hayat
07-10-2007, 17:53
Profesör derse girer ve
"Çocuklarım, size anlatacağım olayı dikkatlice dinlemenizi
ve yorum yapmanızı istiyorum" der.
Anlatmaya başlar.
"
"Hastamız ne konuşuyor, ne de dinleneni anliyor sattlerce analsilmaz seyler geveleiyor zaman ve kisi kavrami yok.
ne de denileni anlıyor, Son altı aydır, onun yanındayım.
Ne görünüşü için bir çaba sarfediyor,
ne de bakım yapılırken yardımcı oluyor...
Onu, hep başkaları besliyor,
yıkıyor ve giydiriyor.
Dişleri bile yok!
Yiyeceklerinin püre haline getirilmesi gerekiyor.
Gömleği, salyalarından dolayı sürekli leke içinde.
Yürümüyor!
Uykusu düzensiz,
gece yarısı uyanıp, çığlıklarla herkesi uyandırıyor...
Ama çoğu zaman
mutlu ve sevecen.
Fakat bazen ortada bir sebep yokken sinirleniyor.
Biri gelip onu yatıştırana kadar
feryat figan bağırıyor."
Profesör, sınıfa döner:
"Böyle birinin bakımını üstlenmek ister misiniz?"
diye sorar.
Öğrenciler, hep bir ağızdan
"HAYIR"
diye bağırır...
Profesör:
"bu işi büyük bir zevkle yaptığını onların da yapması gerektiğini"
söyleyince, öğrenciler şaşırır.
Daha sonra profesör, hastasının fotoğrafını sınıfta dolaştırmaya başlar.
Fotoğraftaki,
doktorun altı aylık kızıdır.
"Çocuklarım, size anlatacağım olayı dikkatlice dinlemenizi
ve yorum yapmanızı istiyorum" der.
Anlatmaya başlar.
"
"Hastamız ne konuşuyor, ne de dinleneni anliyor sattlerce analsilmaz seyler geveleiyor zaman ve kisi kavrami yok.
ne de denileni anlıyor, Son altı aydır, onun yanındayım.
Ne görünüşü için bir çaba sarfediyor,
ne de bakım yapılırken yardımcı oluyor...
Onu, hep başkaları besliyor,
yıkıyor ve giydiriyor.
Dişleri bile yok!
Yiyeceklerinin püre haline getirilmesi gerekiyor.
Gömleği, salyalarından dolayı sürekli leke içinde.
Yürümüyor!
Uykusu düzensiz,
gece yarısı uyanıp, çığlıklarla herkesi uyandırıyor...
Ama çoğu zaman
mutlu ve sevecen.
Fakat bazen ortada bir sebep yokken sinirleniyor.
Biri gelip onu yatıştırana kadar
feryat figan bağırıyor."
Profesör, sınıfa döner:
"Böyle birinin bakımını üstlenmek ister misiniz?"
diye sorar.
Öğrenciler, hep bir ağızdan
"HAYIR"
diye bağırır...
Profesör:
"bu işi büyük bir zevkle yaptığını onların da yapması gerektiğini"
söyleyince, öğrenciler şaşırır.
Daha sonra profesör, hastasının fotoğrafını sınıfta dolaştırmaya başlar.
Fotoğraftaki,
doktorun altı aylık kızıdır.