şeyh şamil
09-23-2008, 00:37
Saadet partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mete Gündoğan, Başbakan Erdoğan ve Doğan Grubu arasındaki sözlü kavgaya sert tepki gösterdi.
http://www.sp.org.tr/foto/0000002525.jpg
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mete Gündoğan, Başbakan Erdoğan ile Aydın Doğan grubu arasında devam eden polemiği sert şekilde eleştirerek, “Düne kadar kanka gibi davranan bu ikili bugün ne oldu da birbirleri hakkında açıklama yarışına girdiler? Birden bire patlak veren bu kavga konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler vardır. Acaba bazı gerçekler bu kavga ile kamuoyundan gizlenmeye mi çalışılıyor?” diye sordu.
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Doğan-Erdoğan tartışmasını değerlendiren Gündoğan, ağız dalaşı olarak nitelendirdiği tartışmaların birçok soruyu gündeme getirdiğini kaydetti. “Birden bire patlak veren bu tartışma gerçekten Türkiye’deki medya diktatörlüğünü yıkmayı mı amaçlıyor? Hayır. Asli görevi halkın sesi olmak olan medyanın, rantiyenin sesi olma özelliğini yok etmeyi mi amaçlıyor? Hayır” diyen Gündoğan, bu tartışmanın halkın sorunlarını değil rantiyenin sorunlarını çözmeyi amaç edinen gazetelere haddini bildirmeyi de amaçlamadığını dile getirdi.
Bu kavga ile kartel medyası patronlarının ihale takipçiliğini bırakmayacağını belirten Gündoğan, “Gönlümüz arzu ederdi ki iyi bir basın ahlak yasası ile bütün bunlar hallolsun. Müzakereler bu çerçevede şekillensin. Ancak, düne kadar “kanka” gibi davranan bu ikili bugün ne oldu da birbirleri hakkında “açıklama” yarışına girdiler? Birden bire patlak veren bu kavga konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler vardır” dedi.
Türkiye’nin tarihi bir süreçten geçtiği bir dönemde, bölgenin yeniden şekillendirildiği bir ortamda, yavru vatan Kıbrıs üzerinde kirli pazarlıkların yeniden başladığı bir atmosferde kamuoyunu meşgul eden bu kavganın iyi niyetli görülemeyeceğini belirten Gündoğan, “Amerikanın en görkemli savaş gemileri boğazları yol geçen hanına çevirdi. Karadeniz son 60 yıldır ilk defa bu kadar yüksek savaş riski yaşamaktadır. Bu riski yüklenmek de mevcut AKP hükümetinin politikaları sayesinde oldu. Bu gidişin sonu hayır değil. Aklımızı başımıza almalıyız. Pekiyi bu konularda Hükümet ne yapıyor? Hiç! Onlar kavga ediyorlar” diye konuştu.
Kıbrıs’ta müzakere adı altında satış ve taviz pazarlıklarının hızlı bir şekilde sürdürüldüğünü ancak medyanın gündeminde hiçbir bilginin yer almadığını kaydeden Gündoğan, “Bakınız, uluslararası finans krizi dalga dalga yayılıyor. Herkes kendi çapında çareler arıyor ve bazı tedbirler almaya çalışıyor. Peki bizim hükümetimiz ne yapıyor? Hiç! Onlar kavga ediyorlar” dedi.
Ergenekon terör örgütü tamamen deşifre edilemediğini finans ayaklarının ise tam olarak aydınlatılamadığını dile getiren Gündoğan, “Böyle bir yapılanmanın finansman ayağı deşifre edilip çökertilmedikçe bu tür operasyonlar başarıya ulaşmış olmaz. Bizler sabırla, Ergenekonun finansman ayağının da deşifre edilip yasalar çerçevesinde çökertilmesini bekliyoruz” dedi. Böyle bir ortamda günlerdir kamuoyunu işgal eden bu kavganın iyi niyetli olmadığını dile getiren Gündoğan, “Şayet iyi niyetliyse, sayın Başbakan bu konuları polemik ve tartışma konusu yapmak yerine neden hukuki süreci işletmiyor. “Sen açıklarsan bende açıklarım” demek ne demektir? Bunun tersi “sen açıklamazsan bende susarım..sen benim üzerime gelme, bende senin üzerine gitmiyeyim” anlamına gelmez mi!” diye sordu.
Erdoğan’ın son günlerde televizyonlarda sürekli sert çatık kaşlı, bağıran, çağıran, kavga eden bir şekilde toplumun huzuruna çıkmaya başladığını belirten Gündoğan, “Buradan onu uyarıyoruz. Bu sadece kendisinin sağlığına zarar vermez. Aynı zamanda ülkenin sosyo- politik ve ekonomik yapısına da zarar verir. Bundan derhal dönülmesi ve asıl gündemin maddeleriyle toplumu ilgilendiren maddelerle çare ve çözümlerle kamuoyunun önüne çıkılması gerekiyor” diye konuştu. Sahip olduğu medya gücü ile siyaseti etkileyen ve ülke yönetimini kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiren patronların yanlış yaptığını söyleyen Gündoğan, şöyle konuştu:
“Elbette sermaye ile iç içe geçmiş, milletin değil rantiyenin sözcülüğünü üstlenmiş gazeteler de herkesi rahatsız etmektedir. Bunların ortadan kalkması, medyasıyla, yargısıyla, hükümetiyle, bürokrasisiyle herkesin hak ve hukuktan yana olduğu Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya hepimizin en büyük dileğidir. Ancak bütün bu kavgalar ve gelişmeler, bu idealleri gerçekleştirecek kadroların işbaşında olmadığını göstermektedir. Dahası, bütün bu kavgalar ve gelişmeler, çarenin de çözümün de Milli Görüş’de olduğunu adeta ispat etmektedir”
sp.org
http://www.sp.org.tr/foto/0000002525.jpg
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mete Gündoğan, Başbakan Erdoğan ile Aydın Doğan grubu arasında devam eden polemiği sert şekilde eleştirerek, “Düne kadar kanka gibi davranan bu ikili bugün ne oldu da birbirleri hakkında açıklama yarışına girdiler? Birden bire patlak veren bu kavga konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler vardır. Acaba bazı gerçekler bu kavga ile kamuoyundan gizlenmeye mi çalışılıyor?” diye sordu.
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Doğan-Erdoğan tartışmasını değerlendiren Gündoğan, ağız dalaşı olarak nitelendirdiği tartışmaların birçok soruyu gündeme getirdiğini kaydetti. “Birden bire patlak veren bu tartışma gerçekten Türkiye’deki medya diktatörlüğünü yıkmayı mı amaçlıyor? Hayır. Asli görevi halkın sesi olmak olan medyanın, rantiyenin sesi olma özelliğini yok etmeyi mi amaçlıyor? Hayır” diyen Gündoğan, bu tartışmanın halkın sorunlarını değil rantiyenin sorunlarını çözmeyi amaç edinen gazetelere haddini bildirmeyi de amaçlamadığını dile getirdi.
Bu kavga ile kartel medyası patronlarının ihale takipçiliğini bırakmayacağını belirten Gündoğan, “Gönlümüz arzu ederdi ki iyi bir basın ahlak yasası ile bütün bunlar hallolsun. Müzakereler bu çerçevede şekillensin. Ancak, düne kadar “kanka” gibi davranan bu ikili bugün ne oldu da birbirleri hakkında “açıklama” yarışına girdiler? Birden bire patlak veren bu kavga konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler vardır” dedi.
Türkiye’nin tarihi bir süreçten geçtiği bir dönemde, bölgenin yeniden şekillendirildiği bir ortamda, yavru vatan Kıbrıs üzerinde kirli pazarlıkların yeniden başladığı bir atmosferde kamuoyunu meşgul eden bu kavganın iyi niyetli görülemeyeceğini belirten Gündoğan, “Amerikanın en görkemli savaş gemileri boğazları yol geçen hanına çevirdi. Karadeniz son 60 yıldır ilk defa bu kadar yüksek savaş riski yaşamaktadır. Bu riski yüklenmek de mevcut AKP hükümetinin politikaları sayesinde oldu. Bu gidişin sonu hayır değil. Aklımızı başımıza almalıyız. Pekiyi bu konularda Hükümet ne yapıyor? Hiç! Onlar kavga ediyorlar” diye konuştu.
Kıbrıs’ta müzakere adı altında satış ve taviz pazarlıklarının hızlı bir şekilde sürdürüldüğünü ancak medyanın gündeminde hiçbir bilginin yer almadığını kaydeden Gündoğan, “Bakınız, uluslararası finans krizi dalga dalga yayılıyor. Herkes kendi çapında çareler arıyor ve bazı tedbirler almaya çalışıyor. Peki bizim hükümetimiz ne yapıyor? Hiç! Onlar kavga ediyorlar” dedi.
Ergenekon terör örgütü tamamen deşifre edilemediğini finans ayaklarının ise tam olarak aydınlatılamadığını dile getiren Gündoğan, “Böyle bir yapılanmanın finansman ayağı deşifre edilip çökertilmedikçe bu tür operasyonlar başarıya ulaşmış olmaz. Bizler sabırla, Ergenekonun finansman ayağının da deşifre edilip yasalar çerçevesinde çökertilmesini bekliyoruz” dedi. Böyle bir ortamda günlerdir kamuoyunu işgal eden bu kavganın iyi niyetli olmadığını dile getiren Gündoğan, “Şayet iyi niyetliyse, sayın Başbakan bu konuları polemik ve tartışma konusu yapmak yerine neden hukuki süreci işletmiyor. “Sen açıklarsan bende açıklarım” demek ne demektir? Bunun tersi “sen açıklamazsan bende susarım..sen benim üzerime gelme, bende senin üzerine gitmiyeyim” anlamına gelmez mi!” diye sordu.
Erdoğan’ın son günlerde televizyonlarda sürekli sert çatık kaşlı, bağıran, çağıran, kavga eden bir şekilde toplumun huzuruna çıkmaya başladığını belirten Gündoğan, “Buradan onu uyarıyoruz. Bu sadece kendisinin sağlığına zarar vermez. Aynı zamanda ülkenin sosyo- politik ve ekonomik yapısına da zarar verir. Bundan derhal dönülmesi ve asıl gündemin maddeleriyle toplumu ilgilendiren maddelerle çare ve çözümlerle kamuoyunun önüne çıkılması gerekiyor” diye konuştu. Sahip olduğu medya gücü ile siyaseti etkileyen ve ülke yönetimini kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiren patronların yanlış yaptığını söyleyen Gündoğan, şöyle konuştu:
“Elbette sermaye ile iç içe geçmiş, milletin değil rantiyenin sözcülüğünü üstlenmiş gazeteler de herkesi rahatsız etmektedir. Bunların ortadan kalkması, medyasıyla, yargısıyla, hükümetiyle, bürokrasisiyle herkesin hak ve hukuktan yana olduğu Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya hepimizin en büyük dileğidir. Ancak bütün bu kavgalar ve gelişmeler, bu idealleri gerçekleştirecek kadroların işbaşında olmadığını göstermektedir. Dahası, bütün bu kavgalar ve gelişmeler, çarenin de çözümün de Milli Görüş’de olduğunu adeta ispat etmektedir”
sp.org