AkSa- 34
10-01-2007, 18:54
Başörtüsü!
Kimler neler demediler ki onun hakkında.
İrtica dediler, siyasi dediler.
Oysaki bilmediler ruhundaki özgürlüğü, bilmediler içindeki
güzelliği. Ruhunda ummanlar barındırdığını, en ulaşılmaz
hürriyetin onda var olduğunu, emniyetin verdiği huzuru
bilemediler.
Yabancı bakışlara zırh olan en güzel örtü olduğunu,
emniyetin verdiği huzuru bilemediler.
Kimseler bilmedi başörtüsünün gözyaşım olduğunu.
Kimselere söyleyemedim içimdeki vurgunu.
Ruhumdaki serzenişi kimse anlayamadı.
Okyanusun dalgalarına kanat çırparken şu toy gönlüm,
bir baharı şeçti. Adı; başörtüsü...
İnancımdı o benim, benliğimdi.
Haylaz yorgunluklarıma durak, başımda dalgalanan
şanımdı benim.
Başörtüsü iffettir, iffetimdir, iffetimizdir.
Zulümlerin yok edemediği imanımızdır.
Başörtüsü bir muhacir türküsüdür.
Bir vuslat şiiridir.
Yorgun gözlerimizin yollarda durduğu andır başörtüsü.
Bir serzeniştir zalime karşı.
Heyecanlı bir yürekle dimdik ayakta meydan okumaktır.
Kepezdir başörtüsü. Ala bildiğine özgür, alabildiğine dalgalı..
Çalınmış hayallerin adıdır.
Yitik hülyalar ve gözyaşıyla sulamış bir yürektir.
Yarınlarından korkan gençlerdir.
Ve geleceğe dair hayallerin yok oluşudur.
Dünya gözüyle ezilmektedir.
Ama başını hala dik tutabilmektir.
Burada başörtüsü mahrumluktur.
Kuşlar kadar özgürken ayağına pranga vurmaktır.
Söyleyecek sözünün boğazında düğümlenmesidir.
İnsanların alaycı tavırlarına, karalı bakabilmek
ve yalçın kayaları siper edinmektir.
Burada başörtüsü bir ömrü dava edinmektir.
Bir dava da er olmaktır.
Burada başörtüsü destandır, şiirdir.
Öz vatanında yetim, öz vatanında paryadır.
Burada başörtüsü kürek mahkûmu olmaktır.
Yollara yazgılı, adı muhacir kalmaktır.
Kuşlar kadar özgür, kuşlar kadar saf ve
temiz kalabilmenin hayalidir başörtüsü
Kimler neler demediler ki onun hakkında.
İrtica dediler, siyasi dediler.
Oysaki bilmediler ruhundaki özgürlüğü, bilmediler içindeki
güzelliği. Ruhunda ummanlar barındırdığını, en ulaşılmaz
hürriyetin onda var olduğunu, emniyetin verdiği huzuru
bilemediler.
Yabancı bakışlara zırh olan en güzel örtü olduğunu,
emniyetin verdiği huzuru bilemediler.
Kimseler bilmedi başörtüsünün gözyaşım olduğunu.
Kimselere söyleyemedim içimdeki vurgunu.
Ruhumdaki serzenişi kimse anlayamadı.
Okyanusun dalgalarına kanat çırparken şu toy gönlüm,
bir baharı şeçti. Adı; başörtüsü...
İnancımdı o benim, benliğimdi.
Haylaz yorgunluklarıma durak, başımda dalgalanan
şanımdı benim.
Başörtüsü iffettir, iffetimdir, iffetimizdir.
Zulümlerin yok edemediği imanımızdır.
Başörtüsü bir muhacir türküsüdür.
Bir vuslat şiiridir.
Yorgun gözlerimizin yollarda durduğu andır başörtüsü.
Bir serzeniştir zalime karşı.
Heyecanlı bir yürekle dimdik ayakta meydan okumaktır.
Kepezdir başörtüsü. Ala bildiğine özgür, alabildiğine dalgalı..
Çalınmış hayallerin adıdır.
Yitik hülyalar ve gözyaşıyla sulamış bir yürektir.
Yarınlarından korkan gençlerdir.
Ve geleceğe dair hayallerin yok oluşudur.
Dünya gözüyle ezilmektedir.
Ama başını hala dik tutabilmektir.
Burada başörtüsü mahrumluktur.
Kuşlar kadar özgürken ayağına pranga vurmaktır.
Söyleyecek sözünün boğazında düğümlenmesidir.
İnsanların alaycı tavırlarına, karalı bakabilmek
ve yalçın kayaları siper edinmektir.
Burada başörtüsü bir ömrü dava edinmektir.
Bir dava da er olmaktır.
Burada başörtüsü destandır, şiirdir.
Öz vatanında yetim, öz vatanında paryadır.
Burada başörtüsü kürek mahkûmu olmaktır.
Yollara yazgılı, adı muhacir kalmaktır.
Kuşlar kadar özgür, kuşlar kadar saf ve
temiz kalabilmenin hayalidir başörtüsü