AK_Türk
10-03-2008, 11:12
Başbuğ’un kendi el yazısıyla ‘Ajan’ olarak nitelediği bugünkü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katıldığı bir tv programında ‘Rahmetli babam CHP'liydi. CHP'nin Osmaniye İlçe örgütünde hizmeti olan biriydi. Parti yöneticileriyle ilişkisi olan bir insandı ama yönetici değildi. CHP'li bir ailenin mensubuyuz. Osmaniye'de ed o şekilde tanınırız.’ Dedi. Bahçeli, önceden kabul ettiği ‘MİT Ajanı’ mektubunu da, ‘. Rahmetli Türkeş'e karşı hiçbir incitici tavır ve davranış içinde olmadık. Rahmetli bu gibi konuyu sormazdı. Araştırır, o ise zaten gereğini yapar, değilse devam eder..’ gibi yuvarlak ifadelerle yalanlayama çalıştı.
Devlet Bahçeli Habertürk isimli Tv kanalına konuk olarak çıktığında, ülkücü dava ile ilgili ilgisiz bir çok soruya cevap verdi. Sinema, sevdiği yemek gibi abuk sabuk sorularla geçilen vakitten sonra kendisine nasıl ülkücü olduğu soruldu. İşte verdiği cevap:
“-Rahmetli babam CHP'liydi. CHP'nin Osmaniye İlçe örgütünde hizmeti olan biriydi. Parti yöneticileriyle ilişkisi olan bir insandı ama yönetici değildi. CHP'li bir ailenin mensubuyuz. Osmaniye'de ed o şekilde tanınırız. Öğrencilik hayatımızda 68'li yılmlarda ülkü ocakları şekillenirken, oralarda bulunduk. Ailenin içerisinde ilk ülkücü, sonra da herkesi ülkücü yapmaya çalışan ve bunda da başarılı olan biriyim...”
Oldukça ilginç olan bu cümlerlerden sonra, sitemizde de gündeme getirilen rahmetli Başbuğ’un mektubu soruldu. İşte o kısmın deşifre edilmiş hali:
“SORU: Alparslan Türkeş'e yazılan bir mektupta, "Devlet Bahçeli MİT mehsubudur, güvenmeyin, dikkatli olun" dendiği belirtiliyor... Ne diyorsunuz?
-ÖYle bir şey mümkün değil. Bunu bizim camiamızın içerisinde bu şekliyle değerlendiren, kullanan, Türkiye'nin her tarafına mektup yazan birileri yaydı. İstihbarat Teşkilatı burda, ben de başbakan yardımcısıyım. İsteyen sorar. Rahmetli Türkeş'e karşı hiçbir incitici tavır ve davranış içinde olmadık. Rahmetli bu gibi konuyu sormazdı. Araştırır, o ise zaten gereğini yapar, değilse devam eder..”
Devlet Bahçeli yuvarlyık ifadelerle meseleyi savuşturmak istiyordu ama, başta rahmetli Başbuğ’un oğlu Tuğrul Bey olmak üzere bir çok ülküdaş o mektuptaki el yazının Başbuğ’a ait olduğunu çok iyi biliyor. Hatta geçtiğimiz yıl bir gazetede yayınlanan şu haber bunun güzel ispatı:
“Muhalif ülkücülerin kurduğu söylenen, bir internet sitesinde yayınlanan ve Alparslan Türkeş’in 1983’te yazdığı ileri sürülen mektup, ülkücü camiada tartışma yarattı. ATP Genel Başkanı ve Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin MİT ajanı olduğunun iddia edildiği mektuptaki yazının babasına ait olduğunu söyledi.
Söz konusu sitede, "Mektubun orijinalinin, ülkücü hareketin önde gelen dava adamlarından birinde olduğu, sıkıntı olur diye mektupla ilgili şu anda konuşmadığı, önümüzdeki günlerde orijinal mektupla ilgili açıklama yapacağı" ileri sürüldü.
Tuğrul Türkeş de, mektubu siteye girerek okuduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Yazı babamın. Daha önce de mektubun varlığıyla ilgili söylentileri duymuştum. Dünyanın her yerinde devletin değişik kurumlarında görev yapan insanlar politikaya geçer. Bunun garip, yadırganacak bir tarafı yok. ABD Başkanı George W. Bush’un babası da eski CIA başkanıydı. Vladimir Putin, uzun yıllar KGB’de görev yaptı. Ehud Barak’ın İsrail gizli askeri operasyonlarında bulunduğu bilinir. İstihbarat kökenli insan siyasette görev yapamaz diye bir kaide yok. Bunun dünyada çok örneği var. Benjamin Netanyahu’nun ailesi de istihbarat kökenlidir."
Sakıncası yok
"Mektup yazıldıysa yazıldı, ne olabilir? Siyasi parti genel başkanının istihbaratçı olmasının ne sakıncası olabilir?" diyen Tuğrul Türkeş, "Başka parti genel başkanı hakkında yorum yapmam doğru olmaz. Bahçeli 20 yıldır tanıdığım bir insan. Kendisiyle spekülatif tartışmalara girmek istemiyorum" dedi.
Devlet Bahçeli Habertürk isimli Tv kanalına konuk olarak çıktığında, ülkücü dava ile ilgili ilgisiz bir çok soruya cevap verdi. Sinema, sevdiği yemek gibi abuk sabuk sorularla geçilen vakitten sonra kendisine nasıl ülkücü olduğu soruldu. İşte verdiği cevap:
“-Rahmetli babam CHP'liydi. CHP'nin Osmaniye İlçe örgütünde hizmeti olan biriydi. Parti yöneticileriyle ilişkisi olan bir insandı ama yönetici değildi. CHP'li bir ailenin mensubuyuz. Osmaniye'de ed o şekilde tanınırız. Öğrencilik hayatımızda 68'li yılmlarda ülkü ocakları şekillenirken, oralarda bulunduk. Ailenin içerisinde ilk ülkücü, sonra da herkesi ülkücü yapmaya çalışan ve bunda da başarılı olan biriyim...”
Oldukça ilginç olan bu cümlerlerden sonra, sitemizde de gündeme getirilen rahmetli Başbuğ’un mektubu soruldu. İşte o kısmın deşifre edilmiş hali:
“SORU: Alparslan Türkeş'e yazılan bir mektupta, "Devlet Bahçeli MİT mehsubudur, güvenmeyin, dikkatli olun" dendiği belirtiliyor... Ne diyorsunuz?
-ÖYle bir şey mümkün değil. Bunu bizim camiamızın içerisinde bu şekliyle değerlendiren, kullanan, Türkiye'nin her tarafına mektup yazan birileri yaydı. İstihbarat Teşkilatı burda, ben de başbakan yardımcısıyım. İsteyen sorar. Rahmetli Türkeş'e karşı hiçbir incitici tavır ve davranış içinde olmadık. Rahmetli bu gibi konuyu sormazdı. Araştırır, o ise zaten gereğini yapar, değilse devam eder..”
Devlet Bahçeli yuvarlyık ifadelerle meseleyi savuşturmak istiyordu ama, başta rahmetli Başbuğ’un oğlu Tuğrul Bey olmak üzere bir çok ülküdaş o mektuptaki el yazının Başbuğ’a ait olduğunu çok iyi biliyor. Hatta geçtiğimiz yıl bir gazetede yayınlanan şu haber bunun güzel ispatı:
“Muhalif ülkücülerin kurduğu söylenen, bir internet sitesinde yayınlanan ve Alparslan Türkeş’in 1983’te yazdığı ileri sürülen mektup, ülkücü camiada tartışma yarattı. ATP Genel Başkanı ve Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin MİT ajanı olduğunun iddia edildiği mektuptaki yazının babasına ait olduğunu söyledi.
Söz konusu sitede, "Mektubun orijinalinin, ülkücü hareketin önde gelen dava adamlarından birinde olduğu, sıkıntı olur diye mektupla ilgili şu anda konuşmadığı, önümüzdeki günlerde orijinal mektupla ilgili açıklama yapacağı" ileri sürüldü.
Tuğrul Türkeş de, mektubu siteye girerek okuduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Yazı babamın. Daha önce de mektubun varlığıyla ilgili söylentileri duymuştum. Dünyanın her yerinde devletin değişik kurumlarında görev yapan insanlar politikaya geçer. Bunun garip, yadırganacak bir tarafı yok. ABD Başkanı George W. Bush’un babası da eski CIA başkanıydı. Vladimir Putin, uzun yıllar KGB’de görev yaptı. Ehud Barak’ın İsrail gizli askeri operasyonlarında bulunduğu bilinir. İstihbarat kökenli insan siyasette görev yapamaz diye bir kaide yok. Bunun dünyada çok örneği var. Benjamin Netanyahu’nun ailesi de istihbarat kökenlidir."
Sakıncası yok
"Mektup yazıldıysa yazıldı, ne olabilir? Siyasi parti genel başkanının istihbaratçı olmasının ne sakıncası olabilir?" diyen Tuğrul Türkeş, "Başka parti genel başkanı hakkında yorum yapmam doğru olmaz. Bahçeli 20 yıldır tanıdığım bir insan. Kendisiyle spekülatif tartışmalara girmek istemiyorum" dedi.