Meftun
09-20-2007, 12:34
Bunlar matbaaya da karşı çıkardı
Aceleci, tedirgin, biraz da endişeli. Önündeki metni önce sondan başlayarak okuyor. Fark edince mahcup bir eda ile baştan alıyor. Konuşma bitince, bir o kadar heyecanlı olan salondakiler de başlıyor alkışlamaya.
Bazıları ayağa kalkıyor, 'yaşa, varol' diyecek; ama cesaret edemiyor. Salon müsait değil. Etrafta kravatlı epey adam var çünkü. En iyisi uzun uzun alkışla yetinmek. Görüntüye bakıp ilkokul yıllarımızdaki müsamereleri anlatacağımı sanmayın. Dünkü toplantıdan bahsediyorum. Her ne kadar ayağa kalkmadan alkışlasalar da heyecanlı oldukları belliydi bazılarının. YÖK'çüler yine 'istemezük' dedi. Ürünü oldukları 12 Eylül anayasasına sonuna kadar sahip çıktılar. Artık şüphem kalmadı. Hükümet matbaayı getiriyor olsaydı YÖK'çüler buna da karşı çıkardı. Hatırlamakta fayda var. Matbaa bu ülkeye neden geç girdi? Toplumun hangi sınıfı karşı çıkmıştı. İlkokul yıllarımızdaki hocalara göre sebep basitti: "Gerici ulema, gavur icadı diye istemedi. Dolayısıyla matbaa ülkemize geç geldi ve biz geri kaldık.'' Çocuk zihinlere kolayca ezberlettirilen resmi bilginin ömrü uzun olmuyor. Matbaa geldiği zaman işini kaybedeceğini fark eden kalem işçilerinin direncini herkes biliyor artık. Türban, gerici, dinci, irticacı diyerek bazı gerçekler gizlenemiyor. Statüsünü, çıkarını, fiyakasını kaybedecek olanların sesleri gürültü olarak geliyor. Millet her şeyin farkında.
Cumhurbaşkanı seçim sürecinde '367 şart' diye alkışlı toplantı yapıp, Ankara'da eyleme gitmek için sınavları iptal edenler yeniden sahneye çıkıyor. Önce ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut konuştu. Ardından YÖK'te toplandılar. Sıra İnönü Üniversitesi rektöründe. Dozu yüksek kelimelerle o da konuşur bugün yarın. Çok değil kısa süre önce yani 22 Temmuz'daki sonuç umurlarında bile değil. Halkın AK Parti'ye yüzde 47'lik destek verip Baykal'a yüz vermemesi malum. Herkes, CHP'nin oy oranını düşürdüğü gerekçesiyle Baykal'a yükleniyor. Yeniden sahneye çıkan insanları görünce Baykal'a haksızlık edildiğini düşünmeye başladım. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Baykal; YÖK ve yargı çevrelerinin her söylediğine destek verdi. Hatta Nur Serter gibilerini vekil yaptı. Baykal'ı ders çıkarmaya davet edenler neden YÖK'ü atlıyor. Milletin tercihinde YÖK'ün etkisi olmadı mı?
Aceleci, tedirgin, biraz da endişeli. Önündeki metni önce sondan başlayarak okuyor. Fark edince mahcup bir eda ile baştan alıyor. Konuşma bitince, bir o kadar heyecanlı olan salondakiler de başlıyor alkışlamaya.
Bazıları ayağa kalkıyor, 'yaşa, varol' diyecek; ama cesaret edemiyor. Salon müsait değil. Etrafta kravatlı epey adam var çünkü. En iyisi uzun uzun alkışla yetinmek. Görüntüye bakıp ilkokul yıllarımızdaki müsamereleri anlatacağımı sanmayın. Dünkü toplantıdan bahsediyorum. Her ne kadar ayağa kalkmadan alkışlasalar da heyecanlı oldukları belliydi bazılarının. YÖK'çüler yine 'istemezük' dedi. Ürünü oldukları 12 Eylül anayasasına sonuna kadar sahip çıktılar. Artık şüphem kalmadı. Hükümet matbaayı getiriyor olsaydı YÖK'çüler buna da karşı çıkardı. Hatırlamakta fayda var. Matbaa bu ülkeye neden geç girdi? Toplumun hangi sınıfı karşı çıkmıştı. İlkokul yıllarımızdaki hocalara göre sebep basitti: "Gerici ulema, gavur icadı diye istemedi. Dolayısıyla matbaa ülkemize geç geldi ve biz geri kaldık.'' Çocuk zihinlere kolayca ezberlettirilen resmi bilginin ömrü uzun olmuyor. Matbaa geldiği zaman işini kaybedeceğini fark eden kalem işçilerinin direncini herkes biliyor artık. Türban, gerici, dinci, irticacı diyerek bazı gerçekler gizlenemiyor. Statüsünü, çıkarını, fiyakasını kaybedecek olanların sesleri gürültü olarak geliyor. Millet her şeyin farkında.
Cumhurbaşkanı seçim sürecinde '367 şart' diye alkışlı toplantı yapıp, Ankara'da eyleme gitmek için sınavları iptal edenler yeniden sahneye çıkıyor. Önce ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut konuştu. Ardından YÖK'te toplandılar. Sıra İnönü Üniversitesi rektöründe. Dozu yüksek kelimelerle o da konuşur bugün yarın. Çok değil kısa süre önce yani 22 Temmuz'daki sonuç umurlarında bile değil. Halkın AK Parti'ye yüzde 47'lik destek verip Baykal'a yüz vermemesi malum. Herkes, CHP'nin oy oranını düşürdüğü gerekçesiyle Baykal'a yükleniyor. Yeniden sahneye çıkan insanları görünce Baykal'a haksızlık edildiğini düşünmeye başladım. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Baykal; YÖK ve yargı çevrelerinin her söylediğine destek verdi. Hatta Nur Serter gibilerini vekil yaptı. Baykal'ı ders çıkarmaya davet edenler neden YÖK'ü atlıyor. Milletin tercihinde YÖK'ün etkisi olmadı mı?