İhvan Genel Mürşidi Dr. Muhammed Bedii, zulüm ve despotluğun yok olmaya mahkûm olduğunu, İslam âlemini saran bu hapishanelerin, İsrail hapishanelerindeki Filistinli mücahitlerin Allah’ın izniyle istibdadın karanlığını dağıtacak umudun sancılarından başka bir şey olmadığını, zira Allah’ın vaadinin ve sünnetinin önünde hiçbir şeyin duramayacağını vurguladı.

Genel Mürşit “Galip olacak bizim askerlerimizdir” başlıklı haftalık yayınlanan mesajında, ümmetimizin onurunu tekrar kazanması için gerçek bir reforma gitmesi, onu temsil edecek kişileri seçiminde görüşünü beyan edebilmesi ve “olağanüstü hal”, “ulusal güvenliği koruma” altında sorguya çekilmeksizin liderlerin iktidarı tekellerine almalarına son vermesi için Mısır’da kamu özgürlüğünün sağlanmasını istedi. Bedii, bu isimlerin mutlak kötülüğün kaynağı olduğunu hatta İslam ülkelerinde işgal, terörizm, uyuşturucu ve yolsuzlukla mücadele edecekleri yere olağanüstü hal zinciri, dava, tutuklama ve hapisten başka bir şey bilmeyen bir neslin yetiştiğine işaret etti.

Genel Mürşit, bütün ulusal güçleri nisan ayı sona ermeden önce olağanüstü halin kaldırılması için omuz omuza vermeye çağırdı. Hiçbir zaman ümmetimizin onurunu olağanüstü hal kanunlarının, olağanüstü hal mahkemelerinin, töre hükümlerinin ortaya çıkarmadığına, polisin özgür insanları korkutmak ve hapishanelerin şerefli insanların ömürlerini çürütmek için var olmadığına işaret etti. Bu onuru adaletin, özgürlüklerin ve eşitliğin oluşturduğunu ve hak, adalet ve özgürlük milletinin modern medeniyetler bu kavramları bilmezden evvel bunları bilmeye hakkı olduğunu söyledi.

Genel Mürşit şu soruyu sordu: "Halklar zamanla olağanüstü hal kanunlarıyla yaşamaya alıştı mı? Olağanüstü hal temel ise savaş, veba ve felaket zamanında alınan olağanüstü kanunlar ne oluyor? Özellikle kaldırılması vaatleri verilen ama bu vaatlerin buhar olup uçtuğu insanların boyunlarının üstündeki bir kılıç gibi bu kanunun sürekli yaygınlaşmasına karşı çıkacak halk güçleri nerede?"

Dr. Bedii ümmete şöyle seslendi: “İslam devletini kendi içinizde kurun ki vatanınızda da bu devlet kurulsun. Islah, bu nefislerin tamamıyla Allah’a kullukla ıslah edilmesi, her iş ve halde gözetlenmesi ve sorumluluk duygusunun kazandırılmasıyla başlayacaktır.”

Bedii sözlerine Filistin meselesindeki gelişmelere değinerek son verdi: “Filistin’deki etnik temizlik yasası İsrail’in ahlaksızlığının artmasıdır. Buna ancak Sünni-şii, Arap-Acem, her grup, renk ve dilden Müslüman insanların birliği karşı koyabilir. Filistinlilerin kendi topraklarındaki hakkı bütün ilahi mesajlarda, kanun ve örflerde, batı ve doğudaki insan haklarında kutsal kabul edilen bir haktır. Ya hakkımızı alırız ya da Filistinliler, Araplar ve İslam âleminin silahlı direniş de dâhil olmak üzere bütün meşru direniş yollarını kullanmaktan başka yolu kalmaz. Bu ise batı ve dünya tarafından desteklenen ya da sessiz kalınan İsrail istibdadına son verecek ilaçtır."

isra haber