Orijinalini görmek için tıklayınız : akp satıyormu?
a_yiğit06
08-06-2007, 16:12
arkadaşlarım bana hep topraklarımız satılıyor dyorlar ama ben onlara tam net bir cevep veremiyorum çünki satılan bazı yerler var bana bunun tam ve net cevabını verirseniz sevinirim..
Fahrenheit
08-06-2007, 16:19
MUHAMMET KUTLU'nun röportajı
Seçimler yaklaştıkça partiler arasında karşılıklı suçlamalar da artıyor. Son günlerde AK Parti Hükümeti’ni başta yabancılara toprak satışı olmak üzere pek çok konuda eleştiren açıklamalar peş peşe geliyor. İnternet sitelerinde AK Parti’nin ülkeyi sattığı iddialarına kadar pek çok iddia dolaşıyor.
Cafesiyaset, AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Mustafa Tuna’ya yabancıların toprak edinmesi ile ilgili iddiaları sordu. Bu konuda bir hayli muzdarip olan Tuna da tüm ayrıntıları ve belgeleriyle açıklamalarda bulundu.
İddiaların asılsızlığını ortaya koymaya çalıştı. Mustafa Tuna’ya tam 16 soru sorduk. Ayrıntılı cevaplar aldık. İşte o röportaj;
Sayın Tuna ülkemizde yabancılar kaç yıldır taşınmaz edinebilmektedirler?
Atatürk dönemi dâhil Cumhuriyetten bu yana tüm iktidarlar dönemlerinde yabancılar taşınmaz edinebilmektedirler.
Yabancı gerçek kişilerin taşınmaz edinimi ne zaman başladı?
Yabancı gerçek kişiler Cumhuriyet öncesi 1868 yılından 1914 yılına kadar taşınmaz edinmişlerdir. Cumhuriyet sonrasında ise Lozan Barış Antlaşması döneminden başlanarak günümüze kadar edinimler devam etmiştir.
Yabancılar hangi bölgelerde ne kadar taşınmaz edinmiştir?
Tapu kayıtlarına göre yabancıların daha çok turizm bölgelerine ilgi gösterdiği görülmektedir. En çok taşınmaz ediniminin olduğu 5 il Antalya, İstanbul, Muğla, Aydın ve İzmir’dir. Bu taşınmazların yaklaşık 33.400 adedi bina-bağımsız bölüm, 22.000 adedi ise arsa-araziden oluşmaktadır.
Yabancı gerçek kişilerin taşınmaz ediniminde hiçbir sınırlama yok mu?
Yabancı gerçek kişiler, karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydı ile işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazları edinebilmektedirler. Yabancılar askeri yasak bölgeler ile askeri güvenlik bölgelerinin tamamında, petrol, doğalgaz, enerji tesisleri gibi özel güvenlik bölgelerine 400 metre kadar mesafede taşınmaz sahibi olamamaktadır.
Yunan vatandaşlarının ülkemizde taşınmaz edinimi durumu nedir?
Yunanistan’la aramızdaki karşılıklılık sebebiyle kıyı ve hudut bölgelerinde kanuni miras haricinde taşınmaz edinememektedirler. İç bölgelerde ise yasal kısıtlamalar çerçevesinde edinebilmektedirler.
Türk asıllı yunan vatandaşlarının (Batı Trakya Türkleri) askeri yasak bölge ve güvenlik bölgeleri dışında ülkemizin her yerinde taşınmaz edinmeleri mümkündür. Yunan vatandaşlarına ait yaklaşık 11.000 taşınmazın 10.000’i Türk asıllı Yunan vatandaşlarına aittir.
İngiltere 16.213
Almanya 12.737
Yunanistan 11.029
İrlanda 3.627
Hollanda 3.377
Danimarka 3.353
Norveç 2.011
Avusturya 1.097
Fransa 856
Belçika 825
TOPLAM 55.125
Bugüne kadar Türkiye’de en fazla taşınmaz edinen ülkeler hangileridir?
Her ne kadar ülkemizde taşınmaz edinen 10 ülke arasında Suriye yer alsa da; Suriye uyruklulara ait taşınmazların tamamı T.C. Maliye Hazinesi’nin kontrolünde yer aldığından bu listeye dâhil edilmemiştir.
Yabancı gerçek kişilerin en çok taşınmaz edindiği 5 il hangileridir?
Antalya 14.610
İstanbul 10.695
Muğla 8.251
Aydın 5.839
İzmir 4.572
TOPLAM 43.967
Bazı ülkelerde vatandaşlarımızın taşınmaz edinemediği doğru mudur?
Ülkemizde yabancı gerçek kişilerin taşınmaz edinebilmelerinin ilk şartı o ülke ile karşılıklılığımızın bulunmasıdır. Yani bir ülkede vatandaşlarımıza taşınmaz edinme hakkı tanınıyorsa ülkemizde de aynı haklar tanınmakta; Türk vatandaşlarına bu hakkı tanımayan ülkelere bu hak tanınmamaktadır. Bu durum her ülkede Büyükelçilerimizce takip edilmekte ve Dışişleri bakanlığına bildirilmektedir.
İsrail ve Suriye bunların arasındadır.
Stratejik maden, petrol, tarım ve benzeri alanların yabancılar tarafından edinildiği iddiaları doğru mudur?
Maden Kanununun 4.maddesine göre madenler devletin hüküm ve tasarrufu altında olup üzerinde bulunan arazinin mülkiyetine tabi değildir; dolayısıyla madenlerin mülkiyetinin yabancılar tarafından edinilmesi söz konusu değildir. Madenler için ancak malikin izni alınmak suretiyle yalnızca işletme ruhsatı verilebilir.
GAP bölgesinde İsraillilerin yoğun bir şekilde taşınmaz edindiği doğru mudur?
Resmi kayıtlara göre GAP bölgesinde yabancılar adına kayıtlı 2050 taşınmazdan 1886 Suriye uyruklulara aittir; diğer bir ifade ile Suriye uyruklular dışında yabancıların tasarrufu altında sadece 164 taşınmaz bulunmaktadır. Suriye uyruklu kişilere ait olan bu taşınmazlar da 1939 yılından önce sınır anlaşması ile belirlenen taşınmazlardır. Dolayısıyla, 1939 yılından bu yana Suriye uyrukluların taşınmaz mal edinimi mümkün bulunmamaktadır.
Ayrıca İsrailliler adına GAP bölgesinde taşınmaz kaydı bulunmamaktadır. Ülkemizde İsrail uyruklu gerçek kişiler adına 99 taşınmaz bulunmakta olup bunlar ise Antalya, Adana, Ankara, Çanakkale, Hatay, İstanbul, İzmir, Muğla, Tekirdağ ve Yalova illerinde bulunmaktadır. 81 dönüm arazi üzerinde 154 adet taşınmaz İsrailliler adına kayıtlı olup bunların ülkemizden İsrail’e göçerek İsrail vatandaşı olanlara ait oldukları düşünülmektedir.
İsrail vatandaşlarının GAP bölgesinde gayri resmi yollardan veya bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı adına taşınmaz edindiği iddiası Genel Müdürlüğümüz de dâhil ilgili kamu kurumlarınca değerlendirilmiş olup iddiaları doğrulayacak hiçbir kanıt ve olaya rastlanılamamıştır. Kaldı ki, Türk vatandaşı adına edinilen taşınmazlar Türklere ait olduğundan bunun da hiçbir mahsuru yoktur.
Türk vatandaşlarının Suriye de toprağı var mı onların durumu da aynı mıdır?
Ülkemiz ile Suriye arasında yapılan 1939 anlaşması ile belirlenen rakamlara göre Türk vatandaşlarının Suriye de toplam 1.024.902 dönüm arazi varlığı kabul edilmiştir.
Anadolu’nun bazı küçük bölgelerinde yabancı gerçek kişilere ait taşınmazlar görünmektedir bunların bir izahı var mı?
Bu taşınmazların çoğu Türk Vatandaşlığından Bakanlar Kurulundan izin alarak çıkmış ve başka ülke vatandaşlığına geçmiş Türklere aittir.
Rusya Federasyonu ve Ermenistan ile ilgili durum nedir?
Toprak rejimi farklılığı sebebiyle birebir karşılıklılık sağlanmayan eski doğu bloğu ülkelerine, ülkemizde sadece bina mülkiyeti edinme imkânı tanınmıştır.
Ülkemizin diplomatik olarak tanımadığı Ermenistan devleti ile taşınmaz edinimi bakımından karşılıklılık bulunmadığından Ermenistan uyruklu vatandaşlar taşınmaz mal edinememektedirler.
Türkiye genelinde 2003 yılında Tapu Kanununda yapılan değişiklikten sonra (4916 sayılı yasa yürürlüğe girdikten sonra) taşınmaz edinen yabancı ticaret şirketleri kaç tanedir ve edinimleri nerelerdedir?
Türkiye genelinde, yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip 10 ticaret şirketi, 13 adet taşınmaz ediniminde bulunmuş olup, bu taşınmazlar Çanakkale, İstanbul, Muğla illerinde bulunmaktadır. Bunların haricinde İzmir ili Bornova ilçesinde 127 adet mesken üzerinde bir adet yabancı ticaret şirketi 49 yıllığına üst hakkı kurmuştur.
Yani yabancılara toprak satışı ile ilgili konuşulan bunca şeyin altında bir gerçek payı yok mu diyorsunuz?
Tüm gerçekler belgeleriyle ortada. Tapu Kanunun 35. maddesi gereği oluşturulan komisyonca da yabancıların taşın… Son değişikliklere göre Türkiye´ye yerleşmiş yabancı uyruklular, kadar gayrimenkul edinebilmektedirler.
Karşılıklılık esası çerçevesinde Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne kadar rutin bir şeklde devam etmekte olan yabancıların taşınmaz edinimi konusunda, bu hükümet döneminde yapılan en son yasal düzenlemelere göre,
Her hangi bir yabancı gerçek kişinin daha önce 30 hektar olan taşınmaz mal edinim hakkı 2,5 hektar ile sınırlandırılmıştır. Önceki dönemlerde hiçbir sınırlama olmayan taşınmaz edinimi sadece planlı alanlar ile sınırlandırılmıştır. İmar planı bulunmayan yerlerde taşınmaz edinimi mümkün olmayıp, planlarında sadece konut ve işyeri olarak ayrılmış alanlarda taşınmaz edinebilmektedirler.Daha önce hiçbir şekilde sınırlama bulunmayan yabancıların il bazında toplamda edinebilecekleri taşınmaz alanları için %0,5 sınırlaması getirilmiştir.
Yabancıların taşınmaz mal edinimi ülke güvenliği ve menfaatleri açısından kritik görülen yerler ilgili kurumlar tarafından koordinatları ile belirlenmiş olup, edinim yasağı vardır. Bu konu ile ilgili değerlendirmeler Tapu Kanunun 35. maddesi gereğince Genel Kurmay, MİT, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Çevre ve Orman, Tarım ve Köyişleri Bakanlıklarının temsilcilerinden oluşan bir komisyon aracılığı ile yapılmaktadır. Dolayısıyla bu tür yerler sıkı denetim ve kontrol altındadır.
Ülkemizde taşınmaz mal edinmiş bir yabancının bu taşınmazını bir başka yabancıya satışında,
Devletin elkoyma hakkı var….
Peki Türklerin yabancı ülkelerde mülk edinme imkanları ne durumdadır?
Bizim insanlarımız da Avrupa Birliği ülkeleri dahil karşılıklılık ilkesi çerçevesinde bütün ülkelerden taşınmaz edinebilmektedirler. Hatta bir kiliseyi satın alıp camiye dahi dönüştürebilmektedirler.
Fahrenheit
08-06-2007, 16:19
http://www.akpartiforum.com/index.php?topic=1569.0 topiğe bakarsan sevinirim
a_yiğit06
08-06-2007, 16:26
teşekkür ederim saolasın kardeş
Fahrenheit
08-06-2007, 16:27
önemli değil görevimiz bunları herkese anlatmalıyız...
Benide_Kapatın
08-08-2007, 18:15
paylaşım için sağol
paylaşım için,sende sağol dediğan için varol ;D
http://www.akpartiforum.com/index.php?topic=847.0
buraya da bakmanda yarar var ;)
Onlybullet34
08-10-2007, 12:14
a_yiğit06 partimize atılan bu itirafları forumda soruyorsun inşallah istediğin cevapları alıp öğreniyorsundur...
EpiVaTeS
08-10-2007, 14:04
artık nereden saldırsak die ugrasıp duruyorlar asıl satan kendileri şimdi gelmiş bize iftira atıyorlar ALLAH bunların oyunlarına izin vermeyecektir...
valla benimde çoğu yakın çevrem daha çok arkadaş çevrem memleketi sattılar ülke elden gidiyo diye zırvalıyorlar..bende tam bir cevap veremiyordum bazen..
RDönmezs
08-12-2007, 02:05
AK PARTİ %47 aldı
vatanı asla satmadı.!
vatanı satanlar belli
özelleştirmenin nedemek olduğunu bilmiyenler milleti vatanı satıyorlar diye kışkırtıyorlar.!
ama oyun tutmadı AK PARTİMİZ %47 ezicilikle geldi.!
emreakgul1991
08-12-2007, 05:19
Bakın şimdi BAŞBAKAN'ımızın ne kadar zeki birisi olduğunu bir kez daha göreceğiz sn ERBAKAN dönemin de havuz sistemi denen bir sistem vardı biraz sonra açıklayacağım bakın şimdi bir devlet içinde diyelim ki bir X kurumu var bir Y kurumu bir de D bankası (özel ) var Örneğin kar eden “X” kurumu kasasındaki parayı kar etmek amacıyla “D” bankasına yüzde 40 faizle veriyordu. Diğer taraftan ise paraya ihtiyacı olan ve zarar eden “Y” kurumu ise aynı bankaya gidip yüzde 150 faizle borç para alıyordu Oysa aldığı para aslında bankanın değil, diğer bir devlet kurumu olan kar denen “X” kurumunun parasıdır.
Yani rantiyeci “D” bankası “X” kurumundan yüzde 40 ile aldığı parayı “Y” kurumuna yüzde 150 ile satıyor ve yüzde 100’leri aşan faiz karını cebine indiriyordu. Hem dehiç yatırım yapmadan, yeni istihdamlar oluşturmadan. İşte bunun adıdır rantiyecilik ve soygun…
Şimdi gelelim havuz sistemine bakın şimdi havuz sistemine göre öncelikle devlet bankasında “Kamu Ortak Hesabı” oluşturuldu. sonra kar eden devlet kurumu parasını aynı mantıkla buraya yatırdı zarar eden devlet kurumu ise yine aynı mantıkla parasını burdan çekti şimdi burda ne oldu rantiyeci bankalara giden bu %100 lerin üzerindeki para devlet kasasına girmiş oldu ve halka memura işçi esnafa kar olarak geri döndü ve böylece rantiyenin musluğu kesildi...
şimdi gelelim özelleştirme birilerininde abartmasıyla toprak satışına peki soralım bu rantiyecilerin işine gelmeyen sistem erbakan hocadan sonra tekar kaldırırlıp özel bankalar tekrar aynı düzenle devreye girmedimi girdi işte burda yapıla havuz sisteminin hiç bir önemi kalmadı... tekrar rantiye musluğu açıldı ve yine zarar eden devlet kurumları olmaya başladı...
Bunun böyle olmaycağını gören sn BAŞBAKAN'ımız bu şirketlerin özelleştirilp devlete heryıl kesintisiiz ve direk olarak bu kurumlarının kazançlarının %49 unun girmesi sağlandı işte bunun böyle olması bazılarınnın yani rantiyecilerin işine gelmemesinden deolayı bu tür sözlerle halkkı karıştırıp olayları dramatik hala getirmeye çalışıyolar çünkü artık kim gelirse gelsin rantiye ye dönüş yok çünkü ne olursa olsun özelleştirilen şirketlerin kazançlarının %49 u direk devlet kasasına giriyor...
Bir de şu yönden bakın Devlet kurumunda iken bir şirket ne oluyordu insanlar çalışmıyolardı nede olsa devlet maaşlarını veriyor sürekli kaçamaklar işten kurtulmaya çalışmalar bir sürü devlet parası boşa gidiyor şimdi özel oldu peki şimdi ne değişti artık herkez kendi ekmeğini kendini düşünüyor insan kendi şirketinin iflas etmesini ister mi hayır işt bu yüzden herseferinde kazancını artırmak için daha daha daha çok çalışır ve o çalıştıkça kazandıkğı paranın %49 u devlet kasasına girecektir...
işte özelleştirme politikasının amacı budur arkadaşlar...
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.