Cihannur
09-22-2014, 14:06
Ali Nur Kutlu - Büyük Türkiye düşmanlarının rehine hayali
Musul'da esir tutulan vatandaşlarımız kurtulduğunda aklıma ilk gelen şey onların esaret döneminde söylenenler ve yazılanlardı. Muhalefetin, Cemaatin, Gezicilerin ve sol kesimin neler söylediklerini bir hatırlayın.
IŞİD'in elinde 49 evladımız varken, onları ne kadar tahrik ettiklerine, hükümeti IŞİD'e saldırtmak için ne kadar uğraştıklarına hepimiz şahidiz.
Bu ahlâktan yoksun davranışların sonucunda hükümet, IŞİD'e karşı bir şey yapsaydı ve oradaki vatandaşlarımızın bir kaçını kaybetseydik ne olurdu? Tüm dünyanın gözü önünde kafası kesilen Amerikalı gazetecinin yarattığı etki Beyaz Saray'ın savaş kararı almasına neden oldu. Peki Allah korusun konsolosumuzu kamera karşısına çıkartsalardı, konuşturup sonra da kafasını kesselerdi ne olurdu? Orada esir olan kadınlarımızın, çocuklarımızın başına kötü şeyler gelseydi milletimiz neler hissederdi? Hükümetin, devletin düşeceği durumu bir düşünün. O düşündüğünüz korkunç şeyler olsun diye sürekli IŞİD'i, hükümeti, Cumhurbaşkanı'nı, MİT'i tahrik edenler var ya işte Büyük Türkiye düşmanları onlardır.
Bu nefret ve kin dolu kesim o rehineler kurtuldu diye eminim hayal kırıklığı yaşıyordur. O rehinelerin cenazesi geldiğinde ülkeyi nasıl karıştıracaklarını, nasıl kaos yaratacaklarını bile eminim plânlamışlardır. Hükümete, Cumhurbaşkanı'na, MİT'e nasıl saldıracaklarını, nasıl hakaret edeceklerini ve sonra iktidarı devirmek için neler yapacaklarını hevesle, haince düşünmüşlerdir eminim.
Büyük Türkiye düşmanları iktidara zarar verecek her türlü musibeti, belayı, nefreti beddualarıyla çağırırlar. Allah bu hain güruhun kötülüklerinden ülkemizi korusun.
Ben şunu merak ediyorum. Nasıl bir nefret, nasıl bir kin, nasıl bir düşmanlık bunları yaptırabilir? Bizim düşmanımız için bile istemediğimiz kötülükleri bu kesim; Erdoğan için, Davutoğlu için, Fidan için, iktidar çevreleri için isteyebiliyor. Bu nefret bir duygu ile açıklanamaz. Türkiye'nin ekonomisi, bankacılık sektörü, finans sektörü çöksün diye uğraşanların amacını sadece içlerindeki nefretle açıklayamayız.
Büyük Türkiye düşmanlığı yabancı bir duygudur, yabancılaşmış bir duygudur. Onlar artık Türkiye'nin, bu milletin çocukları değillerdir. Aksi takdirde milletin altında ezileceği,ekonomik bir kriz, siyasi bir kaos ve iç savaş istemezlerdi.
Bu insanların bir kısmı başka ülkenin kontrolüne, güdümüne ve hegemonyasına girdiklerinin farkında değil. Fakat şundan eminim, önemli yöneticileri bilinçli bir şekilde, isteyerek ve inanarak başka ülkelerle iş birliği yapıp Büyük Türkiye düşmanlığı yapıyor.
Bundan artık zerre kadar şüphem kalmadı.
Kaynak (http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/AliNurKutlu/buyuk-turkiye-dusmanlarinin-rehine-hayali/55979)
Yeni Şafak 21.09.2014
Musul'da esir tutulan vatandaşlarımız kurtulduğunda aklıma ilk gelen şey onların esaret döneminde söylenenler ve yazılanlardı. Muhalefetin, Cemaatin, Gezicilerin ve sol kesimin neler söylediklerini bir hatırlayın.
IŞİD'in elinde 49 evladımız varken, onları ne kadar tahrik ettiklerine, hükümeti IŞİD'e saldırtmak için ne kadar uğraştıklarına hepimiz şahidiz.
Bu ahlâktan yoksun davranışların sonucunda hükümet, IŞİD'e karşı bir şey yapsaydı ve oradaki vatandaşlarımızın bir kaçını kaybetseydik ne olurdu? Tüm dünyanın gözü önünde kafası kesilen Amerikalı gazetecinin yarattığı etki Beyaz Saray'ın savaş kararı almasına neden oldu. Peki Allah korusun konsolosumuzu kamera karşısına çıkartsalardı, konuşturup sonra da kafasını kesselerdi ne olurdu? Orada esir olan kadınlarımızın, çocuklarımızın başına kötü şeyler gelseydi milletimiz neler hissederdi? Hükümetin, devletin düşeceği durumu bir düşünün. O düşündüğünüz korkunç şeyler olsun diye sürekli IŞİD'i, hükümeti, Cumhurbaşkanı'nı, MİT'i tahrik edenler var ya işte Büyük Türkiye düşmanları onlardır.
Bu nefret ve kin dolu kesim o rehineler kurtuldu diye eminim hayal kırıklığı yaşıyordur. O rehinelerin cenazesi geldiğinde ülkeyi nasıl karıştıracaklarını, nasıl kaos yaratacaklarını bile eminim plânlamışlardır. Hükümete, Cumhurbaşkanı'na, MİT'e nasıl saldıracaklarını, nasıl hakaret edeceklerini ve sonra iktidarı devirmek için neler yapacaklarını hevesle, haince düşünmüşlerdir eminim.
Büyük Türkiye düşmanları iktidara zarar verecek her türlü musibeti, belayı, nefreti beddualarıyla çağırırlar. Allah bu hain güruhun kötülüklerinden ülkemizi korusun.
Ben şunu merak ediyorum. Nasıl bir nefret, nasıl bir kin, nasıl bir düşmanlık bunları yaptırabilir? Bizim düşmanımız için bile istemediğimiz kötülükleri bu kesim; Erdoğan için, Davutoğlu için, Fidan için, iktidar çevreleri için isteyebiliyor. Bu nefret bir duygu ile açıklanamaz. Türkiye'nin ekonomisi, bankacılık sektörü, finans sektörü çöksün diye uğraşanların amacını sadece içlerindeki nefretle açıklayamayız.
Büyük Türkiye düşmanlığı yabancı bir duygudur, yabancılaşmış bir duygudur. Onlar artık Türkiye'nin, bu milletin çocukları değillerdir. Aksi takdirde milletin altında ezileceği,ekonomik bir kriz, siyasi bir kaos ve iç savaş istemezlerdi.
Bu insanların bir kısmı başka ülkenin kontrolüne, güdümüne ve hegemonyasına girdiklerinin farkında değil. Fakat şundan eminim, önemli yöneticileri bilinçli bir şekilde, isteyerek ve inanarak başka ülkelerle iş birliği yapıp Büyük Türkiye düşmanlığı yapıyor.
Bundan artık zerre kadar şüphem kalmadı.
Kaynak (http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/AliNurKutlu/buyuk-turkiye-dusmanlarinin-rehine-hayali/55979)
Yeni Şafak 21.09.2014