardır?"



Madem merakla yola koyulduk, ben de Nur Serter'in son zamanlarda hatırlanmasını hiç istemediği eski yazdıklarına biraz daha yakından eğilme ihtiyacı duymuştum. Okuyalım: (Nur Serter imzalı) 'Dinde Siyasal İslâm Tekeli' adlı kitap da bayağı ilginç. Şimdilerde piyasada bulunmayan kitapta 'Atatürkçü' kesim de sorgulanıyor ve pek işitilmemiş 'çözümler' öneriliyor. Şöyle diyor Nur Hanım: "Ne din, ne Atatürkçülük olarak tanımlanan dar kalıplar, Türkiye'nin sorunlarını çözümlemeye yetmiyor. Her ikisi de kendi dönemleri içinde gerçekçi, tutarlı, ilerici, yenilikçi... Her ikisi de ait olduğu dönemin toplumsal sorunlarına çözüm getirmiş, toplumu yeniden yapılandırmış. Ancak zaman hızla akarken, toplum değişmiş, sorunlar farklılaşmış, sosyal ve ekonomik ilişkiler çeşitlenmiş, ortaya ihtiyaçlara cevap veren yeni kurumlar çıkmış."



Bu kadar da değil. "Devletçilik ilkesinden vazgeçilmesini, demokratik rejime yük getiren başörtüsü yasağının bir-iki kurum istisna tutularak kaldırılmasını, mesai saatlerinin ibadet saatlerine (Ramazan'da iftar saatine) göre düzenlenmesini, Türk aydınlarının fikirsel üretimlerini tarihin parlak şahsiyetlerine mal ederek dayatmamasını öneriyor Nur Serter kitabında."



Bu tür yaklaşımları Prof. Kemal Alemdaroğlu'nun rektör olduğu dönemde onun yardımcısı sıfatıyla 'ikna odaları' uygulaması başlatmış bir kişiye ben de yakıştıramamış ve "Acaba isim benzerliği mi?" diye tereddüde düşmüştüm. Öyle ya, sonraki yıllarda kendisini CHP'den Meclis'e taşıyacak eylemler içinde bulunmuş, söylemi de hayli farklı birinin 'MHP'li' ve 'dinci' bilinen kişilerle birlikteliğini akıl kolay kabul etmiyor.



"MHP'li ve dinci bilinen kişilerle Nur Serter'in beraberliği de nereden çıktı?" dediğinizi duyar gibiyim. Yazayım da, Ahmet Hakan sorularına o konuyu da ekler belki. www.yenisafak.com