fatih kısaparmak balon baskılı balon 'Bahçeli ve Yılmaz da Öcalan'la görüştü' - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 'Bahçeli ve Yılmaz da Öcalan'la görüştü'


Ertuğrul ÖZGÜL
08-24-2010, 18:03
http://www.dunyabulteni.net/images/news/89933.jpg

DSP-MHP-ANAP Hükümetinin bakanı Mehmet Keçeciler o dönem Öcalan ile Mesut Yılmaz ve Bahçeli'nin de görüştüğünü iddia etti.

MHP ve CHP’nin ortaya attığı ‘Öcalan ile görüşüldü’ iddialarına eski ANAP’lı bakanlardan Keçeciler cevap verdi: Öteden beri Öcalan ile görüşülüyor. Bu bir devlet kararıdır.

2000 yılı öncesi siyasetin önemli isimlerinden Mehmet Keçeciler, Abdullah Öcalan ile görüşme tartışmalarına yeni bir boyut getirdi. Keçeciler, 17 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilen Abdullah Öcalan ile “devletin bir kaç organının görüştüğünü” belirterek bunun devlet politikası olduğunu söyledi.

Star Gazetesi'nde yer alan habere göre DSP-MHP-ANAP hükümetinde Devlet Bakanı olarak görev yapan Keçeciler, Başbakan Yardımcıları Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli’nin “Öcalan’dan yararlanılması koşuluyla idamın kaldırılması kararnamesini imzaladığını, cezanın kaldırıldığı günden itibaren Öcalan’dan yararlanıldığını” söyledi. Keçeciler, “Öcalan ile devletin bir değil, birkaç organı görüşmüştür. Bu devletin kararıdır. Öteden beri Öcalan’la görüşülüyor” dedi.

IRA VE ETA İLE DE GÖRÜŞÜLDÜ

“Devlet dönem dönem Öcalan’la görüştü. Bu olağandışı mı” sorusuna, “Görüşme yapılması olağandır. Sadece biz değil. İngiltere IRA’yla, İspanya ETA’yla görüştü. Bu, teröristle masaya oturma, müzakere yapma anlamında değildir” diye konuştu.

“Zaman zaman bazı devlet görevlilerinin Öcalan’la görüştüğüne dair bilgiler ortaya çıkıyor. Bu devlet yetkililerinin bilgisiyle mi oluyor” sorusuna Keçeciler, şöyle yanıt verdi:

“Devletin ajanları vardır. Bunlar görüşmeleri yaparlar. Devletin bir organı değil, birkaç organı görüşür. Bu devletin kararıdır. Devleti yönetenlerin bilgisi dahilinde bu görüşmeler yapılır. Seçim dönemi olduğu için bu görüşmeler seçim malzemesi olarak kullanılıyor. Yapılan eleştirilerin çok fazla ehemmiyeti yoktur.”

İmralı ile görüşme Ergenekon dosyasında

• Öcalan’ın Ahmet Zeki Okçuoğlu’na anlattıklarıyla örtüşen bilgileri Ergenekon sanığı Atilla Uğur da anlatıyor. MHP lideri Devlet bahçeli’nin Başbakan yardımcısı olduğu dönemde Öcalan’ı sorgulayanlardan biri olduğu belirtilen Uğur’un anlatımları ise şöyle:

“Biz ilk başlarda Öcalan’ı toprak zeminli tek yataklı derme çatma bir odada tutuyorduk. Doğru düzgün bir koğuş inşaatı tamamlanmamıştı.Öcalan o dönem her gün ona bir şey yapacağımız korkusu ile yaşıyordu. Hiç bir şey yapmasak da, bu korkuyu duyması önemliydi. Fakat bir gün Öcalan’ı ziyarete bir general geldi. Bu general sanki çok önemli bir kişiyi ziyaret ediyormuşcasına heyecanlıydı. Görüşme için bir odaya geçtik. General masaya oturunca söze ‘Sayın Öcalan’ diye başladı. İşte o an Öcalan bir bana, bir generale baktı. O güne kadar psikolojik olarak baskı altında tuttuğumuz Öcalan o an bir şeylerin değiştiğini anladı. Gözlerine farklı bir güven geldi ve bizim o güne kadar yaşattığımız psikolojik ortam o görüşme sonrasında dağıldı.”

Öcalan sevinçten yerinde duramıyordu

• Abdullah Öcalan’ın eski avukatlarından olan ancak şu anda PKK’yla ters düşen Ahmet Zeki Okçuoğlu, “Genelkurmay ile görüşülüyordu. Kendisini gördüğümde çok sevinçliydi. ‘Çok kısa zamanda büyük gelişmeler olabilir’ diyordu. Sevinçten yerinde oturamıyordu. Eminim ki ona büyük sözler verilmişti” diye konuştu. Okcuoğlu, Abdullah Öcalan’la yargılandığı dönemdeki görüşmelerinde konuşmalarındaki ilginç diyalogları da aktardı: “‘Kimse benden devlete karşı savunma yapmamı beklemesin. Başbakanlık Kriz Merkezi’nin önüme koyduğu çerçeveler var. O çerçevelere bağlı kalarak savunmamı yapacağım’ dedi. En son görüşmemiz buydu.”

ASILMAMAK İÇİN PAZARLIK YAPTI

Okçuoğlu, görüşmelerinde Öcalan’ın ‘derin devletin’ büyüklüğünden, yüceliğinden söz ettiğini belirterek, şunları aktardı: “Ya sen bu kadar derin devleti övüyorsun, seni asmayacaklarına dair bir garanti verdiler mi sana’ dedim. Dedi ki ‘Bana biri geldi, benimle görüştü. Ben de ona ‘Siz beni idam edecek misiniz’ dedim. O da bana ‘Tamamen senin çabalarına bağlı. Sen eğer iyi bir imtihan verirsen asılmazsın’ gibisinden şeyler söyledi’ dedi.”













Dünya Blülteni / Haber Merkezi

Beylerbeyi
08-25-2010, 07:07
DSP-MHP-ANAP Hükümetinin bakanı Mehmet Keçeciler o dönem Öcalan ile Mesut Yılmaz ve Bahçeli'nin de görüştüğünü iddia etti.

MHP ve CHP'nin ortaya attığı 'Öcalan ile görüşüldü' iddialarına eski ANAP'lı bakanlardan Keçeciler cevap verdi: Öteden beri Öcalan ile görüşülüyor. Bu bir devlet kararıdır.


http://photos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash2/hs141.ash2/40411_429032989431_130999419431_4788373_5933239_a. jpg (http://www.facebook.com/photo.php?pid=4788373&fbid=429032989431&op=1&view=all&subj=145133485520294&aid=-1&auser=0&oid=145133485520294&id=130999419431)


2000 yılı öncesi siyasetin önemli isimlerinden Mehmet Keçeciler, Abdullah Öcalan ile görüşme tartışmalarına yeni bir boyut getirdi. Keçeciler, 17 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirilen Abdullah Öcalan ile "devletin bir kaç organının görüştüğünü" belirterek bunun devlet politikası olduğunu söyledi.


Star Gazetesi'nde yer alan habere göre DSP-MHP-ANAP hükümetinde Devlet Bakanı olarak görev yapan Keçeciler, Başbakan Yardımcıları Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli'nin "Öcalan'dan yararlanılması koşuluyla idamın kaldırılması kararnamesini imzaladığını, cezanın kaldırıldığı günden itibaren Öcalan'dan yararlanıldığını" söyledi. Keçeciler, "Öcalan ile devletin bir değil, birkaç organı görüşmüştür. Bu devletin kararıdır. Öteden beri Öcalan'la görüşülüyor" dedi.

IRA VEETA İLE DE GÖRÜŞÜLDÜ

"Devlet dönem dönem Öcalan'la görüştü. Bu olağandışı mı" sorusuna, "Görüşme yapılması olağandır. Sadece biz değil. İngiltere IRA'yla, İspanya ETA'yla görüştü. Bu, teröristle masaya oturma, müzakere yapma anlamında değildir" diye konuştu.

Devletin ajanları vardır

"Zaman zaman bazı devlet görevlilerinin Öcalan'la görüştüğüne dair bilgiler ortaya çıkıyor. Bu devlet yetkililerinin bilgisiyle mi oluyor" sorusuna Keçeciler, şöyle yanıt verdi: "Devletin ajanları vardır. Bunlar görüşmeleri yaparlar. Devletin bir organı değil, birkaç organı görüşür. Bu devletin kararıdır. Devleti yönetenlerin bilgisi dahilinde bu görüşmeler yapılır. Seçim dönemi olduğu için bu görüşmeler seçim malzemesi olarak kullanılıyor. Yapılan eleştirilerin çok fazla ehemmiyeti yoktur."

İmralı ile görüşme Ergenekon dosyasında

• Öcalan'ın Ahmet Zeki Okçuoğlu'na anlattıklarıyla örtüşen bilgileri Ergenekon sanığı Atilla Uğur da anlatıyor. MHP lideri Devlet bahçeli'nin Başbakan yardımcısı olduğu dönemde Öcalan'ı sorgulayanlardan biri olduğu belirtilen Uğur'un anlatımları ise şöyle:

"Biz ilk başlarda Öcalan'ı toprak zeminli tek yataklı derme çatma bir odada tutuyorduk. Doğru düzgün bir koğuş inşaatı tamamlanmamıştı.Öcalan o dönem her gün ona bir şey yapacağımız korkusu ile yaşıyordu. Hiç bir şey yapmasak da, bu korkuyu duyması önemliydi. Fakat bir gün Öcalan'ı ziyarete bir general geldi. Bu general sanki çok önemli bir kişiyi ziyaret ediyormuşcasına heyecanlıydı. Görüşme için bir odaya geçtik. General masaya oturunca söze 'Sayın Öcalan' diye başladı. İşte o an Öcalan bir bana, bir generale baktı. O güne kadar psikolojik olarak baskı altında tuttuğumuz Öcalan o an bir şeylerin değiştiğini anladı. Gözlerine farklı bir güven geldi ve bizim o güne kadar yaşattığımız psikolojik ortam o görüşme sonrasında dağıldı."

Öcalan sevinçten yerinde duramıyordu

• Abdullah Öcalan'ın eski avukatlarından olan ancak şu anda PKK'yla ters düşen Ahmet Zeki Okçuoğlu, "Genelkurmay ile görüşülüyordu. Kendisini gördüğümde çok sevinçliydi. 'Çok kısa zamanda büyük gelişmeler olabilir' diyordu. Sevinçten yerinde oturamıyordu. Eminimki ona büyük sözler verilmişti" diye konuştu. Okcuoğlu, Abdullah Öcalan'la yargılandığı dönemdeki görüşmelerinde konuşmalarındaki ilginç diyalogları da aktardı: "'Kimse benden devlete karşı savunma yapmamı beklemesin. Başbakanlık Kriz Merkezi'nin önüme koyduğu çerçeveler var. O çerçevelere bağlı kalarak savunmamı yapacağım' dedi. En son görüşmemiz buydu."

ASILMAMAK İÇİN PAZARLIK YAPTI

Okçuoğlu, görüşmelerinde Öcalan'ın 'derin devletin' büyüklüğünden, yüceliğinden söz ettiğini belirterek, şunları aktardı: "Ya sen bu kadar derin devleti övüyorsun, seni asmayacaklarına dair bir garanti verdiler mi sana' dedim. Dedi ki 'Bana biri geldi, benimle görüştü. Ben de ona 'Siz beni idam edecek misiniz' dedim. O da bana 'Tamamen senin çabalarına bağlı. Sen eğer iyi bir imtihan verirsen asılmazsın' gibisinden şeyler söyledi' dedi."

Beylerbeyi
08-25-2010, 17:49
bahçeliyi devletine, milletine düşkün iyi bir siyasetçi olarak gören milliyetçi kesimin iyice düşünmesi gerekir. bahçelinin gerçek bir milliyetçi olmadığı iyice gün yüzüne çıktı..

Beylerbeyi
08-27-2010, 16:04
bahçeli dün de mitinglerde utanmadan erdoğanın gidip apoyla görüştüğünü akp-pkk işbirliği içerisinde çalıştığını söyledi. milletin yüzüne baka baka yalan söylüyor, apoyu affedenlerden biri kendisi değilmiş gibi utanmadan sıkılmadan dalaverelere devam ediyor, bizim millet de bu adamı pkk düşmanı belleyip, milliyetçi belleyip oy veriyor ya, akıllarına şaşıyorum.

ayrıca MHP mitinglerinde dikkatimi çeken nokta, bayanlar içerisinde çok yüksek oranda başörtülülerin oluşuydu. kadınların nerdeyse %80 i başörtülü. bahçelinin kamuda başörtüsü serbestisine karşı çıkacaklarını, bunun laiklik karşıtı olduğunu belirtmesine rağmen nasıl olur da mhpli kadınların çoğu başörtülü oluyor anlamıyorum.

Beylerbeyi
08-27-2010, 17:24
yavşak bunlar

onca şey okuyup sadece böyle bir yorum yapabiliyorsan sorunlusun demektir..

mesajlarında sürekli terbiye sınırını aşan ithamlarda bulunuyorsun, bu gidişle sen burda çok durmazsın..

Ahmet Yasin
08-27-2010, 18:07
bahçeli dün de mitinglerde utanmadan erdoğanın gidip apoyla görüştüğünü akp-pkk işbirliği içerisinde çalıştığını söyledi. milletin yüzüne baka baka yalan söylüyor, apoyu affedenlerden biri kendisi değilmiş gibi utanmadan sıkılmadan dalaverelere devam ediyor, bizim millet de bu adamı pkk düşmanı belleyip, milliyetçi belleyip oy veriyor ya, akıllarına şaşıyorum.

ayrıca MHP mitinglerinde dikkatimi çeken nokta, bayanlar içerisinde çok yüksek oranda başörtülülerin oluşuydu. kadınların nerdeyse %80 i başörtülü. bahçelinin kamuda başörtüsü serbestisine karşı çıkacaklarını, bunun laiklik karşıtı olduğunu belirtmesine rağmen nasıl olur da mhpli kadınların çoğu başörtülü oluyor anlamıyorum.

Üstadım mitinglerde sadece slogan siyasetçiliği yapmalarından başka ne bekliyorsunki .
Varlığını teröre borçlu bir zihniyet değilmi kendileri yapınca bişey yok yaprıklarının yarısı kadar değeri olmayan olaylarda bile fırtına koparacak kişiler.

ülke tv de arşivci adlı program geçmişi bize çok güzel anlatıyor izlemenizi tavsiye ederim

EZEL
08-27-2010, 18:22
Başbakanın kendi partisini ve hükümeti kastederek PKK ile işbirliği yaptığı iddia edenlere ispat edemezseniz şerefsizsiniz sözüne Devletin terörle mücadele eden birimlerin yaptığı görüşmeleri gösterip hani görüşülmüyor, işbirliği yapılmıyordu gibi salakca cevaplar veren muhalif kanat okumalı bu haberi.

yusuf11
08-27-2010, 18:26
onca şey okuyup sadece böyle bir yorum yapabiliyorsan sorunlusun demektir..

mesajlarında sürekli terbiye sınırını aşan ithamlarda bulunuyorsun, bu gidişle sen burda çok durmazsın..

Ben ak partiliyim bir şey olmaz , hem yorumumda mhp lilere rahatsızlık verecek nokta vardı, sen niye rahatsız oldun

Beylerbeyi
08-27-2010, 18:31
Ben ak partiliyim bir şey olmaz , hem yorumumda mhp lilere rahatsızlık verecek nokta vardı, sen niye rahatsız oldun

he ya mhp liyim ben ondan rahatsız oldum..

la havle, ben senin mesajlarının tümü için söyledim. bi yerde yok sazanlar demişsin 1453 yerde fazıl sayın yolundan gidip yavşak kelimesini kullanmış. daha mantıklı, oturaklı ve aklı selim yorumlar bekliyorum senden..

ak sevda
08-28-2010, 00:06
iki değil 20 yüzlü bunlar

Mavera
08-28-2010, 00:10
arkadaslar birseyi merak ediyorum acaba devlet daha dogrusu istihbarat teröristbasiyla görüsemez mi?
kaldiki bana göre her dönem öcalanla gerek askeri, gerek istihbarat alaninda görüsmeler olmustur en azindan aracilida olsa görüsme oldugu kanaatindeyim..

mehmetakif24
08-28-2010, 00:17
arkadaslar birseyi merak ediyorum acaba devlet daha dogrusu istihbarat teröristbasiyla görüsemez mi?
kaldiki bana göre her dönem öcalanla gerek askeri, gerek istihbarat alaninda görüsmeler olmustur en azindan aracilida olsa görüsme oldugu kanaatindeyim..

kan duracaksa tabiki görüşme olmalı

Mavera
08-28-2010, 00:21
kan duracaksa tabiki görüşme olmalı

iste tamda altini cizdigim nokta budur.. neden bu görüsme sanki terörü mesrulastirmak, devletle terörün antlasmasi gibi gösteriliyor ki..
davutoglu gerekirse seytanla bile görüsürüz derken ülke menfaatlerini öne cikarmistir ki dünyadaki kanli savaslara bakarsak bir cok ülke bazen cani diye adlandirilan diktatörlerle bile isbirligi yapmistir..
malesef ülkemizde populist politikalar is yaptigi icin böyle bir görüsmenin söylentisi bile yeterli oluyor..
eger ki öcalanla bir görüsme olmussa bu yeni bir olay degildir tutuklanip, bize teslim edildiginden beri bence periyodik olarak istihbarat gücleri görüsme yapiyordur ancak ak parti asla ve asla kendi adina bir terörisbasini muhatab almaz ki devlet tahammüleride böyle olmasini gerektirir..

mehmetakif24
08-28-2010, 00:30
iste tamda altini cizdigim nokta budur.. neden bu görüsme sanki terörü mesrulastirmak, devletle terörün antlasmasi gibi gösteriliyor ki..
davutoglu gerekirse seytanla bile görüsürüz derken ülke menfaatlerini öne cikarmistir ki dünyadaki kanli savaslara bakarsak bir cok ülke bazen cani diye adlandirilan diktatörlerle bile isbirligi yapmistir..
malesef ülkemizde populist politikalar is yaptigi icin böyle bir görüsmenin söylentisi bile yeterli oluyor..
eger ki öcalanla bir görüsme olmussa bu yeni bir olay degildir tutuklanip, bize teslim edildiginden beri bence periyodik olarak istihbarat gücleri görüsme yapiyordur ancak ak parti asla ve asla kendi adina bir terörisbasini muhatab almaz ki devlet tahammüleride böyle olmasini gerektirir..

aynı zamanda kandan beslenen partiler terör azınca hükümeti suçlar hükümet 1 yıllık kuzey ırağa girme teskeresi alır ve görevi tskya devreder. terör yine durmaz suçlu yine hükümet olur.
hükümet masaya oturup diplomatik yollarla çözüm bulma gayretinde olur suçlu yine hükümet olur.

Akparti hükümeti muhaliflerin istediği bütün çözüm yollarını denemiştir şimdi asıl olması gereken çözüm yolu deneniyor. Allah yardım etsin.

Mavera
08-28-2010, 00:35
aynı zamanda kandan beslenen partiler terör azınca hükümeti suçlar hükümet 1 yıllık kuzey ırağa girme teskeresi alır ve görevi tskya devreder. terör yine durmaz suçlu yine hükümet olur.
hükümet masaya oturup diplomatik yollarla çözüm bulma gayretinde olur suçlu yine hükümet olur.

Akparti hükümeti muhaliflerin istediği bütün çözüm yollarını denemiştir şimdi asıl olması gereken çözüm yolu deneniyor. Allah yardım etsin.

ben sana birsey diyeyim kardes.. bana göre 1 mart teskeresi bir milattir eger o teskere gecseydi türkiye o bölgede söz söyleme hakkina sahip olacakdi ancak o zaman öyle bir ortam olusturulduki iste mehmetcik irak batakligina batacak, Müslüman kanina bulanacak gibi ama zaman gösterdi ki o teskerenin gecmemesiyle cok sey kaybetmisiz cok..

Ertuğrul ÖZGÜL
08-28-2010, 00:49
Arkadaşlar lütfen konu forumda mevcutmu kontrol edelim.... konu var ve kaynağınız ve içeriği farklıysada o konu altına devam edelim..

mehmetakif24
08-28-2010, 00:49
ben sana birsey diyeyim kardes.. bana göre 1 mart teskeresi bir milattir eger o teskere gecseydi türkiye o bölgede söz söyleme hakkina sahip olacakdi ancak o zaman öyle bir ortam olusturulduki iste mehmetcik irak batakligina batacak, Müslüman kanina bulanacak gibi ama zaman gösterdi ki o teskerenin gecmemesiyle cok sey kaybetmisiz cok..

1 mart teskeresinin verilmesi gereklimiydi.

kesinlikle gerekli değildi ve Abdullah gül bu coğrafyada isminden söz ettiren gerek islam kalkınma bankasında çalışırken gerek başbakanken gerek dışişleri bakanı iken özellikle bu coğrafyaya sahip çıkan en büyük liderdir. Abdullah gül bu teskerenin geçmesinden sonra bize verilen vaatlere inanması güç olacağından yakın tarihimizi göz önünde bulundurarak gereken kararı meclise aldırmıştır.

Amerika bu teskereyi isterken ingilterede aynı teskereden yararlanmak istemişti ancak Abdullah gül şu cevabı vermişti. Biz sizlerle lozan anlaşması imzaladıktan sonra kerkük ve musul bizimdi siz anlaşmanın gereğini yerine getirmeyip şuanki sınırlarımıza iten sizlerdiniz. boşuna gelmeyin masaya oturmam diyerek ingiltereyi reddetmiştir.

Şuan o teskereyle k.ırakta bulunsaydık. bugünkü "kürt meselesi" çözülmeye bu kadar yakın olmazdı.

Mavera
08-28-2010, 00:52
bence tam tersi eger kuzey iraga girseydik orada kurulan yeni bir devlette söz hakkimiz olabilirdi ancak simdilerde sadece seyirci konumundayiz!..
bu arada ben böyle cözüme cok yakin oldugumuzu düsünmüyorum hersey bir pamuk ipligine bagli!..

mehmetakif24
08-28-2010, 00:57
bence tam tersi eger kuzey iraga girseydik orada kurulan yeni bir devlette söz hakkimiz olabilirdi ancak simdilerde sadece seyirci konumundayiz!..
bu arada ben böyle cözüme cok yakin oldugumuzu düsünmüyorum hersey bir pamuk ipligine bagli!..

Irakın kuzeyi her zaman türkiye cumhuriyetinin elinde büyümüştür. oradaki kürtlere saddam bomba atınca kapıları yine biz açmışızdır.

yine ırakın kuzeyindeki kürtler amerika o bölgeden çekildiğinde türkiyenin kucağında olacağından eminler. Başka cıkış yolları yok farkındalar. sadece maşa olarak kullanılmalarını engelleyemedik.

BeDeVİ
08-28-2010, 00:58
1 Mart tezkeresi ilk anda Türkiye aleyhine olmuştur. Ancak Akparti nin başarılı ortadoğu politikası ile bu lehimize çevrilmiştir. Şu anda Ortadoğu da savaşa izin vermeyen bir ülke konumundayız. Ortadoğu ülkeleri bize bu konuda güveniyorlar.
Geçse idi belki Kuzey Irak ta etkinliğimiz artacaktı. Terör olayları bu kadar artmayacaktı.. Belki Kuzey Irak ta bölgesel bir yönetim olmayacaktı. Ama şunu unutmamak lazım ABD eninde sonunda bölgeyi terk etti ve biz yine arap komşularımızla başbaşayız.

Hüdaverdi
08-28-2010, 01:09
O değil de,insanımız şunu bir türlü göremiyor,bu it yakalandığında zafer elde edilmiş gibi açıklama yapmadımı dönemin hükümeti ? Yaptı. Sonrasında pkk zafer elde etmiş gibi bir durum çıktı ortaya,bahçeli ecevit birbirini kedi köpek gibi yedi ardından ecevitin açıklama yaparken bahçeli arkasında kısırık şekilde duruyordu.Açıklama da öyle bir görüntü vardı ki,sanki yakalanıp hapsedilen apo değil,hükümetti.

apo asılmadı diye millet üstüne benzin döküp kendisini yakmadı mı ? İsyan etmedi mi bu aciz duruma ?
Hala çıkıp siyaset yapıyorlar,tüküreyip bunların sıfatına.

Keşke yakalanmasaydı diyorum.En azından bir şekilde dışara olsa öldürülürdü.