Irak Türkmen Aydınlar Derneği Genel Sekreteri Ercan Ketene, milletvekili yemin töreni öncesinde DTP Mardin Milletvekili Ahmet Türk’le el sıkışan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye sert tepki gösterdi.

Ketene, Bahçeli'ye “Siz daha on gün öncesine kadar meydanlarda ip atıp Öcalan’ın asılmasını istiyordunuz. Şimdi Ahmet Türk’ün elini sıkarak barış mı sağladınız?” diye sordu.

Ketene, yaptığı açıklamada, “Bizler Türkmen camiası olarak bu durumdan derin üzüntü duyduk” dedi. Bahçeli'ye “Eğer merhum Türkeş yaşasaydı böyle bir davranışı yapar mıydı?” diye soran Ketene’nin açıklaması şöyle:

“Sayın Bahçeli’ye şunu soruyoruz: Ahmet Türk’ün elini sıkarken, DTP ile ve eli kanlı PKK ile barıştınız mı? Bu tokalaşma, el sıkışma sizce ne anlama geliyor? Elini sıktığınız kişi geçmişte PKK’nın eylemlerini kınadı mı? Bundan sonra kınayacak mı?


Eğer merhum Türkeş yasaydı böyle bir davranışı yapar mıydı. Bizler Türkmen camiası olarak bu durumdan derin üzüntü duyduk. Siz daha on gün öncesine kadar meydanlarda ip atıp Öcalan’ın asılmasını istiyordunuz, şimdi Ahmet Türk’ün elini sıkarak barış mı sağladınız?”

www.cafesiyaset.com

Ketene, Bahçeli'ye “Siz daha on gün öncesine kadar meydanlarda ip atıp Öcalan’ın asılmasını istiyordunuz. Şimdi Ahmet Türk’ün elini sıkarak barış mı sağladınız?” diye sordu.

Bknz: "elma ile armutu toplamak"

PKK ya "Terör örgütüdür" demiyen (yada diyemeyen) Ahmet Türk mü armut?
İmralıdaki terör örgütü başı mı elma?
.
Yoksa her ikiside aynı kapıyamı çıkar?

Kişiler degil konular/durumlar elma ile armut.

Secim meydanindan ip atmak bir iletişim stratejisi (ki bu taban icindir+asla tasvip etmiyorum idam cezasinin kaldirilmis olmasini benimsemis ve ozumsemis biri olarak), Ahmet Turk'le tokalasmak, sana el uzatan birini geri cevirmeme nezaketi geregidir (ve hatta siyasi adab geregi-ki seviyesi dusuk secim atismalarindan sonra akli-selim insanlarin ozlemle bekledigi bir tablodur bu).

Turkmen kesiminin acisini ise anliyorum. Bugun Irak'ta Kerkuk hem Turkmenler icin hem Turkiye icin kanayan bir yaradir. Ozellikle Kerkuk'un Turkmen nufusunun sehre kürtlerin yerlestirilmesiyle azinliga dusurulmeye calisilmasi da bu yarayi daha da derinlestirmektedir. Ve Irak konusunda acilen uzerine dusulmesi gereken bir konudur. Turkmen kardeslerimiz icin Turkiye'nin isabetli cozumlere yonelik bir dis politika uretmesinin zamani gelmistir.

İlave not: Ahmet Turk ve ekibinin PKK'yi teror orgutu olarak tanimasini ve bunu ilan etmesini dort gozle beklemekteyim. Ancak bunu hemen-derhal yapabilecekleri sanmiyorum. Uzerlerinde buyuk bir baski var -hem tabandan hem de disaridan- ve bunu iclerinde tartisiyorlardir. Zamanla gelinecek tablo ise şu: Bölünme. Boylece kürt siyaseti parcalanmaya gidecek ve etkinligi azalacaktir. Dolayisiyla hicbir zaman bir kitle partisi olmayi basaramayacak ve secim baraji oldugu surece de asla secimlere parti olarak giremeyeceklerdir. Dolayisiyla her defasinda bagimsiz olarak secime giren bu parti icerisinde bolunme yasadigi an bir sonraki secimde 3-5 kisilik gruplar haline gelecektir ve sonucta parti kurma cogunluguna bile ulasamayacaktir. Bu riski goze alabileceklerini sanmiyorum, bu yuzden de PKK'yi tanimama isi simdilik askiya alinmistir onlarin cephesinde (en azindan disariya karsi). Ama medya ve siyasilerin yogun baskisi sonucunda bu durumun bir zaman geldiginde patlak verecegi asikar. Ama bu bariz olur ama gizli olur. Ben DTP'lilerin %100'ünün de PKK'yi temsil ettigini ya da PKK taraftari/sempatizani oldugunu sanmiyorum. Muhakkak Kürt siyaseti de zamanla kendi muhalefetini yaratacak ve bu muhalefet muhtemelen PKK ve Abdullah Ocalan meselesinden kaynaklanacaktir.

Ahmet Turk'le tokalasmak, sana el uzatan birini geri cevirmeme nezaketi geregidir (ve hatta siyasi adab geregi-ki seviyesi dusuk secim atismalarindan sonra akli-selim insanlarin ozlemle bekledigi bir tablodur bu).
Hanımefendi;
Öncelikle Takıldığımız nokta burası zaten... Meydanlarda halkı kandır meclise gelince tersini yap olacağı bu zaten.Olması gereken bu daha doğrusu...Ama meydanlarda insanları kandırmanın gereği varmı."Ordu hazır olsun Irak!a gidiyoruz" bu söz eğer Bahçeli iktidar olsaydı gerçekleşecek miydi? Kuzey Irak konusunda da aynı samimiyetsizlik hakim bence.Seçimden önce onlarca yazıldı, gazeteler bu konularla doldu ama şimdi ses seda yok... Böyle bi siyaset olabilir mi? Hangi akla hizmet? Ha böyle bir siyasetle hiçbir siyasi partinin artık varacağı biyer yok.Çünkü halk artık itibar etmiyor bence.Saygılar...

Ben secimlerde yapilanlarin/soylenenlerin tamamen bir şov oldugunu dusunuyorum (daha once de yazdim iletişim stratejisi vs. diye) ve dolayisiyla secim vaatlerinin cogu (ki bu vaat bollugu icerisinde AKP'nin seçim soylemlerini konu disarisinda birakirsak) benim icin zerre kadar deger tasimiyor. Ben eyleme bakiyorum. İp atilmasini nasil tasvip etmiyorsam, mecliste yanina gelmis birinin tebrigini/selamini/elini -her ne ise artik- geri cevirmek gibi bir durumu da tasvip etmiyorum. Eger Ahmet Turk Tayyip Erdogan'in yanina da gitseydi, Erdogan da eminim ki Ahmet Turk'un elini sikardi. Ne var bunda? Bu bir karsilikli olgunluk gostergesidir. Ben PKK vb. konulari tartismiyorum, ben yapilan davranisin bu kadar dallanip budaklanmasini anlamsiz buluyorum. Her zaman hosgoru, edeb, görgü kurallari, uzlaşı, diyalog, konusma-dinleme, çözüm çagrıları yapan bizler degil miyiz?

Herşeyin zamanı var, daha milletvekilleri aktif çalışmalarına bile başlamadılar. Bir nefes alın, bir siyasi gelişmeleri izleyin. Hep birlikte zaten degerlendirecegiz gelişmeleri. Eleştirecegiz, yorumlayacagiz, karsi cikacagiz, bazen de takdir edecegiz. Bunu "kim kime gol atacak?" yarisina donusturmeden, kavga ortamina cekmeden rasyonel bir sekilde yapmamızda fayda var.

Son söz: Taraf olmak karsi tarafın hiçbirşeyini begenmemeyi mi gerektirir? Bazen alkislayacak olgunlugu da gostermekte fayda var.

Ekleme: Kuzey Irak konusu ve samimiyetsizlikle ilgili yazdiklarinda haklilik payin var. Bundaki sonraki sureci takip etmek gerekir.

Ben secimlerde yapilanlarin/soylenenlerin tamamen bir şov oldugunu dusunuyorum (daha once de yazdim iletişim stratejisi vs. diye) ve dolayisiyla secim vaatlerinin cogu (ki bu vaat bollugu icerisinde AKP'nin seçim soylemlerini konu disarisinda birakirsak) benim icin zerre kadar deger tasimiyor. Ben eyleme bakiyorum. İp atilmasini nasil tasvip etmiyorsam, mecliste yanina gelmis birinin tebrigini/selamini/elini -her ne ise artik- geri cevirmek gibi bir durumu da tasvip etmiyorum. Eger Ahmet Turk Tayyip Erdogan'in yanina da gitseydi, Erdogan da eminim ki Ahmet Turk'un elini sikardi. Ne var bunda? Bu bir karsilikli olgunluk gostergesidir. Ben PKK vb. konulari tartismiyorum, ben yapilan davranisin bu kadar dallanip budaklanmasini anlamsiz buluyorum. Her zaman hosgoru, edeb, görgü kurallari, uzlaşı, diyalog, konusma-dinleme, çözüm çagrıları yapan bizler degil miyiz?

Herşeyin zamanı var, daha milletvekilleri aktif çalışmalarına bile başlamadılar. Bir nefes alın, bir siyasi gelişmeleri izleyin. Hep birlikte zaten degerlendirecegiz gelişmeleri. Eleştirecegiz, yorumlayacagiz, karsi cikacagiz, bazen de takdir edecegiz. Bunu "kim kime gol atacak?" yarisina donusturmeden, kavga ortamina cekmeden rasyonel bir sekilde yapmamızda fayda var.

Son söz: Taraf olmak karsi tarafın hiçbirşeyini begenmemeyi mi gerektirir? Bazen alkislayacak olgunlugu da gostermekte fayda var.

Ekleme: Kuzey Irak konusu ve samimiyetsizlikle ilgili yazdiklarinda haklilik payin var. Bundaki sonraki sureci takip etmek gerekir.

Öncelikle teşekkür ederim yorumunuz için.

Erdoğan'a gelselerdi tabi ki oda tokalarşırdı.Ama Erdoğan bu konuda zaten hep samimi idi.Eğer bulgaristandaki hak ve özgürlükler partisi gibi olurlarsa kapımız herzaman açık dedi.Ama Bahçeli onlara baştan ipotek koymuştu.Seçimde AKP den oy kotarabilirmiyim diye ortaya attığı argümanlardan birisi de AKP-DTP koalisyonuydu.

Erdoğana DTP ile koalisyon kurabiliriz dediğinde,bölücülerle işbirliği yapıyor ,AKP yi bölücüler destekliyor,(Onun deyimine göre %47 bölücü var artık nasıl bölünmüyorsa hala hayret) gibi ucuz siyaset argümanları kullandıktan sonra benim tarafım artık bellidir..


Ama ben zaten bunun olacağını seçim öncesinden biliyordum.O nedenle artık rahat rahat eleştirmem gerekiyor.Meydanlarda amiyane tabirle "asmak kesmek kelle uçurmak" tarzından siyaset,ama meclise gelince tam tersi tutumlar..

samimiyetsizlik, güven duygusunun oluşmaması için en verimli alandır.

dtp lileri tebrik etmek laızm.helal.!

Bu tokalaşma mevzuunda devlet bahçeli çok pasifti bir kere.Ahmet Türk karar verdi,o geçerken elini uzattı,bahçeli de hepimizin bildiği gibi "kronik" pasif bi adam.(bkz. anasol-mhp hükümeti). e Ahmet Türk de elini uzatınca bahçeli seçimde söylediklerini,parti tabanının beklentilerini,kendi verdiği sözleri veya dtp le ilgili sarf ettiği sözleri düşünecek değil ya(!),"Allah'ın selamıdır(!)" deyip sıktı elini Türk'ün.

Kısacası bu hoş bir tablodur ama bu tablo Ahmet Türk sayesinde ve tarafından sergilenmiştir.Bahçeli bence pasiftir.